Welcome
Login:   Pass:     Register - Forgot Password - Resend Activation

Turkish Class Forums / Turkish Translation

Turkish Translation

Add reply to this discussion
T-E
1.       og2009
409 posts
 13 Apr 2017 Thu 01:38 am

(Bir arkadaş, bu makaleyi İngilizceye çevirebilir mi?)

 

 

 

ABD ANAYASASI VE BAŞKANLIK SİSTEMİ ÜZERİNE BİR İNCELEME

 

Dünyanın beş kıtasında bugün 204 devlet vardır. Çok kutuplu bu dünya düzeninde her ülkenin, küreselleşme akımına karşın,  farklı tarihsel alt yapı, coğrafi konum, geleneksel kültür ve sosyolojik olgudan geldiği; bu nedenle de çeşitli yönetim biçimlerine sahip olduğu görülür.
İlk Çağ’dan günümüze kadar geçen süreçte devlet yönetim modelleri hakkında çok sayıda araştırma yapılmış ve kitap kaleme alınmıştır. Bunlara örnek olarak Platon’un (Eflatun) “Devlet”, Aristoteles’in “Politika”, Yusuf Has Hacib’in “Kutadgu Bilig”, Niccolò Machiavelli’nin “Prens”,  Thomas Moore’ın “Ütopya”, Daron Acemoğlu ile James A.Robinson’un “Ulusların Düşüşü” kitapları gösterilebilir.

*

UNESCO’nun, Aristoteles’i, 2400. doğum yılı nedeniyle, 2016’yı Aristoteles yılı ilan ettiğini burada ayrıca belirtelim.
*

Dünya tarihinde, “İdeal bir devlet modeli nasıl olmalıdır?” sorusu binyıllardır gündemdedir ve bundan böyle de gündemde kalacağı anlaşılmaktadır.
Günümüzde demokratik parlamenter sistem, başkanlık sistemi vb. devlet yönetim sistemleri şimdiye kadar hep hukuki açıdan ele alınmış ve değerlendirilmiştir.
Oysa devlet yönetimlerinin önemli bir boyutu da “siyaset bilimi” ile ilgili tarihsel birikime dayalı  olan sosyolojik yönüdür.
Dünyada parlamenter sistemle yönetilen ülkelerin yanı sıra başkanlık sistemiyle yönetilen ülkelerin sayısı  az değildir. Ancak başkanlık sistemi denilirken siyaset bilimcilerin üzerinde en çok durdukları ve akla ilk gelen (başkanlık sistemiyle yönetilen) Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Federal Cumhuriyeti’dir.
Bu yazının konusunu,  “ABD Anayasası ve ABD Modeli Başkanlık Sistemi” oluşturmaktadır.
*
Amerika Kıtası, Avrupalılar tarafından 1492’de keşfedilmiştir. Kıta topraklarına ilk yıllarda Ispanyollar, Portekizliler, Fransızlar, İngilizler, İtalyanlar ; sonraki yıllarda da çeşitli ülkelerden gelen göçmenler yerleştirilmiş ve kıta üzerinde koloniler kurulmuştur.
18.yüzyılda Amerikan kolonilerinin sayısı on üçe yükselmiştir. Bu on üç koloni, ABD’nin temelini oluştumuştur.

Bu bağlamda, eyaletlerin katılımı sonunda, 1776’da, Federal Devletin Bağımsızlık Bildirgesi’ni ilan edilerek  ABD, devlet olarak resmen kurulmuştur.
Ancak, Amerikan kolonilerinin merkezi bir federal devlet yapısı altında birleştirilmesi çok zorlu bir süreçten sonra gerçekleşmiştir.

Eyaletler, ulusal hükümetin, ülkeyi yönetecek kadar güçlü ve Amerikan halkının özgürlüklerini etkin bir şekilde oluşturacak ve koruyacak şekilde adil olması konusunda fikir birliğine varmışlardır.

Amerikan liderlerinin ve Anayasa Konvansiyonu delegelerinin ortak fikir ürünü olan ABD  Anayasası ise; Amerikan Bağımsızlık Savaşı’nın (1775-1783) kazanılmasından ve eyaletlerdeki  federalist ve antifederalist parti gruplarının arasındaki  uzun süren tartışmalı konfederasyon maddeleri müzakerelerinin tamamlanmasından sonra 1788′ de kabul edilerek yürürlüğe konulmuştur.
ABD Anayasası ile Fransız  İhtilali (1789-1799) arasında tarihsel ve sosyolojik bir etkileşim olduğu tarihçilerce vurgulanır.
Başlangıçta yedi madde ve yirmi bir bölümden ibaret olan ABD  Anayasası,   1791’de onaylanan Haklar Bildirgesi’ni izleyen yıllarda, çoğunluk kuralıyla adaletsizliğe karşı kişisel hak ve özgürlüklerin genişletilmesine ilişkin olarak,  Anayasa konvansiyonu’na katılan eyelet delegeleri tarafından ruhu, felsefesi ve üslubu aynı kalarak, yirmi yedi defa değiştirilmiştir. Buna göre Anayasa’ya; eyaletler arası ticaretin düzenlenmesi, Amerikan ekonomisinin çok yönlü denetlenmesi, Başkan, Kongre ve Federal mahkemelere gerekli ve uygun yetkiler verilmesi gibi konularda yeni ve değişiklik getiren maddeler eklenmiştir.
Bilindiği gibi, anayasaların ortak adı “toplumsal sözleşme”dir ve toplumsal sözleşme “toplumsal uzlaşma” ile sağlanır. Anayasalar toplum ihtiyaçları ve istekleri doğrultusunda gelişir. Bununla birlikte, anayasanın ruhu ve üslubu hep aynı kalır.
Birleşik Devletler Anayasası’nın giriş bölümü şöyledir: “Biz, Birleşik Devletler Halkı, daha mükemmel bir Birlik yaratmak, adaleti yerine getirmek, ülke içinde huzuru güvence altına almak, ortak savunmayı gerçekleştirmek, genel refahı artırmak ve özgürlüğün nimetlerini kendimize ve gelecek kuşaklara sağlamak için bu Amerika Birleşik devletleri Anayasası’nı takdir ve tesis ediyoruz.” Birleşik Devletler Anayasası’nın içeriğinde  evrensel hukuk, hukukun üstünlüğü, insan hakları, özgürlük, adalet, vicdan ve demokrasi vazgeçilmez  değerlerdir.
Son yıllarda siyaset bilimcilerin üzerinde en çok durdukları  devlet yönetim biçimi, ABD
’de uygulanmakta olan federal cumhuriyet sistemidir. Zor, girift ve yoğun olan ABD sistemi; bir model ve bir kavram olarak; evrensel hukuk,   tarih, coğrafya, felsefe, kültür, etik,  edebiyat,  mimarlık, estetik gibi çeşitli yönlerden araştırılması gerekli önemli boyutlara sahiptir.

Amerika Birleşik Devletleri ya da Birleşik Devletler ; illerden değil, başlangıçta koloni  konumundaki elli Eyelet ve bir Federal Bölge’den (Washington, DC) oluşan bir federal anayasal cumhuriyettir. Ulusal hükümet’in merkezi, “District of Colombia” dır.

ABD Başkanlık Sistemi aşağıda  özet halinde incelenmiştir.

*

Amerikan modeli başkanlık sisteminin üç ayrı özelliği vardır. Buna göre ABD devlet mekanizması, çok güçlü, etkin, bağımsız ve özerk üç kuvvettten- güçten- oluşmaktadır.

 

A-Kuvvetler Ayrımı:

Birleşik devletler anayasasının ilk üç maddesi, devleti,  üç ayrı organ arasında böler. Ulusal devlet, aralarında kalın ve sert çizgilerle üç ana kuvvete (kuvvetler ayrımı/ayrılığı) ayrılmıştır :  1-Yasama Organı, 2-Yürütme Organı ve 3-Yargı Organı. Bu üç ana organ bağımsız ve özerktir. Çünkü kuvvetler ayrılığının olmadığı yönetimlerde, demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü ve özgürlükler de olmaz.

ABD anayasası; söz konusu üç ayrı organdan her birinin görev, yetki ve sorumluluk alanlarını   sınırlamakta; birinin gereğinden fazla  güçlenerek aşırı yetki sahibi olmasını engellemektedir. Çünkü, evrensel hukukta yetkiler, sınırsız değildir.
Bu amaçla üç ana organdan her birinin işlevini tam olarak yerine getirebilmesi ve diğer organlarla uyum içinde çalışabilmesi için, organlar arasında gerekli olan çok güçlü ve etkin denetim, kontrol, fren  ve denge mekanizmaları kurulmuştur. Söz konusu bu üç ana organdan her biri diğerine müdahale edemez. Bu çerçevede devlet; hukuk, bilim, geleneksel, ulusal ve evrensel değerler içinde, çok güçlü, adil ve etkin kurumsal yapı ve işleyiş kazanmıştır.

Devlet kadrolarına da, liyakat esasına göre atamalar yapılır.

ABD yönetim sistemi, 18.yüzyılda, eşitlik, insan hakları, adil yargılama, kuvvetler ayrılığı gibi evrensel kavram ve değerleri dünyanın gündemine getirmiştir.

1- Yasama Organı :

Birleşik Devletler’de yasama  organı  Amerikan Kongresi’dir. Kongre, iki kanatlı, iki meclisli, “Senato” ve  “Temsilciler Meclisi”nden oluşmaktadır.

Senato ve Temsilciler Meclisi üyeleri, ABD vatandaşı olan eyalet halkları tarafından seçilir.

Kongre’nin başlıca görevi, gerekli kanunları çıkarmak ve yasal düzenlemeleri  yapmak, onaylamak ve yürürlüğe koymaktır.

Bütün eyaletler Senato’da eşit olarak temsil

edilir. Her eyaletin yasama meclisi tarafından, Senato’ya, altı yıllık bir süre için seçilen iki senatör gönderilir. Senato’nun üçte biri her iki yılda bir yenilenir.
Temsilciler Meclisi ise nüfus yapılarına göre her eyaletten gönderilen ve iki yılda bir seçilen dört yüz otuz beş  üyeden oluşur.

Bir tasarının kanunlaşabilmesi için, o tasarının  hem Senato hem de Temsilciler Meclisi tarafından tasdik edilmesi gerekir.

Bakan, savcı ve büyükelçi atamaları, Senato’nun onayı ile yürürlüğe girer.

ABD Senatosu ile Temsilciler Meclisi’nin halkla olan bağları süreklilik taşır.
1791’de İnsan Hakları Beyannamesi’nin eklenmesiyle birlikte federal anayasa, Amerikan halkının hak ve özgürlüklerini tamamiyle güvence altına almış; 1865 ‘de ırkçılık ve  kölelik  kaldırılmış; 1913’te de  kadınlara oy hakkı verilmiştir.
Birleşik Devletler tarafından hiç kimseye asalet ünvanı tanınmamaktadır.

2- Yürütme Organı:

 

ABD’de yürütme organı, ABD Başkanı’nın  mensubu olduğu partidir. Yürütme organının başında ABD Başkanı bulunur. 2016 yılı  sonunda yapılan seçim sonunda, yürütme yetkisi, Demokrat Parti’den Cumhuriyetçi parti’ye geçmiştir. Ancak, bazı siyaset bilimcilerine göre, bu her iki parti de belirli bir ulusal kaynaktan beslenmektedir.

ABD başkanlık rejiminde, Demokratik Parlamenter Sistem’deki gibi  cumhurbaşkanı, başbakan ve bakanlar kurulu yoktur. Bunun yerine ABD’ye özgü başkanlık sistemi bulunmaktadır.
Birleşik Devletler’de il yerine, eyalet sistemi geçerlidir. Başkanlık sistemi,  Başkan ve  Başkana bağlı Sekreterliklerden oluşmaktadır. ABD Başkanı, kabinesini, milletvekillerinden değil, dışarıdan, “sekreter” olarak adlandırılan yüksek düzey memur statüsündeki adaylar arasından seçer. Sekreterler, parlamenter rejimlerdeki bakanlıkları ifade eder ve Başkan tarafından  atanırlar. Yürütme erki, Başkan’a bağlıdır.
Amerika’da federal hükümet, ulusal yasaları uygular. Devlette, federal yapı içinde güçlü bir biçimde merkezi ve yerinden yönetim mekanizmaları kurulmuştur.   

Birleşik Devletler’de seçimler üç ayrı düzeyde gerçekleştirilir:  Federal seçimler, eyalet seçimleri, okul ve aile birlikleri seçimleri.
Seçim mevzuatı, vergi mevzuatı gibi çok karmaşıktır. Bu yüzden halkın çoğunluğu oy kullanmak istemez. Fakat son Amerikan seçimlerinde halkın katılım oranı yükselmiştir.
Anayasa; federal hükümet bünyesinin genel ana hatlarını  tayin eder; görev, yetki ve sorumluluklarıyla faaliyetlerini açık bir şekilde belirler.
ABD Başkanı ve Federal Hükümet, iki defadan fazla olmamak şartıyla dört yıllık bir süre için genel seçimle seçilir. Başkanlığın boşalması halinde, başkanlığa başkan yardımcısı atanır.
Amerika’da iki siyasal parti vardır: Demokrat Parti ve Cumhuriyet Partisi. Orta sınıf Demokrat Partilidir. Senato ve Temsilciler Meclisi  bu iki partiden oluşur.
ABD başkanlık sisteminde Amerikan Başkanı bir partinin lideri değildir, sadece bir partinin üyesidir. Başkanlık sisteminde denge ve fren sistemleri olduğu  için “parti liderliği kavramı” da yoktur. Bu sistemde ABD Başkanı tek başına parti yönetimine hakim olamaz.
Başkan, görevi kötüye kullandığı iddiasının yeterli kanıta dayanılarak, Temsilciler Meclisi’nde üçte iki üye çoğunluğunun onayı üzerine görevden alınabilir.
Başkanın mensubu bulunduğu parti sadece kendi oylarıyla yasa çıkaramaz; fakat  Temsilciler Meclisi’ne yasa tasarısı önerisinde bulunabilir. Çünkü bir yasa tasarısının kanunlaşabilmesi için baştaki partinin  muhalefet partisini de  ikna etmesi gerekir.
Yönetimdeki parti, kanun hükmünde kararname çıkaramaz ve üçlü kararname ile atama yapamaz
Amerika’da federal hükümet, ulusal yasaları uygular. Federal yapı içinde merkezi ve yerinden yönetim mekanizmaları kurulduğundan; bazı siyaset bilimciler, çok çeşitli alt etnik kimliklere ve alt kültürel yapılara dayalı tek üst kimlikli ve tek üst kültürlü üniter devlet anlayışının öngörülmesi bakımından, ABD Başkanlık Sistemi ile Roma İmparatorluğu ve Osmanlı İmparatorluğu arasındaki benzerliklerden söz ederler.
ABD’nin kuruluşundan beri dış siyasetin yönetiminde başlıca söz sahibi  Başkan olmuştur. Bununla birlikte Başkanın taahhütleri Kongre’nin  tasdikinden geçtiği takdirde yürürlüğe girer.
Başkan, Kongre tarafından onaylanmış bir kanun tasarısını veto edebilir.Ancak Kongre’nin her iki kanadı tarafından üçte iki oyla alınan bir karar, bu vetoyu hükümsüz kılar ve tasarı kanunlaşır.
Eyalet hükümetlerindeki yönetim sistemi, federal hükümet sisteminin aynısıdır.
Her eyalet ;  kendisine özgü anayasaya; parlamentoya; idari, mali, teknik, ekonomik, hukuki ve adli yönlerden belirli görev, yetki ve  sorumluluk alanlarına  ve yönetim birimlerine sahiptir.
Eyaletler, yönetim bakımından şehir, kasaba, nahiye ve köylere ayrılmıştır. Her eyaletin yürütme organının başı Vali’dir. Vali, seçimle gelir.
Eyalet vatandaşlarının günlük hayatını etkileyen kanunlar, şehir ve kasabalardaki polis teşkilatı tarafından uygulanır. “FBI” diye tanınan Federal Soruşturma Bürosu ise yalnızca eyalet sınırları dışındaki yasal uygulamaları yürütür.
Her eyaletin vatandaşları, diğer eyaletlerin vatandaşlarının bütün haklarına sahiptir.
Ulusal hükümet ile eyelet hükümetlerinin yetkileri eşittir. Ancak bir anlaşmazlık halinde  ulusal hükümet nihai yetkiye sahiptir.

3-Yargı Organı:

Birleşik Devletler’de üst düzey yargı organı, dokuz üyeli Birleşik Devletler Yüksek Mahkemesi’dir. Yüksek mahkeme üyeleri, halk veya yetkililer tarafından ömür boyu görev için seçilirler. Başkan, federal hakimleri ve hükûmet yetkililerini tayin eder. Yüksek Mahkeme ile diğer federal mahkemeler, kanunları yorumlayarak görülmekte olan davaları karara bağlar.
Anayasa yorumlarında nihai yetki yüksek mahkemenindir.Yüksek Mahkeme, Anayasa’nın herhangi bir bölümüyle çatışan federal, eyelet veya yerel bir yasayı kaldırabilir. Yüksek mahkeme, bugüne kadar yüzlerce federal ve eyelet yasasını iptal etmiştir.

B-Denge ve Fren Sistemi:

Devlet idaresinde temel ilke, yasal düzenlemelerin yasama organının onayından ve yargı denetiminden geçmesidir. Çünkü, geleneksel ve hukuksal devlet yönetiminde, herhangi bir organa sınırsız görev, yetki ve sorumluluk verilmez.
Amerikan Başkanı ve partisinin üzerinde Anayasa Mahkemesi ve Temsilciler Meclisi tarafından etkin denetleme mekanizmaları kurulmuştur.
Başkanın önerdiği bir kanun tasarısı, çok uzun bir süreç içinde Temsilciler Meclisi’nde ve Senato’daki komitelerce incelenir ve değerlendirilir. Tasarı, devlet ve kamu yararına uygun bulunursa Temsilciler Meclisi’nde onaylanarak kanunlaşır.
ABD’deki yerleşik teamül uyarınca, devletin bütün mali işlemlerinde ve harcamalarında, devlet ve kamu yararı başlıca ölçüt olarak benimsenmekte ve yürütmenin bütün hesap ve işlemleri sürekli ve etkin olarak idari,  mali, ekonomik, hukuki  ve teknik yönlerden yasal denetim mekanizmalarına tabi tutulmaktadır.
Amerika’da, devlet bütçesi ve ek bütçe, Amerikan Başkanı ve mensubu olduğu parti tarafından hazırlanır; ancak idarenin bu bütçe üzerinde bir yetkisi yoktur; çünkü bütçenin onaylanması muhalefetteki partinin ikna edilmesiyle gerçekleşir.
Amerika’da savaş ilanı ve asker gönderme, Temsilciler Meclisi ve Senato onayına bağlıdır. Hükümet, bir yabancı ülkeye ancak altı ay için asker gönderme yetkisine sahiptir.
Dış politika uygulamaları,  Federal Devletin görevidir. Ancak bu politikalar, belli bir partinin değil, Senato’nun onayı ile yürürlüğe girer. Amerikan Başkanı ya da mensup olduğu parti, bir yabancı ülkeye bir büyükelçiyi tek başına tayin edemez; çünkü büyükelçi atamaları, Senato’nun onayına bağlıdır. Aynı şekilde, yargıç atamaları da  Senato’nun onayı üzerine yürürlüğe konur.
Federal Devlet; vergi, ordu, güvenlik, dış politika gibi ulusal konularda tek yetkilidir.
Amerika’da herkes göçmendir. Etnik kimlik veya kültürel yapı hiçbir şekilde gözetilmez. Ülkede, çok büyük özgürlük ve hissedarlık alanı içinde yalnızca ABD vatandaşlığı statüsü geçerlidir.
Yabancılara, yeşil kart temin edilmesi suretiyle, seçimlerde oy  kullanmaksızın,  belirli koşullarda, geçici olarak ülkede ikamet etme ve çalışma imkanı sağlanır.
Birleşik Devletler’de noterlik müessesesi yoktur. Her Amerikalı istediği kişiyi noter olarak tayin edebilir.
ABD Gelir Vergisi Kanunu,  Kongre’ce, 1913’te onaylanmıştır. Buna göre her eyalet vergi mevzuatını ve uygulamalarını kendisi düzenler. On sekiz yaşını dolduran her yurttaş vergi mükellefidir ve gelir vergisi beyannamesi vermekle yükümlüdür. Amerika´da insanların en çok çekindiği konu, çok zor ve karmaşık olduğu için vergi uygulamaları ve vergi cezalarıdır.
Suç teşkil eden fiiller ve bunlara verilecek ceza uygulamalarına ilişkin mevzuat, doğrudan doğruya eyaletler tarafından belirlenir.
Toplumsal güvenlik ve polis teşkilatı her eyaletin kendi sorumluluğundadır.
Güvenlik ve polis teşkilatına (şeriflik vb.) ilişkin usul ve esaslar eyaletlerce düzenlenir. Bazı eyaletlerde, teşkilatlanma maliyeti ve finansmanı eyaletteki vergileri artıracağından polis teşkilatı kurulamamıştır.  Eyaletlerde tabanca ruhsatı, mental bir rahatsızlığı yoksa herkese verilebilmektedir. Buna karşın, son yıllarda tabanca verilmesine ilişkin koşullar zorlaştırılmış ve kontrol altına alınmaya başlanmıştır.

C-Kişisel ve Bireysel Özgürlükler:

Amerikan sisteminin temel alt yapısını, evrensel hukuk ilkeleri çerçevesinde  “düşünce, ifade ve konuşma özgürlüğü” oluşturur. Her ABD vatandaşı, devlet ve kamu düzenini bozmamak, kişilik haklarına saygı göstermek ön koşuluyla istediğini düşünmekte ve düşündüğünü ifade etmekte serbesttir.
Amerikan kanunları ve yönetmelikleri, öncelikle devletin bütünlüğünü, kamu yararını ve kişisel özgürlükleri esas alır. Yasalar büyük bir ciddiyetle ve sıfır toleransla uygulanır.

Sonuç:

Dünya devletleri anayasalarını  evrensel hukuk açısından olması gereken uluslararası standartlara ulaştırılması ve çağımızın ideolojisine yakınlaştırılması için Birleşmiş Milletler Teşkilatı’nda herhangi bir çalışma yoktur.
Örneğin;  Çin, Rusya, Brezilya, Meksika, Güney Kore, Nijerya gibi devletlerde, bu ülkelerin geleneksel kültür ve toplumsal yapılarına  göre, ABD sisteminden oldukça farklı değişik türde başkanlık sistemleri kurulmuştur.
Fransa ve Küba gibi devletlerde de demokratik parlamenter sisteme benzer  yarı başkanlık sistemleri bulunmaktadır.

Birleşik Devletler’e özgü “ABD Modeli Anayasa ve Başkanlık Sistemi” uygulamasında, bazı teknik zorluklarla karşılaşıldığı  bilinmektedir : Örneğin, 2016 Aralık’ta yapılan ABD Başkanlık Seçimi sonunda, “Demokrat Parti” adayı Hillary Clinton ülke ölçeğinde daha çok “popular oy” aldıysa da; daha az toplam “popular oy” sayısına sahip olan Cumhuriyetçi Parti adayı Donald Trump, eyaletler bazında elde ettiği “electrol oy”ların  sağladığı üstünlükle 45.  ABD  Başkanı olmuştur.

Bununla birlikte, toplum bilimciler ve siyaset bilimcileri tarafından; ABD Başkanlık Modeli Anayasa ve Başkanlık Sistemi; dünyada ilk defa üretilen ve yalnızca Amerika Birleşik Devletleri’nde uygulamaya konulan; demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakları, özgürlükler, ulusal değerler, evrensel ilkeler ve laiklik açılarından en çok gelişmiş, geniş tabanlı bir toplumsal uzlaşma metni, modern ve üstün bir hukuk kaynağı ve belgesi, en eski örnek bir federal anayasa  olarak kabul edilmektedir.

 



Edited (4/13/2017) by og2009

2.       denizli
970 posts
 13 Apr 2017 Thu 02:30 am

 

Quoting og2009

(Bir arkadaş, bu makaleyi İngilizceye çevirebilir mi?)

 

 

 

ABD ANAYASASI VE BAŞKANLIK SİSTEMİ ÜZERİNE BİR İNCELEME

 

Dünyanın beş kıtasında bugün 204 devlet vardır. Çok kutuplu bu dünya düzeninde her ülkenin, küreselleşme akımına karşın,  farklı tarihsel alt yapı, coğrafi konum, geleneksel kültür ve sosyolojik olgudan geldiği; bu nedenle de çeşitli yönetim biçimlerine sahip olduğu görülür.
İlk Çağ’dan günümüze kadar geçen süreçte devlet yönetim modelleri hakkında çok sayıda araştırma yapılmış ve kitap kaleme alınmıştır. Bunlara örnek olarak Platon’un (Eflatun) “Devlet”, Aristoteles’in “Politika”, Yusuf Has Hacib’in “Kutadgu Bilig”, Niccolò Machiavelli’nin “Prens”,  Thomas Moore’ın “Ütopya”, Daron Acemoğlu ile James A.Robinson’un “Ulusların Düşüşü” kitapları gösterilebilir.

*

UNESCO’nun, Aristoteles’i, 2400. doğum yılı nedeniyle, 2016’yı Aristoteles yılı ilan ettiğini burada ayrıca belirtelim.
*

Dünya tarihinde, “İdeal bir devlet modeli nasıl olmalıdır?” sorusu binyıllardır gündemdedir ve bundan böyle de gündemde kalacağı anlaşılmaktadır.
Günümüzde demokratik parlamenter sistem, başkanlık sistemi vb. devlet yönetim sistemleri şimdiye kadar hep hukuki açıdan ele alınmış ve değerlendirilmiştir.
Oysa devlet yönetimlerinin önemli bir boyutu da “siyaset bilimi” ile ilgili tarihsel birikime dayalı  olan sosyolojik yönüdür.
Dünyada parlamenter sistemle yönetilen ülkelerin yanı sıra başkanlık sistemiyle yönetilen ülkelerin sayısı  az değildir. Ancak başkanlık sistemi denilirken siyaset bilimcilerin üzerinde en çok durdukları ve akla ilk gelen (başkanlık sistemiyle yönetilen) Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Federal Cumhuriyeti’dir.
Bu yazının konusunu,  “ABD Anayasası ve ABD Modeli Başkanlık Sistemi” oluşturmaktadır.
*
Amerika Kıtası, Avrupalılar tarafından 1492’de keşfedilmiştir. Kıta topraklarına ilk yıllarda Ispanyollar, Portekizliler, Fransızlar, İngilizler, İtalyanlar ; sonraki yıllarda da çeşitli ülkelerden gelen göçmenler yerleştirilmiş ve kıta üzerinde koloniler kurulmuştur.
18.yüzyılda Amerikan kolonilerinin sayısı on üçe yükselmiştir. Bu on üç koloni, ABD’nin temelini oluştumuştur.

Bu bağlamda, eyaletlerin katılımı sonunda, 1776’da, Federal Devletin Bağımsızlık Bildirgesi’ni ilan edilerek  ABD, devlet olarak resmen kurulmuştur.
Ancak, Amerikan kolonilerinin merkezi bir federal devlet yapısı altında birleştirilmesi çok zorlu bir süreçten sonra gerçekleşmiştir.

Eyaletler, ulusal hükümetin, ülkeyi yönetecek kadar güçlü ve Amerikan halkının özgürlüklerini etkin bir şekilde oluşturacak ve koruyacak şekilde adil olması konusunda fikir birliğine varmışlardır.

Amerikan liderlerinin ve Anayasa Konvansiyonu delegelerinin ortak fikir ürünü olan ABD  Anayasası ise; Amerikan Bağımsızlık Savaşı’nın (1775-1783) kazanılmasından ve eyaletlerdeki  federalist ve antifederalist parti gruplarının arasındaki  uzun süren tartışmalı konfederasyon maddeleri müzakerelerinin tamamlanmasından sonra 1788′ de kabul edilerek yürürlüğe konulmuştur.
ABD Anayasası ile Fransız  İhtilali (1789-1799) arasında tarihsel ve sosyolojik bir etkileşim olduğu tarihçilerce vurgulanır.
Başlangıçta yedi madde ve yirmi bir bölümden ibaret olan ABD  Anayasası,   1791’de onaylanan Haklar Bildirgesi’ni izleyen yıllarda, çoğunluk kuralıyla adaletsizliğe karşı kişisel hak ve özgürlüklerin genişletilmesine ilişkin olarak,  Anayasa konvansiyonu’na katılan eyelet delegeleri tarafından ruhu, felsefesi ve üslubu aynı kalarak, yirmi yedi defa değiştirilmiştir. Buna göre Anayasa’ya; eyaletler arası ticaretin düzenlenmesi, Amerikan ekonomisinin çok yönlü denetlenmesi, Başkan, Kongre ve Federal mahkemelere gerekli ve uygun yetkiler verilmesi gibi konularda yeni ve değişiklik getiren maddeler eklenmiştir.
Bilindiği gibi, anayasaların ortak adı “toplumsal sözleşme”dir ve toplumsal sözleşme “toplumsal uzlaşma” ile sağlanır. Anayasalar toplum ihtiyaçları ve istekleri doğrultusunda gelişir. Bununla birlikte, anayasanın ruhu ve üslubu hep aynı kalır.
Birleşik Devletler Anayasası’nın giriş bölümü şöyledir: “Biz, Birleşik Devletler Halkı, daha mükemmel bir Birlik yaratmak, adaleti yerine getirmek, ülke içinde huzuru güvence altına almak, ortak savunmayı gerçekleştirmek, genel refahı artırmak ve özgürlüğün nimetlerini kendimize ve gelecek kuşaklara sağlamak için bu Amerika Birleşik devletleri Anayasası’nı takdir ve tesis ediyoruz.” Birleşik Devletler Anayasası’nın içeriğinde  evrensel hukuk, hukukun üstünlüğü, insan hakları, özgürlük, adalet, vicdan ve demokrasi vazgeçilmez  değerlerdir.
Son yıllarda siyaset bilimcilerin üzerinde en çok durdukları  devlet yönetim biçimi, ABD
’de uygulanmakta olan federal cumhuriyet sistemidir. Zor, girift ve yoğun olan ABD sistemi; bir model ve bir kavram olarak; evrensel hukuk,   tarih, coğrafya, felsefe, kültür, etik,  edebiyat,  mimarlık, estetik gibi çeşitli yönlerden araştırılması gerekli önemli boyutlara sahiptir.

Amerika Birleşik Devletleri ya da Birleşik Devletler ; illerden değil, başlangıçta koloni  konumundaki elli Eyelet ve bir Federal Bölge’den (Washington, DC) oluşan bir federal anayasal cumhuriyettir. Ulusal hükümet’in merkezi, “District of Colombia” dır.

ABD Başkanlık Sistemi aşağıda  özet halinde incelenmiştir.

*

Amerikan modeli başkanlık sisteminin üç ayrı özelliği vardır. Buna göre ABD devlet mekanizması, çok güçlü, etkin, bağımsız ve özerk üç kuvvettten- güçten- oluşmaktadır.

 

A-Kuvvetler Ayrımı:

Birleşik devletler anayasasının ilk üç maddesi, devleti,  üç ayrı organ arasında böler. Ulusal devlet, aralarında kalın ve sert çizgilerle üç ana kuvvete (kuvvetler ayrımı/ayrılığı) ayrılmıştır :  1-Yasama Organı, 2-Yürütme Organı ve 3-Yargı Organı. Bu üç ana organ bağımsız ve özerktir. Çünkü kuvvetler ayrılığının olmadığı yönetimlerde, demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü ve özgürlükler de olmaz.

ABD anayasası; söz konusu üç ayrı organdan her birinin görev, yetki ve sorumluluk alanlarını   sınırlamakta; birinin gereğinden fazla  güçlenerek aşırı yetki sahibi olmasını engellemektedir. Çünkü, evrensel hukukta yetkiler, sınırsız değildir.
Bu amaçla üç ana organdan her birinin işlevini tam olarak yerine getirebilmesi ve diğer organlarla uyum içinde çalışabilmesi için, organlar arasında gerekli olan çok güçlü ve etkin denetim, kontrol, fren  ve denge mekanizmaları kurulmuştur. Söz konusu bu üç ana organdan her biri diğerine müdahale edemez. Bu çerçevede devlet; hukuk, bilim, geleneksel, ulusal ve evrensel değerler içinde, çok güçlü, adil ve etkin kurumsal yapı ve işleyiş kazanmıştır.

Devlet kadrolarına da, liyakat esasına göre atamalar yapılır.

ABD yönetim sistemi, 18.yüzyılda, eşitlik, insan hakları, adil yargılama, kuvvetler ayrılığı gibi evrensel kavram ve değerleri dünyanın gündemine getirmiştir.

1- Yasama Organı :

Birleşik Devletler’de yasama  organı  Amerikan Kongresi’dir. Kongre, iki kanatlı, iki meclisli, “Senato” ve  “Temsilciler Meclisi”nden oluşmaktadır.

Senato ve Temsilciler Meclisi üyeleri, ABD vatandaşı olan eyalet halkları tarafından seçilir.

Kongre’nin başlıca görevi, gerekli kanunları çıkarmak ve yasal düzenlemeleri  yapmak, onaylamak ve yürürlüğe koymaktır.

Bütün eyaletler Senato’da eşit olarak temsil

edilir. Her eyaletin yasama meclisi tarafından, Senato’ya, altı yıllık bir süre için seçilen iki senatör gönderilir. Senato’nun üçte biri her iki yılda bir yenilenir.
Temsilciler Meclisi ise nüfus yapılarına göre her eyaletten gönderilen ve iki yılda bir seçilen dört yüz otuz beş  üyeden oluşur.

Bir tasarının kanunlaşabilmesi için, o tasarının  hem Senato hem de Temsilciler Meclisi tarafından tasdik edilmesi gerekir.

Bakan, savcı ve büyükelçi atamaları, Senato’nun onayı ile yürürlüğe girer.

ABD Senatosu ile Temsilciler Meclisi’nin halkla olan bağları süreklilik taşır.
1791’de İnsan Hakları Beyannamesi’nin eklenmesiyle birlikte federal anayasa, Amerikan halkının hak ve özgürlüklerini tamamiyle güvence altına almış; 1865 ‘de ırkçılık ve  kölelik  kaldırılmış; 1913’te de  kadınlara oy hakkı verilmiştir.
Birleşik Devletler tarafından hiç kimseye asalet ünvanı tanınmamaktadır.

2- Yürütme Organı:

 

ABD’de yürütme organı, ABD Başkanı’nın  mensubu olduğu partidir. Yürütme organının başında ABD Başkanı bulunur. 2016 yılı  sonunda yapılan seçim sonunda, yürütme yetkisi, Demokrat Parti’den Cumhuriyetçi parti’ye geçmiştir. Ancak, bazı siyaset bilimcilerine göre, bu her iki parti de belirli bir ulusal kaynaktan beslenmektedir.

ABD başkanlık rejiminde, Demokratik Parlamenter Sistem’deki gibi  cumhurbaşkanı, başbakan ve bakanlar kurulu yoktur. Bunun yerine ABD’ye özgü başkanlık sistemi bulunmaktadır.
Birleşik Devletler’de il yerine, eyalet sistemi geçerlidir. Başkanlık sistemi,  Başkan ve  Başkana bağlı Sekreterliklerden oluşmaktadır. ABD Başkanı, kabinesini, milletvekillerinden değil, dışarıdan, “sekreter” olarak adlandırılan yüksek düzey memur statüsündeki adaylar arasından seçer. Sekreterler, parlamenter rejimlerdeki bakanlıkları ifade eder ve Başkan tarafından  atanırlar. Yürütme erki, Başkan’a bağlıdır.
Amerika’da federal hükümet, ulusal yasaları uygular. Devlette, federal yapı içinde güçlü bir biçimde merkezi ve yerinden yönetim mekanizmaları kurulmuştur.   

Birleşik Devletler’de seçimler üç ayrı düzeyde gerçekleştirilir:  Federal seçimler, eyalet seçimleri, okul ve aile birlikleri seçimleri.
Seçim mevzuatı, vergi mevzuatı gibi çok karmaşıktır. Bu yüzden halkın çoğunluğu oy kullanmak istemez. Fakat son Amerikan seçimlerinde halkın katılım oranı yükselmiştir.
Anayasa; federal hükümet bünyesinin genel ana hatlarını  tayin eder; görev, yetki ve sorumluluklarıyla faaliyetlerini açık bir şekilde belirler.
ABD Başkanı ve Federal Hükümet, iki defadan fazla olmamak şartıyla dört yıllık bir süre için genel seçimle seçilir. Başkanlığın boşalması halinde, başkanlığa başkan yardımcısı atanır.
Amerika’da iki siyasal parti vardır: Demokrat Parti ve Cumhuriyet Partisi. Orta sınıf Demokrat Partilidir. Senato ve Temsilciler Meclisi  bu iki partiden oluşur.
ABD başkanlık sisteminde Amerikan Başkanı bir partinin lideri değildir, sadece bir partinin üyesidir. Başkanlık sisteminde denge ve fren sistemleri olduğu  için “parti liderliği kavramı” da yoktur. Bu sistemde ABD Başkanı tek başına parti yönetimine hakim olamaz.
Başkan, görevi kötüye kullandığı iddiasının yeterli kanıta dayanılarak, Temsilciler Meclisi’nde üçte iki üye çoğunluğunun onayı üzerine görevden alınabilir.
Başkanın mensubu bulunduğu parti sadece kendi oylarıyla yasa çıkaramaz; fakat  Temsilciler Meclisi’ne yasa tasarısı önerisinde bulunabilir. Çünkü bir yasa tasarısının kanunlaşabilmesi için baştaki partinin  muhalefet partisini de  ikna etmesi gerekir.
Yönetimdeki parti, kanun hükmünde kararname çıkaramaz ve üçlü kararname ile atama yapamaz
Amerika’da federal hükümet, ulusal yasaları uygular. Federal yapı içinde merkezi ve yerinden yönetim mekanizmaları kurulduğundan; bazı siyaset bilimciler, çok çeşitli alt etnik kimliklere ve alt kültürel yapılara dayalı tek üst kimlikli ve tek üst kültürlü üniter devlet anlayışının öngörülmesi bakımından, ABD Başkanlık Sistemi ile Roma İmparatorluğu ve Osmanlı İmparatorluğu arasındaki benzerliklerden söz ederler.
ABD’nin kuruluşundan beri dış siyasetin yönetiminde başlıca söz sahibi  Başkan olmuştur. Bununla birlikte Başkanın taahhütleri Kongre’nin  tasdikinden geçtiği takdirde yürürlüğe girer.
Başkan, Kongre tarafından onaylanmış bir kanun tasarısını veto edebilir.Ancak Kongre’nin her iki kanadı tarafından üçte iki oyla alınan bir karar, bu vetoyu hükümsüz kılar ve tasarı kanunlaşır.
Eyalet hükümetlerindeki yönetim sistemi, federal hükümet sisteminin aynısıdır.
Her eyalet ;  kendisine özgü anayasaya; parlamentoya; idari, mali, teknik, ekonomik, hukuki ve adli yönlerden belirli görev, yetki ve  sorumluluk alanlarına  ve yönetim birimlerine sahiptir.
Eyaletler, yönetim bakımından şehir, kasaba, nahiye ve köylere ayrılmıştır. Her eyaletin yürütme organının başı Vali’dir. Vali, seçimle gelir.
Eyalet vatandaşlarının günlük hayatını etkileyen kanunlar, şehir ve kasabalardaki polis teşkilatı tarafından uygulanır. “FBI” diye tanınan Federal Soruşturma Bürosu ise yalnızca eyalet sınırları dışındaki yasal uygulamaları yürütür.
Her eyaletin vatandaşları, diğer eyaletlerin vatandaşlarının bütün haklarına sahiptir.
Ulusal hükümet ile eyelet hükümetlerinin yetkileri eşittir. Ancak bir anlaşmazlık halinde  ulusal hükümet nihai yetkiye sahiptir.

3-Yargı Organı:

Birleşik Devletler’de üst düzey yargı organı, dokuz üyeli Birleşik Devletler Yüksek Mahkemesi’dir. Yüksek mahkeme üyeleri, halk veya yetkililer tarafından ömür boyu görev için seçilirler. Başkan, federal hakimleri ve hükûmet yetkililerini tayin eder. Yüksek Mahkeme ile diğer federal mahkemeler, kanunları yorumlayarak görülmekte olan davaları karara bağlar.
Anayasa yorumlarında nihai yetki yüksek mahkemenindir.Yüksek Mahkeme, Anayasa’nın herhangi bir bölümüyle çatışan federal, eyelet veya yerel bir yasayı kaldırabilir. Yüksek mahkeme, bugüne kadar yüzlerce federal ve eyelet yasasını iptal etmiştir.

B-Denge ve Fren Sistemi:

Devlet idaresinde temel ilke, yasal düzenlemelerin yasama organının onayından ve yargı denetiminden geçmesidir. Çünkü, geleneksel ve hukuksal devlet yönetiminde, herhangi bir organa sınırsız görev, yetki ve sorumluluk verilmez.
Amerikan Başkanı ve partisinin üzerinde Anayasa Mahkemesi ve Temsilciler Meclisi tarafından etkin denetleme mekanizmaları kurulmuştur.
Başkanın önerdiği bir kanun tasarısı, çok uzun bir süreç içinde Temsilciler Meclisi’nde ve Senato’daki komitelerce incelenir ve değerlendirilir. Tasarı, devlet ve kamu yararına uygun bulunursa Temsilciler Meclisi’nde onaylanarak kanunlaşır.
ABD’deki yerleşik teamül uyarınca, devletin bütün mali işlemlerinde ve harcamalarında, devlet ve kamu yararı başlıca ölçüt olarak benimsenmekte ve yürütmenin bütün hesap ve işlemleri sürekli ve etkin olarak idari,  mali, ekonomik, hukuki  ve teknik yönlerden yasal denetim mekanizmalarına tabi tutulmaktadır.
Amerika’da, devlet bütçesi ve ek bütçe, Amerikan Başkanı ve mensubu olduğu parti tarafından hazırlanır; ancak idarenin bu bütçe üzerinde bir yetkisi yoktur; çünkü bütçenin onaylanması muhalefetteki partinin ikna edilmesiyle gerçekleşir.
Amerika’da savaş ilanı ve asker gönderme, Temsilciler Meclisi ve Senato onayına bağlıdır. Hükümet, bir yabancı ülkeye ancak altı ay için asker gönderme yetkisine sahiptir.
Dış politika uygulamaları,  Federal Devletin görevidir. Ancak bu politikalar, belli bir partinin değil, Senato’nun onayı ile yürürlüğe girer. Amerikan Başkanı ya da mensup olduğu parti, bir yabancı ülkeye bir büyükelçiyi tek başına tayin edemez; çünkü büyükelçi atamaları, Senato’nun onayına bağlıdır. Aynı şekilde, yargıç atamaları da  Senato’nun onayı üzerine yürürlüğe konur.
Federal Devlet; vergi, ordu, güvenlik, dış politika gibi ulusal konularda tek yetkilidir.
Amerika’da herkes göçmendir. Etnik kimlik veya kültürel yapı hiçbir şekilde gözetilmez. Ülkede, çok büyük özgürlük ve hissedarlık alanı içinde yalnızca ABD vatandaşlığı statüsü geçerlidir.
Yabancılara, yeşil kart temin edilmesi suretiyle, seçimlerde oy  kullanmaksızın,  belirli koşullarda, geçici olarak ülkede ikamet etme ve çalışma imkanı sağlanır.
Birleşik Devletler’de noterlik müessesesi yoktur. Her Amerikalı istediği kişiyi noter olarak tayin edebilir.
ABD Gelir Vergisi Kanunu,  Kongre’ce, 1913’te onaylanmıştır. Buna göre her eyalet vergi mevzuatını ve uygulamalarını kendisi düzenler. On sekiz yaşını dolduran her yurttaş vergi mükellefidir ve gelir vergisi beyannamesi vermekle yükümlüdür. Amerika´da insanların en çok çekindiği konu, çok zor ve karmaşık olduğu için vergi uygulamaları ve vergi cezalarıdır.
Suç teşkil eden fiiller ve bunlara verilecek ceza uygulamalarına ilişkin mevzuat, doğrudan doğruya eyaletler tarafından belirlenir.
Toplumsal güvenlik ve polis teşkilatı her eyaletin kendi sorumluluğundadır.
Güvenlik ve polis teşkilatına (şeriflik vb.) ilişkin usul ve esaslar eyaletlerce düzenlenir. Bazı eyaletlerde, teşkilatlanma maliyeti ve finansmanı eyaletteki vergileri artıracağından polis teşkilatı kurulamamıştır.  Eyaletlerde tabanca ruhsatı, mental bir rahatsızlığı yoksa herkese verilebilmektedir. Buna karşın, son yıllarda tabanca verilmesine ilişkin koşullar zorlaştırılmış ve kontrol altına alınmaya başlanmıştır.

C-Kişisel ve Bireysel Özgürlükler:

Amerikan sisteminin temel alt yapısını, evrensel hukuk ilkeleri çerçevesinde  “düşünce, ifade ve konuşma özgürlüğü” oluşturur. Her ABD vatandaşı, devlet ve kamu düzenini bozmamak, kişilik haklarına saygı göstermek ön koşuluyla istediğini düşünmekte ve düşündüğünü ifade etmekte serbesttir.
Amerikan kanunları ve yönetmelikleri, öncelikle devletin bütünlüğünü, kamu yararını ve kişisel özgürlükleri esas alır. Yasalar büyük bir ciddiyetle ve sıfır toleransla uygulanır.

Sonuç:

Dünya devletleri anayasalarını  evrensel hukuk açısından olması gereken uluslararası standartlara ulaştırılması ve çağımızın ideolojisine yakınlaştırılması için Birleşmiş Milletler Teşkilatı’nda herhangi bir çalışma yoktur.
Örneğin;  Çin, Rusya, Brezilya, Meksika, Güney Kore, Nijerya gibi devletlerde, bu ülkelerin geleneksel kültür ve toplumsal yapılarına  göre, ABD sisteminden oldukça farklı değişik türde başkanlık sistemleri kurulmuştur.
Fransa ve Küba gibi devletlerde de demokratik parlamenter sisteme benzer  yarı başkanlık sistemleri bulunmaktadır.

Birleşik Devletler’e özgü “ABD Modeli Anayasa ve Başkanlık Sistemi” uygulamasında, bazı teknik zorluklarla karşılaşıldığı  bilinmektedir : Örneğin, 2016 Aralık’ta yapılan ABD Başkanlık Seçimi sonunda, “Demokrat Parti” adayı Hillary Clinton ülke ölçeğinde daha çok “popular oy” aldıysa da; daha az toplam “popular oy” sayısına sahip olan Cumhuriyetçi Parti adayı Donald Trump, eyaletler bazında elde ettiği “electrol oy”ların  sağladığı üstünlükle 45.  ABD  Başkanı olmuştur.

Bununla birlikte, toplum bilimciler ve siyaset bilimcileri tarafından; ABD Başkanlık Modeli Anayasa ve Başkanlık Sistemi; dünyada ilk defa üretilen ve yalnızca Amerika Birleşik Devletleri’nde uygulamaya konulan; demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakları, özgürlükler, ulusal değerler, evrensel ilkeler ve laiklik açılarından en çok gelişmiş, geniş tabanlı bir toplumsal uzlaşma metni, modern ve üstün bir hukuk kaynağı ve belgesi, en eski örnek bir federal anayasa  olarak kabul edilmektedir.

 

 

 

I tried this but it wasn´t helpful:

https://www.google.com/search?espv=2&q=get+long+political+messages+translated+from+Turkish+from+friends



Edited (4/13/2017) by denizli

Add reply to this discussion




Turkish Dictionary
Turkish Chat
Open mini chat
New in Forums
Why yer gördüm but yeri geziyorum
HaydiDeer: Thank you very much, makes perfect sense!
Etmeyi vs etmek
HaydiDeer: Thank you very much!
Görülmez vs görünmiyor
HaydiDeer: Thank you very much, very well explained!
Içeri and içeriye
HaydiDeer: Thank you very much for the detailed ...
Present continous tense
HaydiDeer: Got it, thank you!
Hic vs herhangi, degil vs yok
HaydiDeer: Thank you very much!
Rize Artvin Airport Transfer - Rize Tours
rizetours: Dear Guest; In order to make your Black Sea trip more enjoyable, our c...
What does \"kabul ettiğini\" mean?
HaydiDeer: Thank you very much for the detailed ...
Kimse vs biri (anyone)
HaydiDeer: Thank you!
Random Pictures of Turkey
Most liked
Major Vowel Harmony

Turkish lesson by admin
Level: beginner
Introduction

Turkish lesson by admin
Level: beginner