Practice Turkish |
|
|
|
Turkce pratik yapmaliyiz
|
90. |
14 Dec 2005 Wed 11:37 pm |
Hmmm...uzun zamandır hiç kimse bize düzeltmedi. Belki konunuz fazla sıkıcı. Garsonlara olan sevgi konuşsak herhalde daha ilginç olur. Kitaplar ve dili gelişmek onların kadar enteresan değil galiba.
En faydalı kitabım 'Yabancılara Pratik Türkçe Dersleri a practical course in Turkish'dir. ISBN 975-6557-86-9. Ama senin için fazla kolay olabilir. Kendine iyi bak
Bu arada...nerelisin acaba?
|
|
91. |
15 Dec 2005 Thu 04:56 am |
Merhaba Arkadaþlar,
Türkçeniz çok güzel. Tebrik ederim.
Quoting tabard: Anlýyorum Daydreamer.......
Genelikle konuþmak þanslarým nadirdir, ama ne zaman gerekli, biraz konuþabilirim.
Gerçekten bu bir problem.
Sabýrlo ol caným. Yavaþ yavaþ.
Söylesene Daydreamer hangi en iyi kitabý kullanýrsýn? ISBN sifresinin bana verebilecek misin lütfen? Internetten birkaç kitap aldým ama bütόn faydasýzdý |
Anlýyorum Daydreamer.......
Genelikle konuþma þansým çok az, ama ne zaman gerekli olursa biraz konuþabilirim.
Gerçekten bu bir problem.
Sabýrlý ol caným. Yavaþ yavaþ.
Söylesene Daydreamer, kullandýðýn en iyi kitap hangisi? ISBN numarasýný bana verebilir misin lütfen? Ãnternetten birkaç kitap aldým ama hiçbiri iyi deðildi.
Quoting Daydreamer: Hmmm...uzun zamandýr hiç kimse bize düzeltmedi. Belki konunuz fazla sýkýcý. Garsonlara olan sevgi konuþsak herhalde daha ilginç olur. Kitaplar ve dili geliþmek onlarýn kadar enteresan deðil galiba.
En faydalý kitabým 'Yabancýlara Pratik Türkçe Dersleri a practical course in Turkish'dir. ISBN 975-6557-86-9. Ama senin için fazla kolay olabilir. Kendine iyi bak
Bu arada...nerelisin acaba? |
Hmmm...uzun zamandýr hiç kimse bizi düzeltmedi. Belki bu konu fazla sýkýcý. Garsonlarla olan aþk hikayelerini konuþsak herhalde daha ilginç olurdu. Kitaplar ve dili geliþtirmek onlar kadar enteresan deðil galiba.
Benim için en faydalý kitap 'Yabancýlara Pratik Türkçe Dersleri a practical course in Turkish'dir. ISBN 975-6557-86-9. Ama senin için fazla kolay olabilir. Kendine iyi bak
Bu arada...nerelisin acaba?
|
|
92. |
15 Dec 2005 Thu 09:00 am |
merhaba sevgilim arkadaslar
benim ismim ali ben taylandliyim ve turkce konusmak cok istiyorum.ben simdi taland'dayim ama cok daha once ben turkiyede kaliyordum ani 3 yil gibi kaldim. 1 sene istanbulda ve 2 sene ankaradaydim.
ben cok az turkce bilen arkadasim.eger her kimse benim arkadas olmak istien varsa lutfen bana mail atabilirsiniz.
(ali_tethai@yahoo.com)benim E-Mail addressim.
Alithai tourism
|
|
93. |
15 Dec 2005 Thu 12:39 pm |
Hello tabard,
By desire, I am firing now!
"Sevgili Daydreamer,
Nisan'dan beri mi? Hayret! İnanılmaz!
Biliyorsun, BENİM dört ayımI aldı sadece TEMEL unsurları (veya sadece 'temelini') anlamam.
Haftada kaç saat dersin var? Benim üç saat.
Yoksa/Acaba baban veya annen Türk mü?"
Quoting tabard:
Dear Daydreamer,
From April? Wow!!! Unbeleivable.
You know it took me 4 months, simply to understand the basics
How many hours a week do you have a lesson? I have 3
Or is your father or mother a Turk maybe?
**********
Hayde arkadaþlar ateþ edin (come on friends fire!)
|
|
|
94. |
16 Dec 2005 Fri 11:39 pm |
Arkadaþým Daydreamer’e söz verdiðim denemem þurada:
Elciliklerin en önemli iþini hiç bir zaman kendinize sormamýþsýnýz mý? Vizeler vermeði mi? Ya politikacýlarla tanýþmaðý mý? Yoksa casuluk etmeði mi acaba? Onlarýn hiç. Bunlar mümkün önemli, ama elciliklerin en önemli bir iþi diðerdir. Ülkelerin arasýnda ticaret en önemli iþleridir.
Her büyük devletin projesine, her büyük teklifine, elcilikler karýþýr.
Çok ucak almaðý varsa, ecliliklerin arasýnda da "savaþ" olur.Parlamentoda görüþme ürünlerin genetik deðiþtirdiði varsa, mutlaka bir büyük elcilik karýþacak, ya.
Bütün politikacý, kapitalistler, devletin yüksek durumda memurleri, elciliklerle iliþkili.
Bunlarin için siz sorurken ‘nerelisin, nerede oturuyorsun, ne iþ yapýyorsun v.s" cevap veremem. Yine, cevap isterseniz imgeleminiz kullan.
****************
Here’s my promised to my friend Daydreamer essay:
Did you ever ask yourselves what’s the most important job of the Embassies?Is it the issuing of visas, or the meeeting with politicians or perhaps the spying?None of those. Propably these are important but the most important job of an Embassy is something else. Their most important job is commerce/trade between the countries.Embassies get involved in every big government project, in every big tender. If there’s a buying of many planes, then there is also a war between the Embassies.If there’s a discussion in the Parliament for the genetically modified products, then a big Embassy will surely get involved, you know. All the politicians, the capitalists, and the high ranking state employees, have relations with Embassies
Because of the these, when you ask "where are you from, where do you live, what job are you doing etc" I cannot answer. However if you still want an answer, use your imagination.
|
|
95. |
17 Dec 2005 Sat 12:38 pm |
Quoting tabard:
Bunlarin için siz sorurken ‘nerelisin, nerede oturuyorsun, ne iþ yapýyorsun v.s" cevap veremem. Yine, cevap isterseniz imgeleminiz kullan.
|
Sevgili arkadaşım,
İlkin, senin Türkçen beni hayrette bıkraktı. Keşke benimki seninki kadar olsaydı. Çevabına göre, meraklı olduğumu için özür dilerim. Ne işlerin ne de oturduğun yer bana önemli değil. Fakat çevabin biraz esrarlı gibime geldi. Neyse, senin özel şeyler hakkında artık sormeyeceğim. Söz veriyorum.
Dear friend,
First of all, your Turkish surprised me. I wish mine was as good as yours. As for your answer, I apologise for being nosy. Neither your job nor your whereabouts are important to me. However, your answer was quite mysterious. Anyway, I won't ask about your private things anymore. I promise
|
|
96. |
17 Dec 2005 Sat 01:41 pm |
Hello Daydreamer,
Good job as always! Well done! And here are few tiny corrections.
"Sevili Arkadaşım,
İlkin, senin Türkçen beni hayretLER İÇİNDE bıraktı. (veya "beni hayrete düşÃ¼rdü"). Keşke benimki, seninki kadar iyi olsaydı. Cevabına GELİNCE, meraklı olduğum için özür dilerim. Ne işin ne de oturduğun yer BENİM İÇİN ÖNEMLİ.* Bununla birlikte, cevabın biraz esrarlı gibime geldi. Neyse, senin özel şeylerİN hakkında artık sormayacağım. Söz veriyorum."
* The use of this correlative conjuntion(ne...ne de...) is the same as in English. The construction is positive while the meaning is negative. So you don't need to use the word "değil" at the end of the sentence.
Quoting Daydreamer:
Sevgili arkadaşım,
İlkin, senin Türkçen beni hayrette bıkraktı. Keşke benimki seninki kadar olsaydı. Çevabına göre, meraklı olduğumu için özür dilerim. Ne işlerin ne de oturduğun yer bana önemli değil. Fakat çevabin biraz esrarlı gibime geldi. Neyse, senin özel şeyler hakkında artık sormeyeceğim. Söz veriyorum.
Dear friend,
First of all, your Turkish surprised me. I wish mine was as good as yours. As for your answer, I apologise for being nosy. Neither your job nor your whereabouts are important to me. However, your answer was quite mysterious. Anyway, I won't ask about your private things anymore. I promise
|
|
|
97. |
17 Dec 2005 Sat 04:59 pm |
Saol Cyrano I knew you wouldn't fail to correct me.
Bu kez sadece birazçık bir sorum var
Quoting cyrano: İlkin, senin Türkçen beni hayretLER İÇİNDE bıraktı. (veya "beni hayrete düşÃ¼rdü") |
sozluğumde 'to be amazed by'ın Türçesi hayrete bırakmak/kalmak/-e düşÃ¼rmek'tir. Onlar arasında fark nedir?
|
|
98. |
17 Dec 2005 Sat 07:11 pm |
You are welcome, Daydreamer.
I think there must be a lost word in the defitinon of the phrase 'to be amazed by' in your dictionary.
1. hayret kalmak: this form is correct, and unlike 'to be amazed by', it is not passive. Example:
'Türkçe konuşmana hayret kaldım.'.
2. hayretler içinde bırakmak: this is causative form (thanks to 'bırakmak'); and using plural form of hayret, plus the word 'içinde', makes the meaning clearer.
'Türkçe konuşabiliyorsun, bu beni hayretler içinde bıraktı.'
(You are able to speak Turkish, which made me surprised.)
3. hayrete düşÃ¼rmek: This is the same as 'hayretler içinde bırakmak.'
'Türkçe konuşabiliyorsun, bu beni hayrete düşÃ¼rdü.'
(You are able to speak Turkish, which made me surprised.)
Apart from these, you could also use:
- şaşırtmak: this is the causative form of 'şaşırmak.', and is in the sense of 'surprise'.
'Türkçe konuşabiliyorsun, bu beni şaşırttı.'
I hope these make them clear.
Greetings.
Quoting Daydreamer: Saol Cyrano I knew you wouldn't fail to correct me.
Bu kez sadece birazçık bir sorum var
Quoting cyrano: İlkin, senin Türkçen beni hayretLER İÇİNDE bıraktı. (veya 'beni hayrete düşÃ¼rdü') |
sozluğumde 'to be amazed by'ın Türçesi hayrete bırakmak/kalmak/-e düşÃ¼rmek'tir. Onlar arasında fark nedir? |
|
|
99. |
17 Dec 2005 Sat 10:58 pm |
|
|
100. |
17 Dec 2005 Sat 11:07 pm |
Good evening to everyone.
I have to be quick toninght, so I will write in English.
First of all a sincere and much oblidged "thank you" to Cyrano, Edrinc et al for their help.
Daydreamer, your questions did not bother me at all, you had every right to ask, no need to apologise.
Görüþürüz
See you
|
|
|