Turkish Translation |
|
|
|
Translation lutfen :)
|
1. |
07 Mar 2013 Thu 10:59 pm |
Please someone to translate me this texts, or at least their meaning.
Thank you.
1. ...... Özgür dünyanın ruhları ve bedenleri prangalı canlarımızı, bir kuru ekmek karşılığı gönüllü nöbetçilerimizi beslemek için Keçiören Bağlum Bağlar hayvan besleme etkinliğindeydik bu pazar.
.....Şırıngalarıyla, zehirli etleriyle ölüm kusan, yaşam haklarının sadece kendilerine verildiğini sananlara karşı canlarını kurtarabilenlerdi onlar... .....Bir ıslıkla bir bir dağlardan, bayırlardan etrafımıza toplanan, gözlerinizin içine bakan canlar bugün besleneceklerdi..Ya yarın?Büyük bir telaş vardı hepsinde. Sabırsızlıkla bakıyordu hepsi gözlerinize.Kuru ekmekleri kapışan, ciğerli makarnaları çabucak tüketen, kemikleri havada kapan, kuru mamalara saldıran sevimli can dostlarıydı köpeklerimiz... ....Yer yer manzara korkunçtu.Kimileri haftalarca parçalanmış bedenlerinin kaldırılmasını bekliyordu.Etrafında açlıktan ölü bedenleri yiyen mini mini yavrular...Belki de anneleriydi o, kim bilir..Kimileri çalı altına gizlediği yeni doğan yavrularını, yağabilecek yağmurdan,esen kuru dağ rüzgarından nasıl koruyacağını bilmeden, kayıtsızca bakıyordu gözlerinize... ....Okuduklarımdan, dinlediklerimden daha etkileyiciydi bu yaşadıklarım.Çok şey öğrendim bugün.Yıllarca dövüştürülmüş, yaşlanınca atılmış saldırır diye korktuğumuz pitbull yumuşaklığını öğrendim.Her gün facebook sayfalarında sevimli resimlerini paylaştığımız ´Seviyoruz.´ demenin yetersizliğini ve anlamsızlığını öğrendim.Evlerinde süs köpeklerinin kan sayımına kadar yaptıran; fakat dışarıdakilere duyarsız kalan kesimin varlığını öğrendim.Ve barınaklar dururken petshoplardan hayvan satın almanın hayvanseverlik olmadığını fark ettim... ....Sevginin emek olduğunu ....Sevginin eylem olduğunu ....Ve onlar için büyük emek veren sevgili hayvan dostları Oktay Talu ve Murat Demir ve yüreği büyük genç dostum Burak´ın varlığını öğrendim.Ve onlara destek verilmesi gerektiğini öğrendim.Bu gönüllü hayvan dostlarına emekleri için çok teşekkür ediyorum..
2. .........Güldallı basmalar gibi renk renk, kır çiçekleri kadar çeşit çeşit öykülerimiz...Yer yer bir mücevher titizliğiyle koruyup yer yer derinlere iteleyip günışığından sakınıp gecenin koynunda beslenen öykülerimiz...Her birinin kahramanıyız bir parça...Okuduğumuz romanlarda izlediğimiz oyunlarda biz varız..İrkiliriz ancak gözümüzden bir damla yaş tenimize değdiğinde..Yoruluruz ancak küçük dünyamızı seyre daldığımızda...Ve kar taneleri birbirine benzemez .Ve kar taneleri yağmakla tükenmez...........
3. .....Dünyaya gelen her canlının bir toz zerresi kadar dahi olsa bıraktığı izler vardır evrende...Mutlaka güzel bir özelliğin bir iz bırakır diğerinde.O iz, birinden diğerine koşar. Gizlenir ya da hiç umulmadık bir zamanda çıkar günışığına, yok olmaz...Düşünürsek eğer bir hiç olarak dünyaya gelen insanın çeperi etkilenmelerin bileşiminden oluşur ve bir birey olma yolculuğuna çıkar...Bir çaresizin elinden tuttuğumuzda ya da bir hayvanın başını okşadığımızda karşımızdakine verdiğimiz ileti onun birey olmasına zerre kadar da olsa bir katkıdır.Örnekler çoğaltılabilir.Kısaca senden çok şey kalır geriye.....
|
|
2. |
08 Mar 2013 Fri 12:21 am |
Please someone to translate me this texts, or at least their meaning.
Thank you.
1. ...... Özgür dünyanın ruhları ve bedenleri prangalı canlarımızı, bir kuru ekmek karşılığı gönüllü nöbetçilerimizi beslemek için Keçiören Bağlum Bağlar hayvan besleme etkinliğindeydik bu pazar.
.....Şırıngalarıyla, zehirli etleriyle ölüm kusan, yaşam haklarının sadece kendilerine verildiğini sananlara karşı canlarını kurtarabilenlerdi onlar... .....Bir ıslıkla bir bir dağlardan, bayırlardan etrafımıza toplanan, gözlerinizin içine bakan canlar bugün besleneceklerdi..Ya yarın?Büyük bir telaş vardı hepsinde. Sabırsızlıkla bakıyordu hepsi gözlerinize.Kuru ekmekleri kapışan, ciğerli makarnaları çabucak tüketen, kemikleri havada kapan, kuru mamalara saldıran sevimli can dostlarıydı köpeklerimiz... ....Yer yer manzara korkunçtu.Kimileri haftalarca parçalanmış bedenlerinin kaldırılmasını bekliyordu.Etrafında açlıktan ölü bedenleri yiyen mini mini yavrular...Belki de anneleriydi o, kim bilir..Kimileri çalı altına gizlediği yeni doğan yavrularını, yağabilecek yağmurdan,esen kuru dağ rüzgarından nasıl koruyacağını bilmeden, kayıtsızca bakıyordu gözlerinize... ....Okuduklarımdan, dinlediklerimden daha etkileyiciydi bu yaşadıklarım.Çok şey öğrendim bugün.Yıllarca dövüştürülmüş, yaşlanınca atılmış saldırır diye korktuğumuz pitbull yumuşaklığını öğrendim.Her gün facebook sayfalarında sevimli resimlerini paylaştığımız ´Seviyoruz.´ demenin yetersizliğini ve anlamsızlığını öğrendim.Evlerinde süs köpeklerinin kan sayımına kadar yaptıran; fakat dışarıdakilere duyarsız kalan kesimin varlığını öğrendim.Ve barınaklar dururken petshoplardan hayvan satın almanın hayvanseverlik olmadığını fark ettim... ....Sevginin emek olduğunu ....Sevginin eylem olduğunu ....Ve onlar için büyük emek veren sevgili hayvan dostları Oktay Talu ve Murat Demir ve yüreği büyük genç dostum Burak´ın varlığını öğrendim.Ve onlara destek verilmesi gerektiğini öğrendim.Bu gönüllü hayvan dostlarına emekleri için çok teşekkür ediyorum..
2. .........Güldallı basmalar gibi renk renk, kır çiçekleri kadar çeşit çeşit öykülerimiz...Yer yer bir mücevher titizliğiyle koruyup yer yer derinlere iteleyip günışığından sakınıp gecenin koynunda beslenen öykülerimiz...Her birinin kahramanıyız bir parça...Okuduğumuz romanlarda izlediğimiz oyunlarda biz varız..İrkiliriz ancak gözümüzden bir damla yaş tenimize değdiğinde..Yoruluruz ancak küçük dünyamızı seyre daldığımızda...Ve kar taneleri birbirine benzemez .Ve kar taneleri yağmakla tükenmez...........
3. .....Dünyaya gelen her canlının bir toz zerresi kadar dahi olsa bıraktığı izler vardır evrende...Mutlaka güzel bir özelliğin bir iz bırakır diğerinde.O iz, birinden diğerine koşar. Gizlenir ya da hiç umulmadık bir zamanda çıkar günışığına, yok olmaz...Düşünürsek eğer bir hiç olarak dünyaya gelen insanın çeperi etkilenmelerin bileşiminden oluşur ve bir birey olma yolculuğuna çıkar...Bir çaresizin elinden tuttuğumuzda ya da bir hayvanın başını okşadığımızda karşımızdakine verdiğimiz ileti onun birey olmasına zerre kadar da olsa bir katkıdır.Örnekler çoğaltılabilir.Kısaca senden çok şey kalır geriye.....
Very longggggg !!!
|
|
3. |
08 Mar 2013 Fri 07:12 pm |
Please someone to translate me this texts, or at least their meaning.
Thank you.
1. ...... Özgür dünyanın ruhları ve bedenleri prangalı canlarımızı, bir kuru ekmek karşılığı gönüllü nöbetçilerimizi beslemek için Keçiören Bağlum Bağlar hayvan besleme etkinliğindeydik bu pazar.
We were in the feeding animals activity of Keçiören Bağlum Bağlar this monday in order to feed our beloveds whose souls and bodies are chained in this free world; our voluntary guards in return of a dry bread.
I am sure it is not too long now and tunci will translate the rest 
Edited (3/8/2013) by gokuyum
Edited (3/8/2013) by gokuyum
|
|
4. |
08 Mar 2013 Fri 07:21 pm |
Please someone to translate me this texts, or at least their meaning.
Thank you.
1. ...... Özgür dünyanın ruhları ve bedenleri prangalı canlarımızı, bir kuru ekmek karşılığı gönüllü nöbetçilerimizi beslemek için Keçiören Bağlum Bağlar hayvan besleme etkinliğindeydik bu pazar.
We were in the feeding animals activity of Keçiören Bağlum Bağlar this monday in order to feed our beloveds whose souls and bodies are chained in this free world; our voluntary guards in return of a dry bread.
I am sure it is not too long now and tunci will translate the rest 
Clever Gökuyum ! Btw where is our translators ??? Are they all on strike ?
Edited (3/8/2013) by tunci
|
|
5. |
08 Mar 2013 Fri 07:24 pm |
Clever Gökuyum ! Btw where is our translators ??? Are they all are on strike ?
They died of boredom 
|
|
6. |
08 Mar 2013 Fri 07:51 pm |
This are poems from one very dear friend from Turkey.
She is Turkish language teacher and a poet.
I know that is long, but please can you tell me in your words for what she is writing in her poems.
Thank you for all of your help.
I appreciate a lot.
|
|
7. |
09 Mar 2013 Sat 01:12 am |
Clever Gökuyum ! Btw where is our translators ??? Are they all on strike ?
Translators are on a very long holiday You never know when they´re back 
Here´s the translation:
1. ...... Özgür dünyanın ruhları ve bedenleri prangalı canlarımızı, bir kuru ekmek karşılığı gönüllü nöbetçilerimizi beslemek için Keçiören Bağlum Bağlar hayvan besleme etkinliğindeydik bu pazar.
1. Last Sunday we were at Keçiören Bağlum Bağlar animal feeding event to feed our friends of this free world whose souls and bodies are shackled, our volunteer guards in exchange of a dry bread.
.....Şırıngalarıyla, zehirli etleriyle ölüm kusan, yaşam haklarının sadece kendilerine verildiğini sananlara karşı canlarını kurtarabilenlerdi onlar...
They were the survivors against those who spit death with their syringes and poisoned meats, who think that only they are given the right to live.
.....Bir ıslıkla bir bir dağlardan, bayırlardan etrafımıza toplanan, gözlerinizin içine bakan canlar bugün besleneceklerdi..Ya yarın?Büyük bir telaş vardı hepsinde. Sabırsızlıkla bakıyordu hepsi gözlerinize.Kuru ekmekleri kapışan, ciğerli makarnaları çabucak tüketen, kemikleri havada kapan, kuru mamalara saldıran sevimli can dostlarıydı köpeklerimiz...
Those friends would be feeded today, who gather around us with one whistle one by one from hills and slopes, and look into our eyes. What about tomorrow? They all had rush. They were looking into our eyes impatiently. They were our dear friendly dogs who snatch dry breads, who eat pastas with liver fastly, who catch bones on air, who attack dog food.
....Yer yer manzara korkunçtu. Kimileri haftalarca parçalanmış bedenlerinin kaldırılmasını bekliyordu.Etrafında açlıktan ölü bedenleri yiyen mini mini yavrular...Belki de anneleriydi o, kim bilir..Kimileri çalı altına gizlediği yeni doğan yavrularını, yağabilecek yağmurdan,esen kuru dağ rüzgarından nasıl koruyacağını bilmeden, kayıtsızca bakıyordu gözlerinize...
In some places, the scene was terrible. Some were waiting their broken bodies to be removed. There were small puppies around eating dead bodies because of starvation. Maybe it was their mother, who knows? Some were looking at our eyes absently in bushes, without knowing how to protect their new-born puppies from rain, and dry mountain wind.
....Okuduklarımdan, dinlediklerimden daha etkileyiciydi bu yaşadıklarım.Çok şey öğrendim bugün.Yıllarca dövüştürülmüş, yaşlanınca atılmış saldırır diye korktuğumuz pitbull yumuşaklığını öğrendim.Her gün facebook sayfalarında sevimli resimlerini paylaştığımız ´Seviyoruz.´ demenin yetersizliğini ve anlamsızlığını öğrendim.Evlerinde süs köpeklerinin kan sayımına kadar yaptıran; fakat dışarıdakilere duyarsız kalan kesimin varlığını öğrendim.Ve barınaklar dururken petshoplardan hayvan satın almanın hayvanseverlik olmadığını fark ettim...
These experiences were more effective than what I read and heard. I learned so many things today. I learned softness of pitbull that we´re afraid if they attack, who were caused to fiht, then left when become old. I learned that it wasn´t enough and was meningless to share cute pictures on facebook by saying "We love" everyday. I learned that there are people who do even blood count of their house dogs but who are insensible to street dogs. And I realized that buying animals from petshops is not being animal lover when there are shelters already.
....Sevginin emek olduğunu
....Sevginin eylem olduğunu
....Ve onlar için büyük emek veren sevgili hayvan dostları Oktay Talu ve Murat Demir ve yüreği büyük genç dostum Burak´ın varlığını öğrendim.Ve onlara destek verilmesi gerektiğini öğrendim.Bu gönüllü hayvan dostlarına emekleri için çok teşekkür ediyorum..
I learned that love is effort,
I learned that love is action,
And I learned the existance of dear animal lovers Oktay Tulu and Murat Demir who are doing great efforts, and my big-hearted young friend Burak. And I learned that it´s needed to support them. I thank them very much to those volunteer animal lovers for their efforts.
2. .........Güldallı basmalar gibi renk renk, kır çiçekleri kadar çeşit çeşit öykülerimiz...Yer yer bir mücevher titizliğiyle koruyup yer yer derinlere iteleyip günışığından sakınıp gecenin koynunda beslenen öykülerimiz...Her birinin kahramanıyız bir parça...Okuduğumuz romanlarda izlediğimiz oyunlarda biz varız..İrkiliriz ancak gözümüzden bir damla yaş tenimize değdiğinde..Yoruluruz ancak küçük dünyamızı seyre daldığımızda...Ve kar taneleri birbirine benzemez .Ve kar taneleri yağmakla tükenmez...........
2. Our stories are colourful like rose branched garments, and wild flowers. Our stories that sometimes are saved meticulously like jewelry, sometimes are pushed deep to prevent from sunlight and fed in the middle of night. We are partly heroes of each of them. We are there, in our novels that we read, in plays that we watch. We startle but only when a tear from our eye touch our body... We get tired but only when we dream our little world... And snow flakes are not look alike. And snow flakes do not run out by snowing.
3. .....Dünyaya gelen her canlının bir toz zerresi kadar dahi olsa bıraktığı izler vardır evrende...Mutlaka güzel bir özelliğin bir iz bırakır diğerinde.O iz, birinden diğerine koşar. Gizlenir ya da hiç umulmadık bir zamanda çıkar günışığına, yok olmaz...Düşünürsek eğer bir hiç olarak dünyaya gelen insanın çeperi etkilenmelerin bileşiminden oluşur ve bir birey olma yolculuğuna çıkar...Bir çaresizin elinden tuttuğumuzda ya da bir hayvanın başını okşadığımızda karşımızdakine verdiğimiz ileti onun birey olmasına zerre kadar da olsa bir katkıdır.Örnekler çoğaltılabilir.Kısaca senden çok şey kalır geriye...
3. Every born creature has traces in this universe even it´s the size of a piece of dust. A good quality of yours would certainly leave a trace on another. That trace runs from one to another. It hides or appears to sunlight at the least expected time, it doesn´t disappear. If we think, a boundry of a human who came to this world for nothing is formed from interactions and starts the journey of becoming a person. When we hold hands of a desperate or when we pet an animal´s head, the message we give to the one in front of us is a contribution, even it´s a little bit, for them to become a person. Examples could be more. In short, it leaves so much of you behind.
|
|
8. |
09 Mar 2013 Sat 01:35 am |
Translators are on a very long holiday You never know when they´re back 
Here´s the translation:
1. ...... Özgür dünyanın ruhları ve bedenleri prangalı canlarımızı, bir kuru ekmek karşılığı gönüllü nöbetçilerimizi beslemek için Keçiören Bağlum Bağlar hayvan besleme etkinliğindeydik bu pazar.
1. Last Sunday we were at Keçiören Bağlum Bağlar animal feeding event to feed our friends of this free world whose souls and bodies are shackled, our volunteer guards in exchange of a dry bread.
.....Şırıngalarıyla, zehirli etleriyle ölüm kusan, yaşam haklarının sadece kendilerine verildiğini sananlara karşı canlarını kurtarabilenlerdi onlar...
They were the survivors against those who spit death with their syringes and poisoned meats, who think that only they are given the right to live.
.....Bir ıslıkla bir bir dağlardan, bayırlardan etrafımıza toplanan, gözlerinizin içine bakan canlar bugün besleneceklerdi..Ya yarın?Büyük bir telaş vardı hepsinde. Sabırsızlıkla bakıyordu hepsi gözlerinize.Kuru ekmekleri kapışan, ciğerli makarnaları çabucak tüketen, kemikleri havada kapan, kuru mamalara saldıran sevimli can dostlarıydı köpeklerimiz...
Those friends would be feeded today, who gather around us with one whistle one by one from hills and slopes, and look into our eyes. What about tomorrow? They all had rush. They were looking into our eyes impatiently. They were our dear friendly dogs who snatch dry breads, who eat pastas with liver fastly, who catch bones on air, who attack dog food.
....Yer yer manzara korkunçtu. Kimileri haftalarca parçalanmış bedenlerinin kaldırılmasını bekliyordu.Etrafında açlıktan ölü bedenleri yiyen mini mini yavrular...Belki de anneleriydi o, kim bilir..Kimileri çalı altına gizlediği yeni doğan yavrularını, yağabilecek yağmurdan,esen kuru dağ rüzgarından nasıl koruyacağını bilmeden, kayıtsızca bakıyordu gözlerinize...
In some places, the scene was terrible. Some were waiting their broken bodies to be removed. There were small puppies around eating dead bodies because of starvation. Maybe it was their mother, who knows? Some were looking at our eyes absently in bushes, without knowing how to protect their new-born puppies from rain, and dry mountain wind.
....Okuduklarımdan, dinlediklerimden daha etkileyiciydi bu yaşadıklarım.Çok şey öğrendim bugün.Yıllarca dövüştürülmüş, yaşlanınca atılmış saldırır diye korktuğumuz pitbull yumuşaklığını öğrendim.Her gün facebook sayfalarında sevimli resimlerini paylaştığımız ´Seviyoruz.´ demenin yetersizliğini ve anlamsızlığını öğrendim.Evlerinde süs köpeklerinin kan sayımına kadar yaptıran; fakat dışarıdakilere duyarsız kalan kesimin varlığını öğrendim.Ve barınaklar dururken petshoplardan hayvan satın almanın hayvanseverlik olmadığını fark ettim...
These experiences were more effective than what I read and heard. I learned so many things today. I learned softness of pitbull that we´re afraid if they attack, who were caused to fiht, then left when become old. I learned that it wasn´t enough and was meningless to share cute pictures on facebook by saying "We love" everyday. I learned that there are people who do even blood count of their house dogs but who are insensible to street dogs. And I realized that buying animals from petshops is not being animal lover when there are shelters already.
....Sevginin emek olduğunu
....Sevginin eylem olduğunu
....Ve onlar için büyük emek veren sevgili hayvan dostları Oktay Talu ve Murat Demir ve yüreği büyük genç dostum Burak´ın varlığını öğrendim.Ve onlara destek verilmesi gerektiğini öğrendim.Bu gönüllü hayvan dostlarına emekleri için çok teşekkür ediyorum..
I learned that love is effort,
I learned that love is action,
And I learned the existance of dear animal lovers Oktay Tulu and Murat Demir who are doing great efforts, and my big-hearted young friend Burak. And I learned that it´s needed to support them. I thank them very much to those volunteer animal lovers for their efforts.
2. .........Güldallı basmalar gibi renk renk, kır çiçekleri kadar çeşit çeşit öykülerimiz...Yer yer bir mücevher titizliğiyle koruyup yer yer derinlere iteleyip günışığından sakınıp gecenin koynunda beslenen öykülerimiz...Her birinin kahramanıyız bir parça...Okuduğumuz romanlarda izlediğimiz oyunlarda biz varız..İrkiliriz ancak gözümüzden bir damla yaş tenimize değdiğinde..Yoruluruz ancak küçük dünyamızı seyre daldığımızda...Ve kar taneleri birbirine benzemez .Ve kar taneleri yağmakla tükenmez...........
2. Our stories are colourful like rose branched garments, and wild flowers. Our stories that sometimes are saved meticulously like jewelry, sometimes are pushed deep to prevent from sunlight and fed in the middle of night. We are partly heroes of each of them. We are there, in our novels that we read, in plays that we watch. We startle but only when a tear from our eye touch our body... We get tired but only when we dream our little world... And snow flakes are not look alike. And snow flakes do not run out by snowing.
3. .....Dünyaya gelen her canlının bir toz zerresi kadar dahi olsa bıraktığı izler vardır evrende...Mutlaka güzel bir özelliğin bir iz bırakır diğerinde.O iz, birinden diğerine koşar. Gizlenir ya da hiç umulmadık bir zamanda çıkar günışığına, yok olmaz...Düşünürsek eğer bir hiç olarak dünyaya gelen insanın çeperi etkilenmelerin bileşiminden oluşur ve bir birey olma yolculuğuna çıkar...Bir çaresizin elinden tuttuğumuzda ya da bir hayvanın başını okşadığımızda karşımızdakine verdiğimiz ileti onun birey olmasına zerre kadar da olsa bir katkıdır.Örnekler çoğaltılabilir.Kısaca senden çok şey kalır geriye...
3. Every born creature has traces in this universe even it´s the size of a piece of dust. A good quality of yours would certainly leave a trace on another. That trace runs from one to another. It hides or appears to sunlight at the least expected time, it doesn´t disappear. If we think, a boundry of a human who came to this world for nothing is formed from interactions and starts the journey of becoming a person. When we hold hands of a desperate or when we pet an animal´s head, the message we give to the one in front of us is a contribution, even it´s a little bit, for them to become a person. Examples could be more. In short, it leaves so much of you behind.
That makes you our new saint Faruk. Halelujaa!
|
|
9. |
09 Mar 2013 Sat 01:47 am |
Faruk thank you very very much for your translation 
|
|
10. |
09 Mar 2013 Sat 01:55 am |
That makes you our new saint Faruk. Halelujaa!
What if the translation is wrong? Doesn´t that make me a false saint? O you blessed saints, please check my translation, whether or not I´ve maketh a mistake 
|
|
|