Turkish Translation |
|
|
|
checking again... please...
|
10. |
31 Mar 2006 Fri 05:12 pm |
thanks Roxy... You do so much work for me!
i'm sorry that my 'exercise' needed so much correction
i'll put more effort and study again.
thanks again
|
|
11. |
08 Apr 2006 Sat 11:07 am |
How are you? I hope i'm not asking too much... Just some correction of my new exercise
a) Bu egzersiz beni pek yordu... Yatmaya istiyorum ya! Saat kaç olduğu biliyor musun? Oniki geçmiş. Hala daha ne yapmalıyız? Umarım pek çok fazla yok...
(This exercise tired me very much... I do want to go to bed! Do you know what time it is? What more have we to do? I hope there's not much more left to...)
b) Bu egzersiz başlalı renklerin ve metinlerin türlüsünü gördüm!!!! Ne durum, tanrım!
(Since i started this exercise i've seen all kings of colours and texts!!! What a situation, my God!)
I have far more sentences for correction, but i'm afraid i have to leave now... Gitmeliyim... HoşÃ§akal! şimdiden teşekkürler!
|
|
12. |
08 Apr 2006 Sat 01:45 pm |
a) Bu egzersiz beni pek yordu... Yatmak istiyorum ya! Saatin kaç olduğu biliyor musun? Onikiyi geçmiş. Hala daha ne yapmalıyız? Umarım çok fazla birşey yok...
b) Bu egzersize başlayalı renklerin ve metinlerin türlüsünü gördüm!!!! Ne biçim iş (-is better ), tanrım!
( we dont use " ne durum " )
|
|
13. |
08 Apr 2006 Sat 01:47 pm |
Now it's ok!
|
|
14. |
15 Apr 2006 Sat 11:12 am |
Thank you very very much 'uykusuz'...
Thanks thanks thanks!!!!!
|
|
15. |
15 Apr 2006 Sat 11:18 am |
Quoting sofia-gr: Thank you very very much 'uykusuz'...
Thanks thanks thanks!!!!! |
Anytime dostum
|
|
16. |
15 Apr 2006 Sat 12:05 pm |
There's a new exercise of mine...
i'd be so grateful if you corrected it for me.
a) Biliyorsun ki seni görmeye gelmeme az zaman kaldı ve hislerim çok karışık... Ne hissetmeyi bilmiyorum; aşk veya nefret, mutluluk veya hüzün... Eskiden bana hiç güvenmedin; sen sahipleniciydin ve bana türlü türlü konuda aşırı baskı yaptın. Nasıl değişimine inanabilirim? Nasıl artık davranısının değişik olacağına inanabilirim?
(You know that there's a little time left for my coming to see you and my feelings are so mixed... I don't know what to feel; love or hate, happiness or sadness... I the past you didn't trust me not at all; you were possessive and pressed me much on various topics. How can i believe that you have changed? How can i believe that your behaviour will be different from now on?)
b) ben seni seçtim. Ruhuma bak; baksana ne kadar çok şey sana söyleyeceği olduğuna, baksana sonsuz bir deniz, ölümüme yanan bir ateştirki sevgime.
(it's you i have chosen. Look at my soul; just see how many things it has to tell you, just look at my love which is like an endless sea, like a fire burning 'till my death.)
c) Hala onikiyi geçmemişti. Ama ben çekip gittim çünkü onlarla her kaldığımde daha çok yalanları içime hançer gibi dikiyordu/saplanıyordu.
(12 hadn't passed yet. But i got up and left because the more i stayed with them the more their lies got rooted in me like a knife)
d) tatlı gözlerini görmeyi özleniyorum. Kimi anda kendimi seni, aileni, yerini hayal edince yakalıyorum ve ben ne
___?______.
(i long to see you sweet eyes. Some moments i catch myself dreaming of you, of your family, of your place and i wonder what could my place be in all these)
cevabınızı bekliyorum.
şimdiden teşekkürler dostlar!!!
|
|
17. |
15 Apr 2006 Sat 12:29 pm |
a) Biliyorsun ki seni görmeme az zaman kaldı ve hislerim çok karışık... Ne hissetiğimi bilmiyorum; aşk veya nefret, mutluluk veya hüzün... Eskiden bana hiç güvenmedin; sen sahiplenirdin ve bana her türlü konuda aşırı baskı yapardın.Değiştiğine nasıl inanabilirim? Davranışlarını değiştirdiğine nasıl inanabilirim?
(You know that there's a little time left for my coming to see you and my feelings are so mixed... I don't know what to feel; love or hate, happiness or sadness... I the past you didn't trust me not at all; you were possessive and pressed me much on various topics. How can i believe that you have changed? How can i believe that your behaviour will be different from now on?)
b) ben seni seçtim. Ruhuma bak; baksana söyleyecek ne kadar çok şeyi var, baksana sonsuz bir deniz gibi,baksana sevgime, ölümüme yanan bir ateş gibi.
(it's you i have chosen. Look at my soul; just see how many things it has to tell you, just look at my love which is like an endless sea, like a fire burning 'till my death.)
c) Hala onikiyi geçmemişti. Ama ben çekip gittim çünkü onlarla daha fazla kalsaydım yalanları içime hançer gibi saplanacaktı
(12 hadn't passed yet. But i got up and left because the more i stayed with them the more their lies got rooted in me like a knife)
d) tatlı gözlerini görmeyi özlüyorum. Kimi zaman kendimi seni, aileni, yerini hayal ederken buluyorum ve ben düşÃ¼nüyorum, bütün bunların içinde benim yerim neresi olabilir diye
(i long to see you sweet eyes. Some moments i catch myself dreaming of you, of your family, of your place and i wonder what could my place be in all these)
--
uYkuSuz..
|
|
18. |
17 Apr 2006 Mon 10:27 am |
yardımların için çok teşekkür ederim uykusuz...
egzersizlerimde hata yapmamaya çalışıyorum, ama hala çok çıkıyor
devam ediyorum...! tekrar teşekkürler
|
|
19. |
17 Apr 2006 Mon 03:28 pm |
Quoting sofia-gr: yardımların için çok teşekkür ederim uykusuz...
egzersizlerimde hata yapmamaya çalışıyorum, ama hala çok çıkıyor
devam ediyorum...! tekrar teşekkürler |
Anytime ..
Önemli değil dostum..
by the way :
this is better - alıştırmalarımda hata yapmamaya çalışıyorum.
See you ! ..
|
|
20. |
19 Apr 2006 Wed 01:03 pm |
Bu doğru mu?
"iki defa denize girdik.
sana verdiğim kaset nasıldı? o günler pek vaktim yoktu ve tüm şarkılar dinlemeni istediğimi koymadım"
simdiden teskkurler
|
|
|