Welcome
Login:   Pass:     Register - Forgot Password - Resend Activation

Turkish Class Forums / Turkey

Turkey

Add reply to this discussion
Moderators: libralady, sonunda
ATLANTİS UYGARLIĞI MANİSA´DA MI?
1.       yilgun-2010
572 posts
 13 Jun 2010 Sun 04:07 pm

 

 


Türk basınından:

     ATLANTİS MANİSA´ DA MI?
     İngiliz Arkeolog Peter James, 1995 yılında geldiği Manisa´yı unutamadı.
Spil´den çok etkilenen James, üç yıl sonra, Yunanlı arkeolog Nikos Kokinos ve
BBC ekibiyle birlikte, kitabını yazdığı kayıp kent Atlantis´i aramak için tekrar geldi.
     1995 yılının sıcak bir yaz günüydü... Her yaz olduğu gibi bu yaz da güneş ışınları
Spil´in dik yamaçlarını yalayarak Manisa´nın üzerine bir ok gibi saplanıyordu.
Değişik kıyafetli, buralı olmadığı her halinden belli olan bir yabancı, Manisalı dağcı
Haydar Aksakal´ın başına dikildi ve "Niobe, Tantalos, Kibele ile Sülüklügöl´ü görmek
istiyorum" dedi.
     İşte Manisa´da Atlantis macerası böylece başlamış oldu.     
     Hikâyenin devamını Manisalı dağcı Haydar Aksakal anlattı:    
     "Yabancıyı bizim dağcılık kulübüne götürdük. Kulüpteki arkadaşlarla sohbete
koyulduk. Yabancı, arkadaşların dağcılık, arkeoloji ve daha bir çok alanda yaptığı
sohbete hayran kaldı.
    Ertesi gün, genç dağcılarla birlikte Cüneyt´i de onun emrine verdim. Dört gün
boyunca, Cüneyt, yabancıyı Spil´de gezdirdi. Tabii bu gezileri sırasında bize hiçbir
şey söylemiyordu. Biz de herhalde Manisa Dağı´nı çok sevdi, dolaşıyor diye düşünüyorduk.
    Neyse yabancıyı geçirdik ve bir daha da görmedik. Taa ki 25 Eylül 1998´e kadar...
Bir gün Londra´dan bir telefon geldi, telefondaki kişi adının Peter James olduğunu söyledi.
Bir süre hatırlamakta tereddüt ettim ama “Spil´e çıkmıştık” deyince hatırladım;
bizim yabancıydı.James, bana Yunanlı Arkeolog Nikos Kokkinos ve BBC televizyonundan
iki prodüktör, Peter Getsel ve Uri Rodner ile birlikte Manisa´ya geleceklerini bildirdi ve
kendilerine yardım edip edemeyeceğimi sordu. Ben de kendilerine yardıma her zaman hazır
olduğumu söyledim.
    25 Eylül 1998 günü beş kişi geldiler, oysa biz dört kişi sanıyorduk, meğer TRT´den
arkeolog Semih Aközlü´yü de tercüman olarak almışlar. James bana Himalayalar dâhil,
dünyadaki birçok dağa çıktıklarını, prodüktörlerin de özellikle doğa çekimlerinde çok
başarılı olduğunu ekledi. Ben de BBC gelmiş, bizim Manisalı dağcıları da çağırayım da
dağcılarımız dünyaca tanınsın, diye düşünüyordum. Ama işin aslı öğle değilmiş.    
    James, elime kalın bir kitap tutuşturana kadar ne olduğunu anlayamamıştım.
    Kitabın adı: "Krallığın Çöküşü ve Atlantis´in Sırları Çözüldü" idi. James ile görüşmediğim
süre içerisinde bu kitabı yazmış. Kitabın önsözüne göz attığımda, Manisa Dağcılık Kulübü´ne
ve dağcılarımıza teşekkür ettiğini gördüm. Olayın arkası çorap söküğü gibi geldi.
James´in buraya dağa tırmanmak için değil, kayıp uygarlık Atlantis´i bulmak için geldiğini anladım.    
    Akpınar´dayız       
    Yazdığı kitabın önsözünde Manisalı dağcılara teşekkür etmesi bizi ayrıca gururlandırdı.
Herhalde yaptığı, İngiliz centilmenliği olsa gerek. O gece bir program yaptık, pazar günü on bir
dağcı ile Akpınar mevkiine gittik. Akpınar´da çekimlere başladık. Yarıkkaya üzerinden
Tantalos´taki Pelops tahtına çıktık. Kameramanın kullandığı kameranın ayakları çok ağırdı.
Önder Kavas isimli arkadaşımız büyük bir zahmete katlanarak taşıdı.    
     Bunun kolay olduğunu sanmayın. Yarıkkaya´yı görseniz ne demek istediğimizi daha iyi anlardınız.
Araştırma niteliğinde çok zevkli bir gezi oldu. Yarıkkaya´nın altında belirli bir süre onları takip
ettikten sonra, ekibe yemek hazırlamak için ayrıldım. Başka bir yol üzerinden Sülüklügöl´e çıktık
ve dağcıları beklemeye başladık. Dört dörtlük bir sofra hazırlamıştık. Ekipten üçünün vejateryen
olduğunu öğrendik. Peter James, Peter Getsel ve Nikos Kokkinos...
     Ama yaptığımız yemeklerin kokusu, doğanın güzelliği, yayla suyunun vermiş olduğu tadı
ve tabii ki yorgunluk, bu alışkanlıklarından bir an için vazgeçmelerine neden oldu.     
     Helikopter sıkıntısı    
     Güzel bir yürüyüşün ardından güzel bir uyku çekeceğimizi düşünürken, James bana
yarın için bir helikopter bulup bulamayacağımızı sordu. Bir an düşündüm. Burası Amerika
değil ki, bir telefonla helikopter ayağına gelsin. Olsun dedim, herhalde bir yolu vardır.    
    Helikopteri bulmalıydım. Çünkü Yunan hükümeti, Atlantis´in Santorino´da olduğunu ve
orada araştırma yapmalarını salık vermiş. Kendilerine, helikopter dâhil her türlü yardımı
yapacaklarını vaat etmiş. Ekipte Yunanlı bir arkeolog olmasına rağmen onların hedefi
Spil olmuş. Pazartesi günü Manisa Belediye Başkanı Adil Aygül´e gidip durumu anlattık.
O da Vestel Genel Müdürü´nü aradı. Bütün bunlar apar topar geliştiğinden konunun ne olduğunu
onlar da pek anlayamadılar ama yine de bize yardım ettiler. Bu arada Ege Üniversitesi´nin
değerli öğretim görevlilerinden Profesör İlhan Kayan da Manisa´ya davet edildi. Helikopter geldi,
ben de yıllardır tırmandığım ve hayran olduğum Spil Dağı´nı helikopterden göreceğimi düşünerek
ayrı bir heyecan duydum. Ama hevesim kursağımda kaldı. Çünkü helikopter dört kişilikti.   
    Benim Spil´i havadan görmem mi önemli, yoksa Spil´in bilim adamlarınca incelenip
dünyaya tanıtılması mı, diye düşündüm. Hiç şüphesiz Spil´in dünyaca tanıması daha önemliydi.
Helikopter yarım saat kadar dağın çevresini dolaştı. Ben de merakla aşağıda bekledim.
Çekimlerden memnun kalıp kalmayacaklarını düşünüyordum.   
     Endişem boşuna çıkmıştı; BBC prodüktörü Peter Getzel, büyülenmiş bir halde helikopterden
indi. "Nasıldı?" diye sorduğumda, İngilizce, "Wonderfull" yani "Harika" dedi. Bu belgeselin
montajı bittiğinde, dünya ülkeleri BBC aracılığıyla Spil´i tanıyacak, bilimsel kanıtlarımız yeterli olursa,
Atlantis´i bulabilirsek, belki de Manisa dünyanın en meşhur kenti olacaktı.  
    O konuştukça, çocukluğumun geçtiği güzel kent Manisa´nın geleceğini düşünüyordum.
    Arkadaşım, Manisalı ve Türkiyeli dağcıların önderi harika insan Manisa Tarzan’ı bir kez daha hatırladım:
"Keşke sağ olsaydın da bu günleri görseydin" dedim içimden.
    O gün huzur içinde eve gidip günlerdir süren yorgunluğumun üzerine güzel bir uyku çektim."



Edited (6/13/2010) by yilgun-2010
Edited (6/13/2010) by yilgun-2010
Edited (6/13/2010) by yilgun-2010

Add reply to this discussion




Turkish Dictionary
Turkish Chat
Open mini chat
New in Forums
Why yer gördüm but yeri geziyorum
HaydiDeer: Thank you very much, makes perfect sense!
Etmeyi vs etmek
HaydiDeer: Thank you very much!
Görülmez vs görünmiyor
HaydiDeer: Thank you very much, very well explained!
Içeri and içeriye
HaydiDeer: Thank you very much for the detailed ...
Present continous tense
HaydiDeer: Got it, thank you!
Hic vs herhangi, degil vs yok
HaydiDeer: Thank you very much!
Rize Artvin Airport Transfer - Rize Tours
rizetours: Dear Guest; In order to make your Black Sea trip more enjoyable, our c...
What does \"kabul ettiğini\" mean?
HaydiDeer: Thank you very much for the detailed ...
Kimse vs biri (anyone)
HaydiDeer: Thank you!
Random Pictures of Turkey
Most commented