Turkish Translation |
|
|
|
T-E
|
1. |
20 Feb 2011 Sun 02:34 am |
KİTAP OKUMAK
Bir arkadaşıma sordum:
“Bugüne kadar kaç kitap okudun?”
Dedi: “Çok kitap okudum!”
Kaç tane kitap?
Sayısını bilemedi.
Evet sonra?
Artık kitap okumadığını söyledi.
Sordum: “Kelime, cümle, paragraf, metin, isim-ad, özne, sıfat, zamir, zarf, edat, bağlaç, ünlem, fiil nedir?”
Cevap veremedi.
Ama konuşmaya gelince, çok güzel konuşuyordu.
Günlük yaşamda, birkaç kelime –sokak lisanı- ile konuşuluyor.
Demek ki biz, kitap okumayı okul yaşamımızla sınırlandırıyoruz.
Üstelik dil bilgisini bilmiyoruz.
Üniversite mezunu olunca, her şeyi bildiğimizi zannediyoruz.
Aslında okumanın ve mesleki eğitimin okuldan sonra başlayacağını unutuyoruz.
Oysaki okumak en soylu uğraştır.
Herkes günün belli saatlerinde kitap okumalıdır.
Kitap okumak beynimize ve kişiliğimize en büyük yatırımdır.
Ben bunları söylediğimde, arkadaşımın şu görüşünü ilginç buldum:
“Hayat mücadelesi, iş yaşamı ve günlük hayatın zorluklarından kitap okumaya zaman kalıyor mu ki?”
Buna cevap veremedim.
Siz ne dersiniz?
|
|
2. |
20 Feb 2011 Sun 08:28 am |
My attempt for the first bit -
KİTAP OKUMAK
TO READ A BOOK
Bir arkadaşıma sordum:
I asked one of my friends
“Bugüne kadar kaç kitap okudun?”
“How many books have you read up till today?”
Dedi: “Çok kitap okudum!”
He/she said “ I’ve read lots of books!”
Kaç tane kitap?
How many books?
Sayısını bilemedi.
He/she couldn’t know the number.
Evet sonra?
Yes later?
Artık kitap okumadığını söyledi.
He/she said that they did not read books anymore.
Sordum: “Kelime, cümle, paragraf, metin, isim-ad, özne, sıfat, zamir, zarf, edat, bağlaç, ünlem, fiil nedir?”
I asked “What is a word, a sentence. a paragraph, a text, a noun, a subject, an adjective, a pronoun, an adverb, a particle, a conjunction, an exclamation, a verb?”
Cevap veremedi.
He/she could not answer.
Ama konuşmaya gelince, çok güzel konuşuyordu.
But when he came to speak, he was speaking very beautifully.
Günlük yaşamda, birkaç kelime –sokak lisanı- ile konuşuluyor.
In daily life, a few words are spoken with street language.
Demek ki biz, kitap okumayı okul yaşamımızla sınırlandırıyoruz.
That is to say, we, with our school life are restricting book reading
Üstelik dil bilgisini bilmiyoruz.
On top of that, we do not know the grammar.
Üniversite mezunu olunca, her şeyi bildiğimizi zannediyoruz.
When graduating from university, we suppose that we know everything.
Aslında okumanın ve mesleki eğitimin okuldan sonra başlayacağını unutuyoruz.
Actually we forget reading and vocational training will start after school
Oysaki okumak en soylu uğraştır.
However, to read is the noblest endeavour.
Herkes günün belli saatlerinde kitap okumalıdır.
Everybody should read books during certain hours of the day.
Kitap okumak beynimize ve kişiliğimize en büyük yatırımdır.
Ben bunları söylediğimde, arkadaşımın şu görüşünü ilginç buldum:
“Hayat mücadelesi, iş yaşamı ve günlük hayatın zorluklarından kitap okumaya zaman kalıyor mu ki?”
Buna cevap veremedim.
Siz ne dersiniz?
Edited (2/20/2011) by Henry
[corrections in blue thanks to Gokuyum]
|
|
3. |
20 Feb 2011 Sun 08:36 am |
My attempt for the first bit -
KİTAP OKUMAK
TO READ A BOOK
Bir arkadaşıma sordum:
I asked one of my friends
“Bugüne kadar kaç kitap okudun?”
“How many books have you read up till today?”
Dedi: “Çok kitap okudum!”
He/she said “ I’ve read lots of books!”
Kaç tane kitap?
How many books?
Sayısını bilemedi.
He/she couldn’t know the number.
Evet sonra?
Yes later?
Artık kitap okumadığını söyledi.
He/she said that they did not read books anymore.
Sordum: “Kelime, cümle, paragraf, metin, isim-ad, özne, sıfat, zamir, zarf, edat, bağlaç, ünlem, fiil nedir?”
I asked “What is a word, a sentence. a paragraph, a text, a noun, a subject, an adjective, a pronoun, an adverb, a particle, a conjunction, an exclamation, a verb?”
Cevap veremedi.
He/she could not answer.
Ama konuşmaya gelince, çok güzel konuşuyordu.
But when he came to speak, he was speaking very beautifully.
Günlük yaşamda, birkaç kelime –sokak lisanı- ile konuşuluyor.
In daily life, he spoke with a few words are spoken (with street language). (passive) or "We speak with a few words in daily life (with street language)"
Demek ki biz, kitap okumayı okul yaşamımızla sınırlandırıyoruz.
That is to say, we, with our school life are restricting book reading
Üstelik dil bilgisini bilmiyoruz.
On top of that, we do not know the grammar.
Üniversite mezunu olunca, her şeyi bildiğimizi zannediyoruz.
When graduating from university, we suppose that we know everything.
Aslında okumanın ve mesleki eğitimin okuldan sonra başlayacağını unutuyoruz.
Actually we hope forget we will begin reading and vocational training will/shall begin after school
Oysaki okumak en soylu uğraştır.
However, to read is the noblest endeavour.
Herkes günün belli saatlerinde kitap okumalıdır.
Everybody should read books during certain hours of the day.
Kitap okumak beynimize ve kişiliğimize en büyük yatırımdır.
Ben bunları söylediğimde, arkadaşımın şu görüşünü ilginç buldum:
“Hayat mücadelesi, iş yaşamı ve günlük hayatın zorluklarından kitap okumaya zaman kalıyor mu ki?”
Buna cevap veremedim.
Siz ne dersiniz?
very good try.
Edited (2/20/2011) by gokuyum
Edited (2/20/2011) by gokuyum
|
|
4. |
20 Feb 2011 Sun 09:25 am |
Thanks for the corrections Gokuyum 
Here ıs my attempt at the last few lines
Kitap okumak beynimize ve kişiliğimize en büyük yatırımdır.
Reading books is the biggest investment (we can add) to our intelligence and character.
Ben bunları söylediğimde, arkadaşımın şu görüşünü ilginç buldum:
I found that opinion of my friend interesting, in these (words) that he said.
“Hayat mücadelesi, iş yaşamı ve günlük hayatın zorluklarından kitap okumaya zaman kalıyor mu ki?”
“In the struggle for life, with the difficulties of work life and daily life, do you believe that the time to read books is still there?”
Buna cevap veremedim.
I could not answer this.
Siz ne dersiniz?
What do you say?
|
|
5. |
20 Feb 2011 Sun 11:59 am |
Thanks for the corrections Gokuyum 
Here ıs my attempt at the last few lines
Kitap okumak beynimize ve kişiliğimize en büyük yatırımdır.
Reading books is the biggest investment (we can add) to our intelligence and character.
Ben bunları söylediğimde, arkadaşımın şu görüşünü ilginç buldum:
When/after I said these (words) I found that opinion of my friend interesting:
“Hayat mücadelesi, iş yaşamı ve günlük hayatın zorluklarından kitap okumaya zaman kalıyor mu ki?”
“In the struggle for life, with the difficulties of work life and daily life, do you believe that the time to read books is still there?”
Buna cevap veremedim.
I could not answer this.
Siz ne dersiniz?
What do you say?
great
Edited (2/20/2011) by gokuyum
|
|
6. |
20 Feb 2011 Sun 12:03 pm |
My attempt for the first bit -
KİTAP OKUMAK
TO READ A BOOK
Bir arkadaşıma sordum:
I asked one of my friends
“Bugüne kadar kaç kitap okudun?”
“How many books have you read up till today?”
Dedi: “Çok kitap okudum!”
He/she said “ I’ve read lots of books!”
Kaç tane kitap?
How many books?
Sayısını bilemedi.
He/she couldn’t know the number.
Evet sonra?
Yes later?
Artık kitap okumadığını söyledi.
He/she said that they did not read books anymore.
Sordum: “Kelime, cümle, paragraf, metin, isim-ad, özne, sıfat, zamir, zarf, edat, bağlaç, ünlem, fiil nedir?”
I asked “What is a word, a sentence. a paragraph, a text, a noun, a subject, an adjective, a pronoun, an adverb, a particle, a conjunction, an exclamation, a verb?”
Cevap veremedi.
He/she could not answer.
Ama konuşmaya gelince, çok güzel konuşuyordu.
But when he came to speak, he was speaking very beautifully.
Günlük yaşamda, birkaç kelime –sokak lisanı- ile konuşuluyor.
In daily life, a few words - street language-
are spoken. (This is what the writer means I guess)
Demek ki biz, kitap okumayı okul yaşamımızla sınırlandırıyoruz.
That is to say, we, with our school life are restricting book reading
Üstelik dil bilgisini bilmiyoruz.
On top of that, we do not know the grammar.
Üniversite mezunu olunca, her şeyi bildiğimizi zannediyoruz.
When graduating from university, we suppose that we know everything.
Aslında okumanın ve mesleki eğitimin okuldan sonra başlayacağını unutuyoruz.
Actually we forget reading and vocational training will start after school
Oysaki okumak en soylu uğraştır.
However, to read is the noblest endeavour.
Herkes günün belli saatlerinde kitap okumalıdır.
Everybody should read books during certain hours of the day.
Kitap okumak beynimize ve kişiliğimize en büyük yatırımdır.
Ben bunları söylediğimde, arkadaşımın şu görüşünü ilginç buldum:
“Hayat mücadelesi, iş yaşamı ve günlük hayatın zorluklarından kitap okumaya zaman kalıyor mu ki?”
Buna cevap veremedim.
Siz ne dersiniz?
Edited (2/20/2011) by gokuyum
Edited (2/20/2011) by gokuyum
|
|
7. |
20 Feb 2011 Sun 01:47 pm |
Çok teşekkür ediyoruz.
|
|
|