Practice Turkish |
|
|
|
Bugünkü Öykü...
|
1. |
01 Apr 2014 Tue 09:51 pm |
Selâm arkadaşlar!
Bildiğiniz gibi, ben İngilizce öğretmeniyim. Sınav yapan öğrencilerim var. Bugün İngilizce konuşmanız gerekiyordu. Bir yandan bazıları için sorun değildi, ama öte yandan başkaları çok zordu. İngilizceden korktular! Öğrencilerimi görünce, heyecanlı olmalarını görebildim. Bu normal, bence. Herkes onun sınavını almak istiyor.
Neyse, öğrenciler kendi bir konu hakkında söylemeye mecburdular. Bir öğrenciyle göçmenlik hakkında söyleştik. Çok interesandı, çünkü ona hoşuma gitmedi. O Neh ve beş yıldan beri Hollanda´da oturuyor. Onunca insanların eski ülkelerini - memleketlerini - unutması lâzım. Öğrencim artık yeni bir ülkede oturuyor, yani memlekete dönmüyor. Orada ailesi var, ama sadece ender onları ziyaret eder. Şimdi Hollanda´da onun arkadaşları ve okulu var, yani memleketi onun için hiç interesan değil.
Bence haklı değil. Arkadaşım Hollanda´da doğdu, ama anne ve babası Türkiye´den geldi. Gençken arkadaşım hep Türkçe konuştu, Hollandaca bilmedi. Günümüzde bile düzenli Türkçe konuşur, annesiyle telefonlaşırsa mesela. Başka sözlerle, bence kimse eski kültürünü unutamaz. Kültür birinin içinde, doğumundan itibaren. Yeni bir ülke birinin hüviyetinin bir gelişmesi olsa.
Sonunda interesan bir konuşmaydı, ama onunla aynı görüşte olmadım.
|
|
2. |
01 Apr 2014 Tue 11:02 pm |
Selâm arkadaşlar!
Bildiğiniz gibi, ben İngilizce öğretmeniyim. Sınav yapan öğrencilerim var. Bugün İngilizce konuşmanız gerekiyordu. Bir yandan bazıları için sorun değildi, ama öte yandan başkaları çok zordu. İngilizceden korktular! Öğrencilerimi görünce, heyecanlı olmalarını görebildim. Bu normal, bence. Herkes onun sınavını almak istiyor.
Neyse, öğrenciler kendi bir konu hakkında söylemeye mecburdular. Bir öğrenciyle göçmenlik hakkında söyleştik. Çok interesandı, çünkü ona hoşuma gitmedi. O Neh ve beş yıldan beri Hollanda´da oturuyor. Onunca insanların eski ülkelerini - memleketlerini - unutması lâzım. Öğrencim artık yeni bir ülkede oturuyor, yani memlekete dönmüyor. Orada ailesi var, ama sadece ender onları ziyaret eder. Şimdi Hollanda´da onun arkadaşları ve okulu var, yani memleketi onun için hiç interesan değil.
Bence haklı değil. Arkadaşım Hollanda´da doğdu, ama anne ve babası Türkiye´den geldi. Gençken arkadaşım hep Türkçe konuştu, Hollandaca bilmedi. Günümüzde bile düzenli Türkçe konuşur, annesiyle telefonlaşırsa mesela. Başka sözlerle, bence kimse eski kültürünü unutamaz. Kültür birinin içinde, doğumundan itibaren. Yeni bir ülke birinin hüviyetinin bir gelişmesi olsa.
Sonunda interesan bir konuşmaydı, ama onunla aynı görüşte olmadım.
Selâm arkadaşlar!
Bildiğiniz gibi, ben İngilizce öğretmeniyim. Sınav yaptığım öğrencilerim var. Bugün İngilizce konuşmanız gerekiyordu. Bir yandan bazıları için sorun değildi, ama öte yandan başkaları için çok zordu. İngilizceden korktular! Öğrencilerimi görünce, heyecanlı olduklarını görebiliyordum-->[This way sounds more natural] Bu normal, bence. Herkes onun sınavını almak istiyor. --> what do you mean here ? Onun sınavı ? [His/her exam?] or O sınavı ? [that exam ?]
Neyse, öğrencilerin belli bir konu hakkında konuşmaları gerekiyordu. Bir öğrenciyle göçmenlik hakkında söyleştik. Çok enteresandı, çünkü ona hoşuma gitmedi. -->[I didnt get this one ] Onun adı Neh ve beş yıldan beri Hollanda´da oturuyor. Ona göre [if you mean "according to him" ] insanların eski ülkelerini - memleketlerini - unutması lâzım. Öğrencim artık yeni bir ülkede oturuyor, yani memlekete dönmüyor. Orada ailesi var, ama ender onları ziyaret eder. Şimdi Hollanda´da onun arkadaşları ve okulu var, yani memleketi onun için hiç enteresan değil.
Bence haklı değil. Arkadaşım Hollanda´da doğdu, ama anne ve babası Türkiye´den geldi. Gençken arkadaşım hep Türkçe konuşmuş, Hollandaca bilmiyormuş. Günümüzde bile düzenli Türkçe konuşur, annesiyle telefonlaştığında mesela. Başka bir deyişle, bence kimse eski kültürünü unutamaz. Kültür birinin içinde, doğumundan itibaren vardır. Yeni bir ülke kişinin kimliğinin bir gelişmesi olsa bile.
Sonuçta enteresan bir konuşmaydı, ama onunla aynı görüşte olmadım. [değildim]
PS. I tried to make your text sound more natural. In the end, it was very good attempt !
|
|
3. |
03 Apr 2014 Thu 11:10 pm |
Selâm arkadaşlar!
Bildiğiniz gibi, ben İngilizce öğretmeniyim. Sınav yaptığım öğrencilerim var. Bugün İngilizce konuşmanız gerekiyordu. Bir yandan bazıları için sorun değildi, ama öte yandan başkaları için çok zordu. İngilizceden korktular! Öğrencilerimi görünce, heyecanlı olduklarını görebiliyordum-->[This way sounds more natural] Bu normal, bence. Herkes onun sınavını almak istiyor. --> what do you mean here ? Onun sınavı ? [His/her exam?] or O sınavı ? [that exam ?]
Neyse, öğrencilerin belli bir konu hakkında konuşmaları gerekiyordu. Bir öğrenciyle göçmenlik hakkında söyleştik. Çok enteresandı, çünkü ona hoşuma gitmedi. -->[I didnt get this one ] Onun adı Neh ve beş yıldan beri Hollanda´da oturuyor. Ona göre [if you mean "according to him" ] insanların eski ülkelerini - memleketlerini - unutması lâzım. Öğrencim artık yeni bir ülkede oturuyor, yani memlekete dönmüyor. Orada ailesi var, ama ender onları ziyaret eder. Şimdi Hollanda´da onun arkadaşları ve okulu var, yani memleketi onun için hiç enteresan değil.
Bence haklı değil. Arkadaşım Hollanda´da doğdu, ama anne ve babası Türkiye´den geldi. Gençken arkadaşım hep Türkçe konuşmuş, Hollandaca bilmiyormuş. Günümüzde bile düzenli Türkçe konuşur, annesiyle telefonlaştığında mesela. Başka bir deyişle, bence kimse eski kültürünü unutamaz. Kültür birinin içinde, doğumundan itibaren vardır. Yeni bir ülke kişinin kimliğinin bir gelişmesi olsa bile.
Sonuçta enteresan bir konuşmaydı, ama onunla aynı görüşte olmadım. [değildim]
PS. I tried to make your text sound more natural. In the end, it was very good attempt !
sınav yaptığım: doesn´t this mean ´which I am taking exams with´? I meant to say "I´ve got students who are taking their exams".
I wanted to say "everyone wants to pass his exam".
I don´t get why it should be "öğrencilerin belli"...
"çünkü ona hoşuma gitmedi" --> because she didn´t like [to talk about] it.
O Neh --> She is Polish, it´s not her name.
Thank you for the corrections!
|
|
4. |
04 Apr 2014 Fri 08:24 pm |
"sınav yaptığım öğrenciler ": doesn´t this mean ´which I am taking exams with´? ---> No, it means " the students to whom I am [gave] an exam " I meant to say "I´ve got students who are taking their exams". ---> then you should say " Sınava giren/girecek öğrencilerim var "
I wanted to say "everyone wants to pass his exam". --> then you should say " Herkes sınavını geçmek istiyor. "
I don´t get why it should be "öğrencilerin belli "... ---> That means " Student´s got to talk about a certain [particular] topic.
"çünkü onun hoşuna gitmedi" --> because she didn´t like [to talk about] it.
O Neh --> She is Polish, it´s not her name.
Then you should have said " Leh "
Leh = Polish person
However, Turks wouldn´t know what Leh means, instead we call them " Polonyalı "
Thank you for the corrections
|
|
|