|
Ben Sensiz İstanbul'a Düşmanım
kelimelerden alacaklı bir sağır gibi
içimi döktüm bugün, yokluğunla konuştum
tutsak gibi, bir enkaz gibi, kendim gibi
içimden çıktım bugün, içimle konuştum
as a deaf creditor from words
poured out what i have inside, talked with your inexistance
like a captive, like ruins, like myself
got out of my inside, talked to my inside
yüzünü ilk kez gören bir çoçuk gibi
gördüm kendimi gördüm
kırıldı ayna paramparça
paramparça ne varsa kadınım
yokluğunda kaç damla gözyaşı eder adın
ne olur, gel, gel, gel, gel
ben sensiz istanbul’a düşmanım.
like a child, sees his face for the first time
i saw, i saw myself
the mirror broken into pieces
everything exists is in pieces, my woman
how many tears your name worthes in your emptiness
please, come, come, come, come
I am against to Istanbul without you
kestiğim ümitlerden yelkenler yaptım ama
yokluğunda ne gidebildim ne de kaldım
gerçek miydi tutunmaya çalıştıklarım
hediye süsü verilmiş ayrılıklarım
i made sails to you with the hope i cut, though
without you, i neither was able to go nor stay
was all real which i tried to hold on
my seperations which were shown as present
kaybetmenin tiryakisi bir çocuk gibi
sustum, kendime kızdım
kırıldı ayna paramparça
paramparça ne varsa kadınım
yokluğunda kaç damla gözyaşı eder adın
ne olur, gel, gel, gel, gel
ben sensiz istanbul’a düşmanım.
like a child addicted to lose
hushed, got angry with myself
the mirror broken into pieces
everything exists is in pieces, my woman
how many tears your name worthes in your emptiness
please, come, come, come, come
I am against to Istanbul without you
do you think is it only me,
who misses you...
streets are crowded, streets are busy...
but still Istanbul also says, you are missing...
huh? yes they say so... waves, seagulls, sidewalks...
|
