Welcome
Login:   Pass:     Register - Forgot Password - Resend Activation

Print view

için with the pattern of -dik

VERB -dik POSSESSIVE SFX. için RESULT IN ENGLISH
  -dik m için -diğim için because I ...
  -dik n için -diğin için because you ...
  -dik i için -diği için because he ...
  -dik miz için -diğimiz için because we ...
  -dik niz için -diğiniz için because you ...
  -dik leri için -dikleri için because they ...

 

hasta (ill, sick)

olmak (to be, .....................)

bugün (today)

ev (the house, the home)

hiç (never)

çıkmak (1to go out, 2to go higher, to ascend)

 

hasta ol+dık+m için------------------------------->hasta olduğum için (because I am/was ill)

ev+den(ablative)--------------------------------->evden (from the house)

çık+ma+dı+m------------------------------------->çıkmadım (i didn´t go out)

 

Hasta olduğum için bugün evden hiç çıkmadım. (I have never go out home today because I am ill)

 

yanlış (false, wrong)

anlamak (to understand)

özür dilemek (to apologize)

 

anla+dık+m için-------------------------->anladığım için (because I understood/understand)

özür dile+r+im--------------------------->özür dilerim (sorry, i apologize)

 

Yanlış anladığım için özür dilerim. (Excuse me because I understood false.)

 

Sırpça (Serbian language)

bilmek (to know)

anlamak (to understand)

 

bil+me+dik+miz için ---------------------->bilmediğimiz için (because we don´t know)

siz+i(acc.)----------------------------->sizi (you)

anla+ma+yor+iz------------------------>anlamıyoruz (we don´t understand)

özür dile+r+iz-------------------------->özür dileriz (we apologize, excuse us, sorry)

 

Sırpça bilmediğimiz için sizi anlamıyoruz, özür dileriz. (We don´t understand you because we can´t speak Serbian, excuse us.)

 

(1the work, 2the business, 3the job)

yalnızca, sadece (only, just)

aile (the family)

istemek (to want)

yapmak (to do)

 

bu iş (this work)

bu iş+i(accusative)------------------------->bu işi (this work)

aile+m--------------------------->ailem (my family)

iste+dik+i için-------------------->istediği için

ailem istediği için (because my family want/wanted)

yap+yor+ım---------------------->yapıyorum (i´m doing)

 

Bu işi yalnızca ailem istediği için yapıyorum. (I´m doing this work just because my family want.)

 

vaktinde, zamanında (on time)

engel olmak (to prevent, to restrain)

aslında (indeed, in fact)

suç (the mistake, the crime, the fault)

bizim (our)

 

ol+ma+dık+mız için--------------->engel olmadığımız için (because we didn´t prevent/don´t prevent)

aslında bizim (indeed it´s ours.)

 

Zamanında engel olmadığımız için suç aslında bizim. (Because we didn´t prevent on time, indeed the mistake is ours.)

 

yardım etmek (to help)

kendi (oneself)

teşekkür etmek (to thank)

söylemek (to say)

 

yardım et+dik+leri için--------------->yardım ettikleri için (because they help/helped)

kendi+leri+e------------------------>kendilerine (to theirselves)

teşekkür et+dik+miz+i-------------->teşekkür ettiğimizi ((accusative) the fact that we thank/thanked)

onlar+a---------------------------->onlara (to them)

söyle+r mi+sin-------------------------------->söyler misin? (do you say?)

 

Yardım ettikleri için kendilerine teşekkür ettiğimizi onlara söyler misin? (Do you say them we thank them because they helped?) (it may be odd to hear to use "onlar" two times. by the way, you make the thanking meaning more special by using "kendi")

 

sarı (yellow)

tişört (the t-shirt)

eskimek (to wear out (intransitive) (direct: to become old (antonym of "new"))

artık (1from now on, 2no more, no longer 3the waste)

giymek (to wear)

 

eski+dik+i için--------------------------->eskidiği için (because it wore out/has worn out/wears out)

o+u(acusative)-------------------------->onu

giy+me+yor+im-------------------------->giymiyorum (i´m not wearing)

 

Sarı tişört eskidiği için onu artık giymiyorum. (Because the yellow t-shirt has worn out, I´m not wearing out it any longer.)

 

sınav (the exam)

iki (two)

gün (the day)

kalmak (1to stay, 2to remain, 3...)

çalışmak (1to work, 2to study, 3to try to)

bırakmak (1to leave (something somewhere), 2to stop (doing something), 3...4..5..10..)

 

sınav+a(dative)------------------------->sınava (to the exam)

kal+dık+ı için---------------------------->kaldığı için

bırak+dı+m------------------------------>bıraktım

 

sınava iki gün kaldığı için (because two days remained to the exam)

 

Sınava iki gün kaldığı için çalışmayı bıraktım. (I stopped studying because two days remained to the exam.)

 

konu (1the topic, 2the subject, 3the matter)

açıklamak (to explain)

zaten (already)

yeni (1new, 2just)

öğrenmek (to learn)

anlamak (to understand)

bu yüzden (therefore)

 

konu+lar+ı(acc.)--------------------->konuları (the topics)

açıkla+r ise+k -> açıkla+r+sa+k------->açıklarsak (if we explain)

konuları Türkçe açıklarsak (if we explain the topics in Turkish)

öğren+dik+leri için------------------->öğrendikleri için (because they learnt/learn)

zaten yeni öğrendikleri için (because already they have just been learning)

anla+ma+acak+lar+dı---------------->anlamayacaklardı (they wouldn´t understand)

açıkla+yor+ız------------------------>açıklıyoruz (we are explaining)

bu yüzden İngilizce açıklıyoruz (therefore we are explaining in English)

 

Konuları Türkçe açıklarsak zaten yeni öğrendikleri için anlamayacaklardı, bu yüzden İngilizce açıklıyoruz. (If we explain the topics in Turkish, they wouldn´t understand because already they have just been learning, therefore we are explaining in English.)


mira 25 and Moha-ios liked this lesson


View all intermediate level lessons in this class - The GRAMMAR Garden OF MEHMET111

View all lessons in this class - The GRAMMAR Garden OF MEHMET111

View All Turkish Classes




Turkish Dictionary
Turkish Chat
Open mini chat
New in Forums
Giriyor vs Geliyor.
Hoppi: gelmek = to come girmek = to enter or to come in That sai...
Geçmekte vs. geçiyor?
Hoppi: ... and ... has almost the same meaning. They are both mean "i...
Intermediate (B1) to upper-intermediate (B...
qdemir: ...
Why yer gördüm but yeri geziyorum
HaydiDeer: Thank you very much, makes perfect sense!
Etmeyi vs etmek
HaydiDeer: Thank you very much!
Görülmez vs görünmiyor
HaydiDeer: Thank you very much, very well explained!
Içeri and içeriye
HaydiDeer: Thank you very much for the detailed ...
Present continous tense
HaydiDeer: Got it, thank you!
Random Pictures of Turkey
Most commented