Turkish Translation |
|
|
|
pls help,,ı need this translation
|
1. |
16 Jun 2012 Sat 11:04 pm |
Bavulları hep toplu durmali insanın Bir gün telefonların hiç çalmayabileceği hesaplanmalı Tül perde arkasından misafir yolu gözlemekten vazgeçmeli Ihanetlere, terkedilmelere, bir başına bırakılmalara hazırıklı olmalı Yalnızlığa alışmalı Çünkü “omuz omuza” günlerin vakti geçti. Dayanışma, günümüzün borsasinin değer kaybeden hisse senetlerinden biri artık Bireyin keşif çağı, geride kırık dökük yalnızlılklar bıraktı. Terörün bile bireyselleştiği çağdayız. Zaman, birlikten kuvvet doğurma zamanı değil; Zaman, tek basina dimdik ayakta kalabilmeyi becerme zamanıdır Işte o yüzden alışmalı yalnızlığa…
Sokaklar dolusu ıssızlıkla başbaşa yaşamayı göze almalı insan Güvendiği dağlardaki karlara bakıp ders çıkarmalı Hüzünlü bir şarkıyla paylaşılan gecelerde başını dayayacak bir omuz arama huylarından vazgeçmeli Sofrada tek tabağa, tabakta az yemeğe alışmalı Romanlardan, yalnızlığa yücelten paragraflar aşmalı evin en görünür duvarlarına “Yalnızlık paylaşılmaz/Paylaşılsa yalnızlık olmaz” Dizeleriyle başlamalı güne Telesekretere “Şu anda size cevap verebilecek kimse yok! ” denmeli, “Belkide hiç olmayacak…” cevapsızlığa, sessizliğe ısınmalı Oysa sessizlik haksızlığa alkıştır. Haklılığın onuru yaşatır insanı Susmanin utancı öldürür O yüzden en sessiz gecelerde “Doğruydu, yaptım” la teselli bulmalı insan. Feryada komşuların yetişmemesine, Soğuk duvar diplerinde sessizce ağlaşmaya alışmalı Kendiyle hesaplaşmaya çalışmalı Gece yastıkla ağlaşmaya, sabah aynayla gülüşmeye, Kendiyle hüzünlenip, kendiyle keyiflenmeye hazır olmalı Hep başını alıp gidebilecek kadar cesur, Ama hep kalıp savaşacak kadar gözüpek olabilmeli Sessizliği, sese dönüştürebilmeli.
Ve sırt çantasını her daim hazır tutmalı insan, Yollarla barışmalı… Yalnızlığa alışmalı…
Can Dündar
|
|
2. |
17 Jun 2012 Sun 08:23 pm |
Bavulları hep toplu durmali insanın Bir gün telefonların hiç çalmayabileceği hesaplanmalı Tül perde arkasından misafir yolu gözlemekten vazgeçmeli Ihanetlere, terkedilmelere, bir başına bırakılmalara hazırıklı olmalı Yalnızlığa alışmalı Çünkü “omuz omuza” günlerin vakti geçti. Dayanışma, günümüzün borsasinin değer kaybeden hisse senetlerinden biri artık Bireyin keşif çağı, geride kırık dökük yalnızlılklar bıraktı. Terörün bile bireyselleştiği çağdayız. Zaman, birlikten kuvvet doğurma zamanı değil; Zaman, tek basina dimdik ayakta kalabilmeyi becerme zamanıdır Işte o yüzden alışmalı yalnızlığa…
All your suitcases must stand gathered together
One day it must be reckoned that telephones are not going to ring.
One must give up keeping an eye on the road from behind the tulle curtain expecting a guest,
be prepared to betrayal, being forsaken, being left alone.
One must get used to loneliness.
because the time of being shoulder to shoulder is over.
Solidarity has become one of the worthless stock certificates of today’s market.
A person’s age of discovery has left broken loneliness behind.
We are living in an era when even terror is individualised.
Time, it is not a time when we are stronger when united.
It is a time when one is supposed to succeed in standing alone.
That’s why you must get used to loneliness.
Edited (6/17/2012) by Abla
Edited (6/17/2012) by Abla
|
|
3. |
17 Jun 2012 Sun 09:18 pm |
Sokaklar dolusu ıssızlıkla başbaşa yaşamayı göze almalı insan Güvendiği dağlardaki karlara bakıp ders çıkarmalı Hüzünlü bir şarkıyla paylaşılan gecelerde başını dayayacak bir omuz arama huylarından vazgeçmeli Sofrada tek tabağa, tabakta az yemeğe alışmalı Romanlardan, yalnızlığa yücelten paragraflar aşmalı evin en görünür duvarlarına “Yalnızlık paylaşılmaz/Paylaşılsa yalnızlık olmaz” Dizeleriyle başlamalı güne Telesekretere “Şu anda size cevap verebilecek kimse yok! ” denmeli, “Belkide hiç olmayacak…” cevapsızlığa, sessizliğe ısınmalı Oysa sessizlik haksızlığa alkıştır. Haklılığın onuru yaşatır insanı Susmanin utancı öldürür
One must envisage living alone with a streetfull of desolation.
He must look at the snow on the steadfast mountains and take a lesson.
He must give up the habit of searching for a shoulder to lean on in those nights that he shares with a sad song.
He must get used to only one plate on the dining table and less food on the plate.
He must pass over paragraphs from novels, exalt them to loneliness on the most visible walls in his house,
start his days with verses like
“Loneliness is not shared/If you share it is not loneliness any more.”
“At the moment there is no one to answer you” must be said to the answering machine,
and reconciling oneself to silence, being left without an answer “and maybe there will never be…”.
Silence causes you to get used to unjustice.
The honor of justice keeps a human being alive
the shame of keeping quiet kills.
|
|
4. |
17 Jun 2012 Sun 10:10 pm |
O yüzden en sessiz gecelerde “Doğruydu, yaptım” la teselli bulmalı insan. Feryada komşuların yetişmemesine, Soğuk duvar diplerinde sessizce ağlaşmaya alışmalı Kendiyle hesaplaşmaya çalışmalı Gece yastıkla ağlaşmaya, sabah aynayla gülüşmeye, Kendiyle hüzünlenip, kendiyle keyiflenmeye hazır olmalı Hep başını alıp gidebilecek kadar cesur, Ama hep kalıp savaşacak kadar gözüpek olabilmeli Sessizliği, sese dönüştürebilmeli.
Ve sırt çantasını her daim hazır tutmalı insan, Yollarla barışmalı… Yalnızlığa alışmalı…
That’s why in the most silent nights one must find consolation in ”It was correct, I made it.”
One must get used to neighbors not hearing the cry,
to laventing silently within the cold walls.
One has to try to settle the accounts with oneself,
to cry at night with the cushion, to smile in the morning with the mirror.
One must be ready to feel sorrow with oneself, to be in a good mood with oneself,
to be brave enough to walk away any time
but also to be stalwart enough to stay and fight,
to be able to change silence into voices.
And his backbag, he must always keep it ready,
make peace with the system,
get used to loneliness.
Edited (6/17/2012) by Abla
Edited (6/17/2012) by Abla
|
|
5. |
20 Jun 2012 Wed 07:35 pm |
abla çok teşekkür ederim.harikasın
|
|
|