İÇİNDEN DOĞRU SEVDİM SENİ
İçinden doğru sevdim seni Bakışlarından doğru sevdim de Ağzındaki ıslaklığın buğusundan Sesini yapan sözcüklerden sevdim bir de Beni sevdiğin gibi sevdim seni Kar bırakılmış karanlığından. Yerleştir bu sevdayı her yerine Yüzünde ter olan su damlacıklarının Kaynağına yerleştir Her zaman saklamadığın, acısızlığın son durağına Gül taşıyan cocuğuna yerleştir Ve omuzlarına daracık omuzlarına Üşümüş gibisin de sanki azıcık öne taşırdığın Tam oraya işte, uçsuz bucaksız bir düzlükten Bir papatya tarlasıyla ayrılmış göğüslerine yerleştir Ve esmerliğine bir de, eski bir yangının izlerinin renginde Saçlarının yana düşüşüne, onları bölen ikiliğe Alnından başlayan ve ayak bileklerinde duran Yani senin olmayan, seni bir boşluk gibi saran hüzne Yerleştir onu bir kentin parça parça aklında tuttuğun Kar taneleri gibi uçuşan Ve her gün biraz daha hafifleyen semtlerine Yerleştir bu sevdayı her yerine. Ekledim ben tattığım her şeyi denizlere Bildiğim ne varsa onlar da hep denizlerden Sen de bir deniz gibi yerleştir onu istersen Sevdayı Ve köpüklendir Ve yaşlandır ki işte kederi anlamasın Ama dur, her deniz yaşlıdır zaten Öğrenmez ama öğretir mutluluğu Bizim sevdamız da öyledir, iyi şiirler gibi Biraz da herkes içindir. Ve gelinciğin ikinci tadına benzemeli Var eden kendini birincisinden Yani bir sevdayı sevgiye dönüştüren. Ben şimdi bir yabancı gibi gülümseyen Tanımadığın bir ülke gibi İçinde yaşamadığın bir zaman gibi Tam kendisi gibi mutluluğun Beni bekliyorsun Ve onu bekliyorsun beni beklerken.
I´m no expert but I will take a shot at some of the lines in this (without google translate).
Something to the effect of:
Ama dur, her deniz yaşlıdır zaten = But wait, every sea is ancient anyway
Bizim sevdamız da öyledir, iyi şiirler gibi = Our love is like that,like nice poems
Biraz da herkes içindir= It´s a little inside everyone of us,
Ve gelinciğin ikinci tadına benzemeli = and like red poppy´s second taste
Ben şimdi bir yabancı gibi gülümseyen= I´m smiling like some foreigner
Tanımadığın bir ülke gibi =Like a country unbeknownst to me
İçinde yaşamadığın bir zaman gibi = Like an unlived moment inside one
Last 3 lines:
Tam kendisi gibi mutluluğun
Beni bekliyorsun
Ve onu bekliyorsun beni beklerken
= As if I was happiness itself, you wait upon me, and when you wait for it, you wait for me.
--------------------------
How did I do çocuklar?
Corrections welcomed.
Hadi Sana iyi günler.
|