Welcome
Login:   Pass:     Register - Forgot Password - Resend Activation

Turkish Class Forums / Turkish Translation

Turkish Translation

Add reply to this discussion
T-E
1.       og2009
409 posts
 09 Jul 2015 Thu 05:58 pm

ZAMAN KAÇAĞI

 

Yorgun bir günün ardından akşam olmuş gün batarken neler düşünürsün

Vakit erken rüzgar gülümsüyor mahalle kahvesine uğruyorsun limonata içiyorsun

Yabancı değilsin iskambil kağıtlarına birinci cigarası yakıyorsun

Okuldan kaçıyorsun

Kahvede çay içiyorsun dışarda yağmur yağıyor bir hüzün gelip konuyor masana

Bir yüzünü açıyorsun diğer yüzün soruyor  unutulmuş insanlar nerede

Kimbilir hangi şehirlerde geziniyorsun hangi gökyüzünü kokluyorsun öpüyorsun

Uzak yıldızları denizleri düşünüyorsun bir gemi oluyorsun binip açılıyorsun

Bir sevgi sözcüğü bir şarkı oluyorsun bu akşam vakti  yalnızlık  kokan hanımelilerine

Evde çay mı  haber mi  verandadan kokusu dağılan  eski saatler mi

Sokaklarında yürüyen yemenili kızları görüyorsun ellerinde su testileri

Bir sofra kuruyorlar mahalleli için mavili kırmızılı morlu düşlerden 

İçinden  hiç yazılmamış aşk şiirleri geçiyor türküler öyküler romanlar

Hiç böylesi yazılmamıştır hiç böylesi görülmemiştir yüreğin çarpıyor

Kahvede olmuşsun sokakta olmuşsun evde olmuşsun gözlerinde hep gurbet

Senin için bu dünya yaşamı bir gurbettir sonsuza akan garip bir zamandır

Duyguların seni terkediyor zaman seni terkediyor bırakıp kaçıyor başka sevgilere

Karlı dağa bakıyorsun kerpiç duvarlardaki saksı çiçekleri arasından kopuk kopuk

Gözlerinde kahverengi bir gözyaşı yüreğinde kımıldayan bir sızı anlaşılmayan

Oysa şimdi içilecek bir akşam çayı var konuşulacak öyküler var

Komşuların anlatacağı  öyküler var Bir demet gül var uzak yaşamlardan kalma

Solgun bir gülün üzerine yazılmış öyküler var

Geceyi bırakıyorsun anılar denizinde yapayalnız

Toprağı sürüyorsun mutluluk tohumları ekiyorsun yeni umutları biçiyorsun

Vadide geçmiş yıllardan kalma yorgun bir üzüm bağında asma yapraklarının gölgesinde filiz veriyorsun

Konaklanacak bir liman arıyorsun sevgi sözcüğünü düşünüyorsun anneni özlüyorsun

Gözlerin yollarda kalıyor gözlerin beşinci  mevsimde kır çiçekleri gibi çırpınıyor

Kentin unutulmuş günlerinden çıkıp gelen o yeşil gözlerin neler anlatıyor

Evrenin öte yakasındaki  bir kentin sarmaşıklı penceresinden bakan

Beyaz kurdeleli bir kıza neler anlatıyor o yeşil hüzünlü gözlerin

Neler

Geçmiş günlerden bir akşam vakti Spil yamaçlarındaki mavi pançurlu bir evden böyle uzakta ve tek

O anlatıyor

Islak gözlerinle

Sen dinliyorsun

(Ö.G.-1988)

 



Edited (7/9/2015) by og2009

2.       gokuyum
5050 posts
 09 Jul 2015 Thu 10:20 pm

 

Quoting og2009

ZAMAN KAÇAĞI

Time Fugitive

 

Yorgun bir günün ardından akşam olmuş gün batarken neler düşünürsün

After a tiring day when it is evening and while sun is setting what do you think?

Vakit erken rüzgar gülümsüyor mahalle kahvesine uğruyorsun limonata içiyorsun

Time is early, wind is smiling, you are going to the cafe in the neighborhood and you are drinking lemonade.

Yabancı değilsin iskambil kağıtlarına birinci cigarası yakıyorsun

You are not foreign to playing cards, and you are ligting a Birinci cigarette.

Okuldan kaçıyorsun

You are running away from school.

Kahvede çay içiyorsun dışarda yağmur yağıyor bir hüzün gelip konuyor masana

You are drinking tea in the cafe and it is raining outside and a sadness is settling on your table.

Bir yüzünü açıyorsun diğer yüzün soruyor  unutulmuş insanlar nerede

You are opening one of your faces and other is asking where are all those forgotten people?

Kimbilir hangi şehirlerde geziniyorsun hangi gökyüzünü kokluyorsun öpüyorsun

Who knows in which cities you are wandering around and which sky are you smelling?

Uzak yıldızları denizleri düşünüyorsun bir gemi oluyorsun binip açılıyorsun

You are thinking about far away stars and you are becoming a ship and you are getting on and sailing

Bir sevgi sözcüğü bir şarkı oluyorsun bu akşam vakti  yalnızlık  kokan hanımelilerine

You are becoming a word of affection, a song this evening to the honeysuckles that smell loneliness

Evde çay mı  haber mi  verandadan kokusu dağılan  eski saatler mi

Is it tea, news or old watches whose smell is coming from veranda in the house?

Sokaklarında yürüyen yemenili kızları görüyorsun ellerinde su testileri

You are seeing girls with yemeni carrying water jugs in your streets.

Bir sofra kuruyorlar mahalleli için mavili kırmızılı morlu düşlerden

They are preparing a dinner table made of red and purple dreams for the neighbors.

İçinden  hiç yazılmamış aşk şiirleri geçiyor türküler öyküler romanlar

I am thinking about love poems, songs, stories, novels that have never been written.

Hiç böylesi yazılmamıştır hiç böylesi görülmemiştir yüreğin çarpıyor

Such a one has never been written, has never been seen. Your heart beats.

Kahvede olmuşsun sokakta olmuşsun evde olmuşsun gözlerinde hep gurbet

There is always homesickness in your eyes,  in street, at home, doesnt matter.

Senin için bu dünya yaşamı bir gurbettir sonsuza akan garip bir zamandır

For you life is a foreign place, a strange time that flows into eternity.

Duyguların seni terkediyor zaman seni terkediyor bırakıp kaçıyor başka sevgilere

Karlı dağa bakıyorsun kerpiç duvarlardaki saksı çiçekleri arasından kopuk kopuk

Gözlerinde kahverengi bir gözyaşı yüreğinde kımıldayan bir sızı anlaşılmayan

Oysa şimdi içilecek bir akşam çayı var konuşulacak öyküler var

Komşuların anlatacağı  öyküler var Bir demet gül var uzak yaşamlardan kalma

Solgun bir gülün üzerine yazılmış öyküler var

Geceyi bırakıyorsun anılar denizinde yapayalnız

Toprağı sürüyorsun mutluluk tohumları ekiyorsun yeni umutları biçiyorsun

Vadide geçmiş yıllardan kalma yorgun bir üzüm bağında asma yapraklarının gölgesinde filiz veriyorsun

Konaklanacak bir liman arıyorsun sevgi sözcüğünü düşünüyorsun anneni özlüyorsun

Gözlerin yollarda kalıyor gözlerin beşinci  mevsimde kır çiçekleri gibi çırpınıyor

Kentin unutulmuş günlerinden çıkıp gelen o yeşil gözlerin neler anlatıyor

Evrenin öte yakasındaki  bir kentin sarmaşıklı penceresinden bakan

Beyaz kurdeleli bir kıza neler anlatıyor o yeşil hüzünlü gözlerin

Neler

Geçmiş günlerden bir akşam vakti Spil yamaçlarındaki mavi pançurlu bir evden böyle uzakta ve tek

O anlatıyor

Islak gözlerinle

Sen dinliyorsun

(Ö.G.-1988)

 

 

 



Edited (7/9/2015) by gokuyum
Edited (7/9/2015) by gokuyum
Edited (7/9/2015) by gokuyum
Edited (7/9/2015) by gokuyum
Edited (7/9/2015) by gokuyum

og2009 liked this message
3.       og2009
409 posts
 09 Jul 2015 Thu 10:52 pm

Sayın Gokuyum, çok teşekkür ederiz.Sağolun.

gokuyum liked this message
4.       aurum
80 posts
 10 Jul 2015 Fri 12:31 am

Hello. This is my try as a learner. I am sure there are mistakes in my translation, but I thought I might help until a fluent Turkish speaker translates this properly. I skipped the part that was translated previously. I hope this helps! 

Quoting og2009

 

Duyguların seni terkediyor zaman seni terkediyor bırakıp kaçıyor başka sevgilere

Your feelings are leaving you, the time is leaving you, it is leaving and running to other loves

Karlı dağa bakıyorsun kerpiç duvarlardaki saksı çiçekleri arasından kopuk kopuk

You are looking at the snowy mountain, the potted flowers on the mud-brick walls sparkle

Gözlerinde kahverengi bir gözyaşı yüreğinde kımıldayan bir sızı anlaşılmayan

In your eyes there is a brown tear, in your heart there is a moving pain that cannot be understood

Oysa şimdi içilecek bir akşam çayı var konuşulacak öyküler var

However, there is now an evening tea that will be drunk, and there are stories that will be told

Komşuların anlatacağı  öyküler var Bir demet gül var uzak yaşamlardan kalma

There are stories that your neighbours will tell, there is a bunch of roses, don´t stay from distant lives

Solgun bir gülün üzerine yazılmış öyküler var

There are stories written over a pale rose

Geceyi bırakıyorsun anılar denizinde yapayalnız

You are leaving the night,the memories are all alone in your sea

Toprağı sürüyorsun mutluluk tohumları ekiyorsun yeni umutları biçiyorsun

You are ploughing, you are sowing the seeds of happiness, you are mowing the new hopes

Vadide geçmiş yıllardan kalma yorgun bir üzüm bağında asma yapraklarının gölgesinde filiz veriyorsun

Don´t stay in the valley from the passed years, you are sprouting in the shadows of grapevine leaves in a tired vineyard

Konaklanacak bir liman arıyorsun sevgi sözcüğünü düşünüyorsun anneni özlüyorsun

You are looking for a harbor to spend the night, you are thinking of the word love, you are missing your mother

Gözlerin yollarda kalıyor gözlerin beşinci  mevsimde kır çiçekleri gibi çırpınıyor

You are looking for someone for a long time, your eyes are struggling like gray flowers in the fifth season

Kentin unutulmuş günlerinden çıkıp gelen o yeşil gözlerin neler anlatıyor

Your city is forgotten, (I am not sure at all as to what this part means?), what are those green eyes of yours saying?

Evrenin öte yakasındaki  bir kentin sarmaşıklı penceresinden bakan

The one looking through the ivied windows of a country on the other side of the universe

Beyaz kurdeleli bir kıza neler anlatıyor o yeşil hüzünlü gözlerin

What are those sad green eyes of yours saying to a girl with white ribbons?

Neler

What?

Geçmiş günlerden bir akşam vakti Spil yamaçlarındaki mavi pançurlu bir evden böyle uzakta ve tek

An evening time from the passed days is this far from a house with blue window shutters on the parachutes

O anlatıyor

She/He is saying

Islak gözlerinle

With your wet eyes

Sen dinliyorsun

You are listening

(Ö.G.-1988)

 

 

 

Faruk and og2009 liked this message
5.       og2009
409 posts
 10 Jul 2015 Fri 11:47 am

Çok teşekkür ederiz, sayın arkadaş....



Edited (7/10/2015) by og2009

Add reply to this discussion




Turkish Dictionary
Turkish Chat
Open mini chat
New in Forums
Why yer gördüm but yeri geziyorum
HaydiDeer: Thank you very much, makes perfect sense!
Etmeyi vs etmek
HaydiDeer: Thank you very much!
Görülmez vs görünmiyor
HaydiDeer: Thank you very much, very well explained!
Içeri and içeriye
HaydiDeer: Thank you very much for the detailed ...
Present continous tense
HaydiDeer: Got it, thank you!
Hic vs herhangi, degil vs yok
HaydiDeer: Thank you very much!
Rize Artvin Airport Transfer - Rize Tours
rizetours: Dear Guest; In order to make your Black Sea trip more enjoyable, our c...
What does \"kabul ettiğini\" mean?
HaydiDeer: Thank you very much for the detailed ...
Kimse vs biri (anyone)
HaydiDeer: Thank you!
Random Pictures of Turkey
Most liked