From: here
YILLAR önce gazetelerin hepsi "ecnebi" isimli magazin dergileri vermeye başlamışlardı. İç sayfalarında da neredeyse tüm gazetelerin benzer bir şekilde "özenti" köşeleri, sayfa isimleri oluşmuştu. "Life style köşesi" ve "yazarı" gibi ucubelikler hayatımıza yeni yeni sokulur olmuştu. Ben de oturup birkaç kez üst üste yazmıştım. "Yahu gazeteler Türkçe´nin yüceltilmesi gereken yerlerdir. Her tarafa özenti İngilizce ekler, köşe isimleri verip duruyoruz. Bu ne zırvalıktır" diye. Pek takan olmadı tabii bu sözlerimi. Bu "ecnebi" özentisi kelimeler hayatımıza girip yerleşti, üstelik de pek çoğunun gayet güzel Türkçe karşılıkları olmasına rağmen. Ben de bu mücadeleden vazgeçtim. "Demek herkes böylesini istiyor" diyerek. Ardından Türk kaşığıyla ecnebi boku yeme durumu iyice yaygınlaştı. Dükkân isimleriyle devam etti, son dönemde de alışveriş merkezi ve site isimleriyle iyiden iyiye yaygınlaştı. Adı Türkçe olan bir tek site, bir tek inşaat kalmadı, keza alışveriş merkezi de... Geçtiğimiz günlerde Başbakan Erdoğan bir açılış sırasında bu konudaki hassasiyetini dile getirdi. Üstelik de Büyükşehir Belediye Başkanı´nı uyararak ve "Yeter artık bu yabancı isimler, Türkçe isim koyalım" dedi. Sonra bir başka yerde, bir işadamına benzer bir sitemde bulundu. Haklıydı. Kendimize, dilimize bu kadar yabancılaşmak akıl kârı değildi. Ülkenin bir bölümü dili için dağa çıkarken, bir diğer bölümü kendi dilini ecnebileştirme çabası içindeydi. Fransa, Rusya gibi ülkeler dillerini "yabancı istilasından korumak" için yasalar çıkarır, yasaklar koyarken, Türkiye´de Türkçe´ye yabancılaşmamız kabul edilecek şey değildi. Başbakan´ın bu çıkışı beni umutlandırmıştı. Dilimizi korumak için bir şeyler yapılır diye beklenti içine girmiştim. Başbakan dün Ankara´da yapılan bir alışveriş ve yaşam kompleksini hizmete açtı. Adı "NEXT LEVEL". Başbakan açılışta bir kez daha hassasiyetini vurguladı ve "Türkçe isim" istedi. Benim umutsuzluğa kapılıp bıraktığım bu mücadeleyi Başbakan Erdoğan sürdürüyor. Ama keşke bunu Meclis´te çıkaracağı bir "Türkçe´yi koruma" yasasıyla yapsa. Çünkü aksi takdirde bu mücadele Başbakan Erdoğan´ın başbakanlığı süresiyle ve gücüyle sınırlı kalır. Sonrasında Türkçe için üzülürüz. Not: Kimse bana "Başlıkta ne yazıyor?" demesin. Site, alışveriş merkezi adı olunca İngilizce´yi çatır çatır anlıyorsunuz da ben başlığa yazınca mı anlamamazlıktan geliyorsunuz.
Brief translation:
I am also very sorry for Turkish.
|