Welcome
Login:   Pass:     Register - Forgot Password - Resend Activation

Turkish Class Forums / Turkish Poetry and Literature

Turkish Poetry and Literature

Add reply to this discussion
Moderators: libralady, sonunda
\"Asıl Eksiklik Eksik Olduğumuzu Düşünmekti\"
1.       passer-by
97 posts
 24 Oct 2010 Sun 12:19 am

Asıl eksiklik, eksik olduğumuzu düşünmekti. 

Asıl eksiklik, çareyi başkasında aramaktı. Hayatın matematiği farklı; iki yarımı toplayınca bir etmiyor. İnsan tek başına mutsuzsa başka biriyle de mutlu olamıyor. 

...Önce yalnızdık. 

9 ay boyunca karanlık bir yerde dışarı çıkmayı bekledik ve dünyaya ağlayarak geldik.

Pişman gibiydik. Ya da mecburen gelmiş gibi.

Biraz büyüdükten sonra, kendimizi bildiğimiz anda, içimizi kemiren, kalbimizi kurcalayan o tuhaf duyguyu hissettik: Bir yerde bir eksik var dedik. 

Korktuk. 

"Bunun sebebi ne?" diye sorduk kendimize. Cevabı yapıştırdık: "Demek ki sahip olmadığımız bir şeyler var. O yüzden eksiklik hissediyoruz". 

Peki, neye sahip olmamız gerekiyor? 

Çocukken "yaşımız küçük" diye düşündük. Her istediğimizi yapamıyoruz. Kurallar, yasaklar var. Büyüyünce her şey yoluna girecek.

Büyüdükçe bir şey değişmedi. Yine huzursuzduk. İçimizden bir ses aynı sözcükleri fısıldıyordu: 

"Bir eksik var. Kafamız karıştı. Nasıl kurtulacağız bu iğrenç duygudan? Nasıl geçecek bu? "

Aklımıza yeni cevaplar geldi: Okulu bitirince geçecek. İşe girince geçecek. Para kazanınca geçecek. Tatile gidince geçecek. 

Okulu bitirdik. Diploma aldık. İşe girdik. Kartvizit aldık. Çalıştık. Para kazandık. Taşındık. Araba aldık. Çalıştık. Eve yeni eşyalar aldık. Tatile gittik. Dans ettik. Terfi ettik. Kartviziti değiştirdik. 

Daha çok çalıştık. Daha çok para kazandık. Çalıştık. Çalıştık. Geçmedi. "Bir yerde bir eksik var" hissi, hala orada duruyordu. 

Bu sefer de "Sevgilimiz olunca geçecek" dedik. "Yalnızlığımız sona erince bu illetten kurtulacağız.

Beklemeye başladık. Derken, biri çıktı karşımıza aşık olduk. Ve anında başka biri olduk. 

Daha güçlü, daha güzel, daha akıllı biri. Hesap cüzdanları, kartvizitler, hatta ilaçlar bile böyle hissetmemizi sağlamamıştı. 

Sevgilimizin gözlerinde, daha önce bize verilmemiş kadar büyük sevgi ve hayranlık gördük. 

Sevgilimizin gözlerinde Tanrı´ yı gördük. 

Işığı gördük."Tünelin ucundaki ışık bu olmalı" diye düşündük "kurtulduk". 

Sonra bir gün, daha dün bize deli gibi aşık olan insan çekip gidiverdi.

Ya da artık eskisi gibi sevmediğini söyledi. Ya da başka birine aşık olduğunu söyledi. Ya da daha kötüsü, başka birine aşık oldu ama söylemedi. 

Telefonu açmamasından, elimizi tutmamasından, sevişmemesine bahane bulmak zorunda kalmamak için biz uyuduktan sonra yatağa gelmesinden anladık, bir terslik olduğunu. 

Belki de sevmekten vazgeçen veya terk eden sevgilimiz değildi, bizdik. 

Fark etmez. Sonuçta aşk bitti. 

Şimdi her yer bomboş. Şimdi tekrar yalnızız. Başladığımız yere döndük. 

Yıllarca uğraştık, eksiğin ne olduğunu bulamadık. Halbuki her şeyi denedik, her yere baktık. 

Öyle mi? Bakmadığımız bir yer kaldı. 

İçimize bakmadık. 

Eksik parçayı dışarıda aradık ama içimizde saklı olabileceğini akıl etmedik. 

Birilerini sevdik, birileri bizi sevsin diye uğraştık ama kendimizi sevmedik. 

Şaşıracak bir şey yok, tabii ki sevmedik. 

Kendimizi sevsek bu kadar koşturur muyduk? Canımız yanmasın diye duvarların ardına saklanır mıydık? 

Kendimizi boş sanıp doldurmaya uğraşır mıydık? Terk edilmekten korkar mıydık? 

Asıl eksiklik, eksik olduğumuzu düşünmekti. 

Asıl eksiklik, çareyi başkasında aramaktı. 

Hayatın matematiği farklı; iki yarımı toplayınca bir etmiyor. 

İnsan tek başına mutsuzsa başka biriyle de mutlu olamıyor.

"Herkes beni sevsin" diye uğraşınca kimse gerçekten sevmiyor, herkes sevgisine şart koyuyor, sınır koyuyor. 

Oysa "kendime duyduğum sevgi bana yeter" diye düşününce, kendimizi olduğumuz gibi kabullenince yarım tamamlanıyor. 

Her şey bir oluyor. İşte o zaman perde aralanıyor. 

Acı diniyor. 

İşte o zaman başka ´bir´i bir araya gelerek, hesabın kitabın, korkunun kaygının hüküm sürdüğü sahte bir sevgi yerine, gerçek bir sevgi yaratılabiliyor. 

Sonsuz Sevgilerimle... 


_____CAN DÜNDAR_____

2.       deli
5904 posts
 24 Oct 2010 Sun 09:20 pm

 

Quoting passer-by

Asıl eksiklik, eksik olduğumuzu düşünmekti. 

when thinking  that were are missing / lacking something is the essence of deficiency 



Asıl eksiklik, çareyi başkasında aramaktı.

true deficiency  when searching for the solution  in something else

 Hayatın matematiği farklı;

the mathematics of life are different

iki yarımı toplayınca bir etmiyor.

two halves don`t make a whole one

 İnsan tek başına mutsuzsa başka biriyle de mutlu olamıyor.

If a person is unhappy alone they can`t be happy with  anyone else

 

...Önce yalnızdık. 

 we were alone before



9 ay boyunca karanlık bir yerde dışarı çıkmayı bekledik ve dünyaya ağlayarak geldik.

for nine months waited to come out of some place dark, and we came to this world crying

Pişman gibiydik. Ya da mecburen gelmiş gibi.



Biraz büyüdükten sonra, kendimizi bildiğimiz anda, içimizi kemiren, kalbimizi kurcalayan o tuhaf duyguyu hissettik: Bir yerde bir eksik var dedik. 

Korktuk. 

"Bunun sebebi ne?" diye sorduk kendimize. Cevabı yapıştırdık: "Demek ki sahip olmadığımız bir şeyler var. O yüzden eksiklik hissediyoruz". 

Peki, neye sahip olmamız gerekiyor? 

Çocukken "yaşımız küçük" diye düşündük. Her istediğimizi yapamıyoruz. Kurallar, yasaklar var. Büyüyünce her şey yoluna girecek.

Büyüdükçe bir şey değişmedi. Yine huzursuzduk. İçimizden bir ses aynı sözcükleri fısıldıyordu: 

"Bir eksik var. Kafamız karıştı. Nasıl kurtulacağız bu iğrenç duygudan? Nasıl geçecek bu? "

Aklımıza yeni cevaplar geldi: Okulu bitirince geçecek. İşe girince geçecek. Para kazanınca geçecek. Tatile gidince geçecek. 

Okulu bitirdik. Diploma aldık. İşe girdik. Kartvizit aldık. Çalıştık. Para kazandık. Taşındık. Araba aldık. Çalıştık. Eve yeni eşyalar aldık. Tatile gittik. Dans ettik. Terfi ettik. Kartviziti değiştirdik. 

Daha çok çalıştık. Daha çok para kazandık. Çalıştık. Çalıştık. Geçmedi. "Bir yerde bir eksik var" hissi, hala orada duruyordu. 

Bu sefer de "Sevgilimiz olunca geçecek" dedik. "Yalnızlığımız sona erince bu illetten kurtulacağız.

Beklemeye başladık. Derken, biri çıktı karşımıza aşık olduk. Ve anında başka biri olduk. 

Daha güçlü, daha güzel, daha akıllı biri. Hesap cüzdanları, kartvizitler, hatta ilaçlar bile böyle hissetmemizi sağlamamıştı. 

Sevgilimizin gözlerinde, daha önce bize verilmemiş kadar büyük sevgi ve hayranlık gördük. 

Sevgilimizin gözlerinde Tanrı´ yı gördük. 

Işığı gördük."Tünelin ucundaki ışık bu olmalı" diye düşündük "kurtulduk". 

Sonra bir gün, daha dün bize deli gibi aşık olan insan çekip gidiverdi.

Ya da artık eskisi gibi sevmediğini söyledi. Ya da başka birine aşık olduğunu söyledi. Ya da daha kötüsü, başka birine aşık oldu ama söylemedi. 

Telefonu açmamasından, elimizi tutmamasından, sevişmemesine bahane bulmak zorunda kalmamak için biz uyuduktan sonra yatağa gelmesinden anladık, bir terslik olduğunu. 

Belki de sevmekten vazgeçen veya terk eden sevgilimiz değildi, bizdik. 

Fark etmez. Sonuçta aşk bitti. 

Şimdi her yer bomboş. Şimdi tekrar yalnızız. Başladığımız yere döndük. 

Yıllarca uğraştık, eksiğin ne olduğunu bulamadık. Halbuki her şeyi denedik, her yere baktık. 

Öyle mi? Bakmadığımız bir yer kaldı. 

İçimize bakmadık. 

Eksik parçayı dışarıda aradık ama içimizde saklı olabileceğini akıl etmedik. 

Birilerini sevdik, birileri bizi sevsin diye uğraştık ama kendimizi sevmedik. 

Şaşıracak bir şey yok, tabii ki sevmedik. 

Kendimizi sevsek bu kadar koşturur muyduk? Canımız yanmasın diye duvarların ardına saklanır mıydık? 

Kendimizi boş sanıp doldurmaya uğraşır mıydık? Terk edilmekten korkar mıydık? 

Asıl eksiklik, eksik olduğumuzu düşünmekti. 

Asıl eksiklik, çareyi başkasında aramaktı. 

Hayatın matematiği farklı; iki yarımı toplayınca bir etmiyor. 

İnsan tek başına mutsuzsa başka biriyle de mutlu olamıyor.

"Herkes beni sevsin" diye uğraşınca kimse gerçekten sevmiyor, herkes sevgisine şart koyuyor, sınır koyuyor. 

Oysa "kendime duyduğum sevgi bana yeter" diye düşününce, kendimizi olduğumuz gibi kabullenince yarım tamamlanıyor. 

Her şey bir oluyor. İşte o zaman perde aralanıyor. 

Acı diniyor. 

İşte o zaman başka ´bir´i bir araya gelerek, hesabın kitabın, korkunun kaygının hüküm sürdüğü sahte bir sevgi yerine, gerçek bir sevgi yaratılabiliyor. 

Sonsuz Sevgilerimle... 


_____CAN DÜNDAR_____

 

  I tried  a bit but its hard

I may return

3.       gokuyum
5050 posts
 28 Jan 2011 Fri 08:16 pm

9 ay boyunca karanlık bir yerde dışarı çıkmayı bekledik ve dünyaya ağlayarak geldik.

for nine months we waited to come out in a place dark, and we came to this world crying

Pişman gibiydik. Ya da mecburen gelmiş gibi. Biraz büyüdükten sonra, kendimizi bildiğimiz anda, içimizi kemiren, kalbimizi kurcalayan o tuhaf duyguyu hissettik: Bir yerde bir eksik var dedik. Korktuk. "Bunun sebebi ne?" diye sorduk kendimize. Cevabı yapıştırdık: "Demek ki sahip olmadığımız bir şeyler var. O yüzden eksiklik hissediyoruz". Peki, neye sahip olmamız gerekiyor? Çocukken "yaşımız küçük" diye düşündük. Her istediğimizi yapamıyoruz. Kurallar, yasaklar var. Büyüyünce her şey yoluna girecek. Büyüdükçe bir şey değişmedi. Yine huzursuzduk. İçimizden bir ses aynı sözcükleri fısıldıyordu: "Bir eksik var. Kafamız karıştı. Nasıl kurtulacağız bu iğrenç duygudan? Nasıl geçecek bu? " Aklımıza yeni cevaplar geldi: Okulu bitirince geçecek. İşe girince geçecek. Para kazanınca geçecek. Tatile gidince geçecek. Okulu bitirdik. Diploma aldık. İşe girdik. Kartvizit aldık. Çalıştık. Para kazandık. Taşındık. Araba aldık. Çalıştık. Eve yeni eşyalar aldık. Tatile gittik. Dans ettik. Terfi ettik. Kartviziti değiştirdik. Daha çok çalıştık. Daha çok para kazandık. Çalıştık. Çalıştık. Geçmedi. "Bir yerde bir eksik var" hissi, hala orada duruyordu. Bu sefer de "Sevgilimiz olunca geçecek" dedik. "Yalnızlığımız sona erince bu illetten kurtulacağız. Beklemeye başladık. Derken, biri çıktı karşımıza aşık olduk. Ve anında başka biri olduk. Daha güçlü, daha güzel, daha akıllı biri. Hesap cüzdanları, kartvizitler, hatta ilaçlar bile böyle hissetmemizi sağlamamıştı. Sevgilimizin gözlerinde, daha önce bize verilmemiş kadar büyük sevgi ve hayranlık gördük. Sevgilimizin gözlerinde Tanrı´ yı gördük. Işığı gördük."Tünelin ucundaki ışık bu olmalı" diye düşündük "kurtulduk". Sonra bir gün, daha dün bize deli gibi aşık olan insan çekip gidiverdi. Ya da artık eskisi gibi sevmediğini söyledi. Ya da başka birine aşık olduğunu söyledi. Ya da daha kötüsü, başka birine aşık oldu ama söylemedi. Telefonu açmamasından, elimizi tutmamasından, sevişmemesine bahane bulmak zorunda kalmamak için biz uyuduktan sonra yatağa gelmesinden anladık, bir terslik olduğunu. Belki de sevmekten vazgeçen veya terk eden sevgilimiz değildi, bizdik. Fark etmez. Sonuçta aşk bitti. Şimdi her yer bomboş. Şimdi tekrar yalnızız. Başladığımız yere döndük. Yıllarca uğraştık, eksiğin ne olduğunu bulamadık. Halbuki her şeyi denedik, her yere baktık. Öyle mi? Bakmadığımız bir yer kaldı. İçimize bakmadık. Eksik parçayı dışarıda aradık ama içimizde saklı olabileceğini akıl etmedik. Birilerini sevdik, birileri bizi sevsin diye uğraştık ama kendimizi sevmedik. Şaşıracak bir şey yok, tabii ki sevmedik. Kendimizi sevsek bu kadar koşturur muyduk? Canımız yanmasın diye duvarların ardına saklanır mıydık? Kendimizi boş sanıp doldurmaya uğraşır mıydık? Terk edilmekten korkar mıydık? Asıl eksiklik, eksik olduğumuzu düşünmekti. Asıl eksiklik, çareyi başkasında aramaktı. Hayatın matematiği farklı; iki yarımı toplayınca bir etmiyor. İnsan tek başına mutsuzsa başka biriyle de mutlu olamıyor. "Herkes beni sevsin" diye uğraşınca kimse gerçekten sevmiyor, herkes sevgisine şart koyuyor, sınır koyuyor. Oysa "kendime duyduğum sevgi bana yeter" diye düşününce, kendimizi olduğumuz gibi kabullenince yarım tamamlanıyor. Her şey bir oluyor. İşte o zaman perde aralanıyor. Acı diniyor. İşte o zaman başka ´bir´i bir araya gelerek, hesabın kitabın, korkunun kaygının hüküm sürdüğü sahte bir sevgi yerine, gerçek bir sevgi yaratılabiliyor. Sonsuz Sevgilerimle... _____CAN DÜNDAR_____

Add reply to this discussion




Turkish Dictionary
Turkish Chat
Open mini chat
New in Forums
Why yer gördüm but yeri geziyorum
HaydiDeer: Thank you very much, makes perfect sense!
Etmeyi vs etmek
HaydiDeer: Thank you very much!
Görülmez vs görünmiyor
HaydiDeer: Thank you very much, very well explained!
Içeri and içeriye
HaydiDeer: Thank you very much for the detailed ...
Present continous tense
HaydiDeer: Got it, thank you!
Hic vs herhangi, degil vs yok
HaydiDeer: Thank you very much!
Rize Artvin Airport Transfer - Rize Tours
rizetours: Dear Guest; In order to make your Black Sea trip more enjoyable, our c...
What does \"kabul ettiğini\" mean?
HaydiDeer: Thank you very much for the detailed ...
Kimse vs biri (anyone)
HaydiDeer: Thank you!
Random Pictures of Turkey
Most commented