BÖYLE HÜZÜNLÜ VE YALNIZ
SUCH MELANCOLIC AND LONELY
Bazen düşünürsünüz
Sometimes you think
Bazen sevinirsiniz
Sometimes you rejoice
Bazen gülersiniz
Sometimes you smile
Bazen acı çekersiniz
Sometimes you suffer
Bazen üzülürsünüz
Sometimes you get sad
Bazen çalışırsınız
Sometimes you work
Bazen gurur duyarsınız
Sometimes you are proud
Neler yaparsınız
What things you do
Aklnızdan neler geçer
What thought go through your mind
Bir sabah vakti evinizden çıkarsınız
One morning you come out of your house
Nerelere gidersiniz
Where would you go
Nerelerde dolaşırsınız
Where do you hang out
Kimlerle konuşursunuz
With who you would talk
Neler konuşursunuz
What things would you talk about
Bir akşam vakti
In one night
Nerelerden gelirsiniz
Where would you come from
Şehrin yorgun sokaklarından
Eve dönersiniz
You would back home
Çok eski bir şarkıyı dinlersiniz
You would listen a very old song
Sevdiğiniz insanları düşünürsünüz
You think of people that you love
Aklınıza sevgi sözcükleri gelir
Affectionate words come into your mind
Elinizde bir fincan çay
A cup of tea in your hand
Karşınızda hatıralar
Memories in front of you
Aileniz
Your family
Doğduğunuz ev
The house you were born in
Büyüdüğünüz mahalle
The neighbourhood that you were raised in
Oyun oynadığınız çocuk parkı
The kids park that you used to play
Arkadaşlarınız
Your friends
Çocukluk yıllarınız
Your childhood times
Hepsi bir hayal
All is dream
Umutlar, kuşkular, beklentiler
Böyle hüzünlü ve yalnız
Hopes, doubts , expectations
Yaşama sevinci
The happiness of life
Such melancolic and lonely
Odanızın penceresinden gökyüzüne bakarak
By looking up the sky through your room window
Neler düşünürsünüz
What would yolu think ?