Practice Turkish |
|
|
|
Quiz 9 (for learners)
|
1. |
16 Feb 2011 Wed 09:41 pm |
Find non-Turkish words in the paragraph. Write what they mean.
Halide Edib devamlı olarak terbiye ve okullar konusunda yazılar yazdığı için, devrin Millî Eğitim Bakanlığının ilgisini çeker. Kendisine 1909´dan itibaren Darülmuallimat´ta (Kız Öğretmen Okulu) pedagoji öğretmenliği teklif edilir. Ayrıca Evkafa bağlı vakıf okullarında müfettiş olarak hizmet eder, 1916´da Cemal Paşa´nın daveti üzerine gittiği Beyrut ve Şam´da okulların düzenlenmesiyle ve yetimhanelerle meşgul olur.
Edited (2/16/2011) by gokuyum
|
|
2. |
16 Feb 2011 Wed 10:15 pm |
Merhaba Gokuyum, this is my try. Most of the words are from arabic origins...
İ wont be able to detect words from persian origins maalesef.
Halide Edib devamlı olarak terbiye ve okullar konusunda yazılar yazdığı için, devrin Millî Eğitim Bakanlığının ilgisini çeker. Kendisine 1909´dan itibaren Darülmuallimat´ta (Kız Öğretmen Okulu) pedagoji öğretmenliği teklif edilir. Ayrıca Evkafa bağlı vakıf okullarında müfettiş olarak hizmet eder, 1916´da Cemal Paşa´nın daveti üzerine gittiği Beyrut ve Şam´da okulların düzenlenmesiyle ve yetimhanelerle meşgul olur.
Edip- author, writer
devamlı- continuous
terbiye- education
devri- periodical
Millî- national
itibaren- from a moment, a date
Darülmuallimat- Kız Öğretmen Okulu (already given)
pedagoji- pedagogy education
teklif- offer, proposal
Evkaf- the government department in control of estates in mortmain
vakıf- charitable foundation, also religious
müfettiş- inspector detective
hizmet - duty service
davet - invitation
meşgul- busy
Şimdiden teşekkürler
|
|
3. |
16 Feb 2011 Wed 10:18 pm |
Merhaba Gokuyum, this is my try. Most of the words are from arabic origins...
İ wont be able to detect words from persian origins maalesef.
Halide Edib devamlı olarak terbiye ve okullar konusunda yazılar yazdığı için, devrin Millî Eğitim Bakanlığının ilgisini çeker. Kendisine 1909´dan itibaren Darülmuallimat´ta (Kız Öğretmen Okulu) pedagoji öğretmenliği teklif edilir. Ayrıca Evkafa bağlı vakıf okullarında müfettiş olarak hizmet eder, 1916´da Cemal Paşa´nın daveti üzerine gittiği Beyrut ve Şam´da okulların düzenlenmesiyle ve yetimhanelerle meşgul olur.
Edip- author, writer
devamlı- continuous (devam is Arabic but we should accept "devamlı" as Turkish because of the suffix -lı at the end.
terbiye- education
devri- periodical (devri means here another thing write only the meaning of "devir")
Millî- national
itibaren- from a moment, a date
Darülmuallimat- Kız Öğretmen Okulu (already given)
pedagoji- pedagogy education
teklif- offer, proposal
Evkaf- the government department in control of estates in mortmain
vakıf- charitable foundation, also religious
müfettiş- inspector detective
hizmet - duty service
davet - invitation
meşgul- busy
Şimdiden teşekkürler
Excellent try. But there are more. Keep going.
Edited (2/16/2011) by gokuyum
Edited (2/16/2011) by gokuyum
|
|
4. |
16 Feb 2011 Wed 10:41 pm |
Halide Edib devamlı olarak terbiye ve okullar konusunda yazılar yazdığı için, devrin Millî Eğitim Bakanlığının ilgisini çeker. Kendisine 1909´dan itibaren Darülmuallimat´ta (Kız Öğretmen Okulu) pedagoji öğretmenliği teklif edilir. Ayrıca Evkafa bağlı vakıf okullarında müfettiş olarak hizmet eder, 1916´da Cemal Paşa´nın daveti üzerine gittiği Beyrut ve Şam´da okulların düzenlenmesiyle ve yetimhanelerle meşgul olur.
yetim´hane´- orphan´s ´eve´ (arabic)
Eğitim- Education (persian?)
Bakanlık- ministery (persian?)
düzenlenme- arrange, put in order (persian?)
yazı- writing, article (persian?)
My second try, thank you again
Edited (2/16/2011) by Sonbahar
|
|
5. |
16 Feb 2011 Wed 10:51 pm |
Halide Edib devamlı olarak terbiye ve okullar konusunda yazılar yazdığı için, devrin Millî Eğitim Bakanlığının ilgisini çeker. Kendisine 1909´dan itibaren Darülmuallimat´ta (Kız Öğretmen Okulu) pedagoji öğretmenliği teklif edilir. Ayrıca Evkafa bağlı vakıf okullarında müfettiş olarak hizmet eder, 1916´da Cemal Paşa´nın daveti üzerine gittiği Beyrut ve Şam´da okulların düzenlenmesiyle ve yetimhanelerle meşgul olur.
yetim´hane´- orphan´s ´eve´ (arabic) +1
Eğitim- Education (persian?) -1
Bakanlık- ministery (persian?) -1
düzenlenme- arrange, put in order (persian?)-1
yazı- writing, article (persian?) -1
My second try, thank you again
|
|
6. |
16 Feb 2011 Wed 10:56 pm |
I think thats all. I thought "okul" comes from "ecole" but i guess it idoesn´t. Also I thought "paşa" is foreign but the dictionary doesn´t say so. Well this quiz ends here. Congratulations.
Edited (2/16/2011) by gokuyum
|
|
7. |
16 Feb 2011 Wed 10:58 pm |
Do you use these words in Arabic daily language?
|
|
8. |
16 Feb 2011 Wed 11:28 pm |
In Tunisia we don´t use all these words in daily speaking because we use the ´Tunisian dialect or lehçe´. But in ´pure´ arabic language, yes, many of these words can be daily used.
Of course all tunisians who studied arabic at school understand these words and many others arabic words from Turkish language.
We also have turkish words in daily language too in Tunisia( we were part of the Ottoman Empire, in the past)
|
|
9. |
16 Feb 2011 Wed 11:30 pm |
In Tunisia we don´t use all these words in daily speaking because we use the ´Tunisian dialect or lehçe´. But in ´pure´ arabic language, yes, many of these words can be daily used.
Of course all tunisians who studied arabic at school understand these words and many others arabic words from Turkish language.
We also have turkish words in daily language too in Tunisia( we were part of the Ottoman Empire, in the past)
It must be easy for you to learn Turkish. As you see we have lots of Arabic loan words in our language.
|
|
10. |
16 Feb 2011 Wed 11:38 pm |
Yes indeed,anyway, the most difficult is not the vocabulary, but the suffix based structure of the words and also the construction of sentences. But I think we are taking advantages from arabic vocabulary, (in addition to words from french and english origins that we can easily understant too) So no excuses for us!
|
|
11. |
16 Feb 2011 Wed 11:45 pm |
Yes indeed,anyway, the most difficult is not the vocabulary, but the suffix based structure of the words and also the construction of sentences. But I think we are taking advantages from arabic vocabulary, (in addition to words from french and english origins that we can easily understant too) So no excuses for us!
Turkish grammar is difficult to learn but our vocabulary is easy. By the way which Turkish words you use in daily language?
|
|
12. |
17 Feb 2011 Thu 12:00 am |
I don´ have them all in mind right now, mesela in tunisia we use zavallı, yasak, sakat, tava, çeşme (in some regions)...
The list is longer, I may give more examples but I need to remember them... biraz uykuluyum şimdi
Edited (2/17/2011) by Sonbahar
|
|
13. |
17 Feb 2011 Thu 10:08 am |
Turkish grammar is difficult to learn but our vocabulary is easy. By the way which Turkish words you use in daily language?
I have always disagreed with those who say "Turkish grammar is difficult to learn" but ok so be it if you say so.
Then again which grammar do you think is easy to learn? I´m curious.
|
|
14. |
17 Feb 2011 Thu 12:02 pm |
I have always disagreed with those who say "Turkish grammar is difficult to learn" but ok so be it if you say so.
Then again which grammar do you think is easy to learn? I´m curious.
Agree, si++, the lack of exceptions makes it easier than many European languages. The thing that makes it hard for English speakers is the different logic - sentence starts at the other end, addition of endings etc etc.
I always say to new people that Turkish is very hard at beginners level, because you have got to get used to it being very different from English: for some people this is a very hard wall to climb. But once you get to, say, intermediate level, it starts making sense and it is easier than many languages to move from intermediate to advanced level.
|
|
15. |
19 Feb 2011 Sat 07:12 am |
I have always disagreed with those who say "Turkish grammar is difficult to learn" but ok so be it if you say so.
Then again which grammar do you think is easy to learn? I´m curious.
This is my opinion but I respect yours too.
|
|
16. |
24 Jun 2011 Fri 01:47 pm |
´ Edib ´ değil ´ Edip ´ olmalı Çünkü Türkçede sözcükler b,c,d,g ile bitmez.
Edited (6/24/2011) by FrozenSpear
|
|
17. |
24 Jun 2011 Fri 04:27 pm |
´ Edib ´ değil ´ Edip ´ olmalı Çünkü Türkçede sözcükler b,c,d,g ile bitmez.
But it´s a proper name and I am not sure if it should follow the rule, and it´s written in Ottoman Turkish script as اديب (ending in b ﺏ not p ﭖ)
|
|
18. |
29 Jun 2011 Wed 03:28 pm |
Biz Osmanlı Türkçesini değil, Türkiye Türkçesini konuşuyoruz Hiçbir sözcük b,c,d,g ile bitmez.
http://tdkterim.gov.tr/bts/ Buradan bakabilirsin.
Edited (6/29/2011) by FrozenSpear
|
|
19. |
29 Jun 2011 Wed 05:24 pm |
Biz Osmanlı Türkçesini değil, Türkiye Türkçesini konuşuyoruz Hiçbir sözcük b,c,d,g ile bitmez.
http://tdkterim.gov.tr/bts/ Buradan bakabilirsin.
Hiçbir sözcük mü, hiçbir Türkçe sözcük mü? Tamam, Türkçe sözcükler b,c,d,g ile bitmez, lakin biliyorsun bu kuralın da istisnaları var. Mesela ad kelimesi. Özbeöz Türkçe. Sonra sac kelimesi, o da Türkçe. Bir tane de Arapçadan örnek verelim; hac. Peki ya diğer kurallar? Hiçbir Türkçe kelimede iki ünlü harf yan yana bulunmaz, değil mi? N´apcaz şimdi, saat yerine sat mı diyeceğiz? Veya fiil yerine fil? Türkçe sözcüklerin kökünde ikiz ünsüz bulunmaz. Doğru mu? O halde millet yerine milet mi demeliyiz? J harfi hiçbir Türkçe sözcükte bulunmaz. Peki, jilet yerine ne diyeceğiz? Cilet mi? O da olmaz çünkü hiçbir Türkçe kelime c harfi ile başlamaz. Sadece c ile mi, hayır! Şu harflerle de başlamaz; v,p,h,z,r,l,m,n,ş,f,ğ. Nolucu şimdi? Bu harflerle başlayan tüm kelimeleri geldikleri yere geri mi göndereceğiz? Bir ara şapkayı da kaldırmışlardı da adam "karım" yazdığında eşinden mi yoksa ticari kazancından mı bahsettiği konusunda bahse tutuşmuştuk.
Neyse, gırgır bi yana, demem şu ki, halide edib´in "edib"i her ne kadar "yazar" anlamında ve yazarın kendi kendine kullanmaya başladığı bir isimse de özel bir isimdir ve özgün yazımı Arapça b harfi ile biter. İşte bu noktada, acaba diyorum, özel isimleri olduğu gibi bırakmak daha hoş olmaz mı..Yoksa, cins ismi olarak elbette edip demeliyiz. Ha, adam çocuğuna edip ismini koymuşsa o zaman da edip deriz.
|
|
20. |
30 Jun 2011 Thu 09:11 am |
Hiçbir sözcük mü, hiçbir Türkçe sözcük mü? Tamam, Türkçe sözcükler b,c,d,g ile bitmez, lakin biliyorsun bu kuralın da istisnaları var. Mesela ad kelimesi. Özbeöz Türkçe. Sonra sac kelimesi, o da Türkçe. Bir tane de Arapçadan örnek verelim; hac. Peki ya diğer kurallar? Hiçbir Türkçe kelimede iki ünlü harf yan yana bulunmaz, değil mi? N´apcaz şimdi, saat yerine sat mı diyeceğiz? Veya fiil yerine fil? Türkçe sözcüklerin kökünde ikiz ünsüz bulunmaz. Doğru mu? O halde millet yerine milet mi demeliyiz? J harfi hiçbir Türkçe sözcükte bulunmaz. Peki, jilet yerine ne diyeceğiz? Cilet mi? O da olmaz çünkü hiçbir Türkçe kelime c harfi ile başlamaz. Sadece c ile mi, hayır! Şu harflerle de başlamaz; v,p,h,z,r,l,m,n,ş,f,ğ. Nolucu şimdi? Bu harflerle başlayan tüm kelimeleri geldikleri yere geri mi göndereceğiz? Bir ara şapkayı da kaldırmışlardı da adam "karım" yazdığında eşinden mi yoksa ticari kazancından mı bahsettiği konusunda bahse tutuşmuştuk.
Neyse, gırgır bi yana, demem şu ki, halide edib´in "edib"i her ne kadar "yazar" anlamında ve yazarın kendi kendine kullanmaya başladığı bir isimse de özel bir isimdir ve özgün yazımı Arapça b harfi ile biter. İşte bu noktada, acaba diyorum, özel isimleri olduğu gibi bırakmak daha hoş olmaz mı..Yoksa, cins ismi olarak elbette edip demeliyiz. Ha, adam çocuğuna edip ismini koymuşsa o zaman da edip deriz.
It´s all about orthography. The thing is bcdg all turn to pçtk in spoken language if they are the final letter of a syllable.
Even "ad" (name) is no exception. It was just that they decided to write it that way because we have another similar word meaning "horse".
|
|
21. |
30 Jun 2011 Thu 10:54 am |
It´s all about orthography. The thing is bcdg all turn to pçtk in spoken language if they are the final letter of a syllable.
Even "ad" (name) is no exception. It was just that they decided to write it that way because we have another similar word meaning "horse".
Günaydın si++, I´m happy that you found your Turkish grammar book
|
|
22. |
30 Jun 2011 Thu 02:54 pm |
Hiçbir sözcük mü, hiçbir Türkçe sözcük mü? Tamam, Türkçe sözcükler b,c,d,g ile bitmez, lakin biliyorsun bu kuralın da istisnaları var. Mesela ad kelimesi. Özbeöz Türkçe. Sonra sac kelimesi, o da Türkçe. Bir tane de Arapçadan örnek verelim; hac. Peki ya diğer kurallar? Hiçbir Türkçe kelimede iki ünlü harf yan yana bulunmaz, değil mi? N´apcaz şimdi, saat yerine sat mı diyeceğiz? Veya fiil yerine fil? Türkçe sözcüklerin kökünde ikiz ünsüz bulunmaz. Doğru mu? O halde millet yerine milet mi demeliyiz? J harfi hiçbir Türkçe sözcükte bulunmaz. Peki, jilet yerine ne diyeceğiz? Cilet mi? O da olmaz çünkü hiçbir Türkçe kelime c harfi ile başlamaz. Sadece c ile mi, hayır! Şu harflerle de başlamaz; v,p,h,z,r,l,m,n,ş,f,ğ. Nolucu şimdi? Bu harflerle başlayan tüm kelimeleri geldikleri yere geri mi göndereceğiz? Bir ara şapkayı da kaldırmışlardı da adam "karım" yazdığında eşinden mi yoksa ticari kazancından mı bahsettiği konusunda bahse tutuşmuştuk.
Neyse, gırgır bi yana, demem şu ki, halide edib´in "edib"i her ne kadar "yazar" anlamında ve yazarın kendi kendine kullanmaya başladığı bir isimse de özel bir isimdir ve özgün yazımı Arapça b harfi ile biter. İşte bu noktada, acaba diyorum, özel isimleri olduğu gibi bırakmak daha hoş olmaz mı..Yoksa, cins ismi olarak elbette edip demeliyiz. Ha, adam çocuğuna edip ismini koymuşsa o zaman da edip deriz.
Sırf söz söylemiş olmak üzere yazmayın Ben burada özel ismi kastetmedim( o ayrı tartışılır ), Türkçe öğrenen biri sözcükleri öğrenmek için sözcüklerin kendi dilindeki karşılıklarını yazmış, yazarken ´ edip ´ değil ´ Edib ´ yazmış. Kendisine bu sözcüğü özel isim olarak değil, cins isim olarak ele alması gerektiğini ve ´ edip ´ şeklinde yazması gerektiğini söyledim...
Edited (6/30/2011) by FrozenSpear
|
|
|