Welcome
Login:   Pass:     Register - Forgot Password - Resend Activation

Print view

-eli (beri)

The mean doesn´t change even if you don´t use "beri". 

 

If you want to make clear, who fulfils the verb; use the personal pronouns. Otherwise this is not a mood that can be conjugated by the personal suffixes.

 

lise (the high school)

mezun olmak (to graduate) [pronunciation: me:zun]

arkadaş (the friend)

görüşmek (to see each other, to meet)

 

lise+den------------------>liseden (from the high school)

mezun ol+alı-------------->mezun olalı

lise arkadaş+ı------------->lise arkadaşı (the high school friends)

lise arkadaş+lar+m+ile----->lise arkadaşlarımla (with my high school friends)

görüş+me+di+m----------->görüşmedim (i didn´t met)

 

Lise arkadaşlarımla liseden mezun olalı beri görüşmedim. (I haven´t met my high school friends since I graduated from the high school.)

=Lise arkadaşlarımla liseden mezun olalı görüşmedim.

=Lise arkadaşlarımla liseden mezun olduğumdan beri görüşmedim.

 

If you want, you also can repeat the emphasizing/stress according to the locations of the components of the sentence. The stress is at "liseden mezun olalı beri (since I graduated from the high school)" because it locates in front of the predicate.

 

dede (the grandfather)

ben (I)

gelmek (to come)

uyumak (to sleep)

 

dede+m------------------->dedem (my grandfather)

gel+eli (beri)--------------->geleli (beri)

uyu+yor+- ---------------->uyuyor (he is sleeping)

sen geleli beri (since you came)

 

Dedem sen geleli beri uyuyor. (My grandfather has been sleeping since you came.)

=Dedem sen geleli uyuyor.

=Dedem sen geldiğinden beri uyuyor.

 

evlenmek (to get marry), bura (this place, here), hiç (never, no), gelmek (to come)

 

evlen+eli (beri)------------->evleneli (beri)

bura and buraya are the same here. they can be used instead of each other opitonally.

 

Evleneli beri buraya hiç gelmediler. (They have never come here since they got married.)

=Evleneli buraya hiç gelmediler.

=Evlendiklerinden beri buraya hiç gelmediler.

 

(1the work, 2the job, 3the business), başlamak (to start, to begin), boş (empty), zaman (time)

 

başlamak: dative case

iş+e başlamak-------------->işe başlamak (to start the job)

iş+e başla+alı (beri)-------->işe başlayalı (beri)

boş zaman (spare time, free time (direct: empty time))

boş zaman+ları var---------->boş zamanları var (they have spare time)

boş zaman+ları ol+ma+yor--->boş zamanları olmuyor (they are not having spare time)

 

İşe başlayalı beri boş zamanları olmuyor. (They don´t have free time since they started the job. (direct: I´m not having free time since I started to the job.))

=İşe başlayalı boş zamanları olmuyor.

=İşe başladıklarından beri boş zamanları olmuyor.

 

roman (the novel), okumak (to read), hayat, yaşam (the life)

bakış, algılayış (perceiving), değişmek (to change, to alter (intr.))

 

bu roman (this novel), bu roman+ı(accusative), bu romanı (this novel (acc.))

oku+alı (beri)--------------->okuyalı (beri)

hayat+a bakış-------------->hayata bakış (perceiving the life)

hayat+a bakış+nız----------->hayata bakışım (my perceiving the life)

 

Bu romanı okuyalı beri hayata bakışım değişti. (Since I read this novel, I have been perceiving the life different. (direct: My looking at the life changed since I read this novel.))

=Bu romanı okuyalı hayata bakışım değişti.

=Bu romanı okuduğumdan beri hayata bakışım değişti.

 

tekrar etmek (1to repeat, 2to restudy), pek çok, birçok (a lot of, plenty of, many)

kelime, sözcük (the word), unutmak (to forget)

 

tekrar et+me(negative)+eli (beri)---->tekrar etmeyeli (beri)

pek çok sözcük (a lot of words)

pek çok sözcük+i(accusative)-------->pek çok sözcüğü

unut+miş+sin------------------------>unutmuşsun

 

Tekrar etmeyeli pek çok sözcüğü unutmuşsun. (You have forgetten many words since you haven´t been restudying them.

=Tekrar etmeyeli beri pek çok sözcüğü unutmuşsun.

 

anne (the mother), gelmek (to come), mutfak (the kitchen)

gel+eli (beri)

mutfak+da-------------------------->mutfakta (in the kitchen)

 

Annem, geleli beri mutfakta. (My mother is in the kitchen since she came.)

=Annem, geleli mutfakta. : It is better not to use without "beri" if the predicate is not a verb, so that it can be better to hear.

=Annem, geldiğinden beri mutfakta.

Annem geleli beri mutfakta. (1My mother is in the kitchen since she came. 2He/she is in the kitchen since my mother came.)

=Annem geldiğinden beri mutfakta.

because:

geleli beri mutfakta. (S/he is in the kitchen since s/he came.) Who is s/he? : my mother.

Annem, geleli beri mutfakta.

mutfakta ((s/he/it is) in the kitchen). Since when is s/he/it in the kitchen?: since my mother came.

Annem geleli beri mutfakta (since my mother came)

 

dayı (the uncle (brother of mother)), kız (1the girl, 2the daughter)

kaza (the crash, the accident),

geçirmek (1to make sth pass, 2to undergo, to experience, 3..4...),

kaza geçirmek (to have an accident (direct: to experience an accident))

acil (1urgent, 2emergency, emergency room (acil servis)) pronunciation: a:cil

yatmak (1to lie, 2to go to the bed, 3to have a sex, to bed, 4to be unsuccesfull)

 

dayı+m+ın kız+ı---------------------->dayımın kızı (the daughter of my uncle)

geçir+eli (beri)----------------------->geçireli (beri)

acil+de------------------------------>acilde (at the emergency)

yat+(ı)yor--------------------------->yatıyor (s/he is lying)

 

Dayımın kızı, kaza geçireli beri acilde yatıyor. (The daughter of my uncle has been lying at the emergency since she had an accident.)

=Dayımın kızı, kaza geçirdiğinden beri acilde yatıyor.

Dayımın kızı kaza geçireli beri acilde yatıyor. (1The daughter of my uncle has been lying at the emergency since she had an accident. 2He/she has been lying at the emergency since the daughter of my uncle had an accident.)

=Dayımın kızı kaza geçirdiğinden beri acilde yatıyor.

 

kaza geçireli beri acilde yatıyor (s/he has been lying at the emergency since s/he had an accident.) : Who is s/he? --> She is the daugher of my uncle.

Dayımın kızı, kaza geçireli beri acilde yatıyor.

acilde yatıyor (s/he is lying at the emergency) : since when? --> Since the daughter of my uncle had an accident.

Dayımın kızı kaza geçireli beri acilde yatıyor.

 


Diksi, Moha-ios, mehmet108, GulBahar and TheNemanja liked this lesson


View all intermediate level lessons in this class - The GRAMMAR Garden OF MEHMET111

View all lessons in this class - The GRAMMAR Garden OF MEHMET111

View All Turkish Classes


Comments (4)



Turkish Dictionary
Turkish Chat
Open mini chat
New in Forums
Giriyor vs Geliyor.
Hoppi: gelmek = to come girmek = to enter or to come in That sai...
Geçmekte vs. geçiyor?
Hoppi: ... and ... has almost the same meaning. They are both mean "i...
Intermediate (B1) to upper-intermediate (B...
qdemir: ...
Why yer gördüm but yeri geziyorum
HaydiDeer: Thank you very much, makes perfect sense!
Etmeyi vs etmek
HaydiDeer: Thank you very much!
Görülmez vs görünmiyor
HaydiDeer: Thank you very much, very well explained!
Içeri and içeriye
HaydiDeer: Thank you very much for the detailed ...
Present continous tense
HaydiDeer: Got it, thank you!
Random Pictures of Turkey
Most commented