İNTERNET, SOSYAL MEDYA VE KİTAPLAR
Yirmi yıl öncesinde “bilgisayar”, “internet” ve “sosyal ağlar”dan söz edilmezdi.
Kimbilir insan yirmi yıl sonra daha da gelişen bilim yoluyla hangi koşullar içinde yaşamını sürdürecek.O zaman ihtimal ki çoğu kimsenin cebinde çizgi roman kahramanlarına benzer süper bilgisayarlar olacak.
Dünya, önce radyo, daha sonra da sinema ve televizyon dönemlerini yaşadı.
Mektup ve kartpostal edebiyatından klasik telefon edebiyatına, beyaz perde ve televizyon edebiyatından cep telefonu, bilgisayar, internet ve sosyal ağlar edebiyatına geçiş yapıldı.
Yeryüzü coğrafyası küçüldü.Yakında Mars ve diğer gezegenlerle dünya arasında kozmik ağlar kurulacak.
Çağımızda çoğu insan (normal koşullarda) zamanını bilgisayar, internet ve sosyal ağlar içerisinde geçiriyor.
1990’larda “internet” ile birlikte ortaya çıkan, 2003’ten sonra bütün ülkelere hızla yayılan “sosyal ağlar”, bugün “sosyal medya” adıyla insanlığa ortak değerler kazandırıyor.
İnternet denilen gizemli alemde sosyal medya günümüzün toplumsal bir gücü haline geldi.Böylece küresel bir kamuoyu oluşuyor.
İnsanlar çay saati ve kahve sohbetlerini internet üzerinden yapıyorlar. Alışverişe internette çıkılıyor.
İnternet, kaygılardan uzakta demir atılan güvenli bir liman.Aynı zamanda kalabalıklar içinde bir yalnızlıklar rıhtımı.
Dünyada yedi milyar insan yaşıyor.Her insanın yüzüyle düşünce yapısı bir diğerinden farklı.Bu kadar farklılıkların ötesindeki dünyada ortaklaşa bir internet felsefesi dal budak salıyor, yemiş vermeye başlıyor.
Aynı bilgisayarı, aynı interneti ve aynı sosyal medyayı kullanan insanlar arasındaki uzun mesafeler siliniyor.Uzay Çağı kapı komşuluğu doğuyor.
Ülkelerde meydana gelen olaylar sosyal medyanın inşa ettiği yeni dünyaya ışık hızıyla yayılıyor.İnsanın ufku açılıyor.
İnsanlar; internet ortamında kurulan, Facebook, twitter, Linkedin ve MySpace vb. sosyal ağlarda kişisel sayfalarını açıyorlar.
Bu sayfalardaki platformlarda, sanat ve edebiyattan spora, müzik ve ekonomiye varan hem gerçekçi hem romantik ve melankolik satırlarda duygularını, düşüncelerini, gözlemlerini, yorumlarını ve saptamalarını karşılıklı paylaşıyorlar.
Dünyanın ayrılmaz ve özgün bir parçası haline dönüşüyorlar.
Bilim insanları, siyasetçiler, gazeteciler ve blog yazarları bu akan sürece önemli katkılarda bulunuyorlar.
Bilgisayar, internet, sosyal ağlar ve cep telefonlarıyla birlikte mühendislik, bankacılık, sağlık, tarım, sanayi, ticaret, sigortacılık, sanat, edebiyat, müzik, sinema, tiyatro, opera, yazılım, iletişim, enerji, eğitim ve ulaşım sektörleri yeniden yapılanıyorlar.
Bilim ve teknoloji dünyası her gün yoğun rekabete sahne oluyor.
Gelişmiş ülkelerde; daha daha nitelikli, daha duyarlı bir altyapıya sahip insan gücü yetiştirmek ve farkındalık yaratmak amacıyla sürekli eğitim programları düzenleniyor.
Çağdaş birey şimdi en az iki lisan biliyor.
Son yıllarda “uluslararası basın” ve “ulusal basın”ın yanına evrensel boyutlara ulaşan “sosyal medya” da eklendi.
Sosyal medya; küresel iletişimdeki etkin rolüyle yazılı, görsel ve sözlü basını önemli ölçüde etkisi altına aldı.
Yakın bir gelecekte “uzay basını” gündeme gelecek.
Bilgi ve haber kaynaklarına ulaşmak artık bir parmak uzaklığında.
Dünya “hayalci”lerin bile ummadığı şiirsel ve ultramodern hayallere uzanıyor.
Ancak bilgisayar, internet ve sosyal medya teknolojilerinde görülen olağanüstü gelişmelere karşın, toplumlardaki kitap okuma alışkanlıkları istenilen düzeylerde değildir.
Birleşmiş Milletler Teşkilatı araştırma raporlarına göre gelişmiş ülkelerdeki insanların bir ayda okudukları ortalama kitap sayısı yaklaşık altıdır.Bu rakam az gelişmiş ülkelerde binde bire düşüyor.
Bu olumsuz yöndeki araştırma sonuçları insanlığın ortalama gelişmişlik endeksine aynen yansıyor.
Nitekim bazı ülkelerin kentlerinde kitapçı dükkanları açılmamıştır ve kitap okuyan kimseler de yoktur.
Oysa kitaplar; okyanuslardaki deniz fenerleri gibi insanlara yol gösterir. İç dünyasını zenginleştirir. Mesleki kariyeri yükseltir. Adabımuaşeret içinde etik, güzel, etkili ve doğru düşünmeyi, davranmayı ve konuşmayı öğretir.
Bir insan bilimsel ve entelektüel temelde yeterli sayıda kitap okumadan nasıl daha fazla bilgi, kültür, ilim ve irfan sahibi olabilir?