Practice Turkish |
|
|
|
Turkce pratik yapmaliyiz
|
1. |
21 Sep 2005 Wed 01:51 pm |
Arkadaslarım,
Uzun süredir Türkçe öğreniyoruz(belki bu süre çok uzun değil - ben altı aydır onu öğreniyorum) ama pratik yapmak isiyorum. Bu yüzden, yeni bir thread'i açıyorum. Burada sadece Türkçe yazalım. Ne olur?
Herkes herhangibir sey hakkında yazabilir ama Türkçe kullanılmalı.
Bir sorum yerliki Türklere var - lütfen bizi düzeltiniz
Hmmm...ben başlayalım...
Adım Ania, ben Polonya'lıyım. Turkishclass çok sevirim çünkü o bana yardım eder ve arkadaşlarım burada buldum. Ben Ingılızce öğretmenim, yabancı dili öğrenmek hoşlanıyorum. Şimdi hastayıp evde kalıyorum. Türkçe ilerletmek için Türkiye'ye bir sene geçirmek istiyorum. Ama ondan önce orada bir işi bulmalıyım
bu kadar bu yeter...arkadaşlarım-devam ederiz lütfen
|
|
3. |
21 Sep 2005 Wed 04:14 pm |
"Bir bilsende bir bilene danis" ilkesinden yola cikarak Turkish Classa uye oldum.Sorusu olan arkadaslarin her zaman yanindayim.Guzel Turkcemizi guzel sekilde ogrenmek isteyenler gerek forum yolu ile gerekse private mesaj ile sorularini iletebilirler.Problemlerinize en kisa zamanda cevap vermeye calisacagim...
I registered Turkish Class by the help of this principle "Even u know the best,better to ask further information".I am here for the friends who has difficulty in Turkish.The friend who want to learn our Beautiful Turkish in effective way,just write in forum part of via pm.I will answer ur questions as soon as possible...
|
|
4. |
21 Sep 2005 Wed 04:20 pm |
CORRECTION FOR DAYDREAMER:
Adım Ania, ben Polonya'lıyım. Turkishclass çok sevirim çünkü o bana yardım eder ve arkadaşlarım burada buldum. Ben Ingılızce öğretmenim, yabancı dili öğrenmek hoşlanıyorum. Şimdi hastayıp evde kalıyorum. Türkçe ilerletmek için Türkiye'ye bir sene geçirmek istiyorum. Ama ondan önce orada bir işi bulmalıyım
bu kadar bu yeter...arkadaşlarım-devam ederiz lütfen
Adım Ania, ben Polonya'lıyım. Turkishclassi çok seviyorum çünkü o bana yardım ediyor.Arkadaşlarımı burada buluyorum. Ben Ingilizce öğretmeniyim, yabancı dil öğrenmekten hoşlanıyorum. Şimdi hastayım evde kalıyorum. Türkçemi ilerletmek için Türkiyede(-ye means direction,-de means location)bir sene geçirmek istiyorum. Ama ondan önce orada bir iş bulmalıyım
bu kadar bu yeter...arkadaşlarım,devam edelim lütfen
|
|
5. |
21 Sep 2005 Wed 06:20 pm |
Hello my dear classmates,
I want to apologize that I am not writing in Turkish.Even tough I understood evrything you wrote but it is very hard for me to express my thoughts in Turkish, especially I couldn't study lately.I think you all forgive me because the reason was exusable.But I promise to do my best and catch up.Next time I'll try and maybe can write in Turkish.
I am glad to see everyone is back here in our lovely site, and we have many new members whom I welcome and like to be friends to them too.I think we have to make our site more "turkish" , and I want to thank you , dear Daydreamer for your great idea.Just one suggestion , please.Let's start with both languages in the begining because not all of us understand Turkish very well, and I think it will help us to learn better.
Regards Bliss
|
|
6. |
21 Sep 2005 Wed 06:31 pm |
guzel fikir day dreamer... but as bliss said.. it would be better to start with turkish and english..
ama turkce daha agırlıkta olmalı hani sonucta amac turkce ogrenmek
p.s. bliss your nick name related to MUSE?
|
|
7. |
21 Sep 2005 Wed 08:41 pm |
Bliss means extremely happiness, Sui.
|
|
8. |
21 Sep 2005 Wed 09:25 pm |
Blisscim, hadi, dene!
X-man - cok sagol!
|
|
9. |
21 Sep 2005 Wed 09:43 pm |
i know what bliss means but its one of the magnificant song of MUSE... belki de bu yanılgı bir MUSE fanı olmamdan ileri geliyor
|
|
10. |
22 Sep 2005 Thu 01:42 am |
Thank you Daydreamer, I will try, and want to succeed with the help of my wonderful friends here.
Sorry Sui, I am not familiar with the song and singer.I would like to have it.
Regards Bliss
|
|
11. |
22 Sep 2005 Thu 09:14 am |
Merhaba arkadaşlar,
Adım Karolina. Ben Polonya'lıyım ama şimdi Türkiyede oturuyorum. Ben yeni Türkçe öğrencim. Türkçe dil çok öğrenmek istiyorum. Ben de İngilizce öğretmeniyim. Şimdi sadece biraz Türkçe biliyorum ama çok çalışıyorum.
I started to lean Tukish not long ago so I may make plenty of mistakes. I hope you'll have enough patience for me It was a great idea Daydreamer. This site only needed a place fo practice. Sağol for creating such thread.
|
|
12. |
22 Sep 2005 Thu 09:51 am |
Lilith, neden Turkiye'de oturuyorsun?
|
|
13. |
22 Sep 2005 Thu 11:53 am |
Onemli degil Daydreamer,hata yapmaktan korkma.Kucuk hatalar kaliteli yarinlarin temelidir
Not important Daydreamer;dont be afraid making mistakes.Little mistakes is the basic of quality future...
Here;yarinlar has the meaning of future,coz of being plural form of yarin(tomorrow)
|
|
14. |
22 Sep 2005 Thu 02:24 pm |
Benim arkadaşımya Türkiye geldim. Biz evlendiniz ve Hatay'a geldiniz.
Çok sağol x-man. Ben çok çok çalışacağım çünkü iyi Türkçe bilmek istiyorum. It is very hard here if you don't know turkish. Benim koca bana Türkçe öğretiyor. Ben de çocuklar için kitapları okuyorum. I hope by practicing here I will know turkish better.
|
|
15. |
22 Sep 2005 Thu 02:46 pm |
Benim arkadaşımya Türkiye geldim. Biz evlendiniz ve Hatay'a geldiniz.
Çok sağol x-man. Ben çok çok çalışacağım çünkü iyi Türkçe bilmek istiyorum. It is very hard here if you don't know turkish. Benim koca bana Türkçe öğretiyor. Ben de çocuklar için kitapları okuyorum. I hope by practicing here I will know turkish better.
The Correct Writing
Benim arkadaşımla Türkiye"ye geldim. Biz evlendik ve Hatay'a geldik.
Çok sağol x-man. Ben çok çalışacağım çünkü iyi Türkçe bilmek istiyorum. Burasi Turkce bilmiyorsan cok zor. Benim kocam(better to say Esim,more polite) bana Türkçe öğretiyor. Ben de çocuklar için kitapları okuyorum.Umarim burada pratik yaparak Turkceyi daha iyi ogrenecegim...
|
|
16. |
22 Sep 2005 Thu 07:56 pm |
X-mancim, hata yapmaktan korkmuyorum, bu yüzden bu thread'i açtım. Maalesef az insanlar bir sey yazmak istiyorlar
Millet! Haydi yaa ...
|
|
17. |
22 Sep 2005 Thu 08:01 pm |
ne yazilmasini istiyorsun?
|
|
18. |
22 Sep 2005 Thu 08:42 pm |
Ne istiyorum? Baskasini yazisi gormek istiyorum Ben yazarken cok hata yapiyorum sonra utaniyorum. Diger nasil Turkce bilmeni kiyaslamak istiyorum.
|
|
19. |
22 Sep 2005 Thu 08:47 pm |
Bu arada, yeni avatarin sana cok hos geldi abi
|
|
20. |
22 Sep 2005 Thu 08:49 pm |
aaaggghhh..not sana...bana!
|
|
21. |
22 Sep 2005 Thu 08:50 pm |
sağol..
istanbul'u ziyaret etmiştin..
ne düşÃ¼ndün burası ile alakalı?
|
|
22. |
22 Sep 2005 Thu 10:05 pm |
Teşekkürler x-man. But I think there is a misunderstanding . By writing 'Benim arkadaşımya Türkiye geldim'I wanted to say that I came to my boyfriend who lives in Turkey. You corrected as 'Benim arkadaşımla Türkiye"ye geldim'. I read that suffix -le or -la means 'with'. If I am wrong, sorry. I just want to be sure.
Thanks
|
|
23. |
22 Sep 2005 Thu 10:31 pm |
Teşekkürler x-man. But I think there is a misunderstanding . By writing 'Benim arkadaşımya Türkiye geldim'I wanted to say that I came to my boyfriend who lives in Turkey. You corrected as 'Benim arkadaşımla Türkiye"ye geldim'. I read that suffix -le or -la means 'with'. If I am wrong, sorry. I just want to be sure.
Thanks
Hi;
U have to write "Benim arkadasim icin Turkiyeye geldim"...
Or "Turkiyede yasayan arkadasima geldim"...the first one is more appreciate.
Here,in your sentence "to"means both direction and for...
Sorry for misunderstanding.
|
|
24. |
22 Sep 2005 Thu 10:32 pm |
lilith..
lutfen turkce anlatmayi dene...
|
|
25. |
23 Sep 2005 Fri 11:07 am |
No problem X-man. I'll try to write more correctly next time. Sağol
|
|
26. |
23 Sep 2005 Fri 02:25 pm |
I will be glad to see u good at writing in Turkish...
Turkce de guzel yazmani gormekten mutlu olacagim...
|
|
27. |
23 Sep 2005 Fri 03:52 pm |
Tamam, ben de deneyeyim...
Merhaba, adim Gabriela, Polonyaliyim. Guzel bir sehirde, Krakov'da oturuyorum, orada da universitede iki fakultede okuyorum. Birkac yil once yari Turk yari Polonyali arkadasim bana Turkce ogretmeye baslamisti. Boylece Turkiye ve Turk diliyle ingilenmeye basladim.
Cok Turk arkadaslarim var, onlarla Turkce iyice konusmak icin cok cok calisiyorum. Umarim bir gun Turkcem cok iyi olacak...ama bunun icin cok calismam gerek.
|
|
28. |
23 Sep 2005 Fri 04:06 pm |
Merhabalar,
Benim adım Ali. İstanbulluyum.
Merhaba demek istedim.
Saygılar, sevgiler.
Görüşmek üzere.
|
|
29. |
23 Sep 2005 Fri 04:08 pm |
Aferin Seticio!
Polonya 3: dunyanın geri kalanı: 0
|
|
30. |
23 Sep 2005 Fri 04:14 pm |
Tamam, ben de deneyeyim...
Merhaba, adim Gabriela, Polonyaliyim. Guzel bir sehirde, Krakov'da oturuyorum, orada universitede iki fakultede okuyorum. Birkac yil once yari Turk yari Polonyali "bir"1 arkadasim bana Turkce ogretmeye baslamisti. Boylece Turkiye ve Turk diliyle "ilgilenmeye"2 basladim.
"Bircok"3 Turk "arkadasim" var, onlarla "Turkceyi"4 iyi konusmak icin cok calisiyorum. Umarim bir gun Turkcem cok iyi olacak...ama bunun icin cok calismam gerek.
Seticio;
I think u speak well turkish than me Its really nice trying.Thank u.I will explain the words I have corrected...
1-It would be nice putting "bir",just to emphasise thay u have "A" half turkish and half poland friend...
2-Just u did not by purpose maybe mistouching the pad...
3-Instead of Cok Turk Arkadaslarim,u should say Bircok Turk arkadasim just to make a perfect sentence...And if u use "COK",its not suitable to use "lar"-"ler" as plural.Cok is already plural...
4-Turkce+yi...If u want to say I want to speak good Turkish,u can use just Turkce without that suffix.But in this sentence u meant I want to speak Turkish well.So u have to add +yi suffix after Turkce...
|
|
31. |
23 Sep 2005 Fri 04:30 pm |
cok tesekkurler!
|
|
32. |
23 Sep 2005 Fri 06:49 pm |
Onemli Degil;
Guzel Turkcemizi Guzel insanlara ogretmek gorevimiz...
|
|
33. |
23 Sep 2005 Fri 07:10 pm |
hehe guzel degil hep insanlara ogretin
|
|
34. |
23 Sep 2005 Fri 07:15 pm |
Hep insan degil butun insanlara....
Guzel insanlara means we are all nice people in TC?
Am I right?
|
|
35. |
23 Sep 2005 Fri 07:18 pm |
ozur dilerim yine yanlis yazdim...
yes of course u're right
|
|
36. |
24 Sep 2005 Sat 02:19 am |
Turkum ve baskalarina yardim etmeye hazirim
|
|
37. |
28 Sep 2005 Wed 09:56 pm |
Hickimse devam etmek istemiyor bu yuzden ben yapayim bu
Kuzey Polonya'da yagmur yagiyor, her sey gris ve yas oluyordu. Okulda hava kotu oldukca ogrenciler deli olacagiz. "Nasil onu yapalim" "Bu neden" diyorlar sorunca. "Nasil mi? Iyi onu yap", "Neden mi? Oyle iste" cevap veririm. Dort dakikadir Simple Present'i anlatiyordum, onlar o zaman konusup yemek yiyorlar, hic beni dinlemiyorlar. Ogretmeyi severdim, simdi sadece isim yapiyorum, tutku yok. Pencereden disari bakarken masada otuyordum. Yagmur yagiyordu, ogrenciler yazi yaziyorlar, Ingilizce pratik ediyordiler. "Bize ofkeli misiniz?" biri bana sordu. "Merak etmeyiniz. Baskasi ogretmenleriniz okulun ilk haftasinda teslim etteniz. Siz de hic bi sey yapamazsiniz. Biz boyle aptalimiz" diye. "Hayir, aptal degiliniz. Bir kez daha deneyelim" dedim. Cok zordu ama dersin sonunda 80% onlarin gramer anliyor. Belki yine de okul cok kotu degil. Belki yagmur kesecek. Belki her sey yollunda olacak. Ne diyorsunuz?
|
|
38. |
28 Sep 2005 Wed 11:57 pm |
Hickimse devam etmek istemiyor bu yuzden ben yapayim.Kuzey Polonya'da yagmur yagiyor, hersey gri renge boyanip yas oluyor.Okulda da hava kotu.Hele de ogrenciler deli olacagiz. "Bunu nasil yapalim" "Bu neden" diye soruyorlar. "Nasil mi? Iyi onu yap", "Neden mi? Oyle iste" diye cevap veriyorum. Dort dakika Simple Present'i anlattiyorum.Onlar konusup yemek yiyorlar, hic beni dinlemiyorlar.Ogretmeyi severdim, simdi sadece isimi yapiyorum, tutku yok. Pencereden disari bakarken masada otuyordum,yagmur yagiyordu,ogrenciler yazi yaziyorlar, Ingilizce pratik yapiyorlardi. "Bize ofkeli misiniz?" diye biri sordu. "Merak etmeyiniz. Baska ogretmenlerimiz okulun ilk haftasinda birakti. Siz de hicbir sey yapamazsiniz. Biz sadece aptaliz" dedi. "Hayir, aptal degilsiniz. Bir kez daha deneyelim" dedim. Cok zordu ama dersin sonunda onlarin yuzde 80i grameri anladi. Yine de okul cok kotu degil. Belki yagmur bitecek. Belki her sey yolunda olacak. Ne diyorsunuz?
|
|
39. |
29 Sep 2005 Thu 12:12 am |
Yarin baska bir gundur...
Tomorrow is an other day...
|
|
40. |
29 Sep 2005 Thu 05:40 am |
Wow I haven't a clue what you guys are saying but it looks fun
|
|
41. |
29 Sep 2005 Thu 09:41 am |
Daydreamer lütfen İngilizce de yaz. Senin Türkçe iyi ancak yeni öğrenciler senin sözler anlamıbılırlar ( I wanted to say 'can't understand'). Sağol.
|
|
42. |
29 Sep 2005 Thu 02:00 pm |
Daydreamer lütfen İngilizce de yaz. "Senin Türkçe iyi ancak yeni öğrenciler senin sözler anlamıbılırlar ( I wanted to say 'can't understand')". Sağol
"Senin Turkcen iyi ancak yeni ogrenciler senin sozlerini anlamayabilirler..."
|
|
43. |
29 Sep 2005 Thu 07:35 pm |
First of all, X-man a great opucuk for helping me as always
As for writing in English too - OK next time I'll do it
|
|
44. |
02 Oct 2005 Sun 05:14 am |
kimseden ses yok...
|
|
50. |
02 Oct 2005 Sun 02:08 pm |
Türkçeyi öğrendin sen artık..tamamdır
|
|
51. |
02 Oct 2005 Sun 03:08 pm |
hahahahha sagol Freshmancim cok naziksin ama bu yazdigimi tam dogru degil eminim Kimse onu duzeltebilir lutfen?
|
|
52. |
02 Oct 2005 Sun 03:34 pm |
we tried to correct it...no problem...you are at high level...thnx for your studyings..
|
|
53. |
02 Oct 2005 Sun 03:55 pm |
Türkçe pratik yapmalıyım ama ne yazacağımı bilmiyorum. Fikrim yok. Herhalde Türkiye'ye ziyaret ettiğim hakkında yazacağım.
Saat 20'de altı temmuz'da Wroclaw'ın havaalanından ciktim. Antalya'ya üç saat sonra geldim (orada ben gelmeden az önce gece yarısıydı ama çok sıcaktı. Otobüs bindikten sonra Side'deki Al Star otele geldim. Bu otel tamamen hoştu. Orada bir hafta geçirdim. Her gun otelin havuzunda yüzüp güneşlenirdim. Bazen plaja giderdim. Fakat Akdenizi beğenmedim. Hem daha sıcak hem daha tuzluydu. Akşamlari arkadaşımla lokantaya gittik, içkiler içtik ve dans ettik. Çok insanla tanıştık. Bir hafta sonra Türkiye'nin etrafıni dolaşmaya ciktik(or gittik). Onun hakkında daha sonra yazacağım...
Daydreamer;u will be perfect soon...
Daydreamer yakinda mukemmel olacaksin...
X-MAN
NO WAR
|
|
54. |
02 Oct 2005 Sun 03:59 pm |
yes
no war, make love
|
|
55. |
02 Oct 2005 Sun 04:05 pm |
War can be done sometimes but make love must be done everytime
|
|
56. |
02 Oct 2005 Sun 04:20 pm |
I have no idea what any of this forum is about since all the posts are conveniently written in Turkish, but freshmans final suggestion sounds ok to me
|
|
57. |
02 Oct 2005 Sun 04:24 pm |
thnx Lyndie for your support...my ideas generally not bad
|
|
58. |
02 Oct 2005 Sun 04:33 pm |
Lyndie,they are writting in Turkish and if they write something wrong we are correcting.If they have any further question,they both write here or pm,and we are telling what is the rule for that.Got IT?
|
|
59. |
02 Oct 2005 Sun 07:10 pm |
Hey guys,
"NO WAR, BE IN PEACE"
not " NO WAR, MAKE LOVE"
|
|
60. |
02 Oct 2005 Sun 08:03 pm |
raphalea,
your is better way..
|
|
61. |
02 Oct 2005 Sun 08:03 pm |
Herkese yardim ettigi icin tesekkurler.X-mancim -yakinda mukemmel olacagim mi? Mukemmel olacak icin alti aydan daha cok zaman gerekiyor. Hep calisiyorum zaten
|
|
62. |
02 Oct 2005 Sun 08:04 pm |
yours sorry
|
|
63. |
03 Dec 2005 Sat 12:18 pm |
Quoting Daydreamer: Herkese yardim ettigi icin tesekkurler.X-mancim -yakinda mukemmel olacagim mi? Mukemmel olacak icin alti aydan daha cok zaman gerekiyor. Hep calisiyorum zaten |
Olacaksın sevgideğer daydreamer!
Önceki konu başlıklarında gezinirken gördüm açtığın bu sayfaları. Dikkatimi çekti, bir iki yazı denemeni okuduktan sonra, ilgim arttı. Okudukça, yazdıklarından bambaşka bir daydreamer sezdim. Belki yanılıyorum; yazdıklarının, anadili Türkçe olan birine sevimli görünmesindendir bu belki de- bilemiyorum. Anımsarsan, geçenlerde bana, benim İngilizce'min senin Türkçe'nden daha iyi olduğunu söylemiştin. Bil ki çok alçakgönüllüsün! Ben İngilizce'yi, senin Türkçe'yi kullandığın kadar kullanabilseydim- daha ne isterdim? Övgü değil bu: inan ki Türkçe avucunun içinde. Az daha bakman gerekse de, hepsi bu! Keşke İngilizce'de bu düzeyde olabilseydim!..
Bir şey daha: "Freedom" konu başlığındaki iletinde, Hintli bir filozoftan alıntı yaptığını belirttiğin özdeyiş, sanırım J.J.Rousseau'ya ait olmalı.
"Man is born free, yet lives everywhere under chains.
İnsan özgür doğar, ancak heryerde zincire vurulur."
Daydreamer! Merhaba!
|
|
64. |
03 Dec 2005 Sat 01:06 pm |
Merhaba Cyrano
Sağolun ama bence senin Turkçen benim İngilizcemden daha iyidir. Ben sadece dokuz aydandir onu çalışıyorum. Çalıştıkça kafam duvarlara vuruyorum bazen öğrenmediğini duyuyurum. Kolay cümle bile benim için kurmak zor, sen İngilizce de felsefe hakkında konuşabilirsin.
Bu arada, sözleri Rousseau ya ait olduğunu doğru söyledin.
HoşÃ§akal
|
|
65. |
03 Dec 2005 Sat 05:21 pm |
Merhaba daydreamer,
How about this? My English is as good as your Turkish. Good compromise?
I thought I could correct your unimportant mistakes. But I am not sure if you appreciate it. If not, you could show your tolerance for what I will do, at least, for this time.
'Sağol ama bence senin İngilizce'n benim Türkçe'mden daha iyidir. Ben onu sadece dokuz aydır(or dokuz aydan beri) çalışıyorum. Çalıştıkça kafamı duvarlara vuruyorum bazen, öğrenmediğimi duyumsuyorum. Kolay cümle kurmak bile benim için çok zor, sen İngilizce'de felsefe hakkında konuşabilirsin.
Bu arada, ilgili sözün(or özdeyişin) Rousseau'ya ait olduğu doğru. (That would be enough but you can also add this.) Doğru söyledin.
|
|
66. |
04 Dec 2005 Sun 05:50 pm |
Quoting cyrano: How about this? My English is as good as your Turkish. Good compromise? |
Sure - that kind of compromise seems fair
Quote: But I am not sure if you appreciate it. If not, you could show your tolerance for what I will do, at least, for this time. |
I definitely appreciate it - I appreciate any corrections as only then can I know where I made a mistake. Thank you very much for correcting me. and never hesitate to do it again
|
|
67. |
04 Dec 2005 Sun 06:04 pm |
Haklısın daydreamer, pratik yaptığın sürece türkçeni geliştirebilirsin , ancak daha ileri gidip konuşmalısın bile ... alp
|
|
68. |
06 Dec 2005 Tue 02:34 am |
Daydreamer,
Teşekkür ederim gösterdiğin incelikli hoşgörün için. Ben de benzer başlık altında bir sayfa açmak isterdim. ŞÃ¶yle ama: "We should practice in English.". Biliyorum, böyle bir başlığın yeri bu site değil. Belki şanslısın, istediğin zaman Türkçe dil yanlışlarını düzeltecek birileri var burda.
Daydreamer, Polonyalı ünlü bir bilim-kadınını tanıyorum. Hemen tahmin edeceksin, evet: Marie Curie-Sklodowska! Biliyor musun, Marie Curie'yi öyle severim ki, "bilimadamı" denilence aklıma ilk O gelir. Senin Curie hakkında düşÃ¼ncelerini öğrenmek istiyorum.
DüşÃ¼ncelerini Türkçe yaz dilersen. Elbet, yazmak istersen tabi.
Merhaba.
|
|
69. |
06 Dec 2005 Tue 09:54 am |
Quoting cyrano: Senin Curie hakkında düşÃ¼ncelerini öğrenmek istiyorum.
DüşÃ¼ncelerini Türkçe yaz dilersen. Elbet, yazmak istersen tabi.
Merhaba. |
Selam Cyrano,
Tabi istiyorum ama su an zamanim yok - yazmak icin bir saata ihtiyacim var bu aksam onu deneyecegim. Simdilik sabirli ol - bu aksam yazacagim.
|
|
70. |
06 Dec 2005 Tue 03:23 pm |
Our foreign friends are very welcome to practice in Turkish anywhere in our forums. This thread is a nice example of this.
Herkese merhaba,
bu ve buna benzer başlıklar (threads) çok faydalı oluyor. Türkçe öğreniyorsanız veya öğrenenlere yardım ediyorsanız elbette forumda istediğiniz kadar Türkçe yazabilirsiniz. Pratik yapmak amacıyla bütün forumlarda Türkçe kullanabilirsiniz.
Bazı arkadaşlar yanlış anlıyorlar. Forumda hep İngilizce yazmak zorundayız sanıyorlar. Oysa öyle değil. Bu sitenin amacı zaten Türkçeyi öğretmek.
|
|
71. |
06 Dec 2005 Tue 10:51 pm |
Maria Sklodowska-Curie en ünlü Polonya'lı fizikçiydi. Sorbon Üniversitesi'den mezun olup Fransa'da çalışıyordu. Onun kocası (onun adı Pierre)ile beraber iki kimyasal elementi bulduk. Onun için iki defa o Nobel'in ödül aldı. Maria gerçekten güçlü bir kadındı. Pierre'nin ölduğun sonra yanlız işleri devam etti. Maalesef işi onu öldürdü. Bulduğun elementler radyoaktifti. Bu yüzden Maria kanser ile hastalandı.
Ben onu çok takdir ediyorum. Onun gibi kadınlar artık yok.
|
|
72. |
06 Dec 2005 Tue 11:24 pm |
Merhaba Daydreamer,
Tüm içtenliğimle teşekkür ederim. Çok naziksin. Bilsen ben öyle severim ki Marie Curie'yi, "kadın" denilince de aklıma ilk o gelir.
bu arada yazdıkların da, bir kaç ufak hataya rağmen, gayet iyi ve düzgün. Tebrik ederim. O birkaç hatayı belki görmek istersin diye, izninle, yazdıklarını bir kez de ben yazıyorum aşağıya:
"Maria Sklodowska-Curie en ünlü Polonya'lı fizikçiydi. Sorbon Üniversitesi'nden mezun olduktan sonra Fransa'da çalışamaya başladı. Kocası (Pierre) ile beraber iki kimyasal elementi buldu. Onun için iki defa, O Nobel ödülü aldı. Maria gerçekten güçlü bir kadındı. Pierre öldükten sonra, yalnız işlerine devam etti. Maalesef işi onu öldürdü. Bulduğu elementler radyoaktifti. Bu yüzden Maria kanser hastalığına yakalandı.(or Bu yüzden Maria kanser oldu.)
Ben onu çok takdir ediyorum. Onun gibi kadınlar artık yok."
Tekrar teşekkürler ve tebrikler Daydreamer.
Quoting Daydreamer: Maria Sklodowska-Curie en ünlü Polonya'lı fizikçiydi. Sorbon Üniversitesi'den mezun olup Fransa'da çalışıyordu. Onun kocası (onun adı Pierre)ile beraber iki kimyasal elementi bulduk. Onun için iki defa o Nobel'in ödül aldı. Maria gerçekten güçlü bir kadındı. Pierre'nin ölduğun sonra yanlız işleri devam etti. Maalesef işi onu öldürdü. Bulduğun elementler radyoaktifti. Bu yüzden Maria kanser ile hastalandı.
Ben onu çok takdir ediyorum. Onun gibi kadınlar artık yok. |
|
|
73. |
07 Dec 2005 Wed 11:48 am |
Selam arkadaşlar, bu site daha yeni buldum, Türkçe 3 senedir öğreniyorum, ve nerdeyse 4 senedir Türkiyedeyim. Türkçe seviyem fena değil ama grametik olarak biraz geliştirmem lazım, ve en iyi yöntem praktik yapmaktadir...
|
|
74. |
11 Dec 2005 Sun 02:12 pm |
Bügün çok yorgunum. Şu an MSNimde hiç kimse yok. Bu yüzden Türkçe pratik yapabilirim. Dün arkadaşlarım ile diskoya gidip içki içip dans ettik. Zaman gayet iyi geçtik. Saat 5'te evime döndüm. Kocam saat 10'de yaptığın kahvaltı yemek için beni uyandırdı. Kocam evden çıkar çıkmaz ben bilgisayarı açtim ve TCyi okumaya başladım. Çok yeni başlık görmüştüm ama bana hiç ilginç gelmiyordu. Hem onun için hem Türkçem geliştirmek için bu yazı yazıyorum. Bu kadar yeter, okurları yormak istemiyorum HoşÃ§akalın
p.s. corrections are welcome
|
|
75. |
11 Dec 2005 Sun 05:50 pm |
Sevgideğer Daydreamer,
Son ifadenle, çoğumuzda bulunmayan, ne güzel bir incelik örneği göstermişsin öyle! Daha önce incelikli bir insan olduğunu söylemiştim değil mi? İşte böylesi bir insanın yazdıklarını, ancak gelen istek üzerine, düzeltme ve yeniden yazma haddinde bulunabilirim.
Selamlar.
"Bügün çok yorgunum. Şu an MSN'emde hiç kimse yok. Bu yüzden Türkçe pratik yapabilirim. Dün arkadaşlarımla diskoya gittik, içki içip dans ettik. Zaman gayet iyi geçti. (Veya "Zamanı gayet iyi geçirdik."). Saat 5'te evime döndüm. Kocam saat 10'da, yaptığı kahvaltıyı yemem için beni uyandırdı. Kocam evden çıkar çıkmaz ben bilgisayarı açtim ve TC'yi okumaya başladım. Çok yeni başlıklar görmüştüm ama hiçbiri bana ilginç gelmiyordu. Hem onun için hem Türkçemi geliştirmek için bu yazıyı yazıyorum. (Sanırım)Bu kadar yeter, okurları yormak istemiyorum. HoşÃ§akalın."
|
|
76. |
11 Dec 2005 Sun 06:54 pm |
Sevgili Cyrano,
Yardımın için minnettarım. Oysa iki sorum var. Onları anlatsan takdir ederim.
Quote: Dün arkadaşlarımla |
Is there any difference between the use of -la/-le and ile? I thought they were interchangeable.
Quote: Çok yeni başlıklar görmüştüm |
Shouldn't you use singular after numbers and quantity expressions like "Çok?"
|
|
77. |
11 Dec 2005 Sun 07:20 pm |
Sevgideğer Daydreamer,
ŞÃ¼phesiz, o senin lütfun! Keşke yardımcı olabilseydim. Yine de diyebileceğim şu:
ile'nin daha güzel ve ayrıntılı açıklaması için, aşağıdaki bağlantıyı izle:
http://www.turkishclass.com/forumTitle_13_1042
"Çok yeni başlıklar" a gelince, bu ifadeni tümüyle değiştirmek istememiştim. Yine de şÃ¶yle ele alabilirsin onu:
"çok", "başlıkları" sayıca niteleyebilir.- çok "yeni başlıklar"
"Çok yeni" de öyle, "başlıkları" niteleyebilir- çok yeni "başlıklar".
"Çok yeni başlık" da olabilirdi ancak "başlağın" bu sitede yer aldığını ve olasılıkla birden çok başlık görmüş olabileceğini gözeterek "çok yeni başlıklar" demeyi tercih ettim.
Sen hangisini ifade etmek istedin?
Selamlar.
Not: Türkçe açıklamada bulunmamın iki nedeni var: birinicisi, özellikle bunu yeğlemem; ikincisi İngilizce'yle anlatamayacak olmamdı.
|
|
78. |
11 Dec 2005 Sun 07:58 pm |
i am just beggining to understand turkish language and spend much time trying to translate conversations in here can i ask you fantastic turkish speakers that are talking in this thread if it is not to much trouble to write the english translation underneath much appreciated , from a very confused and struggling deli thanks friends
|
|
79. |
11 Dec 2005 Sun 09:12 pm |
Daydreamer,
Sanıyorum ki Tόrkçen çok iyi. Benim çok az iyi, çünkü ancak iki yil önce bu dili öğrenmeyi başladım.
Çok enteresan bir konunu açtın. Bugün yalnız bucugunun okurdum, belki gelecek günlerinde tek parçanın okuyabilacağım.
Seni söz veriyorum, denemem ile, geri döneceğim
Selamlar ve çok teşekkürler X-man’a ve diğer yardım eden arkadaşlarına
Heres what I wanted to say in English:
I think your Turkish is very good.Mine is much less as I started learning this language just/only 2 years ago.
You started a very interesting subject.Today I only read half of it, maybe in the following days I will be able to read the whole part of it.
I promise you I will be back with my essay.
Greetings and many thanks to X-Man and to the other friends who help.
|
|
80. |
11 Dec 2005 Sun 11:22 pm |
"sana söz veriyorum" not "seni"
|
|
81. |
12 Dec 2005 Mon 12:12 am |
Evet Haklýsýn.
**********
Well, I would like to report a problem.This topic does not appear on the first page of the forum list.In fact I checked the first 5 pages.To come here I had to type the internet address manually, out of a printed copy i spared. How come??
|
|
82. |
12 Dec 2005 Mon 12:14 am |
it works for me... maybe there is just a problem on ur account... maybe u should contact one of the admins..??
|
|
83. |
12 Dec 2005 Mon 12:22 am |
Woops I just discovered its in a section called "practice Turkish". Was it always here??? Dont really know... When I click the "forum" link on the left I dont see such a section though.
|
|
84. |
12 Dec 2005 Mon 12:28 am |
Quoting tabard: Woops I just discovered its in a section called "practice Turkish". Was it always here??? Dont really know... When I click the "forum" link on the left I dont see such a section though. |
hehe theres a new section.. i noticed that earlier hihi
|
|
85. |
13 Dec 2005 Tue 12:37 am |
Ahhh Bayan Ceyda, þu daha erken bana söylemen lazýmdý.
Birkaç diðer konu da buradaya tanýþtý, farký eddin mi?
Ãyi akþamlarýn olsun
Here’s my English "intention"
Ahhh Miss Ceyda (isn’t there a word for Miss in Turkish??) you should have told me that earlier.
Some other topics moved here too, did you notice?
Have a nice evening.
|
|
86. |
13 Dec 2005 Tue 10:39 am |
Değerli Cyrano
Açıklamaların teşekkür ederim. Umarım onları anlayabilirdim. Şimdilik ne yazacağımı bilmiyorum fakat bir şey aklıma gelir gelmez onu burda yazıp düzeltmeni bekleyeceğim.
Gelecek kez üzere
(Dear Cyrano
thank you very much for your explanations. I hope I could understand them. For the time being I don't know what to write but as soon as something comes to my head, I'll write it here waiting for your corrections.
Until the next time)
Quoting tabard: Daydreamer,
Sanıyorum ki Tόrkçen çok iyi. Benim çok az iyi, çünkü ancak iki yil önce bu dili öğrenmeyi başladım.
Çok enteresan bir konunu açtın. Bugün yalnız bucugunun okurdum, belki gelecek günlerinde tek parçanın okuyabilacağım.
Seni söz veriyorum, denemem ile, geri döneceğim
Selamlar ve çok teşekkürler X-man’a ve diğer yardım eden arkadaşlarına |
Tabard, hoş sözlerinin için sağol. Ben Nisan'dan beri Türkçe çalışıyorum. Bu sayfasın kadar daha iyi yok sanırım. X-man (sevgili dostum), Cyrano ve çok başka kişi daima Turkçe öğrecilere yarım ederler. Onların için bu güzel dili gelişebiliriz. Yazacaklarını memnuniyetle okuyacagız.
(Tabard, thank you for the nice words. I've been studying Turkish since April. There is no better site than this one I think. X-man (my dear friend), Cyrano and many other persons always help the learners of Turkish. Thanks to them we can improve this beautiful language. We'll read your pieces of writing with pleasure)
|
|
87. |
13 Dec 2005 Tue 10:56 pm |
Sevgili Daydreamer
Nisan’dan beri mi?? Hayret!!!! Ãnanýlmaz !!!
Biliyorsun dört ay öðrenmeyim lazýmdý, sadece unsurlari anlamak için
Haftada kaç saat dersin var? Benim üç saat.
Yoksa, baban ya annen Türk mü acaba?
**************
Dear Daydreamer,
From April? Wow!!! Unbeleivable.
You know it took me 4 months, simply to understand the basics
How many hours a week do you have a lesson? I have 3
Or is your father or mother a Turk maybe?
**********
I am really surprised my friend, I mean within 8 months to have learned so much on this (for me at least) so difficult language-is really unbeleivable! Aferin sana.
By the way I also welcome (in fact seek) corrections to my practices from our Turkish friends.Hayde arkadaþlar ateþ edin (come on friends fire!)
|
|
88. |
13 Dec 2005 Tue 11:31 pm |
Quoting tabard: Sevgili Daydreamer
Nisan’dan beri mi?? Hayret!!!! Ãnanýlmaz !!!
Biliyorsun dört ay öðrenmeyim lazýmdý, sadece unsurlari anlamak için
Haftada kaç saat dersin var? Benim üç saat.
Yoksa, baban ya annen Türk mü acaba?
**************
|
Sağol Tabardım,
Nisan'dan beri çalışıyorum. Mart'ta ilk kez olarak İstanbul'a gittim. Orda'yken Türkçe'yi ilk kez duydum Ben Ingilizce öğretmeniyim ve bu yüzden benim için gramer anlamayı çok zor değil. Ana sorunum olarak öğretmenim yok. Türkce'yi internetten ve kitaplardan kendimi öğreniyorum. Onun için hiç konuşamam.
Thanks Tabard,
I am really studying Tukish since April. I went to Istanbul for the first time in March. Being there I heard Turkish for the first time. I am a teacher of English (a trained linguist I should say but I don't know how) and because of it it's not difficult for me to understand some grammatical issues. My main problem is that I don't have a teacher. I'm studying Turkish from th Net and books myself. That's why I don't talk at all.
|
|
90. |
14 Dec 2005 Wed 11:37 pm |
Hmmm...uzun zamandır hiç kimse bize düzeltmedi. Belki konunuz fazla sıkıcı. Garsonlara olan sevgi konuşsak herhalde daha ilginç olur. Kitaplar ve dili gelişmek onların kadar enteresan değil galiba.
En faydalı kitabım 'Yabancılara Pratik Türkçe Dersleri a practical course in Turkish'dir. ISBN 975-6557-86-9. Ama senin için fazla kolay olabilir. Kendine iyi bak
Bu arada...nerelisin acaba?
|
|
91. |
15 Dec 2005 Thu 04:56 am |
Merhaba Arkadaþlar,
Türkçeniz çok güzel. Tebrik ederim.
Quoting tabard: Anlýyorum Daydreamer.......
Genelikle konuþmak þanslarým nadirdir, ama ne zaman gerekli, biraz konuþabilirim.
Gerçekten bu bir problem.
Sabýrlo ol caným. Yavaþ yavaþ.
Söylesene Daydreamer hangi en iyi kitabý kullanýrsýn? ISBN sifresinin bana verebilecek misin lütfen? Internetten birkaç kitap aldým ama bütόn faydasýzdý |
Anlýyorum Daydreamer.......
Genelikle konuþma þansým çok az, ama ne zaman gerekli olursa biraz konuþabilirim.
Gerçekten bu bir problem.
Sabýrlý ol caným. Yavaþ yavaþ.
Söylesene Daydreamer, kullandýðýn en iyi kitap hangisi? ISBN numarasýný bana verebilir misin lütfen? Ãnternetten birkaç kitap aldým ama hiçbiri iyi deðildi.
Quoting Daydreamer: Hmmm...uzun zamandýr hiç kimse bize düzeltmedi. Belki konunuz fazla sýkýcý. Garsonlara olan sevgi konuþsak herhalde daha ilginç olur. Kitaplar ve dili geliþmek onlarýn kadar enteresan deðil galiba.
En faydalý kitabým 'Yabancýlara Pratik Türkçe Dersleri a practical course in Turkish'dir. ISBN 975-6557-86-9. Ama senin için fazla kolay olabilir. Kendine iyi bak
Bu arada...nerelisin acaba? |
Hmmm...uzun zamandýr hiç kimse bizi düzeltmedi. Belki bu konu fazla sýkýcý. Garsonlarla olan aþk hikayelerini konuþsak herhalde daha ilginç olurdu. Kitaplar ve dili geliþtirmek onlar kadar enteresan deðil galiba.
Benim için en faydalý kitap 'Yabancýlara Pratik Türkçe Dersleri a practical course in Turkish'dir. ISBN 975-6557-86-9. Ama senin için fazla kolay olabilir. Kendine iyi bak
Bu arada...nerelisin acaba?
|
|
92. |
15 Dec 2005 Thu 09:00 am |
merhaba sevgilim arkadaslar
benim ismim ali ben taylandliyim ve turkce konusmak cok istiyorum.ben simdi taland'dayim ama cok daha once ben turkiyede kaliyordum ani 3 yil gibi kaldim. 1 sene istanbulda ve 2 sene ankaradaydim.
ben cok az turkce bilen arkadasim.eger her kimse benim arkadas olmak istien varsa lutfen bana mail atabilirsiniz.
(ali_tethai@yahoo.com)benim E-Mail addressim.
Alithai tourism
|
|
93. |
15 Dec 2005 Thu 12:39 pm |
Hello tabard,
By desire, I am firing now!
"Sevgili Daydreamer,
Nisan'dan beri mi? Hayret! İnanılmaz!
Biliyorsun, BENİM dört ayımI aldı sadece TEMEL unsurları (veya sadece 'temelini') anlamam.
Haftada kaç saat dersin var? Benim üç saat.
Yoksa/Acaba baban veya annen Türk mü?"
Quoting tabard:
Dear Daydreamer,
From April? Wow!!! Unbeleivable.
You know it took me 4 months, simply to understand the basics
How many hours a week do you have a lesson? I have 3
Or is your father or mother a Turk maybe?
**********
Hayde arkadaþlar ateþ edin (come on friends fire!)
|
|
|
94. |
16 Dec 2005 Fri 11:39 pm |
Arkadaþým Daydreamer’e söz verdiðim denemem þurada:
Elciliklerin en önemli iþini hiç bir zaman kendinize sormamýþsýnýz mý? Vizeler vermeði mi? Ya politikacýlarla tanýþmaðý mý? Yoksa casuluk etmeði mi acaba? Onlarýn hiç. Bunlar mümkün önemli, ama elciliklerin en önemli bir iþi diðerdir. Ülkelerin arasýnda ticaret en önemli iþleridir.
Her büyük devletin projesine, her büyük teklifine, elcilikler karýþýr.
Çok ucak almaðý varsa, ecliliklerin arasýnda da "savaþ" olur.Parlamentoda görüþme ürünlerin genetik deðiþtirdiði varsa, mutlaka bir büyük elcilik karýþacak, ya.
Bütün politikacý, kapitalistler, devletin yüksek durumda memurleri, elciliklerle iliþkili.
Bunlarin için siz sorurken ‘nerelisin, nerede oturuyorsun, ne iþ yapýyorsun v.s" cevap veremem. Yine, cevap isterseniz imgeleminiz kullan.
****************
Here’s my promised to my friend Daydreamer essay:
Did you ever ask yourselves what’s the most important job of the Embassies?Is it the issuing of visas, or the meeeting with politicians or perhaps the spying?None of those. Propably these are important but the most important job of an Embassy is something else. Their most important job is commerce/trade between the countries.Embassies get involved in every big government project, in every big tender. If there’s a buying of many planes, then there is also a war between the Embassies.If there’s a discussion in the Parliament for the genetically modified products, then a big Embassy will surely get involved, you know. All the politicians, the capitalists, and the high ranking state employees, have relations with Embassies
Because of the these, when you ask "where are you from, where do you live, what job are you doing etc" I cannot answer. However if you still want an answer, use your imagination.
|
|
95. |
17 Dec 2005 Sat 12:38 pm |
Quoting tabard:
Bunlarin için siz sorurken ‘nerelisin, nerede oturuyorsun, ne iþ yapýyorsun v.s" cevap veremem. Yine, cevap isterseniz imgeleminiz kullan.
|
Sevgili arkadaşım,
İlkin, senin Türkçen beni hayrette bıkraktı. Keşke benimki seninki kadar olsaydı. Çevabına göre, meraklı olduğumu için özür dilerim. Ne işlerin ne de oturduğun yer bana önemli değil. Fakat çevabin biraz esrarlı gibime geldi. Neyse, senin özel şeyler hakkında artık sormeyeceğim. Söz veriyorum.
Dear friend,
First of all, your Turkish surprised me. I wish mine was as good as yours. As for your answer, I apologise for being nosy. Neither your job nor your whereabouts are important to me. However, your answer was quite mysterious. Anyway, I won't ask about your private things anymore. I promise
|
|
96. |
17 Dec 2005 Sat 01:41 pm |
Hello Daydreamer,
Good job as always! Well done! And here are few tiny corrections.
"Sevili Arkadaşım,
İlkin, senin Türkçen beni hayretLER İÇİNDE bıraktı. (veya "beni hayrete düşÃ¼rdü"). Keşke benimki, seninki kadar iyi olsaydı. Cevabına GELİNCE, meraklı olduğum için özür dilerim. Ne işin ne de oturduğun yer BENİM İÇİN ÖNEMLİ.* Bununla birlikte, cevabın biraz esrarlı gibime geldi. Neyse, senin özel şeylerİN hakkında artık sormayacağım. Söz veriyorum."
* The use of this correlative conjuntion(ne...ne de...) is the same as in English. The construction is positive while the meaning is negative. So you don't need to use the word "değil" at the end of the sentence.
Quoting Daydreamer:
Sevgili arkadaşım,
İlkin, senin Türkçen beni hayrette bıkraktı. Keşke benimki seninki kadar olsaydı. Çevabına göre, meraklı olduğumu için özür dilerim. Ne işlerin ne de oturduğun yer bana önemli değil. Fakat çevabin biraz esrarlı gibime geldi. Neyse, senin özel şeyler hakkında artık sormeyeceğim. Söz veriyorum.
Dear friend,
First of all, your Turkish surprised me. I wish mine was as good as yours. As for your answer, I apologise for being nosy. Neither your job nor your whereabouts are important to me. However, your answer was quite mysterious. Anyway, I won't ask about your private things anymore. I promise
|
|
|
97. |
17 Dec 2005 Sat 04:59 pm |
Saol Cyrano I knew you wouldn't fail to correct me.
Bu kez sadece birazçık bir sorum var
Quoting cyrano: İlkin, senin Türkçen beni hayretLER İÇİNDE bıraktı. (veya "beni hayrete düşÃ¼rdü") |
sozluğumde 'to be amazed by'ın Türçesi hayrete bırakmak/kalmak/-e düşÃ¼rmek'tir. Onlar arasında fark nedir?
|
|
98. |
17 Dec 2005 Sat 07:11 pm |
You are welcome, Daydreamer.
I think there must be a lost word in the defitinon of the phrase 'to be amazed by' in your dictionary.
1. hayret kalmak: this form is correct, and unlike 'to be amazed by', it is not passive. Example:
'Türkçe konuşmana hayret kaldım.'.
2. hayretler içinde bırakmak: this is causative form (thanks to 'bırakmak'); and using plural form of hayret, plus the word 'içinde', makes the meaning clearer.
'Türkçe konuşabiliyorsun, bu beni hayretler içinde bıraktı.'
(You are able to speak Turkish, which made me surprised.)
3. hayrete düşÃ¼rmek: This is the same as 'hayretler içinde bırakmak.'
'Türkçe konuşabiliyorsun, bu beni hayrete düşÃ¼rdü.'
(You are able to speak Turkish, which made me surprised.)
Apart from these, you could also use:
- şaşırtmak: this is the causative form of 'şaşırmak.', and is in the sense of 'surprise'.
'Türkçe konuşabiliyorsun, bu beni şaşırttı.'
I hope these make them clear.
Greetings.
Quoting Daydreamer: Saol Cyrano I knew you wouldn't fail to correct me.
Bu kez sadece birazçık bir sorum var
Quoting cyrano: İlkin, senin Türkçen beni hayretLER İÇİNDE bıraktı. (veya 'beni hayrete düşÃ¼rdü') |
sozluğumde 'to be amazed by'ın Türçesi hayrete bırakmak/kalmak/-e düşÃ¼rmek'tir. Onlar arasında fark nedir? |
|
|
99. |
17 Dec 2005 Sat 10:58 pm |
|
|
100. |
17 Dec 2005 Sat 11:07 pm |
Good evening to everyone.
I have to be quick toninght, so I will write in English.
First of all a sincere and much oblidged "thank you" to Cyrano, Edrinc et al for their help.
Daydreamer, your questions did not bother me at all, you had every right to ask, no need to apologise.
Görüþürüz
See you
|
|
101. |
19 Dec 2005 Mon 10:59 am |
Quoting Daydreamer : Ilkin, senin Turkcen beni hayretler içinde býraktý. |
Çok iltifatlýsýn Daydreamerim beni * gülümsettin. Ama içeriye alalým ki, ne benim ne de senin Türkçen mükemmel. Sana göre birkaç yazdýklarýmýn mükemmel, ama ayný anda bana göre senin de birkaç yazdýklarýnýn mükemmel. Fakat ikimiz biliriz ki, çok hata yapýyoruz.
Biliyorsun, hiç bir zaman inanmýyordum onlarý yazabilecekseydim.Bu forum o þansý bize vermiþ, onun için forum yöneticisini ve yardýmcýlarýný çok çok teþekkür ederim.Maalesef "okulumda" yalnýz öðrenme ediyoruz, konuþma yada pratýk yok.
NOT. Üniversite ögrencisi deðilim.Çoktan beri Üniversiteden mezun oldum.Evli ve çalýþan bir adamým. Sadece buradaki Üniversite, akþamleyin, yabancý diller dersi veriyor.Türkçe seçtim. Haftada uç saat öðreniyorum.
*********
You are very flattering dear Daydreamer, you made me smile.But lets admit it, neither mine not your Turkish is superb. In your opinion some of my writings are excellent, but at the same time some of your writtings seem excellent to me too.But we both know that we do a lot of mistakes.
You know I never beleived I would be able to write these. This forum gave us this chance, and for this I thank very very much the forum administrator and his assistants.. Unfortunately at my "school" we only do learning, no conversation no practice.
PS.I am not a University student.I graduated a long time ago. I am a married and working man. Simply the University here offers night courses on foreign languages. I chose Turkish. I attend 3 hours a week.
Quoting Daydreamer : Sevgili...... |
Hello Cyrano,
Could you please explain us the diferrence between the two and why we should use the latter? I suppose when one writes a love letter he says "sevim" right? Relevant to this, how do we say Dear Sir/s/madam, and how Honorable Sir/Madam?
Quoting Cyrano : Apart from these, you could also use:
- þaþýrtmak: this is the causative form of 'þaþýrmak.', and is in the sense of 'surprise'.
'Türkçe konuþabiliyorsun, bu beni þaþýrttý.'
|
I am not sure as to when we should use dative or accussative case on nouns when using causative verbs.For example I put an asterisk * on a causative verb above where I am inclined to beleive "beni" is wrong, it should be "bana".
The way I understand the causative verbs is that someone causes something (in the above case the smiling) but the actual action is done by someone else (in the above case me) so the one who does the actual action gets an e-hali .Of course I might be wrong on this....
Here are some examples though:
duþmanýmý bir katil-e öldürtüm (I caused the killing of my enemy but the actual action was done by a murderer)
mektubu müdür-e imzalattým ( I caused the signing of the letter but the actual action was done by the director)
On the other hand
anne çocuðu doðurdu (The mother caused and excecuted by herself all the action of giving birth to the baby)
|
|
102. |
20 Dec 2005 Tue 12:03 am |
Hello tabard,
I apologize to both of you since I had missed the letter g in there. So, it should have become Sevgili (Daydreamer). You are right, sevgilim is the most common addressing on love-letters. As for the other addressing; we don't use words like sir and madam after Sayın.
1. Sayın İlgili (formal) = Dear Sir or Madam
This means "to one who is concerned" since we don't know whom we addresse and if that person is sir or madam.
2. Sayın/Saygıdeğer tabard (formal) = Honorable tabard
Sayın Beyefendi/Hanımefendi (Honorable Sir/Madam) wouldn't be wrong, but this use is uncommon. We usually use the name or statue of the person. Examples:
Sayın/Saygıdeğer Üye = Honorable Member
Sayın Bakan = Honorable Minister
Sayın Cyrano de Bergerac = Honorable Cyrano de Bergerac
3. Sevgili/Sevgideğer tabard (informal and polite)
4. Sevgili: : This can be also used in the sense of "sevgilim", you can see this use in especially literary texts, but the context doesn't allow you to consider it as "my lover" as long as one whom you address isn't your lover.
I have noticed that turkish learners usally prefer to use bana as the equivalent of "me". As you know, in Turkish there are two forms as equivalent of "me" in English. beni is usually a direct object while bana is an indirect object. Thus,
Beni gülümsettin = You made me smile
Beni here (like "me") is direct object. And it is/was Daydreamer who caused your smiling. And the actual action was done by Daydreamer whether she herself wanted to do this or not. (this is another story.) But the example below is what you pointed.
Babam o işi bana yaptırttı = My father made me do that work. - "bana" (indirect object), "o iş" (direct object).
Similarly,
Düşmanımı bir katile öldürttüm. - katil(indirect object), düşmanım (direct object)
Mektubu müdüre imzalattım. - müdür(indirect object), mektup (direct object)
Anne çocuğu doğurdu. – çoçuk(direct object)
Annem beni doğurdu. – beni(direct oject)
So, we can generalize that we choose -i hali of word(ben-i, çocuğ-u) when we need to use a direct object; –e hali of word (ban-a, katil-e, müdür-e) when we need to use an indirect object.
And, as the last thing, here are tiny corrections of your Turkish text.
"Çok iltifat ediyorsun(1) Daydreamerim, beni gülümsettin. Ama kabul edelim ki(2), ne benim ne de senin Türkçen mükemmel. Sana göre, yazdıklarımın birkaçı/birazı mükemmel. Ama aynı anda(3), bana göre, senin de yazdıklarının birkaçı/birazı mükemmel. Fakat ikimiz de biliriz ki, çok hata yapıyoruz.
Biliyorsun, hiçbir zaman inanmıyordum onları yazabileceğime. Bu forum o şansı bize vermiş, onun için forum yöneticisine ve yardımcılarına çok çok teşekkür ederim. Maalesef "okulumda" yalnızca öğreniyoruz(4), konuşma ya da pratik yok.
Not: Üniversite öğrencisi değilim. Çoktan beri üniversiteden mezun oldum. Evli ve çalışan bir adamım. Sadece buradaki üniversite, akşamleyin, yabancı dil dersleri veriyor. Türkçe'yi seçtim. Haftada üç saat öğreniyorum."
1. You could also use:
Övmek: Beni övüyorsun. (polite)
Pohpohlamak: Beni pohpohluyorsun. (impolite)
2. The equivalent of "admit" here must be "kabul/itiraf etmek"(confess, aknowledge).
3. "an" here is not incorrect, "zaman" however has common use. "Ama aynı zamanda"
4. According to your English expression there, "öğrenme ediyoruz" is not incorrect, and is understood what you wanted to say. But this isn't good use, so it would be enough to use only "öğreniyoruz" just like when you used "öğreniyorum" at the end of your note.
tabard,
Your Turkish is highly good. You are doing great job. Please continue...
Greetings.
Quoting tabard:
Çok iltifatlýsýn Daydreamerim beni * gülümsettin. Ama içeriye alalým ki, ne benim ne de senin Türkçen mükemmel. Sana göre birkaç yazdýklarýmýn mükemmel, ama ayný anda bana göre senin de birkaç yazdýklarýnýn mükemmel. Fakat ikimiz biliriz ki, çok hata yapýyoruz.
Biliyorsun, hiç bir zaman inanmýyordum onlarý yazabilecekseydim.Bu forum o þansý bize vermiþ, onun için forum yöneticisini ve yardýmcýlarýný çok çok teþekkür ederim.Maalesef "okulumda" yalnýz öðrenme ediyoruz, konuþma yada pratýk yok.
NOT. Üniversite ögrencisi deðilim.Çoktan beri Üniversiteden mezun oldum.Evli ve çalýþan bir adamým. Sadece buradaki Üniversite, akþamleyin, yabancý diller dersi veriyor.Türkçe seçtim. Haftada uç saat öðreniyorum.
*********
You are very flattering dear Daydreamer, you made me smile.But lets admit it, neither mine not your Turkish is superb. In your opinion some of my writings are excellent, but at the same time some of your writtings seem excellent to me too.But we both know that we do a lot of mistakes.
You know I never beleived I would be able to write these. This forum gave us this chance, and for this I thank very very much the forum administrator and his assistants.. Unfortunately at my "school" we only do learning, no conversation no practice.
PS.I am not a University student.I graduated a long time ago. I am a married and working man. Simply the University here offers night courses on foreign languages. I chose Turkish. I attend 3 hours a week.
Quoting Daydreamer : Sevgili...... |
Hello Cyrano,
Could you please explain us the diferrence between the two and why we should use the latter? I suppose when one writes a love letter he says "sevim" right? Relevant to this, how do we say Dear Sir/s/madam, and how Honorable Sir/Madam?
Quoting Cyrano : Apart from these, you could also use:
- þaþýrtmak: this is the causative form of 'þaþýrmak.', and is in the sense of 'surprise'.
'Türkçe konuþabiliyorsun, bu beni þaþýrttý.'
|
I am not sure as to when we should use dative or accussative case on nouns when using causative verbs.For example I put an asterisk * on a causative verb above where I am inclined to beleive "beni" is wrong, it should be "bana".
The way I understand the causative verbs is that someone causes something (in the above case the smiling) but the actual action is done by someone else (in the above case me) so the one who does the actual action gets an e-hali .Of course I might be wrong on this....
Here are some examples though:
duþmanýmý bir katil-e öldürtüm (I caused the killing of my enemy but the actual action was done by a murderer)
mektubu müdür-e imzalattým ( I caused the signing of the letter but the actual action was done by the director)
On the other hand
anne çocuðu doðurdu (The mother caused and excecuted by herself all the action of giving birth to the baby) |
|
|
103. |
23 Dec 2005 Fri 02:48 pm |
Sevgidiðer Cyrano de Bergerac,
Açýklarýnýz dýkkatle inceledim, onlarýn için size çok teþekkür ederim. Ãki ekstra/ilave(?) sorum var, onlarý açýklayabilirseniz iyi olurdu.
Quoting Cyrano : onlarý yazabileceðime. |
Bu e -hali mi? Evetse, niçin?
Quoting Cyrano : Maalesef "okulumda" yalnýzca öðreniyoruz |
I understand you used "-ca" to make the word an adverb.But on the other hand yalniz is already an adverb isn’t it? I know this word has two different meanings according to where the stress is, I mean YAlniz means "only" whereas yalnIZ means "alone". However alone-ly wouldn’t fit here would it? Anyway I am confused on your use of "-ca" here, could you please enlighten me?
Quoting Cyrano : Your Turkish is highly good. You are doing great job. Please continue... |
Olacaðým arkadaþým. Vazgeçenlerden bir kiþi deðilim, inatci (eþek gibi he he he) bir adamým! Ãki yýldan sonra Üniversitenin Türkçe kursunu tamamlanacaðým.
Ãyilik saðlýk, kendine bak.
|
|
104. |
24 Dec 2005 Sat 03:38 am |
Dear tabard,
Yes, as you guess, there is an e-case in "yazabileceğim-e". Because, as you know, there is a case of direction in there. Your belief regarding your being able to write is directed toward the action(verb). And "to be able to write" here is the object of your belief. In these cases, there is always an e-case. Glance at these:
bana = to me
sana = to you
tatil-e = to holiday
bina-y-a = toward the building
gülme-y-e başlamak = to begin to laugh
yüzme-y-e çalışmak = to try to swim
and so on...
On the other hand, you could also say, for example:
"yazabileceğim-i sanmıyordum".
Here is "i-case". There is no case here which is directed toward the action. The main verb(sanmak)directly deals with the second verb(yazmak)itself. Smilarly,
görme-y-i istemek
gülme-y-i bırakmak
yazma-y-ı düşÃ¼nmek
As for the other point, first I have to say my English, as you already knew, is too poor to enlighten you in any Turkish subject.
"-ca" in "yalnızca" makes the meaning clearer. Otherwise, there would be ambiguity in the sentence.
"Maalesef okulumda yalnız öğreniyoruz".
"Maalesef okulumda yalnızca öğreniyoruz."
The second one definitely express that you are only learning, and you aren't doing something else, such as practicing.
İt is just like: sade - "sadece"
"Maalesef okulumda sadece öğreniyoruz."
The meaning here is clear too.
Sorry tabard, I did my best; still I don't think I made the points clear. Maybe someone else would make them clearer for this time.
Greetings.
|
|
105. |
09 Jan 2006 Mon 12:06 pm |
arkadaşlar merhaba...
bu forumdan yeni haberim oldu...
ben de türküm ve türkçe öğrenmeye çalışanlara her konuda seve seve yardımcı olurum...
|
|
106. |
26 Jan 2006 Thu 04:48 pm |
MERHABA ARKADAŞLAR BEN EMRE
TÜRKÇE ÖĞRENMEK İSTEYENLERE YÜZ YÜZE TÜRKÇE PRATİK YAPTIRABİLİRİM, BİRE BİR ÖZEL DERS VEREBİLİRİM.
İNGİLİZCE VE FRANSIZCA BİLİYORUM.
İSTANBUL ŞİŞLİ DE OTURUYORUM. HAFTA İÃ‡İ AKŞAM VE HAFTA SONU TÜRKÇE KONUŞMAK VE / VEYA TÜRKÇE DERS ALMAK İÇİN ARAYABİLİRSİNİZ. İSTANBUL'DA OTURANLAR ARAYABİLİR.
EMRE KESKİN
CEP: 0 542 447 56 08
MAIL: emrkeskin@gmail.com
HELLO MY FRIENDS THIS IS EMRE
I CAN PRACTICE TURKISH FACE TO FACE AND GIVE SPECIAL COURSE ONE BY ONE WHO WOULD LIKE TO LEARN TURKISH.
I CAN SPEAK ENGLISH AND FRENCHÇ
I AM LIVING IN ISTANBUL ŞİŞLİ. YOU CAN CALL ME TO PRACTICE TURKISH OR GET COURSES IN ENGLISH AT THE EVENINGS IN WEEKDAYS AND ALL DAY IN WEEKENDS. POEPLE WHO LIVES IN ISTANBUL CAN CALL ME.
EMRE KESKİN
MOBILE: 0 542 447 56 08
MAIL: emrkeskin@gmail.com
|
|
|