Practice Turkish |
|
|
|
çeviri alıştırmaları
|
10. |
28 Dec 2012 Fri 07:04 pm |
Umut_Umut yardımını takdir ediyorum , iyiliğin için çok teşekkür ederim.
Edited (12/28/2012) by ulak
|
|
11. |
29 Dec 2012 Sat 01:03 am |
Ayağını yorganına göre uzat , bunu biliyorum ama yine de .... Bana yol gösteren bekliyorum ve ona teşekkür ederim.
1.If it hadn´t been for the storm, I would been home before eight.
1. Fırtına olmasaydı saat sekiz olmadan( sekizden önce ?) evde olurdum.
2. The fund-raisers have not decided where to send the money.
2. Bağış toplayanlar paranın nereye yollayacağına karar vemediler.
3. I have been trying to get John on the phone for the past week.
I think he must have gone abroud. Do you have any idea when he will be back?
3. Geçen haftadan beri John´u telefona aramaya deniyorum.( Bu son hafta boyunca John´u telefonda ulaşmaya çalışıyorum.)
Yurdışına gitmiştir.( gitmiş olabilir) / Yurdışına gittiğini zannediyorum.
Onun ne zaman geri döneceğin hiç bir fikrin var mı?
Onun ne zaman geri dönmesi hakkında hiç fikrin var mı?
4.He must have been seriously ill if he neither came nor called.
4. Eğer o ne geldi ne de aradı o hasta olmalıydı.
5. Somebody who´s my enemy has told you all these lies, haven´t they?
5. Benim duşmanım olan biri bu bütün yalanları sana söyledi, değil mi/ söylemediler mi?
6. There´s something wrong with him, isn´t there?
6. Onun bir şeyin var( Onun bir tersliği var), değil mi?
7. I´m afraid you really have to go now, don´t you?
7. Sen gerçekten gitmelisin korkuyorum, öyle mi...?
Senin gitmenin gerektiğinden korkuyorum.......?
8. If John asks where I have gone, tell him I´ll be back as soon as I possibly can. He need not worry, it won´t be later than Wednesday.
8. John nereye gittiğimi sorarsa, ona ben birazdan geri döneceğimi söyle(sene). O merak etmemeli (Onun merak etmesine gerek yok), Çarşamba´dan sonra olmayacak.
9. Martha is thinking of going on a trip to Italy next summer and is trying to persuade some of her friends to join her.
9. Martha gelecek yaz Italya´ya seyahate çıkmayı düşünüyor ve arkadaşlarından bazılarını ona eşlik etmek (katılmak?) için ikna etmek deniyor.
10. Now I´m living on my own, I really miss having someone to chat to.
10 . Şimdi tek başına yaşıyorum, biriyle (bir kimseyle) sohbet etmeyi gerçekten özlüyorum.
sohbet etmek için olan birisini gerçekten özlüyorum.
11. Who has this poem been written by? It´s really good.
11. Kimin tarafından bu şiir yazıldı? Gerçekten güzel.
12. There is no doubt about the theft beeing committed by professional thieves.
12. Hırsılık profesyonel hısızlar tarafından yapıldı , bunun hakkında hiç bir şuphe yok.
13. Mary was living in France when she met the man who later became her husband.
13. Mary , sonra kocası olan adamla tanıştığında Fransa´da yaşıyordu.
Edited (12/29/2012) by ulak
|
|
12. |
29 Dec 2012 Sat 09:08 am |
Ulak, gerçekten öğrenmek isteyen birine yardımcı olmaktan mutluluk duyarım.
1.If it hadn´t been for the storm, I would been home before eight.
1. Fırtına olmasaydı saat sekiz olmadan( sekizden önce ?) evde olurdum. Doğru
2. The fund-raisers have not decided where to send the money.
2. Bağış toplayanlar paranın nereye yollanacağına karar vemediler.
3. I have been trying to get John on the phone for the past week.
I think he must have gone abroud. Do you have any idea when he will be back?
3. Geçen haftadan beri John´a telefonla ulaşmaya çalışıyorum aramaya deniyorum.( Bu son hafta boyunca John´u telefonda ulaşmaya çalışıyorum.)
Yurdışına gitmiştir.( gitmiş olabilir) / Yurdışına gittiğini zannediyorum. Doğru
Onun ne zaman geri döneceğin ile ilgili hiç bir fikrin var mı?
Onun ne zaman geri dönmesi hakkında hiç fikrin var mı?
4.He must have been seriously ill if he neither came nor called.
4. Eğer o ne geldi ne de aradıysa, o ağır hasta olmalıydı.
5. Somebody who´s my enemy has told you all these lies, haven´t they?
5. Benim duşmanım olan biri bu bütün yalanları sana söyledi, değil mi/ söylemediler mi?
6. There´s something wrong with him, isn´t there?
6. Onun bir şeyin var( Onda bir terslik var), değil mi?
7. I´m afraid you really have to go now, don´t you?
7. Sen gerçekten gitmelisin, değil mi?
7. Korkarım gerçekten gitmek zorundasın, değil mi? ( We generally don’t use korkarım etc hehe)
8. If John asks where I have gone, tell him I´ll be back as soon as I possibly can. He need not worry, it won´t be later than Wednesday.
8. John nereye gittiğimi sorarsa, ona ben birazdan geri döneceğimi söyle(sene). O merak etmemeli (Onun merak etmesine gerek yok), Çarşamba´dan sonra olmayacak.önce döneceğim.
9. Martha is thinking of going on a trip to Italy next summer and is trying to persuade some of her friends to join her.
9. Martha gelecek yaz Italya´ya seyahate çıkmayı düşünüyor ve arkadaşlarından bazılarını, ona eşlik etmeleri (katılmaları) için ikna etmek deniyor.
10. Now I´m living on my own, I really miss having someone to chat to.
10 . Şimdi tek başına yaşıyorum, biriyle (bir kimseyle) sohbet etmeyi gerçekten özlüyorum. Doğru
sohbet etmek için olan birisini gerçekten özlüyorum.
11. Who has this poem been written by? It´s really good.
11. Bu şiir kimin tarafından yazıldı? Gerçekten güzel.
12. There is no doubt about the theft beeing committed by professional thieves.
12. Hırsılık profesyonel hısızlar tarafından yapıldı , bunun hakkında hiç bir şuphe yok.
12. Hırsızlığın profesyonel hırsızlar tarafından yapıldığına şüphe yok.
13. Mary was living in France when she met the man who later became her husband.
13. Mary , sonradan kocası olacak adamla tanıştığında Fransa´da yaşıyordu.
|
|
13. |
29 Dec 2012 Sat 01:22 pm |
Edited (4/11/2013) by og2009
|
|
14. |
29 Dec 2012 Sat 02:22 pm |
1.Lisa warned Roger not to drive so fast.
1. Lisa Roger´e bu kadar hızla (süratle) sürmemesini tembih etti.
2. You and me are much alike.
2. Sen ve ben gibiyiz (aynıyız).
3. He was reported to have been seen in London.
3. Onun Londra´da görmüş olduğu bildirildi.
4. It´s difficult to control your anxiety when your children are home late.
4. Çocuklarınız eve geç kaldığında , endişenizi idare etmek (endişenize hakim olmak) zordur.
5.Her sudden appearance surprised me.
5. Onun ani görünmesi (ortaya çıkması beni şaşırttı.
6.No sooner had I got near the phone, than it sopped ringing.
6. Telefonun yanına vardığım zaman( an) , o çalmayı durdu.
7. She wishes she had gone to bed early last night.
7. O kendisinin daha erken yattığı (yatağa gittiği) istiyormuş ( istemiş oluyor) . ??
8.If Helen hadn´t had the map of the town , she would got lost.
8. Helen´in şehrin haritası olmasaydı, kendisi kaybolmuş olurdu.
9. By the time I realised what was happening, the man had left with my money.
9. Ben neyin olduğunu anlayınca kadar , adam paramla gitmiş oldu.
anladığımda kadar/ anlayana kadar......could these be used??
Adam paramla ayrılmıştı zaten ta ki ben neyin olduğunu anlayana kadar.
10. The man left with my money before I realised what was happening.
10. Ben neyin olduğunu anlamadan önce, adam paramla ayrıldı.
11. What annoyed me was his refusal to listen to us.
11. Beni kızdıran şey onun bize dinleme reddidi.
12. What would you have done if the police had realised you had given them false information? I would have just said I had been mistaken.
12. Polis sahte/ yanlış bilgiyi verdiğinin farkında olsaydı neyi yapardın?
Hata yaptığımı söyleyecektim.
It would be great if someone corrected my try .
Çok teşkkür ederim.
Aferin sana,ulak! You are form Romania,right? We´re neighbors,then. How did you learn Turkish this well? How long do you learn? Cany you give me some advice? I learn 4 months,but my Turkish is not so much good,as yours.I try,and learn,but when I see some Turkish sentence,I have a headache...
|
|
15. |
30 Dec 2012 Sun 01:18 am |
Aferin sana,ulak! You are form Romania,right? We´re neighbors,then. How did you learn Turkish this well? How long do you learn? Cany you give me some advice? I learn 4 months,but my Turkish is not so much good,as yours.I try,and learn,but when I see some Turkish sentence,I have a headache...
thank you for your appreciations, as I saw you are quite good yourself after 4 months. I´ve been learning for more than two years with variations of attention and effort, on my own ,I began visiting all the sites that I could find on the subject, I took notes , I watched some turkish dizi on a romanian channel ,red some turkish press,and not the last I followed the posts of the wonderful people of turkishclass, that you already know by now: tunci, Abla, gokuyum, Henry, harpoon, Umut_Umut..........well the list is too long.
But I feel I´m halfway so Iyi çalışmalar! ikimize.
|
|
16. |
31 Dec 2012 Mon 02:10 am |
Yardımınızı rica ediyorum. Teşekkür ederim.
1. Yes, it´s true, most school leavers choose to go on with their studies rather than take a job.
1. Evet, doğru, mezunların çoğu bir iş almaktansa okumaya devam ediyorlar.
2.I have decided to go to university after graduating.
2.Mezun olmaktan sonra üniversite´ye gitmeye karar verdim.
3. There are several reasons for wich I think this is the best solution.
3. En iyi çaresinin/ çözümün olduğunu düşünmem için birkaç sebep var.
düşünmek için birkaç sebebim var.
4. Firstly and most importantly, a high school graduate has no qualification, therefore, it is difficult for him to find a job.
4. Ilkönce ve en önemli olarak, bir lise mezunun niteliği yok , bu nedenle, onun için iş bulmak zordur.
5. If he does, it is poorly paid, it is unsafe, i.e. he may very easily lose it in favour of someone who has the necessary qualification.
5. Eğer bunu yaparsa, ona kötü bir maaş verilir ( o iş kötü bir şekilde ödenir) , o emniyetsiz, örneğin , o gerekli nitelikle olan bir kimsenin lehine onu çok kolayca kabedebilir( kaybetmiş olabilir).
6. If the graduate has the chance of staying in the job, he will, sooner or later, be forced to take up courses that would give him the necessary knowledge, expertise and skill his job requires.
6. Eğer mezunun işte kalma şansı olursa , o işin istediği maharet, uzmanlık ve gereken bilgiyi verebilen kursları ,er geç, almak zorunda kalacak.( almaya mecbur bırakılacak)
7. So, avoiding further studies is not a good idea. One will , surely, end up going back to school.
7. Daha ileri çalışmalardan(?) kaçınmak çok iyi fikri değil. Insan muhakkak sonunda okula geri dönecek.
8. Moreover, it will be harder to study and work at the same time, with age learning becomes more and more difficult.
8. Ayrıca okumak ve çalışmak aynı zamanda daha zor olacak, yaşlandıkça öğrenme zorlaştırıyor.
9. Istanbul is really worth seeing. My memories are so vivid that I fell as I were still there.
9. Istanbul´u gerekten görmeye değer. Anılarım o kadar canlı ki benim daha orada olduğum gibi kendimi hissediyorum.
10. Or maybe a piece of my hart has remained in Istanbul.
10. Ya da kalbimden bir parçası Istanbul´da kalmdı/ kalmış.
11. However friendly he seems, he´s not to be trusted.
11. Ne kadar samimi görünürse görünsün o güvenilir değil.(ona güvenme).
|
|
17. |
31 Dec 2012 Mon 12:14 pm |
|
|
18. |
02 Jan 2013 Wed 10:33 am |
.
Edited (1/2/2013) by Umut_Umut
|
|
19. |
02 Jan 2013 Wed 10:36 am |
Yardımınızı rica ediyorum. Teşekkür ederim.
1.Yes, it´s true, most school leavers choose to go on with their studies rather than take a job.
1. 1.Evet, doğru, mezunların çoğu işe girmektense almaktansa okumaya devam ediyorlar.
2.I have decided to go to university after graduating.
2.Mezun olduktan sonra üniversiteye gitmeye karar verdim.
3. There are several reasons for which I think this is the best solution.
3. En iyi çaresinin/ çözümün bu olduğunu düşünmem için birkaç sebep var.
düşünmek için birkaç sebebim var.
4. Firstly and most importantly, a high school graduate has no qualification, therefore, it is difficult for him to find a job.
4. Ilkönce ve en önemli olarak, bir lise mezununun niteliği yok , bu nedenle, onun için iş bulmak zordur.
5. If he does, it is poorly paid, it is unsafe, i.e. he may very easily lose it in favour of someone who has the necessary qualification.
5. Eğer bunu yaparsa, ona kötü bir maaş verilir ( o iş kötü bir şekilde ödenir) , o emniyetsiz, örneğin , o işini gerekli niteliklere sahip olan bir kimseye kolayca kaptırabilir.
6. If the graduate has the chance of staying in the job, he will, sooner or later, be forced to take up courses that would give him the necessary knowledge, expertise and skill his job requires.
6. Eğer mezunun işte kalma şansı olursa , o, işin istediği maharet, uzmanlık ve gereken bilgiyi verebilen kursları ,er geç almak zorunda kalacak.( almaya mecbur bırakılacak) Doğru
7. So, avoiding further studies is not a good idea. One will , surely, end up going back to school.
7. Yüksek eğitimden (? Maybe J ) kaçınmak çok iyi bir fikir değil. Insan muhakkak sonunda okula geri dönecek.
8. Moreover, it will be harder to study and work at the same time, with age learning becomes more and more difficult.
8. Yaşlandıkça aynı anda hem çalışıp hem okumak daha zor olacağı gibi, öğrenmek de zorlaşacaktır.
9. Istanbul is really worth seeing. My memories are so vivid that I fell as I were still there.
9. Istanbul gerçekten görülmeye değer (bir şehirdir). Anılarım o kadar canlı ki benim daha hâlâ oradaymışım olduğum gibi kendimi hissediyorum.
10. Or maybe a piece of my hart has remained in Istanbul.
10. Ya da kalbimin bir parçası İstanbul´da kalmış olabilir.
11. However friendly he seems, he´s not to be trusted.
11. Ne kadar samimi görünürse görünsün o güvenilir birisi değil.(ona güvenilmez).
|
|
|