Welcome
Login:   Pass:     Register - Forgot Password - Resend Activation

Turkish Class Forums / Turkish Translation

Turkish Translation

Add reply to this discussion
T-E
1.       yilgun-2010
572 posts
 20 Feb 2011 Sun 02:34 am

KİTAP OKUMAK

 

Bir arkadaşıma sordum:

“Bugüne kadar kaç kitap okudun?”

Dedi: “Çok kitap okudum!”

Kaç tane kitap?

Sayısını bilemedi.

Evet sonra?

Artık  kitap okumadığını söyledi.

Sordum: “Kelime, cümle, paragraf, metin, isim-ad, özne, sıfat, zamir, zarf, edat, bağlaç, ünlem, fiil nedir?”

Cevap veremedi.

Ama konuşmaya gelince, çok güzel konuşuyordu.

Günlük yaşamda, birkaç kelime –sokak lisanı- ile konuşuluyor.

Demek ki biz, kitap okumayı okul yaşamımızla sınırlandırıyoruz.

Üstelik dil bilgisini bilmiyoruz.

Üniversite mezunu olunca, her şeyi bildiğimizi zannediyoruz.

Aslında okumanın ve mesleki eğitimin okuldan sonra başlayacağını unutuyoruz.

Oysaki okumak en soylu uğraştır.

Herkes günün belli saatlerinde kitap okumalıdır.

Kitap okumak beynimize ve kişiliğimize en büyük yatırımdır.

Ben bunları söylediğimde,  arkadaşımın şu  görüşünü ilginç buldum:

“Hayat mücadelesi, iş yaşamı ve günlük hayatın zorluklarından kitap okumaya zaman  kalıyor mu ki?”

Buna cevap veremedim.

Siz ne dersiniz?

2.       Henry
2604 posts
 20 Feb 2011 Sun 08:28 am

My attempt for the first bit -

KİTAP OKUMAK 

TO READ A BOOK  

Bir arkadaşıma sordum:

I asked one of my friends

“Bugüne kadar kaç kitap okudun?”

“How many books have you read up till today?”

Dedi: “Çok kitap okudum!”

He/she said “ I’ve read lots of books!”

Kaç tane kitap?

How many books?

Sayısını bilemedi.

He/she couldn’t know the number.

Evet sonra?

Yes later?

Artık  kitap okumadığını söyledi.

He/she said that they did not read books anymore.

Sordum: “Kelime, cümle, paragraf, metin, isim-ad, özne, sıfat, zamir, zarf, edat, bağlaç, ünlem, fiil nedir?”

I asked “What is a word, a sentence. a paragraph, a text, a noun, a subject, an adjective, a pronoun, an adverb, a particle, a conjunction, an exclamation, a verb?”

Cevap veremedi.

He/she could not answer.

Ama konuşmaya gelince, çok güzel konuşuyordu.

But when he came to speak, he was speaking very beautifully.

Günlük yaşamda, birkaç kelime –sokak lisanı- ile konuşuluyor.

In daily life, a few words are spoken with street language.

Demek ki biz, kitap okumayı okul yaşamımızla sınırlandırıyoruz.

That is to say, we, with our school life are restricting book reading

Üstelik dil bilgisini bilmiyoruz.

On top of that, we do not know the grammar.

Üniversite mezunu olunca, her şeyi bildiğimizi zannediyoruz.

When graduating from university, we suppose that we know everything.

Aslında okumanın ve mesleki eğitimin okuldan sonra başlayacağını unutuyoruz.

Actually we forget reading and vocational training will start after school

Oysaki okumak en soylu uğraştır.

However, to read is the noblest endeavour.

Herkes günün belli saatlerinde kitap okumalıdır.

Everybody should read books during certain hours of the day.

Kitap okumak beynimize ve kişiliğimize en büyük yatırımdır.

Ben bunları söylediğimde,  arkadaşımın şu  görüşünü ilginç buldum:

“Hayat mücadelesi, iş yaşamı ve günlük hayatın zorluklarından kitap okumaya zaman  kalıyor mu ki?”

Buna cevap veremedim.

Siz ne dersiniz?

 



Edited (2/20/2011) by Henry [corrections in blue thanks to Gokuyum]

3.       gokuyum
5050 posts
 20 Feb 2011 Sun 08:36 am

 

Quoting Henry

My attempt for the first bit -

KİTAP OKUMAK 

TO READ A BOOK  

Bir arkadaşıma sordum:

I asked one of my friends

“Bugüne kadar kaç kitap okudun?”

“How many books have you read up till today?”

Dedi: “Çok kitap okudum!”

He/she said “ I’ve read lots of books!”

Kaç tane kitap?

How many books?

Sayısını bilemedi.

He/she couldn’t know the number.

Evet sonra?

Yes later?

Artık  kitap okumadığını söyledi.

He/she said that they did not read books anymore.

Sordum: “Kelime, cümle, paragraf, metin, isim-ad, özne, sıfat, zamir, zarf, edat, bağlaç, ünlem, fiil nedir?”

I asked “What is a word, a sentence. a paragraph, a text, a noun, a subject, an adjective, a pronoun, an adverb, a particle, a conjunction, an exclamation, a verb?”

Cevap veremedi.

He/she could not answer.

Ama konuşmaya gelince, çok güzel konuşuyordu.

But when he came to speak, he was speaking very beautifully.

Günlük yaşamda, birkaç kelime –sokak lisanı- ile konuşuluyor.

In daily life, he spoke with a few words are spoken (with street language). (passive) or "We speak with a few words in daily life (with street language)"

Demek ki biz, kitap okumayı okul yaşamımızla sınırlandırıyoruz.

That is to say, we, with our school life are restricting book reading

Üstelik dil bilgisini bilmiyoruz.

On top of that, we do not know the grammar.

Üniversite mezunu olunca, her şeyi bildiğimizi zannediyoruz.

When graduating from university, we suppose that we know everything.

Aslında okumanın ve mesleki eğitimin okuldan sonra başlayacağını unutuyoruz.

Actually we hope  forget we will begin reading and vocational training will/shall begin after school

Oysaki okumak en soylu uğraştır.

However, to read is the noblest endeavour.

Herkes günün belli saatlerinde kitap okumalıdır.

Everybody should read books during certain hours of the day.

Kitap okumak beynimize ve kişiliğimize en büyük yatırımdır. 

Ben bunları söylediğimde,  arkadaşımın şu  görüşünü ilginç buldum: 

“Hayat mücadelesi, iş yaşamı ve günlük hayatın zorluklarından kitap okumaya zaman  kalıyor mu ki?” 

Buna cevap veremedim. 

Siz ne dersiniz? 

 

very good try.

 



Edited (2/20/2011) by gokuyum
Edited (2/20/2011) by gokuyum

Henry liked this message
4.       Henry
2604 posts
 20 Feb 2011 Sun 09:25 am

Thanks for the corrections Gokuyum Smile

Here ıs my attempt at the last few lines

Kitap okumak beynimize ve kişiliğimize en büyük yatırımdır.

Reading books is the biggest investment (we can add) to our intelligence and character.

Ben bunları söylediğimde,  arkadaşımın şu  görüşünü ilginç buldum:

I found that opinion of my friend interesting, in these (words) that he said.

“Hayat mücadelesi, iş yaşamı ve günlük hayatın zorluklarından kitap okumaya zaman  kalıyor mu ki?”

“In the struggle for life, with the difficulties of work life and daily life, do you believe that the time to read books is still there?” 

Buna cevap veremedim.

I could not answer this.

Siz ne dersiniz?

What do you say? 

5.       gokuyum
5050 posts
 20 Feb 2011 Sun 11:59 am

 

Quoting Henry

Thanks for the corrections Gokuyum Smile

Here ıs my attempt at the last few lines

Kitap okumak beynimize ve kişiliğimize en büyük yatırımdır.

Reading books is the biggest investment (we can add) to our intelligence and character.

Ben bunları söylediğimde,  arkadaşımın şu  görüşünü ilginç buldum:

When/after I said  these (words) I found that opinion of my friend interesting:

“Hayat mücadelesi, iş yaşamı ve günlük hayatın zorluklarından kitap okumaya zaman  kalıyor mu ki?”

“In the struggle for life, with the difficulties of work life and daily life, do you believe that the time to read books is still there?” 

Buna cevap veremedim.

I could not answer this.

Siz ne dersiniz?

What do you say? 

 

 

great



Edited (2/20/2011) by gokuyum

6.       gokuyum
5050 posts
 20 Feb 2011 Sun 12:03 pm

 

Quoting Henry

My attempt for the first bit -

KİTAP OKUMAK 

TO READ A BOOK  

Bir arkadaşıma sordum:

I asked one of my friends

“Bugüne kadar kaç kitap okudun?”

“How many books have you read up till today?”

Dedi: “Çok kitap okudum!”

He/she said “ I’ve read lots of books!”

Kaç tane kitap?

How many books?

Sayısını bilemedi.

He/she couldn’t know the number.

Evet sonra?

Yes later?

Artık  kitap okumadığını söyledi.

He/she said that they did not read books anymore.

Sordum: “Kelime, cümle, paragraf, metin, isim-ad, özne, sıfat, zamir, zarf, edat, bağlaç, ünlem, fiil nedir?”

I asked “What is a word, a sentence. a paragraph, a text, a noun, a subject, an adjective, a pronoun, an adverb, a particle, a conjunction, an exclamation, a verb?”

Cevap veremedi.

He/she could not answer.

Ama konuşmaya gelince, çok güzel konuşuyordu.

But when he came to speak, he was speaking very beautifully.

Günlük yaşamda, birkaç kelime –sokak lisanı- ile konuşuluyor.

In daily life, a few wordsstreet language- 

are spoken. (This is what the writer means I guess)

 

 

Demek ki biz, kitap okumayı okul yaşamımızla sınırlandırıyoruz.

That is to say, we, with our school life are restricting book reading

Üstelik dil bilgisini bilmiyoruz.

On top of that, we do not know the grammar.

Üniversite mezunu olunca, her şeyi bildiğimizi zannediyoruz.

When graduating from university, we suppose that we know everything.

Aslında okumanın ve mesleki eğitimin okuldan sonra başlayacağını unutuyoruz.

Actually we forget reading and vocational training will start after school

Oysaki okumak en soylu uğraştır.

However, to read is the noblest endeavour.

Herkes günün belli saatlerinde kitap okumalıdır.

Everybody should read books during certain hours of the day.

Kitap okumak beynimize ve kişiliğimize en büyük yatırımdır. 

Ben bunları söylediğimde,  arkadaşımın şu  görüşünü ilginç buldum: 

“Hayat mücadelesi, iş yaşamı ve günlük hayatın zorluklarından kitap okumaya zaman  kalıyor mu ki?” 

Buna cevap veremedim. 

Siz ne dersiniz? 

 

 

 

 



Edited (2/20/2011) by gokuyum
Edited (2/20/2011) by gokuyum

7.       yilgun-2010
572 posts
 20 Feb 2011 Sun 01:47 pm

Çok teşekkür ediyoruz.

Add reply to this discussion




Turkish Dictionary
Turkish Chat
Open mini chat
New in Forums
Crossword Vocabulary Puzzles for Turkish L...
qdemir: You can view and solve several of the puzzles online at ...
Giriyor vs Geliyor.
lrnlang: Thank you for the ...
Local Ladies Ready to Play in Your City
nifrtity: ... - Discover Women Seeking No-Strings Attached Encounters in Your Ci...
Geçmekte vs. geçiyor?
Hoppi: ... and ... has almost the same meaning. They are both mean "i...
Intermediate (B1) to upper-intermediate (B...
qdemir: View at ...
Why yer gördüm but yeri geziyorum
HaydiDeer: Thank you very much, makes perfect sense!
Random Pictures of Turkey
Most commented