Turkish Poetry and Literature |
|
|
|
Poetry world ...[ Siir dunyasi ]
|
10. |
14 Apr 2012 Sat 12:22 pm |
ANNEME MEKTUP
Sağ mısın henüz ihtiyarcığım?
Ben de sağım. Selam, selam!
Döksün çatısından yuvacığının
O betimsiz aydınlığını akşam.
Duyuyorum özenip tasanı gizlemeye,
Kederleniyormuşsun benim güç yazgıma,
Sık sık çıkıyormuşsun yolumu gözlemeye
Bürünüp eski moda harap urbana.
Ve akşamın mavi karanlığında sana
Sık sık görünüyormuş bir acıklı düş:
Meyhane kavgasında birisi güya
Fin işi bıçağını yüreğime gömmüş.
Değil anacığım! Dinsin gözünde yaş.
Başka şey değil bu, acı bir karabasan.
Olmadım daha öyle sefil bir ayyaş,
Hiç ölür müyüm sana kavuşmadan.
Eskisi gibiyim yine, öyle sevecen ve sıcak
Ve yalnızca bir düşte yanıyor yüreğim,
İçimde başkaldıran özlemle çabucak
Alçacık evimize döneceğim.
Döneceğim, baharın ak bahçemizde
Salınınca dallar dört bir yandan.
Ancak sen uyandırma beni sekiz yıl önce
Uykumu böldüğün gibi gün ağarmadan.
Uyandırma o düşler içinde gideni,
Dalgalandırma o gerçekleşmeyeni,
Çok erken bir bitkinliği ve yitimi
Çekmek beklermiş yaşamda beni.
Dua etmeyi de öğretme bana. Eksik olsun!
Eskiye dönüş hiç yok artık.
Sensin tek dayanağım ve avuntum,
Tek sensin bana betimsiz aydınlık.
Unut, son ver artık tasanı gizlemeye,
Kederlenme benim güç yazgıma.
Öyle sık çıkma yolumu gözlemeye,
Bürünüp eski moda harap urbana.
SERGEY YESENİN
Translated by Azer YARAN
A LETTER TO MOTHER
Are you still alive, my dear granny? I am alive as well. Hello! Hello! May there always be above you, honey, The amazing stream of evening glow. I"ve been told that hiding your disquiet, Worrying about me a lot, You go out to the roadside every night, Wearing your shabby overcoat. In the evening darkness, very often, You conceive the same old scene of blood: Kind of in a tavern fight some ruffian Plunged a Finnish knife into my heart. Now calm down, mom! And don"t be dreary! It"s a painful fiction through and through. I"m not so bad a drunkard, really, As to die without seeing you. I"m your tender son as ever, dear, And the only thing I dream of now Is to leave this dismal boredom here And return to our little house. And how! I"ll return in spring without warning When the garden blossoms, white as snow. Please don"t wake me early in the morning, As you did before, eight years ago. Don"t disturb my dreams that now have flown, Don"t perturb my vain and futile strife For it"s much too early that I"ve known Heavy loss and weariness in life. Please don"t teach me how to say my prayers! There is no way back to what is gone. You"re my only joy, support and praise And my only flare shining on. Please forget about your pain and fear, and don"t worry over me a lot Don"t go out to the roadside, dear, Wearing your shabby overcoat. 1924Sergey Yesenin [ Russian lyrical poet]
|
|
|
11. |
14 Apr 2012 Sat 01:41 pm |
And Nobody Sees Us The flame of our blood burns, inextinguishable despite the wind of the centuries. Quiet, I sing out of breath, misery with soul, sadness cornered. Oh, I want to cry out! The lands which they leave us are the mountainsides, the slopes: the rainfalls wash them away little by little and drag them down to the plains which don’t belong to us anymore. Here we are standing at the road’s edge with our gaze broken by a tear… And nobody sees us.
Humberto Ak´abal [Guatemalan Poet]
-------------------------------------------
Kimse görmüyor bizi
Kanımızdaki alev yanar,
söndürülemez
asırların rüzgarına karşın
sessizdir,
şarkı söylerim
Soluk soluğa ızdıraplı bir ruhla
keder ise köşeye kıstırılmış..
Ah ! haykırmak istiyorum !
Bizi terkeden topraklar
dağlık yamaçlar...
ve bayırları :
yağmurlar alır götürür azar azar
artık bize ait olmayan
ovalara sürükler onları...
işte geldik
yolun kenarında duruyoruz
gözyaşıyla karışmış bir bakışla..
ve kimse görmüyor bizi...
Humberto Ak´abal
Translated by me.
Edited (4/14/2012) by tunci
|
|
12. |
14 Apr 2012 Sat 03:53 pm |
And Nobody Sees Us The flame of our blood burns, inextinguishable despite the wind of the centuries. Quiet, I sing out of breath, misery with soul, sadness cornered. Oh, I want to cry out! The lands which they leave us are the mountainsides, the slopes: the rainfalls wash them away little by little and drag them down to the plains which don’t belong to us anymore. Here we are standing at the road’s edge with our gaze broken by a tear… And nobody sees us.
Humberto Ak´abal [Guatemalan Poet]
-------------------------------------------
Kimse görmüyor bizi
Kanımızdaki alev yanar,
söndürülemez
asırların rüzgarına karşın
sessizdir,
şarkı söylerim
Soluk soluğa ızdıraplı bir ruhla
keder ise köşeye kıstırılmış..
Ah ! haykırmak istiyorum !
Bizi terkeden topraklar
dağlık yamaçlar...
ve bayırları :
yağmurlar alır götürür azar azar
artık bize ait olmayan
ovalara sürükler onları...
işte geldik
yolun kenarında duruyoruz
gözyaşıyla karışmış bir bakışla..
ve kimse görmüyor bizi...
Humberto Ak´abal
Translated by me.
- The lands which they leave us are the mountainsides, the slopes
Bize bıraktıkları topraklar
dağlık yamaçlar
ve bayırlar
- at the road’s edge
yolun sonunda
- with our gaze broken by a tear
gözyaşlarının dağıttığı bakışlarımızla
Nice try though.
|
|
|