Barış Manço used Turkish idioms in his lyrics extensively.
As an example:
KAZMA
Selam büyükler merhaba çocuklar Bu akşam size yeni bir öyküm var Dilim sürçerse kusura bakmayın Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var
Diyeceğim o ki kişi yetinmeli Yaşam dediin kısacık bir çizgi Namus şeref onur hepsi güzel ama En önemlisi helal alın teri
Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür dersen Kaz gelen yerden tavuğu esirgemezsen Bu kafayla bir baltaya sap olamazsın ama Gün gelir sapın ucuna olursun kazma
En güzel pilav Dimyat´ta pişer (refers to Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmak) Yanında hoşaf pek güzel gider Sen yan gelip yatar karnın guruldarken Evdeki bulgur herkese yeter
Şam ipeğinden urba giysen bile Zemzem suyuyla yıkansan bile Dünya ahret bir keyif sürmek için Mutlak dökmeli helal alın teri
Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür dersen Kaz gelen yerden tavuğu esirgemezsen Bu kafayla bir baltaya sap olamazsın ama Gün gelir sapın ucuna olursun kazma
İnsanın bir kez ters gitmesin işi Muhallebi yerken kırılır dişi Kazma olmaya özenmeyin dostlar Alın teriyle kazanan en mutlu kişi
Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür dersen Kaz gelen yerden tavuğu esirgemezsen Bu kafayla bir baltaya sap olamazsın ama Gün gelir sapın ucuna olursun kazma
***
Dilim sürçerse kusura bakma = Don´t make fun of my pronounciation if I make a mistake
Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır = A cup coffee starts the friendship of 40 years
Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür = One´s hen seems like a goose to the other
Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez = You can give a hen if you will get a goose in return
Bir baltaya sap olmak = to be a handle of an axe (to be something useful)
Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmak = To lose the bulgur at hand when you go to Dimyat to get some rice (One should find sufficient what he already has at his hands)
Şam ipeğinden urba giymek = To wear garments made of Damascus silk (To look as if to be someone important)
Zemzem suyuyla yıkanmak = To wash yourself with zemzem water (Zemzem water is considered religiously important)
|