Practice Turkish |
|
|
|
çocukluğumdan çok ilginç bir gün
|
1. |
27 Jan 2015 Tue 11:41 am |
ben çocükken güya bazen çok iğrenç şeyler yerden yiyiyordum. annem öyle anlatmıştı. bir gün annem beni yalnız bıraktığı zaman, oyuncaklarımı oynarken bir sinek kurdu gördüğümde ellerimde alıp ağızıma koydum. tam yutacağım sırada annem hemen bana koşup ağızımdan sinek kurdu çıkarmıştı. ne yediğimi gördüğünde inanılmaz yüksek bir sesle bağırıp "this is not food"! demişti. şimdi ben de ne yediğimi düşünürsem kıpırdanıyorum ve iğrenç hissediyorum. bu hikaye beni hiç unutulmiyor
and heres another passage i wrote.
istanbulda yaşadığımdan beri başka ülkeler ve milletler gezmek istiyorum. bir çocukluğumun arkadaşı vardı o neredeyse tüm ülkeler gezmişti. onun yolculuğu nasıl ödebileceğini ben de anlamiyorum. çok pahalı olmuş olmalı. ama neyse gitmişti. facebook da tum gezdiğinin resimleri görürken biraz kızkanıyordum ki benim elimde olan bir şey deiğldi. (i was trying to say here İ couldnt help but feel a little jealous)
thank you for any corrections.
Edited (1/27/2015) by raydin
|
|
2. |
27 Jan 2015 Tue 04:54 pm |
Blue: My corrections
Red: Incorrect or out-of-place
Green: Correct but not idiomatic
Ben çocukken güya bazen yerde bulduğum çok iğrenç şeyleri yerden yiyiyormuşum. Annem öyle anlatmıştı. Bir gün annem beni yalnız bıraktığında zaman, oyuncaklarımla oynarken bir sinek kurdu kurtçuk ("Kurtçuk" is a more common name for "maggot".) görüp ellerimde elime alıp ağızıma koymuşumdum. Tam yutacağım sırada annem hemen bana doğru koşup ağızımdan sinek kurdunu kurtçuğu çıkarmıştı. Ne yediğimi gördüğünde inanılmaz yüksek bir sesle bağırıp "This is not food"! (Yenmez o!) demişti. Şimdi ben de ne yediğimi düşünürsem her düşündüğümde kıpırdanıyorum titriyorum ve kendimi iğrenç hissediyorum. Bu hikayeyi beni hiç unutulmiyormam. (Ew... Though we´ve all been there. Kids love putting stuff in their mouth. ^^)
İstanbul´da yaşadığımdan beri başka ülkeleri ve milletler gezmek istiyorum. Bir çocuklukğumun arkadaşı(m) vardı o neredeyse tüm ülkeleri gezmişti. Onun yolculuğu nasıl ödeyebildiğinieceğini ben de anlamıyorum. Çok pahalı olmuş olmalı. Ama neyse nasıl olduysa gitmişti. Facebook´da da tüm gezdiğinin gezilerinin resimlerine görürken bakarken biraz kıskanıyordum ki bu benim elimde olan bir şey deiğldi değildi.
It´s very nice; you used some difficult forms without any mistakes. Just ask anything you don´t understand from my corrections.
Hope it was helpful,
-Jansay
Edited (1/27/2015) by Jansay
Edited (1/27/2015) by Jansay
Edited (1/27/2015) by Jansay
|
|
3. |
28 Jan 2015 Wed 12:41 am |
Blue: My corrections
Red: Incorrect or out-of-place
Green: Correct but not idiomatic
Ben çocukken güya bazen yerde bulduğum çok iğrenç şeyleri yerden yiyiyormuşum. Annem öyle anlatmıştı. Bir gün annem beni yalnız bıraktığında zaman, oyuncaklarımla oynarken bir sinek kurdu kurtçuk ("Kurtçuk" is a more common name for "maggot".) görüp ellerimde elime alıp ağızıma koymuşumdum. Tam yutacağım sırada annem hemen bana doğru koşup ağızımdan sinek kurdunu kurtçuğu çıkarmıştı. Ne yediğimi gördüğünde inanılmaz yüksek bir sesle bağırıp "This is not food"! (Yenmez o!) demişti. Şimdi ben de ne yediğimi düşünürsem her düşündüğümde kıpırdanıyorum titriyorum ve kendimi iğrenç hissediyorum. Bu hikayeyi beni hiç unutulmiyormam. (Ew... Though we´ve all been there. Kids love putting stuff in their mouth. ^^)
İstanbul´da yaşadığımdan beri başka ülkeleri ve milletler gezmek istiyorum. Bir çocuklukğumun arkadaşı(m) vardı o neredeyse tüm ülkeleri gezmişti. Onun yolculuğu nasıl ödeyebildiğinieceğini ben de anlamıyorum. Çok pahalı olmuş olmalı. Ama neyse nasıl olduysa gitmişti. Facebook´da da tüm gezdiğinin gezilerinin resimlerine görürken bakarken biraz kıskanıyordum ki bu benim elimde olan bir şey deiğldi değildi.
It´s very nice; you used some difficult forms without any mistakes. Just ask anything you don´t understand from my corrections.
Hope it was helpful,
-Jansay
Thanks so much, from the looks of it i still have a long way to go with me turkish. I´ll be writing some more passages later to help improve me. Hope to get more corrections from you
Also why in most passages you only used the muşum suffix and not the muştum suffix? Does one give the meaning of being more in the past?
Edited (1/28/2015) by raydin
|
|
4. |
28 Jan 2015 Wed 01:46 am |
The other name for -mış tense is "duyulan geçmiş zaman" which translates to "heard past tense". When you use -mış, we understand that you haven´t actually seen or don´t remember the action that took place. Since this was a story from your childhood and you don´t remember eating a maggot (if you DO remember, then -mıştım would be more idiomatic, though. I just guessed you didn´t because you said "annem anlatmıştı") -mış goes best there.
-mıştı belongs to the -di tense, i.e. "görülen geçmiş zaman" which means "seen past tense"; but it´s further in the past than -dı tense as you probably already know.
If it´s unclear or you have more questions, please say so. Also: I must say that I really enjoy your passages. If I may: do you participate in a Turkish course?
Hope it was helpful,
-Jansay
Edited (1/28/2015) by Jansay
Edited (1/28/2015) by Jansay
|
|
5. |
28 Jan 2015 Wed 09:05 am |
The other name for -mış tense is "duyulan geçmiş zaman" which translates to "heard past tense". When you use -mış, we understand that you haven´t actually seen or don´t remember the action that took place. Since this was a story from your childhood and you don´t remember eating a maggot (if you DO remember, then -mıştım would be more idiomatic, though. I just guessed you didn´t because you said "annem anlatmıştı") -mış goes best there.
-mıştı belongs to the -di tense, i.e. "görülen geçmiş zaman" which means "seen past tense"; but it´s further in the past than -dı tense as you probably already know.
If it´s unclear or you have more questions, please say so. Also: I must say that I really enjoy your passages. If I may: do you participate in a Turkish course?
Hope it was helpful,
-Jansay
huhhh anladım çünkü türkçe konüşürken ne zaman miş ya da mişti kullanmamı gerektiğini anlamiyorum.
ve teşekkür ederimm maalesef gün boyunca firsatım olmadığı için türkçe kursa gidemiyorum ama keşke gidebilseydim, öyle olursa türkçem zaten daha düzgün olurdu. ama şu anda istanbulda oturuyorum genelde okuyarak, yazarak, ya da insanların konuşma şekilleri ve ifadeleri dinleyerek kendimle öğreniyorum.
(sorry i just wanted to write back in turkish in the hopes you would correct this too lol) but thanks your explanation makes more sense.
Edited (1/28/2015) by raydin
|
|
6. |
30 Jan 2015 Fri 12:35 am |
Using a little punctuation wouldn´t hurt, by the way. ^^´
Heee, anladım! Çünkü Türkçe konuşurken ne zaman miş ya da mişti kullanmamı gerektiğini anlamıyorum.
Ve teşekkür ederimm. Maalesef gün boyunca fırsatım olmadığı için Türkçe kursuna gidemiyorum ama keşke gidebilseydim, öyle olsaydı Türkçem zaten daha düzgün olurdu. Ama şu anda İstanbul´da oturuyorum ve genelde okuyarak, yazarak, ya da insanların konuşma şekillerini ve ifadelerini dinleyerek kendimle kendi kendime öğreniyorum.
Çok güzel! En iyisini yapıyorsun; eminim pek yakında Türkçen sular seller gibi olur. ^^ Akıcı yani.
Kolay gelsin!
|
|
7. |
27 Jul 2015 Mon 02:53 am |
raydan çok güzel cevaplamış, sadece birkaç noktalama hatası vardı.
|
|
8. |
08 Sep 2015 Tue 03:01 pm |
huhhh anladım çünkü türkçe konüşürken ne zaman miş ya da mişti kullanmamı gerektiğini anlamiyorum.
ve teşekkür ederimm maalesef gün boyunca firsatım olmadığı için türkçe kursa gidemiyorum ama keşke gidebilseydim, öyle olursa türkçem zaten daha düzgün olurdu. ama şu anda istanbulda oturuyorum genelde okuyarak, yazarak, ya da insanların konuşma şekilleri ve ifadeleri dinleyerek kendimle öğreniyorum.
(sorry i just wanted to write back in turkish in the hopes you would correct this too lol) but thanks your explanation makes more sense.
Dostum Türkçe´ni gerçekten ciddi derecede ilerletmiş durumdasın. Aynen devam. Pes etme sakın!
|
|
|