Welcome
Login:   Pass:     Register - Forgot Password - Resend Activation

Turkish Class Forums / News articles, events, announcements

News articles, events, announcements

Add reply to this discussion
\
(81 Messages in 9 pages - View all)
1 2 3 4 5 6 7 8 ...  >>
1.       AlphaF
5677 posts
 01 Feb 2013 Fri 02:04 pm

Turkish made attack helicopter.

Currently being tested for high altidude, extreme cold weather conditions.

 

All terrorists are kindly invited to join the testing fun and play the target !

Milli helikopterimiz T 129 ATAK



Edited (2/1/2013) by AlphaF

basima, Laleler and nemanjasrb liked this message
2.       Yarvik364
162 posts
 01 Feb 2013 Fri 02:51 pm


-



Edited (7/23/2016) by Yarvik364

3.       stumpy
638 posts
 01 Feb 2013 Fri 03:09 pm

oh you did not just say that?  {#emotions_dlg.wtf}

Hello!, Turkish learning site, created by a Turkish person with MANY Turkish memebers.

Oh forget it, I´ll be behind the blast door when this hits the fan

 

{#emotions_dlg.scared}

 

basima, elenagabriela and nemanjasrb liked this message
4.       gokuyum
5050 posts
 01 Feb 2013 Fri 04:50 pm

 

Quoting Yarvik364

 

 

 

Atatürk killed many knowledgeable scholars because they were considered terrorists in those days. He simply wanted to destroy the profound knowledge they possessed in order to suppress any opposition. Was he democratically elected? Long live freedom of speech. Who is the real "terrorist"?

 

 

Proof?

5.       AlphaF
5677 posts
 10 Feb 2013 Sun 03:42 pm

 

Quoting Yarvik364

 

 

 

Atatürk killed many knowledgeable scholars because they were considered terrorists in those days. He simply wanted to destroy the profound knowledge they possessed in order to suppress any opposition. Was he democratically elected? Long live freedom of speech. Who is the real "terrorist"?

 

 

Can you name a few of these scholars ?

 

6.       Laleler
84 posts
 10 Feb 2013 Sun 06:31 pm

Şapka takmanın yahudilere benzemek olacağını söylerek kanuna karşı çıkan bazı islam alimleri idam edilmişti.

İstiklâl Mahkemesi istatistiklerine göre, Şapka Kanunu’nun yürürlüğe sokulduğu 2,5 ay içinde tam 57 kişi idam edilmiş, yüzlerce kişi de çeşitli hapis cezalarına çarptırılmıştı.

İskipli Atıf Hoca isim olarak vereyim. İdam edildi. Sebebi şapka takmayı red etmesi.



Edited (2/10/2013) by Laleler

7.       ikicihan
1127 posts
 10 Feb 2013 Sun 07:53 pm

hmm. it seems that a long discussion is being born.
i personally ignore all discussions related to him or at least dont use his name.
you cannot discuss anyone protected by law, if your criticism pass some invisible limits you may find yourself in jail.
maybe one day in the future freedom of speech comes to turkey, i can learn the not official and objective history and discuss these topics. at the moment, no way.

8.       gokuyum
5050 posts
 10 Feb 2013 Sun 08:28 pm

 

Quoting Laleler

Şapka takmanın yahudilere benzemek olacağını söylerek kanuna karşı çıkan bazı islam alimleri idam edilmişti.

İstiklâl Mahkemesi istatistiklerine göre, Şapka Kanunu’nun yürürlüğe sokulduğu 2,5 ay içinde tam 57 kişi idam edilmiş, yüzlerce kişi de çeşitli hapis cezalarına çarptırılmıştı.

İskipli Atıf Hoca isim olarak vereyim. İdam edildi. Sebebi şapka takmayı red etmesi.

Sorry Laleler. But it seems you are wrong. Watch this:

http://www.dailymotion.com/video/xd1h72_yskilipli-atyf-hoca-neden-idam-edil_shortfilms#.URfkf4OEySo

 

Note: Don´t forget that there is someone (me) here who checks all the claims against Atatürk. So come here with strong proofs.

 

9.       ikicihan
1127 posts
 10 Feb 2013 Sun 09:15 pm

Temellerin Duruşması (1 ) by Ahmet Kabaklı is a good book about what has been going on about "him" throughout the turkish republic era.

10.       melissa_oz
30 posts
 10 Feb 2013 Sun 09:39 pm

 

İskilipli Atıf Hoca sandığınız kadar masum bir değildi.

işte yere göğe sığdıramadığınız İskilipli Atıf Hocanızın gerçek yüzü

 

Cemiyeti Müderrisin Beyannamesi (25 Eylül 1919)

Ey Anadolu´nun masum ve mazlum ahâlisi!

Bir zamanlar ne kadar şen ve bahtiyar idiniz. Hemen hepiniz çoluğunuz ve çocuğunuzun yanında, tarlalarınızın, bağlarınızın başı ucunda, çiftinizle, çubuğunuzla uğraşıp vaktinizi hoş geçirmeye çalışır idiniz. Bir müddetten beri size ne oldu? Niçin öyle boynunuz bükük tıpkı bir yetim gibi mahzun duruyorsunuz? Hakkınız var. Çünkü kiminiz yerinizden yurdunuzdan mal ü menalinizden, kiminiz, çoluğunuzdan çocuğunuzdan oldunuz. Vaktiyle gürül gürül tüten ocaklarınız şimdi söndü ve her akşam tarladan gelirken keyifli keyifli türkü söyleyen babalarınız ve yavrularınız şimdi öldü. Acaba şu halin neden ileri geldiğini biliyor musunuz; şüphesiz ki bazılarınız bilir fakat içinizde bilmeyenler de bulunur. Bunun için cümlemizin yani aziz milletimizin ve mukaddes vatanımızın bir vakitten beri başına gelen belâların ve tâunden beter olan âfetlerin esbabını size biraz anlatalım:

Oniki sene evvel "İttihâd ve Terakki" namıyle memleketimizde bir bid´at çıktı. Selanik dönmeleriyle aslı nesli, mezhep ve meşrebi belirsiz ecnâsı muhtelife türedilerden mürekkep olan bu cemiyet; istibdadı kaldıracağız, meşrutiyet ve hürriyet getireceğiz, hükümet ahâlîye zulmetmeyecek, halk rahat edecek, devletlerin yanında kadrimiz, itibârımız yükselecek diye bizi aldattılar. O zamanki padişahımız Sultan Hamid´i de aldattılar. Padişah ile millet baba evlât gibi birbirine ısınacak, yakacak dediler. Arası çok geçmedi, iptida padişahı aldattıkları meydana çıktı. Bir ´Otuzbir Mart´ desisesiyle Sultan Hamid´i bîgayrihak tahtından indirdiler ve sarayını Bulgar eşkiyasıyla birlikte yağma ettiler. Hatta bu eşkiya ile beraber harem-i hümâyûna kadar girerek oradaki muhadderât-ı muhteremenin üstünü başını aradılar, ziynetlerini soydular. Otuz bu kadar sene makam-ı hilâfet ve saltanatta bulunmuş bir padişah-ı zîşânın kendine ve ailesine karşı reva gördükleri o hakaret bu denilenin nasıl cibiliyetsiz ve hayasız bir eşkiya çetesi olduklarını göstermişti; padişaha yaptıkları muameleden milletin başına neler getireceklerini anlamak güç bir şey değildi. Fakat biz o zaman anlayamadık, Cenâb-ı Hak basiretimizi bağlamıştı. Yine "Otuzbir Mart" hadisesini bahane ederek Selânik´ten İstanbul´a gelen düzme Haraket Ordusu yani İttihâd çetesi Pây-i taht´taki asker neferlerini zavallı vatan kuzularını din hadimleri olan talebe-i ulûmu, ulemayı sokak ortalarında süngülemişler ve birçok mazlumları darağacına asmışlar ve Fatih camii şerifine kurşun yağdırmışlardır. O vakalardan da bu heriflerin maksat ve mahiyetlerini anlamak lâzım gelirdi. Fakat yine anlayamadık. O günden sonra bu eşkiya Devlet-i Osmaniye´nin idaresini ellerine aldılar. Ellerine geçirdikleri devlet ve saltanat-ı Osmaniye´nin hududu Bağdat, Basra, Hicaz, Şam, Halep, Diyarbekir, Musul, Yemen, Erzurum, İzmir, Bosna, Arnavutluk, Edirne, Trablusgarp, Rumeli gibi büyük vilâyetleri ve ülkeleri cami idi. Sonra gaflet ve cehaletleri yüzünden iptida Trablusgarp gibi milyonlarca İslâm memleketini elden çıkardılar. Biraz sonra Arnavutluk?taki din kardeşlerimize de fena muamele ederek Rumeli?nin kalesi mesabesinde olan o yerleri karıştırdılar, ateşe verdiler. Bu yüzden kendilerinin de mevkii sarsıldı. Arnavutların gayreti ile ve İstanbul´da çalışan mücahit ve muhaliflerin muâvenetiyle İttihatçılar devrildi. Gazi Muhtar Paşa ve Kâmil Paşa hey?etleri hükümete geçti. Fakat İttihatçılar el altından çalıştılar. Balkan Harbi´ni ihdas ettiler ve Kâmil Paşa hükümetini küçük düşürmek için bu muharebede Osmanlı ordusunun içine girerek Allahtan korkmadan ve vatana acımadan bin türlü yalan dolan, hile ve desiselerle İslâm askerlerinin bozulması için çalıştılar. Daha sonra apaçık eşkiya gibi Bâb-ı Âli´yi bastılar. Harbiye nazırı Nâzım Paşa´yı şâir bigünah devlet memurlarını öldürdüler. Ve tekrar hükümete geçerek eski zulüm ve şiddetlerini kat kat ziyadesiyle tekrara başladılar. Mahmut Şevket Paşa hadisesi vesilesiyle yine darağaçlarını kurdular. Damad-ı Şehriyari Salih Paşa merhum ile beraber sürü sürü insanları astılar. Vapurlar dolusu binlerce halkı Sinob´a sürdüler. Sözde hürriyet verilen ahâlinin ve efrâd-ı milletin ağızlarını kapadılar, kilitlediler. İstediklerini yaptılar ve bir kelime itiraz edeni boğdular, susturdular. Yapılan mebûsân intihâblarında sopayla silâhla halkı tehdit ederek ve bazı yerlerde adam öldürerek milletin reyini cebren istediklerine verdirdiler, bu suretle intihâb olunan mebuslar da milletin hukukunu müdâfaa edecek yerde, İttihatçıların dalkavukluğunu yaptılar, hak ve hakikati ketmettiler, millete söylemediler. Eğer millet, bu gibi intihâb esnalarında biraz daha gayrete gelerek İttihatçılara karşı mücahede eden muhaliflerle elele verip de bu zorbaları vaktiyle başından defetmiş olsaydı bugünkü felâketlere maruz olmayacaktı. Mateessüf öyle zamanlarda yalnız muhalifler çalıştı. İttihatçıların cebir ve çevrine göğüs gerdi, fakat milletten hakkıyla yardım göremeyen o bir avuç erbâb-ı hamiyyet ve muhalefet ordusunun bir kısım zâbitânına istinâd eden İttihatçılarla başa çıkamadı; kahroldu, perişan oldu ve zavallılar vaktiyle İttihatçıların ne kadar muzır ve muhlik bir mahlûk olduğunu anlamak üzere her türlü belâlara maruz olurken beri tarafta milletin ekseriyeti seyirci gibi duruyor ve güya; bize dokunmayan yılan bin sene yaşasın der gibi aldırmıyordu. Harb-i Umûmî ihdas olunup da harb ve açlık sebebiyle her evden bir ölü çıkmağa başladığı gün millet ve memleket vaktiyle İttihatçılarla çarpışan mücahitlere yardım etmemesini cezasını re-yelayn müşahade etti, fakat iş işten geçmişti.

Filhakika İttihat ve Terakki?nin kıpkızıl cahil ve kanlı elleriyle, bütün dünya için bir tehlike olan o Harb-i Umûmiyye istemeye istemeye sürüklendiğimiz zaman, millet ve memleketimiz için kıyamet kopmuştu. Bu muharebeye karışmayıp uzakta durmak eşlem ve elzem iken Almanların teşviki ve Enver ve Talât gibi çılgınların delâtiyle kendimizi öyle bir tehlike-i uzmâya ilka ettik; bütün dünya ve bütün âlem-i İslâm bizi ayıpladı, artık bizim işimiz daha o gün bitmişti. Koskoca saltanat-ı Osmaniye beş on serserinin keyif ve arzusuna feda edilmişti. Artık hudutta ve muhtelif cephelerde milyonlarca evlâd-ı vatan su yerine kırılıyordu. Halbuki bu kadar fedakârlığa rağmen İngiliz ve Fransız gibi muazzam ve muntazam devletlere karşı bu muharebede katiyen bizim için kazanmak ihtimâli yoktu. Bir taraftan da meydan-ı harblerdeki zayiatımız kadar ve belki daha fazla olarak ahâli açlıktan ve sefaletten zayiat veriyordu. Efrâd-ı millet bu hal-i felâket ve sefalette kıvranırken, biçare Anadolu yavruları anababa kuzuları kızgın çöllerde ve karlı dağlarda mihnet ve meşakkat altında aç ve susuz can verirken İttihatçılar İstanbul?da ve tehlikeden uzak yerlerde zevk-ü sefa ile vakit geçiriyor, istediği gibi yiyor, içiyor, yüz milyonlarca lira borca soktuğu hazine-i milletten, beytümâl-i müs-limanden, nafaka-i masuminden para çalıyor, zengin olmaya çalışıyor ve milletin hali pür-melâliyle adeta istihza ediyordu.

Çünkü bu herifler, bu hinoğluhinler memleketin başına kendi elleriyle getirdikleri her belâda, her muharebede âlemi ölüme teşvik etmek, halkı kırdırarak kendi canlarını beslemek ve evvelkinden daha zinde ve kuvvetli bir mevcudiyetle muharebenin sonuna çıkmak usulünü pek iyi biliyorlardı. Muharebe olur, harbi kendisi çıkarmayan her sınıf halk zayiata uğrar, cidden azalır; fakat İttihatçılar sanki eskisinden fazla çoğalır. Bu hal gözbağcı ittihatçılara mahsus bir sinirdir. Harb-i Umûmi?den evveli İttihatçılarla sonrakiler arasında bir mukayese yaparsanız bu dakika vakıf olursunuz. Bu sır ve sihrin miftâhını da, arzettiğimiz veçhile başkalarını harbe ve ölüme sevkederek kendileri geride yaygara ile vakit geçirmek ve tehlikeden kendilerine iltica ederek kul köle yazılanların adediyle kendi mevcutlarının adedini artırmak usulünü maharetle idare etmelerinde aramalıdır. Nitekim bu defa da Anadolu?da Mustafa Kemal ve Kuvâ-yı Milliyye maskaraları Yunan askerlerinin önünden nâmerdâne bir surette kaçarken, zavallı saf ve gafil ahâlî ve askerden cem? ettikleri kuvvetleri düşmanla harbe tutuşturarak ve siz mevkiinizde sebat edin, biz şu taraftan onların arkasını çevireceğiz? tarzında yalanlar ve hilelerle savuşup kaçarak zavallı neferlerimizi ve ahâlimizi boşuboşuna kırdırmak usulünü takip ediyorlar. Biçare millet! bu yankesicilerin hilelerini, desiselerini hâlâ tamamen anlayamamıştır. Yazık, bin kere yazık ki gerek harp içinde ve gerek mütârekeden sonra memleket bunların fitne ve fesadı uğruna milyonlarca evlâdını telef ediyor da Talât, Enver, Cemal, Mustafa Kemal vesaire gibi beş on şakînin vücudunu ortadan kaldırmak için icap eden küçük fedakârlığı göze al-dıramayarak memleketi ve kendilerini ebedi tehlikeden kurtarmak ve selâmete çıkarmak tarikini idrâk edemedi ve hâlâ da edemiyor! Millet Meşrutiyeti kabul ettiği zaman bunun ahkâmını ve Kânun-ı Esâsi?sini kendi muhafaza edecek ve hukukunu zorbalara ve yalancılara, dolandırıcılara kaptırmamak üzere kendisi olanca kuvvetiyle ve bütün azim ve dikkatiyle çalışacaktı: uyumayacak ve yaldızlı sözlere aldanmayacak, mazarrat ve menfaatini bihakkın takdir edecekti.

Halbuki millet hâlâ aldanıyor, aldatılıyor, lüzumsuz yere girdiği ve mağlubiyetle çıktığı bir muharebenin ferdasında da aklını başına toplayamıyor! Kendisini hâla aldatmağa çalışan heriflere niçin diyemiyor ki: "Ey hainler, Ey Allahtan korkmayan ve peygamberden haya etmeyen mahlûklar, muharebe ettiniz, başımızı bin türlü belâlara soktunuz, mağlup oldunuz, bizi de o yolda mahv ve perişan ettiniz, devletlere karşı mağlûp olduk" dediniz mütâreke imzaladınız, silâhlarımızı, boğazlarımızı, Pây-i tahtımızı teslim ettiniz. Şimdi neye tekrar gücünüz yetmediğini ikrar ve imza ettiğiniz devletleri yeniden kızdırarak üzerimize husumet ve gazaplarını davet etmekten ve istilâ olunmayan bakiye-i memleketimizi de istilâ ettirmekten başka bir fa-idesi olmayacak surette mecnunane hareketlere kalkışıyor ve bizi de eskisi gibi boşuboşuna kırdırıyorsunuz"!

İngilizleri kızdırdınız, üzerimize Yunanlıları musallat ettiler. Harb-de mağlup olduktan sonra uslu oturmak ve mağlubiyetin netâyicine katlanarak telâfisini sabr ü sükûn ve akl ü tedbir dâiresinde izâle etmekten başka çare var mıdır? Yunanlılarla harbe tutuşuyor, sonra da bir taraftan kaçıyor ve bir taraftan şöyle mukavemet ettik, böyle zayiat verdik gibi yalanlarla halkı iğfale çalışıyorsunuz! Düşünmüyorsunuz ki Yunanlılara fazla zayiat verdirmek bile bundan sonra bizim için hayırlı ve menfaatli bir şey olmaz: hudânegerde sizin yalanlarınızı şahit tutarak işgal ettiği memleketimizde; ´bu kadar kan döktüm ve şöyle fedakârlık ettim, böyle emek çektim? diyerek hakk-ı feth davasına kalkar! Hem sizler ey yalancı ve deni şakîler! Kendi milletimize karşı ecnebi milletlerden hiçbirinin yapmadığı şekavet ve şenaatleri irtikâp edip dururken milleti, eşrafı memleketi, ulemâyı asıp keserek mallarını yağma ederken kendinize ne hakla, ne yüzle, ne utanmazlıkla Kuvâ-yı Milliye namını veriyorsunuz? Milleti öldürerek, mahvederek hukuk-ı milleti müdâfaa edeceksiniz öyle mi? Utanmaz hâinler, artık yetişir, yakamızı bırakın: Cenâb-ı Hakk?ın gazap ve laneti sizin üzerine olsun!?

Şimdi sulh imzalandı Kuvâ-yı Milliyye belâsının tevlit ettiği mecburiyetle galip devletlere karşı yeniden taahhüt altına girdik. Devletler şimdi bize: "Eğer Anadolu´da Kuvâ-yı Milliyye isyanını devam ettirir ve bastıramazsanız İstanbul´u da elinizden alacağız" diyorlar. Kuvâ-yı Milliyye eşkiyası ise İstanbul´u da elimizden çıkarmak ve memlekete son hizmet şeklinde son ihanetlerini de yapmak için çalışıyorlar.

Ey Anadolu´nun mazlum ve muhterem ahâlisi!

İyi biliniz ve emin olunuz ki bu hal böyle devam edemez ve memleketin her sancağına ve her bucağına sarmış olan bu ateş-i vahşet ve şekavet böyle sürüp gidemez! vaktimiz pek daraldı; ve bu âsilerin, ba-ğilerin, şekavetlerinden, cinayetlerinden halk bunaldı kaldı. Eğer bu ateşi kendi kendimize söndüremeyecek ve Anadolu´da asayişi temin ile biçare vatandaşlarımıza refah ve huzur vermeyecek olur isek galip devletler tarafından bildirildiği veçhile Pây-i tahtımızdan, sevgili İstanbul´umuzdan mahrum edileceğimiz gibi Anadolu´nun da ecnebiler tarafından istilâ olunacağı şüphesizdir. Binâenaleyh bu bağileri, bu âsileri mümkün olduğu kadar az zaman zarfında tedip ve tenkil etmek cümlemiz için bir farizedir. Bâlâda münderiç resmî ve kat´î vesikalardan anlayacağınız veçhile İstanbul ahâlisi ve hükümet-i mekeziyye nasıl vahim ve elim dakikalar yaşamakta olduğumuzu nazar-ı dikkate alarak kemâl-i azm-ü ciddiyetle lâzım gelen tedâbire tevessül etmiş olduğunu size bildiririz; ve haber aldığımıza göre halife-i zîşânımız ve sevgili hakanımız efendimiz hazretlerinin de âsileri tedip etmek ve sizin rahatınızı ve saadetinizi temin eylemek için cem? edilecek kuvvetin başında olarak bizzat oralara geleceklerini sizlere tebşir ederiz. Hazır olunuz! ve hâinlerden, bu canilerden vatanı kurtarmak için size düşen vazifeyi ifâda kusur etmeyiniz.

Ey kahraman askerler!

Harb senelerinde sizi cephe cephe sürükleyen ve aç susuz süründüren ve din kardeşlerinizin, hemşehrilerinizin beyhude yere ölmelerine sebebiyet veren birkaç kişi arasında Mustafa Kemal, Ali Fuat, Bekir Sami gibi zâlimler de var idi! İşte bu hâinlerin harb cephesi haricinde kalmış olan efrâd-ı alinize kanlı elleriyle ne kadar fecâyii irtikâb etmiş olduklarını harbden avdetinizi müteakib gördüğünüz! Bugün yine o şakiler, bağilerdir ki elleri birtakım yetimlerin, dul kadınların kanlarına mülamma olduğu halde kalbgâhınıza sokularak sizi mahvetmek ve evlâd u iyâlinizi yetim ve dul bırakmak ve servet ve saadetinizi külliyen çalmak için şeytanın dahi hatırına gelmeyen hiyle ve desâisi irtikâb ediyorlar. Siz bu zâlimleri cinayetlerine daha ne kadar göz yumacaksınız? Elinize aldığınız fetvâ-i şerif ki Allanın emridir, okuduğunuz hatt-ı münif ki halifemizin, padişahımızın bir fermanıdır, siz Allanın emrine halifenin fermanına ittibâen bu canileri, bu katil canavarları daha ziyade yaşatmamakla memur ve mükellefsiniz. Şu alçaklar ve hempaları bu cinayetleri hep sizin sayenizde yapıyor; bunları vücudlarını külliyen dünyadan kaldırmak beşeriyet için, Müslümanlık için bir farz olmuştur.

Memleketin başına bu kadar felâket getirmiş olan bu hâinler daha yaşatılacak mı? Siz daha ne kadar böyle gafletle bunların gayri meşru emirlerine ittiba edeceksiniz? Korkuyoruz ki sizin bu aklınız, bu gafletiniz körükörüne hâinlere itaatiniz daha pek çok mescitlerimizi ve mabetlerimizi harab eyleyecektir!

Askerler! Bu kadar uyuduğunuz artık yeter, bu zâlimlere âlet olduğunuz artık kifayet eyler!

Padişahımız halifemiz efendimiz hazretlerinin merhamet ve şefkat kucağı size açılmıştır. Hepiniz koşunuz, geliniz dünya ve ahiret saadetini ihraz ediniz: İşte size ihtar eyliyoruz. Allahını, peygamberini ve padişahını seven bu tarafa gelsin!

BU BİLDİRGE KURUCULUĞUNU İSKİLİPLİ ATIF HOCANIN YAPTIĞI TEALİ İSLAM CEMİYETİ TARAFINDAN YAYINLANMIŞTIR. METİN İÇİNDE CÜMLELERE DİKKAT EDİN. NE DİYORLAR. İNGİLİZLERİ KIZDIRMAYIN.YUNANLILARA SAVAŞ AÇMAYIN...

gokuyum liked this message
11.       Laleler
84 posts
 10 Feb 2013 Sun 10:12 pm

aman siz de ha ben atıflı hocayı tanımam etmem hatta şapka ile ilgili kitap yazdığını da daha bugün öğrendim ya da eskide duymuşsam da unutmuşumdur. Mesela kimler öldürüldü diye sorulunca genelde öldürülenlerin inkilaplara karşı çıkanlar olduğunu özellikle de şapka kanununa karşı çıkanların şapka takmayanların idam edildiğini gördüm sadece bu değil zaten ben ortaokulda iken Mustafa Kemali anlatan bir kitap dağıtmışlardı tüm okula orada da vardı bu idamlar. İnkilaplara karşı çıkan hocaların idam edildiği. Ki bu devlet kitabı idi. Öyle ya da böyle neyse sonuçta insan beşer şaşar. Ben asla kimsenin kötü yaptığını hoş göremem babam da olsa. Atıf hoca değilse de başkaları inkilapları kabul etmedikleri için öldürülmüşler sonuçta.



Edited (2/10/2013) by Laleler

12.       gokuyum
5050 posts
 10 Feb 2013 Sun 10:15 pm

 

Quoting Laleler

aman siz de ha ben atıflı hocayı tanımam etmem hatta şapka ile ilgili kitap yazdığını da daha bugün öğrendim ya da eskide duymuşsam da unutmuşumdur. Mesela kimler öldürüldü diye sorulunca genelde öldürülenlerin inkilaplara karşı çıkanlar olduğunu özellikle de şapka kanununa karşı çıkanların şapka takmayanların idam edildiğini gördüm sadece bu değil zaten ben ortaokulda iken Mustafa Kemali anlatan bir kitap dağıtmışlardı tüm okula orada da vardı bu idamlar. İnkilaplara karşı çıkan hocaların idam edildiği. Ki bu devlet kitabı idi. Öyle ya da böyle neyse sonuçta insan beşer şaşar. Ben asla kimsenin kötü yaptığını hoş göremem babam da olsa. Atıf hoca değilse de başkaları inkilapları kabul etmedikleri için öldürülmüşler sonuçta.

Kanıt?

 

13.       melissa_oz
30 posts
 10 Feb 2013 Sun 10:27 pm

 

Quoting Laleler

aman siz de ha ben atıflı hocayı tanımam etmem hatta şapka ile ilgili kitap yazdığını da daha bugün öğrendim ya da eskide duymuşsam da unutmuşumdur. Mesela kimler öldürüldü diye sorulunca genelde öldürülenlerin inkilaplara karşı çıkanlar olduğunu özellikle de şapka kanununa karşı çıkanların şapka takmayanların idam edildiğini gördüm sadece bu değil zaten ben ortaokulda iken Mustafa Kemali anlatan bir kitap dağıtmışlardı tüm okula orada da vardı bu idamlar. İnkilaplara karşı çıkan hocaların idam edildiği. Ki bu devlet kitabı idi. Öyle ya da böyle neyse sonuçta insan beşer şaşar. Ben asla kimsenin kötü yaptığını hoş göremem babam da olsa. Atıf hoca değilse de başkaları inkilapları kabul etmedikleri için öldürülmüşler sonuçta.

 

Tanımadığın bir kişi hakkında neden bu kadar kesin konuşuyorsun o zaman ? Umarım şimdi tanımışsındır. İnsan beşer şaşar da bu Atatürk karşıtları hedeflerinden hiç şaşmıyorlar her ne hikmetse.

 

14.       Laleler
84 posts
 10 Feb 2013 Sun 10:35 pm

kesin konuşmadım yeni öğrendim dedim ya bilgi de heralde yanlış değildir sandım. sonuçta videoda da denildiği gibi herkes tarafından öyle sanılıyormuş şapka için idam edildiği hatta kitapları falan da varmış bu durumda heryerde öyle yazınca ben de öyle sandım. neyse alakam yok bu konu ile beni rahatsız etmeyin. derdi beni germedi yani

15.       nevbahar
78 posts
 10 Feb 2013 Sun 10:40 pm

{#emotions_dlg.neutral}

16.       stumpy
638 posts
 10 Feb 2013 Sun 11:12 pm

sorry too long and too tireing to translate

nemanjasrb and Abla liked this message
17.       Abla
3648 posts
 10 Feb 2013 Sun 11:19 pm

And very dull also.

18.       thehandsom
7403 posts
 10 Feb 2013 Sun 11:53 pm

 

Quoting Laleler

aman siz de ha ben atıflı hocayı tanımam etmem hatta şapka ile ilgili kitap yazdığını da daha bugün öğrendim ya da eskide duymuşsam da unutmuşumdur. Mesela kimler öldürüldü diye sorulunca genelde öldürülenlerin inkilaplara karşı çıkanlar olduğunu özellikle de şapka kanununa karşı çıkanların şapka takmayanların idam edildiğini gördüm sadece bu değil zaten ben ortaokulda iken Mustafa Kemali anlatan bir kitap dağıtmışlardı tüm okula orada da vardı bu idamlar. İnkilaplara karşı çıkan hocaların idam edildiği. Ki bu devlet kitabı idi. Öyle ya da böyle neyse sonuçta insan beşer şaşar. Ben asla kimsenin kötü yaptığını hoş göremem babam da olsa. Atıf hoca değilse de başkaları inkilapları kabul etmedikleri için öldürülmüşler sonuçta.

 

You are telling the right things.

There were many people who got killed because they refused to remove their fezes or they did not want to wear a hat.

Authorities forced people to accept the new code of clothing. When people refused to wear or remove their old style of clothes they were punished, they were hanged!!

This is history. In history, you can NOT change the things. If something has happened, iy has happened.

Did people get killed for this?

Yes, people were hanged because they refused to wear a proper hat!!

 

I stil can not understand why people struggle to accept the historical truths!!!

 

Efi70 liked this message
19.       stumpy
638 posts
 11 Feb 2013 Mon 12:58 am

What I have trouble with is how people can put values of 2013 on a period like 1920.

Ways of thinking, patriotism and such were totally diffrent from now.

 

20.       ikicihan
1127 posts
 11 Feb 2013 Mon 02:31 am

Alıntı:

"Rıfat Börekçi, kuruma gönderdiği genelgede kendi görevlilerinin de şapka almaları gerektiğini, şapka fiyatlarının, memur maaşlarına oranla pahalı olduğu gerekçesiyle memurlarına 50´şer lira "şapka avansı" verileceğini bildirdi. Şapka fiyatları yükseldiği için bu avans 80 liraya çıkarıldı.
Kaynak : Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi, Diyanet Işleri Başkanlığı Katoloğu, 051.V41. 8.67.20, (6.11.1926).

Şimdi bu parayı günümüze göre hesap edelim. 1926 yılında ekmeğin fiyatı 16 kuruş ve biz bunu düz hesap olarak 20 kuruş yapalım.

1 lira = 100 kuruş  ve ekmeğin fiyatı 20 kuruş olduğuna göre 1 liraya 5 ekmek alınıyordu.
Şapka avansı 80 lira olduğuna göre şapkanın fiyatı en az 80 lira. Yani o dönemde 1 şapkaya ödenecek parayla 80 x 5 =  400 ekmek alınıyordu.

Günümüze göre uyarlayacak olursak, günümüzde ekmeğin fiyatı 50 kuruş ve o dönemde bir şapkayla 400 ekmek alındığına göre bir şapkanın günümüze göre hesabı 200 TL. Neredeyse bir takım elbise parası.

Ya şapka takacaksın yada öleceksin. Durum böyle olunca herkes şapkaya hücum ediyordu ve şapkanın satışı işi de günümüzde eşarp satarak yolunu bulan bir yahudi olan Vakko´ya ihale edilmişti. Vakko değil 80 lira 500 liraya da satsa millet almak zorundaydı çünkü ucunda ölüm vardı.   Fransa´dan 2 frank´a aldığı şapkaları ülkemizde 120 Frank´a satıyordu. O dönemde işleri o kadar iyiydi ki, kendi hatıratında "sattığımız şapkaların çoğu bayan şapkasıydı ama millet alıyordu. Cumartesi günleri dükkânımızın önünde kuyruk bile oluyordu" demişti."

ladybakunin liked this message
21.       Laleler
84 posts
 11 Feb 2013 Mon 09:31 am

Türk savunma sanayisinin Türkiyede icat edilmesi üretilmesi çok daha ucuza mal edilmesini sağlıyor.

 Aklıma şüpheli aselsan ölümleri geldi. Neredeyse hepsinin de intihar süsü verilmiş veya kaza süsü verilmiş cinayetler olduğu ortaya çıktı. Birileri bu başarıları engellemek gölgelemek istiyor heralde.

Konu nereden geldi şapkaya ya, konu değişmesin de son olarak şunu söyleyeyim, önde çıkıntılı şeyler şapka sayılır. kep de çıkıntılı kısmı öne getirilirse şapka sayılır.

22.       Umut_Umut
485 posts
 11 Feb 2013 Mon 09:44 am

Neyin kafasındasınız ya {#emotions_dlg.unsure} Alpha savunmayla ilgili bir şey yolluyor, iş dönüp dolaşıp Atatürk´e geliyor. Dam üstünde saksağan vur beline kazmayı. Pietercik sen de bırak bu işleri de, dil öğrenmeye yoğunlaş.

vona, nevbahar, ikicihan, Laleler and gokuyum liked this message
23.       AlphaF
5677 posts
 11 Feb 2013 Mon 01:29 pm

 

Quoting Laleler

Şapka takmanın yahudilere benzemek olacağını söylerek kanuna karşı çıkan bazı islam alimleri idam edilmişti.

İstiklâl Mahkemesi istatistiklerine göre, Şapka Kanunu’nun yürürlüğe sokulduğu 2,5 ay içinde tam 57 kişi idam edilmiş, yüzlerce kişi de çeşitli hapis cezalarına çarptırılmıştı.

İskipli Atıf Hoca isim olarak vereyim. İdam edildi. Sebebi şapka takmayı red etmesi.

 

Hepsi alimmiydi bunların ?  Adları yokmuydu?

Olay bir devrimdi. Kafası biraz çalışanlar, devrimlerde hıyarlık edip kelleyi kaybetmezler...

24.       nevbahar
78 posts
 11 Feb 2013 Mon 02:13 pm

önce dil devrimi... ardından şapka devrimi.. tc userlarını atatürk ve devrimlerinden soğutmaya yönelik böyle maksatlı teşebbüsler en ağır yaptırımları ve sözleri hakediyor...ne yapsak ki ??{#emotions_dlg.think}

25.       Abla
3648 posts
 11 Feb 2013 Mon 03:29 pm

Quote: nevbahar

önce dil devrimi... ardından şapka devrimi.. tc userlarını atatürk ve devrimlerinden soğutmaya yönelik böyle maksatlı teşebbüsler en ağır yaptırımları ve sözleri hakediyor...ne yapsak ki ??{#emotions_dlg.think}

Every learner is forever thankful to Atatürk because of language reform.

26.       nevbahar
78 posts
 11 Feb 2013 Mon 04:54 pm

{#emotions_dlg.neutral}

yabancıları eski harflerle türkçe öğrenirken izlemek keyifli olurdu hakket..abla elimde olsa özne yüklem nesne yapardım sözdizimini... hint avrupa insanının çilesini bitirirdim bir gecede..{#emotions_dlg.shy}

abla senin dilbilimci olman sıfatıyla yazacağın her şey başım gözüm üzerineydi.. ama sen kalk.. monster verbs de... almanca sözcükler ingilizceye cuk diye oturuyor da ... farsça sözcükler türkçeyi niye yozlaştırıyor hala anlamış değilim... neyse... küllenmiş bir tartışmayı alevlendirmek değil derdim..sen yazdın dayanamayıp ben de yazıyorum... günah benden gider..{#emotions_dlg.lol}

atatürk şapkayı ilk kez benim memleketimde giydi.. o günden beri başımızdan eksik etmeyiz.. gururluyuz.... minnettarız... heyttt{#emotions_dlg.nuts}

27.       harp00n
3993 posts
 11 Feb 2013 Mon 05:26 pm

 

Quoting nevbahar

{#emotions_dlg.neutral}

yabancıları eski harflerle türkçe öğrenirken izlemek keyifli olurdu hakket..abla elimde olsa özne yüklem nesne yapardım sözdizimini... hint avrupa insanının çilesini bitirirdim bir gecede..{#emotions_dlg.shy}

abla senin dilbilimci olman sıfatıyla yazacağın her şey başım gözüm üzerineydi.. ama sen kalk.. monster verbs de... almanca sözcükler ingilizceye cuk diye oturuyor da ... farsça sözcükler türkçeyi niye yozlaştırıyor hala anlamış değilim... neyse... küllenmiş bir tartışmayı alevlendirmek değil derdim..sen yazdın dayanamayıp ben de yazıyorum... günah benden gider..{#emotions_dlg.lol}

atatürk şapkayı ilk kez benim memleketimde giydi.. o günden beri başımızdan eksik etmeyiz.. gururluyuz.... minnettarız... heyttt{#emotions_dlg.nuts}

 

Ben o kadar kolay olduğunu hatırlamıyorum Yavuz gemisi gelip toplarını çevirmişti şehre, hatta " Atma Yavuz atma !!! vergi de vercez şapka da geycez" deyimi oradan geliyor diye biliyorum  

ladybakunin, nevbahar and thehandsom liked this message
28.       AlphaF
5677 posts
 11 Feb 2013 Mon 05:44 pm

 

Quoting nevbahar

{#emotions_dlg.neutral}

yabancıları eski harflerle türkçe öğrenirken izlemek keyifli olurdu hakket..abla elimde olsa özne yüklem nesne yapardım sözdizimini... hint avrupa insanının çilesini bitirirdim bir gecede..{#emotions_dlg.shy}

abla senin dilbilimci olman sıfatıyla yazacağın her şey başım gözüm üzerineydi.. ama sen kalk.. monster verbs de... almanca sözcükler ingilizceye cuk diye oturuyor da ... farsça sözcükler türkçeyi niye yozlaştırıyor hala anlamış değilim... neyse... küllenmiş bir tartışmayı alevlendirmek değil derdim..sen yazdın dayanamayıp ben de yazıyorum... günah benden gider..{#emotions_dlg.lol}

atatürk şapkayı ilk kez benim memleketimde giydi.. o günden beri başımızdan eksik etmeyiz.. gururluyuz.... minnettarız... heyttt{#emotions_dlg.nuts}

 

Hint Avrupa insanı hakkında çok tez var...En doğrusu bu kavramın uydurma olduğu.

Bunların ana yurdu neresi diye sorarsan, kimse sana yer gösteremeyecektir...Ana yurdu olmayan bir kavim olur mu ?

 

29.       ikicihan
1127 posts
 11 Feb 2013 Mon 06:50 pm

 

Quoting Abla

 

Every learner is forever thankful to Atatürk because of language reform.

 

not reform but standart understandable good turkish project was started long before. intellectuals, writers, poets supported this. for example story writer omer seyfettin used and supported this who died in 1919, before turkish republic. by the way all folk use and talk this way before language reforms.

after language reform, especially at "ismet inönü era, things changed, the new goal was getting rid of all arabic and persian originated words, no matter when they came to turkish they must be executed. this process still continues. for example just 15 years ago when i go to school we used zarf (adverb). this word documented in millions of books in our libraries, understandable througout all turkic countries as well as muslim countries. why do you change it with belirteç. you think it was arabic, now it was turkish! things dont work that way. you cut all ties with past and caused a language corruption. very sad that millions of people still support this changing vocabulary project. it has already been evolved to vocabulary discrimination and language racism and has devastating consequences.

 



Edited (2/12/2013) by ikicihan
Edited (2/12/2013) by ikicihan [mistyped words edited and and something added.]

30.       gokuyum
5050 posts
 12 Feb 2013 Tue 02:31 am

I thank myself for my brilliant Turkish

31.       AlphaF
5677 posts
 12 Feb 2013 Tue 09:44 am

 

Quoting Laleler

Şapka takmanın yahudilere benzemek olacağını söylerek kanuna karşı çıkan bazı islam alimleri idam edilmişti.

İstiklâl Mahkemesi istatistiklerine göre, Şapka Kanunu’nun yürürlüğe sokulduğu 2,5 ay içinde tam 57 kişi idam edilmiş, yüzlerce kişi de çeşitli hapis cezalarına çarptırılmıştı.

İskipli Atıf Hoca isim olarak vereyim. İdam edildi. Sebebi şapka takmayı red etmesi.

 

Şapka giymeye itirazdan gayrı marifetleri de dillere destandır. Hocaya haksızlık etmeyin ! {#emotions_dlg.alcoholics}

32.       AlphaF
5677 posts
 12 Feb 2013 Tue 10:01 am

 

Quoting Laleler

Şapka takmanın yahudilere benzemek olacağını söylerek kanuna karşı çıkan bazı islam alimleri idam edilmişti.

 

Nedir bu Yahudilerden çektiğimiz !

Sade şapka olsa; türbanı nereden aldık sanıyorsunuz ? Allahtan bizim İslam alimleri işin farkında değil.

http://www.headcoverings-by-devorah.com/Headcoverings_Scarves.htm

33.       gokuyum
5050 posts
 13 Feb 2013 Wed 10:03 am

 

Quoting AlphaF

 

 

Nedir bu Yahudilerden çektiğimiz !

Sade şapka olsa; türbanı nereden aldık sanıyorsunuz ? Allahtan bizim İslam alimleri işin farkında değil.

http://www.headcoverings-by-devorah.com/Headcoverings_Scarves.htm

 

They dont force us to take. Why do you blame them?

34.       AlphaF
5677 posts
 13 Feb 2013 Wed 04:39 pm

 

Quoting gokuyum

 

 

They dont force us to take. Why do you blame them?

 

Bu allame islam alimlerimiz, türbanın geleneksel yahudi dini esvabının bir parçası olduğunu bilmiyorlar ve halkı gereğince aydınlatamıyorlarsa, başka ne işe yararlar ?  Ben herkese söylüyorım, ama kimse beni dinlemiyor.  {#emotions_dlg.lol_fast}

Maksat kafayı örtmekse, Anadolu işi başörtüsünün suyu mu çıktı ?  {#emotions_dlg.you_crazy}

Yoksa, aslında türbanlılar Yahudi mi ?

35.       Laleler
84 posts
 17 Feb 2013 Sun 04:21 pm

şapkadan maksat önde çıkıntı vermesidir, kep öne doğru takılırsa şapka olur demiştim.

secdeyi engellediğinden kasten takılması küfür alameti sayılmıştır. zorla takılırsa askeriyede takılması gibi küfür olmaz. şapka takan yahudiye benzer. kişi benzediği kavimdendir. yahudilikte şapka dini bir kıyafettir. ağlama duvarında muhakkak şapka takarlar yoksa başlarını duvara vuracaklar dimi. ha derseniz ki diğer günahları işlemek neden kafir yapmıyor çünkü onlarda nefsani bir istek var, kişi nefsine yenilir günah işler ama kafir alametini eğer kalpte küfür varsa yapmak ister. mesela bir müslüman eğer haç takmak canım istiyor takayım diyorsa kalbinde küfür vardır hiristiyanlara benzemek istiyordur.bunun nefsani istekle bir alakası yok tamamen iman meselesi. aynı şekilde rukuyu engelleyen ve kafirlerin din adamlarının beline bağladıkları zünnar da küfür alameti sayılmıştır. kimse inanmak zorunda değil. Din sizin söylediğiniz kurallara uymaz sen dinin kurallarına uyarsın ya da uymazsın. dinin kuralı aslında böyle diyemezsin. kendini güya günahkar göstermemek için harama helal demekle günahtan kaçarken küfre düşersin. şapka takmak da günahtan öte küfürdür zaten. Kişi de sevdiği ile beraberdir diktatörünüzle yani beraber olursunuz ahirette.

36.       gokuyum
5050 posts
 17 Feb 2013 Sun 09:46 pm

 

Quoting Laleler

şapkadan maksat önde çıkıntı vermesidir, kep öne doğru takılırsa şapka olur demiştim.

secdeyi engellediğinden kasten takılması küfür alameti sayılmıştır. zorla takılırsa askeriyede takılması gibi küfür olmaz. şapka takan yahudiye benzer. kişi benzediği kavimdendir. yahudilikte şapka dini bir kıyafettir. ağlama duvarında muhakkak şapka takarlar yoksa başlarını duvara vuracaklar dimi. ha derseniz ki diğer günahları işlemek neden kafir yapmıyor çünkü onlarda nefsani bir istek var, kişi nefsine yenilir günah işler ama kafir alametini eğer kalpte küfür varsa yapmak ister. mesela bir müslüman eğer haç takmak canım istiyor takayım diyorsa kalbinde küfür vardır hiristiyanlara benzemek istiyordur.bunun nefsani istekle bir alakası yok tamamen iman meselesi. aynı şekilde rukuyu engelleyen ve kafirlerin din adamlarının beline bağladıkları zünnar da küfür alameti sayılmıştır. kimse inanmak zorunda değil. Din sizin söylediğiniz kurallara uymaz sen dinin kurallarına uyarsın ya da uymazsın. dinin kuralı aslında böyle diyemezsin. kendini güya günahkar göstermemek için harama helal demekle günahtan kaçarken küfre düşersin. şapka takmak da günahtan öte küfürdür zaten. Kişi de sevdiği ile beraberdir diktatörünüzle yani beraber olursunuz ahirette.

Ayıp.

 

 



Edited (2/17/2013) by gokuyum

vona liked this message
37.       melissa_oz
30 posts
 17 Feb 2013 Sun 10:06 pm

 

Quoting gokuyum

 

Ayıp.

 

 

 

Bence ayıptan da öte nankörlük. Bu milleti emperyalistlerin elinden kurtarmış büyük bir lidere diktatör diyen beyni hurafelerle toz duman olmuş bir zihniyet. O diktatör dediğin kişi olmasaydı bu ülkede ne ezan sesi duyulurdu, ne de seni zehirleyen o hocaların bu kadar özgürce at oynatabilirlerdi. Ne dinin , ne de imanın kalırdı. Bu açıdan ,sizin deyiminizle "bu zaviyeden" , bakacak olursak İslama en büyük hizmeti M.Kemal yapmıştır. Yoksa sen ezan sesi yerine kilise çanları duyardın beş vakit. O zaman da sana şapkanın en alasını giydirirlerdi Laleler hanım. 

 

 



Edited (2/17/2013) by melissa_oz
Edited (2/17/2013) by melissa_oz

vona liked this message
38.       ikicihan
1127 posts
 18 Feb 2013 Mon 01:29 am

T-129 ATAK Nefes Kesen şov

http://www.youtube.com/watch?v=8oQCL2qTiwo

T-129 ATAK

http://www.youtube.com/watch?v=NhzWqvZ0Q5Y

I hope we start to use this heli as soon as possible. Cool helicopter.



Edited (2/18/2013) by ikicihan

39.       AlphaF
5677 posts
 18 Feb 2013 Mon 08:55 am









































Davulcu Remo´dan






















bu yana...







































DAVULCU Remo´nun,





davul çalarken sağ ayağını kaldırıp tokmağı ayağının





altında davula vurması,






Samuel Morse´nin elektrikli telgrafı icat etmesine





denk gelir...





(.........)







Kütahya köylülerinin bir keçinin sırtına yazılmış


"ayeti"


görmeleri


ve


keçiyi kaptıkları gibi kaymakama götürmeleri,


kaymakamın da bunu


"Adı geçen keçiye ne gibi bir işlem yapılmasını"


bir yazıyla merkeze


sorması


ise


Çinlilerin pirinçteki gen sıralamasını bulmalarına rastlar...


(.........)


Şıh Hakkı Hazretleri´nin, müminlerin oval bir cismi okşamaları ya da


ortasında delik olan yuvarlak bir cisme "manalı" fazla bakmalarının imanı


bozacağını tebliğ etmesi de


İskoç asıllı John Baird´in televizyonu


icat etmesiyle eşzamanlıdır...


Sene 2012...


- Son bir yılda insan epigenomunun şifresi çözüldü...


- Görme engelliler için göz yerine geçen mikroçip yapıldı...


- Bilim adamı robot, Aberystwyth Üniversitesi´ nde çalışmaya başladı...


- NASA, Ay´da su bulunduğunu açıkladı...


- Maryland Üniversitesi´ nde, atomun içindeki veriyi bir metre uzaklıktaki


kabın içine ışınlayarak taşıdılar...


- Büyük Hadron çarpışması ile yerkürenin sırrı aralandı...


- Subaru teleskobu, komşumuz yeni bir gezegen buldu...


- Başta Alzheimer ve kemik erimesi olmak üzere


27 hastalığa çare buldu elin


adamı...


Tüm bunlar ise;


Türklerin "imam" yetiştirip,


onlardan bilgisayarcı,


matematikçi,


fizikçi,


kimyacı,


bilim adamı,


vali,


doktor,


mühendis,


yargıç


yapmak istemelerine denk gelir...


İşte siz kaç gündür


bunu


izliyorsunuz. ..


Bu ülkenin Cumhurbaşkanı,


Başbakan´ı, Milli Eğitim Bakanı,


yandaş YÖK


Başkanı,


kimi profesörleri,


kimi aydınları...


Hâlâ çocuklara


"imam" eğitimi verip,


onlardan "her şey"


yapmak için kavga


ediyorlar...


Ama ne yapacaksınız.. .


Dünyanın en gözde,


en cennet toprakları üzerinde,


durup dururken


"çağdışı"


kalmaz insan...


Kalmışsa


bir sebebi olmalı...



     "İnsan paranın sahtesini yapar, para da insanın sahtesini..."




Edited (2/18/2013) by AlphaF

40.       vona
150 posts
 18 Feb 2013 Mon 10:41 am

 

Quoting AlphaF

 

 

Nedir bu Yahudilerden çektiğimiz !

Sade şapka olsa; türbanı nereden aldık sanıyorsunuz ? Allahtan bizim İslam alimleri işin farkında değil.

http://www.headcoverings-by-devorah.com/Headcoverings_Scarves.htm

 

Hz. Muhammed´in peygamber olmadan önce 40 yıl boyunca hangi dine mensup olduğunu bilen var mı? Niye kimse merak etmez? Anne babası mesela..? Ateist miydiler? Putperest miydiler? Hristiyan mıydılar? Yahudi miydiler? İslamiyet öncesi Mekke´de hakim olan din hangisiydi? Kabe´nin anahtarları önceleri niçin bir yahudi olan Osman bin Talha´dadır mesela? Üçüncü halife Osman ibn-i Affan niçin önce yahudi mezarlığına gömülmüş sonra bu kısım bitişik müslüman mezarlığına katılmıştır? 

Bunlar ve benzerleri yüzlerce soru dürüstçe cevaplanmadan Yahudilerden neden bu kadar çok çektiğimiz anlaşılamaz.

 

41.       AlphaF
5677 posts
 18 Feb 2013 Mon 11:03 am

 

Quoting vona

 

 

Hz. Muhammed´in peygamber olmadan önce 40 yıl boyunca hangi dine mensup olduğunu bilen var mı? Niye kimse merak etmez? Anne babası mesela..? Ateist miydiler? Putperest miydiler? Hristiyan mıydılar? Yahudi miydiler? İslamiyet öncesi Mekke´de hakim olan din hangisiydi? Kabe´nin anahtarları önceleri niçin bir yahudi olan Osman bin Talha´dadır mesela? Üçüncü halife Osman ibn-i Affan niçin önce yahudi mezarlığına gömülmüş sonra bu kısım bitişik müslüman mezarlığına katılmıştır? 

Bunlar ve benzerleri yüzlerce soru dürüstçe cevaplanmadan Yahudilerden neden bu kadar çok çektiğimiz anlaşılamaz.

 

 

Bu soruya cevap bulamazsın. Istersen Diyanet İşlerine sormayı dene.

Hz Muhammed´in doğduğu şehir, tarihte bir Yahudi şehri olarak geçiyor (meraklısı varsa YATRİP/YESRİP şehrini araştırabilir).

Ahalisinin- müslümanlıktan önce - yahudi olduğunu tahmin etmek çok aptalca olmaz. (bu müslümanların neden sünnet olduklarını da izah edebilir)

Medine (Arapça: المدينة المنورة veya المدينة, Suudi Arabistan´ın Mekke kuzeyinde yer alan şehridir. Eski adı Yesrib (Arapça: يثرب´dir.

 



Edited (2/18/2013) by AlphaF
Edited (2/18/2013) by AlphaF

42.       melissa_oz
30 posts
 18 Feb 2013 Mon 11:39 am

 

Quoting AlphaF

 

 

Bu soruya cevap bulamazsın. Istersen Diyanet İşlerine sormayı dene.

Hz Muhammed´in doğduğu şehir, tarihte bir Yahudi şehri olarak geçiyor (meraklısı varsa YATRİP şehrini araştırabilir).

Ahalisinin- müslümanlıktan önce - yahudi olduğunu tahmin etmek çok aptalca olmaz. (bu müslümanların neden sünnet olduklarını da izah edebilir)

 

 

Şaşılacak bir durum yok ortada. Kur´an´da da demiyor mu " Sen senden önce indirileni tasdik ve tamamlamak için indirildin ".

Senden önce indirilen, yani Tevrat , yahudi ritüelleri yaygın ve etkindi o bölgede doğal olarak. Bir şeyi tamamlamak iddiasında olan yeni bir şey o şeyin eksikliğini giderip hükmünü kaldırır. Ceza yasasındaki bir hüküm yetersizse o hükmün özüne dokunmadan o hükümde ilave ve düzeltmeler yaparak yeni bir kanun olarak sunar. Dolayısıyla eski kanunun hükmü kalkar. 

İşte diyanetin yapacağı açıklamanın Türkçesi aşağı yukarı üstte yazdığım gibi olur.

 

 

43.       AlphaF
5677 posts
 18 Feb 2013 Mon 11:51 am

 

Quoting melissa_oz

 

 

Şaşılacak bir durum yok ortada. Kur´an´da da demiyor mu " Sen senden önce indirileni tasdik ve tamamlamak için indirildin ".

Senden önce indirilen, yani Tevrat , yahudi ritüelleri yaygın ve etkindi o bölgede doğal olarak. Bir şeyi tamamlamak iddiasında olan yeni bir şey o şeyin eksikliğini giderip hükmünü kaldırır. Ceza yasasındaki bir hüküm yetersizse o hükmün özüne dokunmadan o hükümde ilave ve düzeltmeler yaparak yeni bir kanun olarak sunar. Dolayısıyla eski kanunun hükmü kalkar. 

İşte diyanetin yapacağı açıklamanın Türkçesi aşağı yukarı üstte yazdığım gibi olur.

 

 

 

Senin söylediğin tam da Yahudilerin iddiası.

Onlar da Hz Muhammed´in yeni bir din tebliğ etmek için değil, yoldan çıkanları Musa´nın tebliğ ettiği dine döndürmek, onlara doğru yolu hatırlatmak için gönderildiğini iddia ediyorlar.

Sence Diyanetin bu iddiaya aklı yatar mı?

 



Edited (2/18/2013) by AlphaF
Edited (2/18/2013) by AlphaF

44.       melissa_oz
30 posts
 18 Feb 2013 Mon 12:05 pm

 

Quoting AlphaF

 

 

Senin söylediğin tam da Yahudilerin iddiası.

Onlar da Hz Muhammed´in yeni bir din tebliğ etmek için değil, yolda çıkanları Musa´nın tebliğ ettiği dine döndürmek, onlara doğru yolu hatırlatmak için gönderildiğini iddia ediyorlar.

Sence Dinayetin bu iddiaya aklı yatar mı?

 

 

Yahudilerin ne söylediğini bilmem ama Musa´nın tebliğ ettiği dini Diyanet inkar edemez. Çünkü musevilik hak dini olarak kabul edilir. Buradaki mantık şudur ;Yahudiler Musayı dinlemeyip yoldan çıktıkları için ve varolanı tasdik ve tamamlama adına sadece yahudileri değil tüm insanları yola getirmek için Muhammed görevlendirildi. Sence Islam yeni bir din mi ? Ayrıca yahudiler kendi kitaplarının hükmünün kaldırıldığı iddiasını hiç bir zaman kabul etmemişlerdir. Dolayısıyla böyle bir iddiaları da olduğunu zannetmiyorum.



Edited (2/18/2013) by melissa_oz

45.       ikicihan
1127 posts
 18 Feb 2013 Mon 12:13 pm

 

Quoting vona

 

 

Hz. Muhammed´in peygamber olmadan önce 40 yıl boyunca hangi dine mensup olduğunu bilen var mı? Niye kimse merak etmez? Anne babası mesela..? Ateist miydiler? Putperest miydiler? Hristiyan mıydılar? Yahudi miydiler? İslamiyet öncesi Mekke´de hakim olan din hangisiydi? Kabe´nin anahtarları önceleri niçin bir yahudi olan Osman bin Talha´dadır mesela? Üçüncü halife Osman ibn-i Affan niçin önce yahudi mezarlığına gömülmüş sonra bu kısım bitişik müslüman mezarlığına katılmıştır? 

Bunlar ve benzerleri yüzlerce soru dürüstçe cevaplanmadan Yahudilerden neden bu kadar çok çektiğimiz anlaşılamaz.

 

 

konuyu saptırmak istemiyorum ama bu sorunun cevabı hemen hemen bütün siyer-i nebi (peygamberin hayatını anlatan bir nevi uzun biyografik tarih) kitaplarında yazar.

peygamberimiz ve epeyi sayıda insan önceden hanif idi. hanif tevhid inancı ve hazreti ibrahim´in yolu üzere olmak, putlara ve benzeri ilkel şeylere itibar etmemek diye özetlenebilir.

http://en.wikipedia.org/wiki/Hanif



Edited (2/18/2013) by ikicihan
Edited (2/18/2013) by ikicihan
Edited (2/18/2013) by ikicihan

46.       vona
150 posts
 18 Feb 2013 Mon 01:16 pm

 

Quoting AlphaF

 

 

Bu soruya cevap bulamazsın. Istersen Diyanet İşlerine sormayı dene.

Hz Muhammed´in doğduğu şehir, tarihte bir Yahudi şehri olarak geçiyor (meraklısı varsa YATRİP/YESRİP şehrini araştırabilir).

Ahalisinin- müslümanlıktan önce - yahudi olduğunu tahmin etmek çok aptalca olmaz. (bu müslümanların neden sünnet olduklarını da izah edebilir)

Medine (Arapça: المدينة المنورة veya المدينة, Suudi Arabistan´ın Mekke kuzeyinde yer alan şehridir. Eski adı Yesrib (Arapça: يثرب´dir.

 

 

Aslında sorumun içinde cevabım da vardı. Bu konuda en son güveneceğim kaynak Diyanet İşleri olurdu.

İslamiyet öncesi bölge halkının kâhir ekseriyetinin yahudi olduğu konusunda seninle hemfikirim. Sadece erkeklerin sünnet edilmesi geleneği değil yukarıdaki yazılarından birinde de belirttiğin gibi örtünme geleneği de tamamen yahudi şeriatından alınmadır.    

 

47.       AlphaF
5677 posts
 18 Feb 2013 Mon 01:27 pm

Sence Islam yeni bir din mi ?


 İslam yeni bir din değildir diyebildiğin zaman, bazılarının türbanda ısrarının kerameti anlaşılabilir hale geliyor.


Ama bana öğretilen İslamın yeni bir din olduğu.. Yanlış mı öğretmişler?


 


Peygamberimiz bir hanif idi


Peygamberimiz bir "hanif" di demek, kendisi tektanrıya inanan İbrahimi gelenekten idi demek; Yahudiler de aynı tarife uygun olduğundan, bu tarif Hz Muhammed İslamdan önce Yahudi değildi manasına gelmez. Din ulemasının ve dini kitaplarının bu konuda çok daha sarih olmaları gerekir diye düşünüyorum.



Edited (2/18/2013) by AlphaF

48.       melissa_oz
30 posts
 18 Feb 2013 Mon 02:37 pm

 

Quoting AlphaF

Sence Islam yeni bir din mi ?

 İslam yeni bir din değildir diyebildiğin zaman, bazılarının türbanda ısrarının kerameti anlaşılabilir hale geliyor.

Ama bana öğretilen İslamın yeni bir din olduğu.. Yanlış mı öğretmişler?

 


 

Bana da öğretilen ,  İslamın ilk insan Adem´den beri var olduğudur. Adem de ibadet edermiş. [Oruç,namaz,zikir]

İlginçtir , Pavlus da İncil´de kadınların başlarını örtmelerini buyurmuştur ki Pavlus eski bir Ferisi´ydi. Ferisilere incil ikiyüzlü yahudi din bilginleri olarak bakar.

 

 



Edited (2/18/2013) by melissa_oz

49.       AlphaF
5677 posts
 18 Feb 2013 Mon 02:46 pm

 

Quoting melissa_oz

 

 

Bana da öğretilen ,  İslamın ilk insan Adem´den beri var olduğudur.

 

 

 

İSLAM Hz Muhammedin tebliğ ettiği bir dinin özel ismi olduğu gibi, felsefi anlamda insanın bütün benliğini tanrıya teslim ettiği bir varoluş anlamına gelir.

Bu iki anlam üzerinde kelime oyunlarına gerek yok..Insanlar senin karnından konuştuğunu sanacaklar. Açık konus, veya konuşma.....

50.       melissa_oz
30 posts
 18 Feb 2013 Mon 02:57 pm

 

Quoting AlphaF

 

 

İSLAM Hz Muhammedin tebliğ ettiği bir dinin özel ismi olduğu gibi, felsefi anlamda insanın bütün benliğini tanrıya teslim ettiği bir varoluş anlamına gelir.

Bu iki anlam üzerinde kelime oyunlarına gerek yok..Insanlar senin karnından konuştuğunu sanacaklar. Açık konus, veya konuşma.....

 

 İslam her zaman vardı,dünyanın yaratılışından beri. Felsefeyi falan geç, Muhammedi de Tanrı bozulan düzeni onarmak için son elçi olarak gönderdi. Bu kadar basit. Muhammed büyük bir devrimciydi. Yozlaşmış düzeni tekrar onardı. Ayrıca örtünmek yahudilikte de hristiyanlıkta da vardı. Bu arada kimin karnından kimin başka yerinden konuştuğu belli sen merak etme.

 

 

 



Edited (2/18/2013) by melissa_oz

51.       AlphaF
5677 posts
 18 Feb 2013 Mon 03:05 pm

 

Quoting melissa_oz

 

 

 İslam her zaman vardı,dünyanın yaratılışından beri. Felsefeyi falan geç, Muhammedi de Tanrı bozulan düzeni onarmak için son elçi olarak gönderdi. Bu kadar basit. Muhammed büyük bir devrimciydi. Yozlaşmış düzeni tekrar onardı. Ayrıca örtünmek yahudilikte de hristiyanlıkta da vardı. Bu arada kimin karnından kimin başka yerinden konuştuğu belli sen merak etme.

 

 

 

 

Ezberin bitti herhalde, işin edepsizlik kısmı başladı; ben yokum.  {#emotions_dlg.lol_fast}

 

ladybakunin liked this message
52.       melissa_oz
30 posts
 18 Feb 2013 Mon 03:09 pm

 

Quoting AlphaF

 

 

Ezberin bitti herhalde, işin edepsizlik kısmı başladı; ben yokum.  {#emotions_dlg.lol_fast}

 

 

Şaka mısın sen ? Yoksa bu mahallenin delisi sen misin ?

53.       vona
150 posts
 18 Feb 2013 Mon 04:05 pm

 

Quoting ikicihan

 

 

konuyu saptırmak istemiyorum ama bu sorunun cevabı hemen hemen bütün siyer-i nebi (peygamberin hayatını anlatan bir nevi uzun biyografik tarih) kitaplarında yazar.

peygamberimiz ve epeyi sayıda insan önceden hanif idi. hanif tevhid inancı ve hazreti ibrahim´in yolu üzere olmak, putlara ve benzeri ilkel şeylere itibar etmemek diye özetlenebilir.

http://en.wikipedia.org/wiki/Hanif

 

14. yy´da başlamış edebi bir geleneği 7.yy için kaynak kabul etmek biraz zor.

Öte yandan, Hz. İbrahim yahudi neslinin atasıdır (İbrahim-> İshak -> Yakup.) Yani yahudiler İbrahim peygamberden geldiklerine inanırlar. Buradan gidince 600´lerin Mekke´sinde yine dönüp dolaşıp hanif diye yahudileri bulursun.

Bu gerçeğin, ortalama bilgi ve zekaya sahip müslümanların kafasını karıştıracağı korkusuyla aklı evveller tarafından (tıpkı şeytan ayetlerinde olduğu gibi) tevil edilmesini anlarım ama konuya aklın ve bilimin ışığında bakılıdığında yok sayılmasını anlamam.

Sonra, Hz. İbrahim´i önemsizleştirmiş, küçültmüşsün. Putlara ve benzeri şeylere itibar etmemek diye özetlediğin İbrahim´in yolu, kendisinden sonra gelen üç büyük peygamberi de belirleyen ana damardır ve üç büyük din "İbrahimi Dinler diye de anılır bazılarınca. Hatta bu durum, Hocaefendi ve hizmet tarafından, üç dinin buluşması, dinler arası kardeşlik gibi fiyakalı isimlerle pazarlanmaktadır.  

Yani Hz. İbrahim her üç dinin de ortak değeridir ki hiçbir dinin mensubu alınıp da altından geçmemezlik etmesin diye Kudüs´ün surlarını yenilerken Osmanlı, ta o yıllarda akıl edip, ana giriş kapısı üzerine ne İsa´nın, ne Musa´nın ne de Muhammed´in değil bir tek İbrahim´in adını yazmıştır.   

Sonuç olarak, Hz.İbrahim´i doğru yere oturttuğunda gerçekler hiç de senin gördüğün gibi gözükmemektedir.  

 

54.       vona
150 posts
 18 Feb 2013 Mon 05:08 pm

İslamiyet yeni bir din midir yoksa (varolan) dinin yeni adı mıdır?

 

Bu soruya vereceğin cevap durduğun yere göre değişir. Eğer Müslümansan İslam´ın Adem´den bu yana ilk ve tek din olduğuna inanırsın. Aksi halde, Allah´ın insanlara inzal edeceği din konusunda mütereddid kaldığı veya boyuna fikir değiştirdiği gibi teolojik akla ziyan bir çıkarım yapmak zorunda kalırsın. Yok, müslüman değil - mesela Yahudiysen- bu hayatında duyduğun en saçma şey olabilir. Kim bilir belki onlar da Adem´in Yahudi olduğuna inanmaktadırlar!  

İslamiyet yeni bir dindir demek daha doğrudur fakat öncesindeki iki din ile o kadar iç içedir ki bir anlamda da eskinin devamı gibi durmaktadır. Bunun böyle olması da pek anlaşılır bir durumdur. Aynı coğrafyada, aynı geleneklerin hüküm sürdüğü aynı kültür ikliminde genel kabule aykırı şeyler söylemeniz hiç de mümkün değildir; kimse arkanızdan gelmez. Mesela Yahudi mahallesinde domuz eti satamazsınız. Bu durum da erkek sünneti, kadın hicabı gibi yörenin yahudilerinden geçen bir gelenek olabilir mi? Neden olmasın?

 

55.       thehandsom
7403 posts
 18 Feb 2013 Mon 10:59 pm

 

Quoting melissa_oz

 

 

Bence ayıptan da öte nankörlük. Bu milleti emperyalistlerin elinden kurtarmış büyük bir lidere diktatör diyen beyni hurafelerle toz duman olmuş bir zihniyet. O diktatör dediğin kişi olmasaydı bu ülkede ne ezan sesi duyulurdu, ne de seni zehirleyen o hocaların bu kadar özgürce at oynatabilirlerdi. Ne dinin , ne de imanın kalırdı. Bu açıdan ,sizin deyiminizle "bu zaviyeden" , bakacak olursak İslama en büyük hizmeti M.Kemal yapmıştır. Yoksa sen ezan sesi yerine kilise çanları duyardın beş vakit. O zaman da sana şapkanın en alasını giydirirlerdi Laleler hanım. 

 

 

 

I dont agree with what Laleler is saying but she has every single right to say what she wants to say without receiving any insult!

Apart from that, telling people ´if it was not Ataturk, your name would be Mary or Jonathon´ or  ´you would still be out of your mom but you would not know who you father was ´ type of low level under the belt hitting should be criticised too. 

 



Edited (2/18/2013) by thehandsom

56.       ikicihan
1127 posts
 19 Feb 2013 Tue 02:48 am

Islam inancına göre ilk insan ve peygamberden son peygambere kadar gelmiş geçmiş bütün peygamberler islamı anlatmışlardır. Orijinal bozulmamış hallerinde inanç kısımları tamamen aynıdır. Uygulama kısımlarında bazı farklılıklar vardır. Mesela bir peygambere beş vakit namaz emredilmişken bir başkasına elli vakit namaz emredilmiştir. Bir şeyi kullanmak veya yemek bir peygambere yasaklanmışken bir başka peygambere ve ümmetine izin verilmiştir. Yahudilik hristiyanlık gibi isimleri biz bugünkü deforme olmuş haline isim olarak veriyoruz.

Arapların da yahudilerin de soyları hazreti ibrahime dayanır. Geriye doğru en başa gidecek olsak zaten bütün insanların soyları hazreti ademe dayanır.

İslamiyetten önce yahudilerle putperestler tartışıyorlarmış. Yahudilerin alimleri yakında bir peygamber geleceğini söylüyorlarmış. Ama peygamber geldiğinde reddetmişler, sebep de peygamberi kendilerinden yani israil oğullarından bekliyorlarmış. peygamber arapların içinden çıkınca kabul etmemişler.

Konuyla ilgili ayet.

"Hakk´ı batıla karıştırıp da, bile bile hakkı gizlemeyin." (Bakara/42)

Ayetin elmalılı tefsirindeki açıklaması:
Hakkı batıl ile karıştırıp aldatmayın; doğruyu yalanla, yanlışlarla bulayıp da bile bile hakkı gizlemeyiniz. Bu âyetin anlamı çok kapsamlıdır. İlme ve amele dair hususları kapsar. Bilgiçlerin hilelerine, yalan dolanlarına ve bozgunculuklarına, hatta ticaret ehlinin karışık işlerinden ve hakimlerin haksız hükümlerine varıncaya kadar hepsine şümûlü vardır. "İnsanları aldatmayınız, sahtekârlık yapmayınız." meâlinde bir genellemeyi ifade eder. Bununla beraber (kelâmın) sevki bilhassa ilmî değeri hedef alıyor. Nice kimseler vardır ki, ilmî gerçekleri bozarlar, kötüye kullanırlar, onları kendi gönüllerine göre evirerek çevirerek aslından çıkarırlar, bakırı yaldızlarlar, altın diye satarlar. Bu durum İsrailoğulları haberlerinde çok vardı. Bunlar, kendi yazdıkları fikirleri, te´villeri, tercemeleri, Tevrat´ın aslı ile karıştırıyorlar, seçilmez bir hale getiriyorlar ve bazan da Muhammed (s.a.v.)´e ait vasıflar hakkında yaptıkları gibi geçmiş kitaplardaki âyetleri saklıyorlardı ki, bu konuda "Yazıklar olsun o kimselere ki, kitabı elleriyle yazıp, sonra ´Bu Allah katındandır.´ derler." (Bakara, 2/79), "Kelimeleri yerlerinden değiştiriyorlar." (Nisa, 4/46, Maide, 5/13) ve diğerleri gibi başka âyetler de vardır. Bunlar, Tevrat´ın aslını korumuyorlar, kendi yazdıkları tercemeleri: "İşte Allah´ın kitabı" diye Tevrat yerine koyuyorlardı. Ve ilmî meselelerde gerçeği takip etmeyerek kendi gönüllerine göre açıklamalarda bulunuyorlar, arzu ve şehvetlerine sapıyorlar, safsatalar yapıyorlar, arzularına tabi oluyorlardı. Bu şekilde hak fikri, hak inancı kalmıyor, aldatma, karıştırma, aldatıcılık hükümran oluyordu. İşte bütün bunlara karşı İsrailoğullarının bilginlerine genel olarak bu yasaklama hitabı söylenmiştir ki, Kur´ân´da bu konuda başka bir âyet olmayıp da yalnız bu âyet olsaydı, Kur´ân´ın terceme ve tefsiri meselesinde ve diğer ilmî vaziyette İslâm´ın tutumunu, ilmî vazifenin şeklini tayin etmek için bu âyet yeterli olurdu. Kur´ân´ın tecrid (soyutlama) meselesinin ne büyük önemi haiz olduğu, Kur´ân´ı Kur´ân, tercemesini terceme, tefsir ve te´vili de tefsir ve te´vil olarak bellemek ve belletmek bir hak görev olduğu unutulmamalı. "Farsça Kur´ân", "Türkçe Kur´ân" gibi sözlerden çekinmelidir. Çünkü milyonla terceme ve te´vil yazılır, onlar yine Kur´ân´ın hakikati olmaz, Cenab-ı Hak buyurmuştur.

57.       AlphaF
5677 posts
 19 Feb 2013 Tue 09:15 am

I dont agree with what Laleler is saying but she has every single right to say what she wants to say without receiving any insult!

(by somebody with no clue)

 

Her freedom can not be extended to a right to say whatever comes to her mind, including insults to what others hold valuable and respectable.

Hers is a freedom to choose, among everything that she can possibly say, only those that are timely, correct and good for the public. That takes some intelligence and human qualities. 

Why should she not be insulted in return, if she screws up this basic rational rule first ?

58.       thehandsom
7403 posts
 19 Feb 2013 Tue 09:35 am

 

Quoting AlphaF

I dont agree with what Laleler is saying but she has every single right to say what she wants to say without receiving any insult!

(by somebody with no clue)

 

Her freedom can not be extended to a right to say whatever comes to her mind, including insults to what others hold valuable and respectable.

Hers is a freedom to choose, among everything that she can possibly say, only those that are timely, correct and good for the public. That takes some intelligence and human qualities. 

Why should she not be insulted in return, if she screws up this basic rational rule first ?

 

Instead of  getting edgy about what people say, you should think positive and accept the fact that you have never had any right to silence anybody whatsoever anytime anywhere.

It was in the old days of republic in which some thought they can surpress people forever. They thought they have right to determine what is correct, what is good on behalf of the people. And some still think that they have right to dictate what people are allowed to say or not.

Btw There is no national rule for that. There never was. It was more like guidelines anyway. (wow.  It sounded like pirates of caribbean)

 

Abla liked this message
59.       vona
150 posts
 19 Feb 2013 Tue 02:54 pm

Quoting ikicihan

Islam inancına göre (ilk insan ve peygamberden son peygambere kadar gelmiş geçmiş bütün peygamberler islamı anlatmışlardır. Orijinal bozulmamış hallerinde inanç kısımları tamamen aynıdır. Uygulama kısımlarında bazı farklılıklar vardır. Mesela bir peygambere beş vakit namaz emredilmişken bir başkasına elli vakit namaz emredilmiştir. Bir şeyi kullanmak veya yemek bir peygambere yasaklanmışken bir başka peygambere ve ümmetine izin verilmiştir. Yahudilik hristiyanlık gibi isimleri biz bugünkü deforme olmuş haline isim olarak veriyoruz. )

"İslam inancına göre" ortak parantezine aldığında yukarıdakilerin hepsi doğru. Bunu ben de önceki yazımda söyledim. Ama ortak parantezi, mesela "Hristiyan inancına göre" diye değiştirdiğinde parantezin içi boşalır. Yani bu, olaya hangi inanç zaviyesinden baktığınızla alâkalı bir durumdur.

Arapların da yahudilerin de soyları hazreti ibrahime dayanır. Geriye doğru en başa gidecek olsak zaten bütün insanların soyları hazreti ademe dayanır.

Yok, o kadar geriye gitmeyelim. Allah gecinden versin (öldüyse de Allah rahmet etsin) babanıza bir hâl olsa mirasını "hepimiz Adem´den geldik" diye tüm insanlarla paylaşmayacağınıza göre böyle demagojilere yer vermeyelim lütfen. Kaldı ki Araplar soylarını Hz. İbrahime dayandırmazlar, sadece onun Yahudilerle ilişiğini kesmek için müslüman olduğunu söylerler.


İslamiyetten önce yahudilerle putperestler tartışıyorlarmış. Yahudilerin alimleri yakında bir peygamber geleceğini söylüyorlarmış. Ama peygamber geldiğinde reddetmişler, sebep de peygamberi kendilerinden yani israil oğullarından bekliyorlarmış. peygamber arapların içinden çıkınca kabul etmemişler.

Bu sadece bir rivayet... Putperestlerle Yahudiler niye böyle bir şeyi tartışsınlar ki? Tevhid inancı olmayan putperestin yeni bir peygamber gelecek mi gelmeyecek mi tartışmasının içinde ne işi var? Tut ki orası, doğru değil ya, doğru olsun; inandıkları peygamber geldiğinde, İsrailoğulları, sırf Arap diye mi Hz. Muhammed´i reddetmişler? Hani Araplarla Yahudiler aynı soydan, İbrahim´den geliyordu?

Konuyla ilgili ayet.

"Hakk´ı batıla karıştırıp da, bile bile hakkı gizlemeyin." (Bakara/42)

Elmalılı ve diğerleri tefsirlerini kendilerine saklasınlar. Ayet, tefsire gerek görmeyecek kadar açık. Yeter ki önce 40 ve 41. ayetler okunsun. Buraya İngilizcesini koydum ki meâller üzerinde ayrıca bir tartışma olmasın. 40. ayet "Ey İsrailoğulları" diye başlar. İlginç değil mi? Kuran birçok yerinde "Ey İsrailoğulları" diye hitap eder okuyucusuna! Neden acaba? 41. ayet daha da ilginçtir, ne diyor bakalım: and believe in what I have sent down confirming that which is (already) with you, and be not the first to disbelieve in it." İster Arapçasından ister İngilizcesinden tercüme et ayetin anlamı şudur: sizde bulunan tevrat´ı doğrulayan Kuran´a inanın ve onu ilk inkar edenlerden olmayın. Şimdi 42. ayeti okuyunca anlamın ne kadar açık olduğu belli değil mi? Nereden çıkarıyorsunuz Bakara 42. ayetle Tevrat´ın bozulmuş olduğunun Kuran tarafından söylendiğini 41. ayet açık seçik Kuran için, "halıhazırda sizinle olanı (Tevrat) doğrulayan" derken ?

O Children of Israel, remember My favor which I have bestowed upon you and fulfill My covenant [upon you] that I will fulfill your covenant [from Me], and be afraid of [only] Me.
41
And believe in what I have sent down confirming that which is [already] with you, and be not the first to disbelieve in it. And do not exchange My signs for a small price, and fear [only] Me.
42
And do not mix the truth with falsehood or conceal the truth while you know (it)

 

 

60.       AlphaF
5677 posts
 19 Feb 2013 Tue 02:54 pm

 

Quoting thehandsom

 

 

Instead of  getting edgy about what people say, you should think positive and accept the fact that you have never had any right to silence anybody whatsoever anytime anywhere.

It was in the old days of republic in which some thought they can surpress people forever. They thought they have right to determine what is correct, what is good on behalf of the people. And some still think that they have right to dictate what people are allowed to say or not.

Btw There is no national rule for that. There never was. It was more like guidelines anyway. (wow.  It sounded like pirates of caribbean)

 

 

Who gives a damn about what people say ?

I am showing the rational way, to those who can understand it. That is all !

If you think freedom of expression includes the right to insult others, you should not be offended if I call you - and your admirers - the greatest idiots in this site.

 



Edited (2/19/2013) by AlphaF

61.       thehandsom
7403 posts
 19 Feb 2013 Tue 06:11 pm

 

Quoting AlphaF

 

 

Who gives a damn about what people say ?

I am showing the rational way, to those who can understand it. That is all !

If you think freedom of expression includes the right to insult others, you should not be offended if I call you - and your admirers - the greatest idiots in this site.

 

 

I would be careful if I were you.. You should know by now what comes after lowering the bar of morality. 

{#emotions_dlg.voodoodoll}

 

62.       Abla
3648 posts
 19 Feb 2013 Tue 09:37 pm

Quote: alameda

Considering the previous posts were not in English, and your response was in English, I question your motives. Looking for English speaking fans, are you?

I was curious how long it would take for you to start heated arguments here. Now I know.

I cannot believe my eyes. The forum language is supposed to be English. Even if every single Turk ignored it it is still English.

 

What thehandsom wrote about is freedom of word, the right to think differently and express it in public. These values do not seem very popular at TC but I support them always and everywhere.

 

It is so cool that he is back.

63.       melissa_oz
30 posts
 19 Feb 2013 Tue 10:06 pm

 

Quoting Abla

 

I cannot believe my eyes. The forum language is supposed to be English. Even if every single Turk ignored it it is still English.

 

What thehandsom wrote about is freedom of word, the right to think differently and express it in public. These values do not seem very popular at TC but I support them always and everywhere.

 

It is so cool that he is back.

 

Freedom of word does not give you a right to wishing people bad. [cursing if you like] --> by saying " You would [will] be with your dictator [Atatürk] after this life [in hell] ---> Do you call this "freedom of word" ? By the way ,I didnt know he was the protector of the values on this site. 

 

 

vona liked this message
64.       ladybakunin
12 posts
 19 Feb 2013 Tue 10:19 pm

Süperkahramanımız diktatördü buna denecek laf yok Fakat din de dogmadır.Herhangi bir dini inanç üzerinden kurulan bir düzen sorgulanamaz ;bir mantığa oturmaz dinadamlardan oluşan üst bir sınıf yaratmayı öngörür.Boşuna tartışmayınız ;hem bu konu tarihçilerin ve teologların işidir  hem de zannımca burası yeri değildir.

65.       gokuyum
5050 posts
 19 Feb 2013 Tue 10:20 pm

A long polemic without me at the end. Now I can die happily

66.       Abla
3648 posts
 19 Feb 2013 Tue 10:25 pm

Quote: melissa_oz

Freedom of word does not give you a right to wishing people bad. [cursing if you like] --> by saying " You would [will] be with your dictator [Atatürk] after this life [in hell] ---> Do you call this "freedom of word" ?

 

Now that you ask  -  yes.

 

Behaving oneself is another thing. Insulting other people´s feelings seldom gives good results.

67.       thehandsom
7403 posts
 19 Feb 2013 Tue 11:15 pm

 

Quoting ladybakunin

Süperkahramanımız diktatördü buna denecek laf yok Fakat din de dogmadır.Herhangi bir dini inanç üzerinden kurulan bir düzen sorgulanamaz ;bir mantığa oturmaz dinadamlardan oluşan üst bir sınıf yaratmayı öngörür.Boşuna tartışmayınız ;hem bu konu tarihçilerin ve teologların işidir  hem de zannımca burası yeri değildir.

 

Of course he was. I would not jump into the middle and scream about it but I would respect people who want to say that. Religion? of course it is a dogma too.  Same type of criticism is allowed for Mohammed/jesus/budha etc.  Actually the way you see the reactions from both groups to the criticism are showing the same sort of nature.   

68.       gokuyum
5050 posts
 19 Feb 2013 Tue 11:31 pm

 

Quoting thehandsom

 

 

Of course he was. I would not jump into the middle and scream about it but I would respect people who want to say that. Religion? of course it is a dogma too.  Same type of criticism is allowed for Mohammed/jesus/budha etc.  Actually the way you see the reactions from both groups to the criticism are showing the same sort of nature.   

Halkı tarafından bu kadar sahiplenilmiş, halkı ile omuz birliği yaparak yurt topraklarını işgalcilerden kurtarmış, Türkiye´yi modernleştirme adına bu kadar çabalarda bulunmuş bir insan için şu an tamamen olumsuz bir anlama sahip olan diktatör kelimesinin kullanılmasını doğru bulmuyorum. Böyle bir kelimeyi Atatürk için kullanmak onu Hitler, Stalin, Mussoliniyle aynı kefeye koymaktır. Ama bu asla doğru değil. Kısaca ifade edeyim: yemezler {#emotions_dlg.get_you}

 

melissa_oz liked this message
69.       thehandsom
7403 posts
 20 Feb 2013 Wed 12:00 am

 

Quoting gokuyum

 

Halkı tarafından bu kadar sahiplenilmiş, halkı ile omuz birliği yaparak yurt topraklarını işgalcilerden kurtarmış, Türkiye´yi modernleştirme adına bu kadar çabalarda bulunmuş bir insan için şu an tamamen olumsuz bir anlama sahip olan diktatör kelimesinin kullanılmasını doğru bulmuyorum. Böyle bir kelimeyi Atatürk için kullanmak onu Hitler, Stalin, Mussoliniyle aynı kefeye koymaktır. Ama bu asla doğru değil. Kısaca ifade edeyim: yemezler {#emotions_dlg.get_you}

 

 

I never put Ataturk as the same level as Hitler/Stalin etc. I also have a great respect for what he did and I am greatful what he did.

However it does not change the fact that he was not a very democratical person. People who think that they are protecting Ataturk are the people who are damaging his values and his reputation the most by trying to create this so self delusional almost god-like perceptions of Ataturk.

He has my almost utmost respect. I show my respect with the knowledge of him. He was a human being, he did the most he could do for this country. You trying to show him like a  some kind of North Koran leader who can not be cristicised etc  is damaging him. But he was not very fond of democracy which we know in these days.

But does this change the fact about what he did? NO. does it the reason not to respect him becuase of this? NO. Does he require your protection? NO

It is best you can get a grip of this fact.

 

 

 

70.       AlphaF
5677 posts
 20 Feb 2013 Wed 02:23 pm

 

Quoting ladybakunin

Süperkahramanımız diktatördü buna denecek laf yok Fakat din de dogmadır.Herhangi bir dini inanç üzerinden kurulan bir düzen sorgulanamaz ;bir mantığa oturmaz dinadamlardan oluşan üst bir sınıf yaratmayı öngörür.Boşuna tartışmayınız ;hem bu konu tarihçilerin ve teologların işidir  hem de zannımca burası yeri değildir.

 

Aramızda muhtemelen tarihçier de var, teologlar da...Her iki sınıfa da girmiyorsanız, konular da ağır geliyorsa, dışında kalabilirsiniz.

Atatürk diktatör değildi. Anadoluya gectiğinde ilk işi bir millet meclisi toplamak üzere çalışmak olmuştur. Yaşamı boyunca, Başkumandanlık Meydan Muharebesi esnasında kısa bir dönem hariç, meclisi kısmen de olsa etkisiz ve yetkisiz kıldığı olmamıştır.

Yobazlar ne derlerse desinler, Türk Kurtulus Savaşının gayet pragmatik Kurani temellere oturtulduğu da asla yadsınamaz. Bu konuda bilinen teologlardan Sn Yaşar Nuri Öztürk´ün bir kitabı var...henüz yasaklanmadıysa piyasada bulunabilir.

 

melissa_oz liked this message
71.       gokuyum
5050 posts
 21 Feb 2013 Thu 01:40 pm

 

Quoting AlphaF

 

 

Aramızda muhtemelen tarihçier de var, teologlar da...Her iki sınıfa da girmiyorsanız, konular da ağır geliyorsa, dışında kalabilirsiniz.

Atatürk diktatör değildi. Anadoluya gectiğinde ilk işi bir millet meclisi toplamak üzere çalışmak olmuştur. Yaşamı boyunca, Başkumandanlık Meydan Muharebesi esnasında kısa bir dönem hariç, meclisi kısmen de olsa etkisiz ve yetkisiz kıldığı olmamıştır.

Yobazlar ne derlerse desinler, Türk Kurtulus Savaşının gayet pragmatik Kurani temellere oturtulduğu da asla yadsınamaz. Bu konuda bilinen teologlardan Sn Yaşar Nuri Öztürk´ün bir kitabı var...henüz yasaklanmadıysa piyasada bulunabilir.

 

 

Yakında benim de konuyla ilgili bir kitabım çıkacak

ladybakunin, elenagabriela, harp00n and nevbahar liked this message
72.       nevbahar
78 posts
 21 Feb 2013 Thu 03:34 pm

dikkat et de toplatılmasın..{#emotions_dlg.nuts}

ladybakunin, ikicihan and gokuyum liked this message
73.       AlphaF
5677 posts
 21 Feb 2013 Thu 03:58 pm

 

Quoting gokuyum

 

 

Yakında benim de konuyla ilgili bir kitabım çıkacak

 

Sen Fransaya gitmiyormusun ?  {#emotions_dlg.holy}

74.       harp00n
3993 posts
 21 Feb 2013 Thu 05:20 pm

Kitaplar toplatıldıktan sonra muhtemelen sınırdışı edilecek, o zaman gider sanırım

gokuyum liked this message
75.       gokuyum
5050 posts
 21 Feb 2013 Thu 09:22 pm

 

Quoting AlphaF

 

 

Sen Fransaya gitmiyormusun ?  {#emotions_dlg.holy}

 

Ne yapayım Fransa´nın soğuk havasında? {#emotions_dlg.lol}

nemanjasrb liked this message
76.       mltm
3690 posts
 21 Feb 2013 Thu 10:52 pm

 

Quoting gokuyum

 

 

Ne yapayım Fransa´nın soğuk havasında? {#emotions_dlg.lol}

insanlari sıcak ama...

 

77.       ikicihan
1127 posts
 22 Feb 2013 Fri 03:00 am

.



Edited (2/22/2013) by ikicihan

78.       gokuyum
5050 posts
 22 Feb 2013 Fri 06:06 am

 

Quoting mltm

 

insanlari sıcak ama...

 

 

Valla sen oraya gittikten sonra ılımışlar deniyor



Edited (2/22/2013) by gokuyum

79.       mltm
3690 posts
 22 Feb 2013 Fri 11:23 am

{#emotions_dlg.shy}{#emotions_dlg.shy}{#emotions_dlg.shy}

Quoting gokuyum

 

 

Valla sen oraya gittikten sonra ılımışlar deniyor

 

 

80.       AlphaF
5677 posts
 22 Feb 2013 Fri 11:37 am

 

Quoting gokuyum

 

 

Valla sen oraya gittikten sonra ılımışlar deniyor

 

Fine compliment !  {#emotions_dlg.holy}

81.       elenagabriela
2040 posts
 22 Feb 2013 Fri 06:10 pm

 

Quoting gokuyum

 

 

Ne yapayım Fransa´nın soğuk havasında? {#emotions_dlg.lol}

 

Paris `e git..hava çok güzel bugünlerde..

gokuyum liked this message
(81 Messages in 9 pages - View all)
1 2 3 4 5 6 7 8 ...  >>
Add reply to this discussion




Turkish Dictionary
Turkish Chat
Open mini chat
New in Forums
Crossword Vocabulary Puzzles for Turkish L...
qdemir: You can view and solve several of the puzzles online at ...
Giriyor vs Geliyor.
lrnlang: Thank you for the ...
Local Ladies Ready to Play in Your City
nifrtity: ... - Discover Women Seeking No-Strings Attached Encounters in Your Ci...
Geçmekte vs. geçiyor?
Hoppi: ... and ... has almost the same meaning. They are both mean "i...
Intermediate (B1) to upper-intermediate (B...
qdemir: View at ...
Why yer gördüm but yeri geziyorum
HaydiDeer: Thank you very much, makes perfect sense!
Random Pictures of Turkey
Most commented