Hello: Merhaba
Good morning: Günaydın
Good evening: İyi akşamlar
How are you?: Nasılsınız?
Very well: Çok iyiyim
Yes: Evet
No: Hayır
Please: Lütfen
Thank you: Teşekkür ederim
Excuse me: Pardon
What? Ne? How? Nasıl?
How much?: Ne kadar?
Who?: Kim?
When?: Ne zaman?
What time is it?: Saat kaç?
Friend: Arkada?
Big/Small: Büyük/Küçük
Hot/Cold: Sıcak/Soğuk
Left/Right: Sol/Sağ
Near/Far: Yakın/Uzak
Early/Late: Erken/Geç
Good/Bad: İyi/Kötü
Beautiful: Güzel
Street: Sokak/Cadde
I don't understand: Anlamıyorum
I don't know: Bilmiyorum
Sun/Sea: Güneş/Deniz
Water: Su


Transport

Where is the...?: ... nerede?
... bus station?: Otogar ...?
... airport?: Hava alanı ...?
I want a map / timetable: Bir harita/bir tarife istiyorum.
turn left/right here: Buradan sola/sağa dönün
Please stop!: Lütfen durun
We're in a hurry: Acelemiz var
Please drive more carefully: Lütfen daha dikkatli sürünüz.
I want to get off (minbus): inecek var
I want a ticket to Izmir: İzmir'e bir bilet istiyorum
When does it leave? Ne zaman kalkıyor?
This is my seat: Burası benim yerim.
I want to hire a car...: Araba kiralamak istiyorum
... for 4 days : ... dört gün için
Driving license: Ehliyet
There's a flat tire: Patlak lastik var.
Jack: Kriko
A full tank please: Tam depo lütfen
Lead free petrol: Kurşunsuz benzin
We're lost: Kaybolduk
Our car has broken down : Arabamız bozuldu




Shopping

Do you take credit cards? Kredi kartı kabul ediyor musunuz?
I'm just looking: Yalnız bakıyorum.
That's too expensive: Çok pahalı
What's your best price? Son fiyatınız ne?
Can I try this on? Bunu deneyebilirmiyim?
A larger/smaller size: Daha büyük/küçük beden
It really suits you: Size çok yakışıyor
We'll come back tomorrow: Yarın yine geleceğiz




At the Hotel


I want ...: ... istiyorum
... a double room : İki kişilik oda
... a quite room: Sessiz bir oda
... soap/shampoo : sabun/şampuan ...
... to change the room: odamı değiştirmek...
... toilet paper: Tuvalet kağıdı...
... clean towels: Temiz havlu ...
The toilet is blocked: Tuvalet tıkalı
Please wake us at 6 am: Lütfen bizi altıda uyandırın


Eating Out


Bon apettit: Afiyet olsun
Rare/medium (steak) : Az/orta pişmiş
Chears!: Şerefe!
White wine : Beyaz şarap
Red wine : Kırmızı şarap
Dry/sweet: sek/dömisek
2 more bottles,please: İki şişe daha, lütfen
Ice cold bear: Buz gibi bira
Soft drink: Alkolsüz içki
Table for four: Dört kişilik masa
Hot(spicy): Acı
Meatballs: Köfte
Mixed salad: Karışık salata
Without oil: Zeytinyağsız
Barbecue: Mangal
Typical Turkish cuisine: Tipik Türk Mutfağı
Fruit: Meyve
Unsweetened/medium/sweet (Turkish Coffee): Sade/orta/şekerli
Compliments to the chef: AşÃ§ıya tebrikler

New Friends


What's your name? Adınız ne?
My name is...: Benim adım...
Where are you from? Nerelisiniz?
From London/?stanbul: Londralıyım/İstanbulluyum
Are you alone? Yalnız mısınız?
Are you married? Evli misiniz?
Where's your hotel? Oteliniz nerede?
In town: Şehir merkezinde
What kind of music do you like? Ne tür müzik seversiniz?
What do you like doing? Nelerden hoşlanırsınız?
Pleased to meet you: Memnun oldum
Would you like an icecream? Dondurma ister misiniz?
No thanks : Sağolun
Let's go and swim: Yüzelim mi?
You go, I don't want to: Siz gidin, ben istemiyorum.
Seriously?: Ciddimisin?
Where do you work?: Nerede çalışıyorsunuz?
I'm a student: Öğrenciyim
What are you studying? Ne okuyorsun?
Business studies/French : İşletme / Fransızca
I work in a bank : Bankacılık yapıyorum
In an advertising agency: Reklam ajansında çalışıyorum
Do you make good money? İyi para kazanıyormusun?
What's it to you? Sana ne?
What kind of car do you have? Nasıl bir arabanız var?
What's your house like? Eviniz nasıl?
Would you like a drink? Bir içki alır mısınız?
I'm drunk: Sarhoş oldum
Let's go and dance! Hadi, dans edelim
Your eyes are beautiful : Gözlerin çok güzel
I'm allergic to roses: Güle alerjim var
Our friends have left early: Arkadaşlarımız erken gittiler
You dance so well: Mükemmel dans ediyorsun
I feel so close to you: Kendimi sana yakın hissediyorum
I love you: Seni seviyorum
Don't do that: Yapma!
No, not tonight: Bu akşam olmaz
I love you too: Ben de seni seviyorum.
Good night: İyi geceler

Numbers :

Bir(1) , iki(2), üç(3), dört(4), beş(5), altı(6), yedi(7), sekiz(8), dokuz(9), on(1, onbir(11), oniki(12) , yirmi(2, yirmibeş(25), otuz(3, otuzüç(33), kırk(4, kırkaltı(46), elli(5 , ellibeş(55), altmış(6, altmışiki(62), yetmiş(7, yetmişsekiz(78), seksen(8, seksenbir(81), doksan(9, doksanyedi(97), yüz(10, yüzdokuz(109), yüzellibir(151), ikiyüzonbeş(215), üçyüzotuz(33, bin(100, bin dokuz yüz doksan altı(1996), milyon(milion), milyar(billion).

Oh wow, Janissary. You really are a sweet boy. WOW, you take soo much time to help the people learn Turksih!! Wow, you are great!!

Common Turkish Phrases


The Turkish alphabet has 8 vowels (A E I İ O Ö U Ãœ ) and 21 consonants. The letters Q,W and X do not exist in Turkish. Most letters are pronounced pretty much as you would expect, but some are not. Once the phonetic value of all letters is known, then it is rather easy to pronounce any word one sees or to spell any word one hears.The following letters require explanation:

Aa = "a" as in "card" or "dark", never as "a" in"cat" or "back" ( kan = blood )

Cc = "J" as in "judge" ( can= life, soul, pronounced like "John" )

Çç = "ch" as in "church"( çay= tea, pronounced "chay", rhymes with "buy" )

Ee = "e" as in "bed" ( ekmek =bread )

Gg = "g" as in "get" ( gelin =bride )

g ( yumuşak ge [soft g] Never appears as the first letter in a word; essentially silent; sometimes lengthens preceding vowel; sometimes pronounced like "y" in "yet"
(dag =mountain, pronounced daa , rhymes with the "baa" of "baa baa black sheep";
diger =other, pronounced diyer )

lı( undotted "i" ) "u" as in "radium" or "i" as in "cousin" (ışık =ligth, ırmak = river )

İi( dotted "i" ) ="i" as in "sit" ( bir = one, pronounced like "beer" )

Jj = "j" as in "azure" (garaj = garage, pronounced as in French & English )

Oo = "o" as in "fold"(okul =school )

Öö German "ö" as in "König" or French "eu" as in "peur"( göl = lake, rhymes with furl)

Ss="s" as in "sing", never pronounced like a "z" as the "s" in "his"(ses = voice)

Şş="sh"as in "ship" (şey = thing, pronounced "shey" , rhymes with "hay")

Uu "oo" as in "boot" (buz = ice, pronounced like "booze")

Üü German "ü" as in "für" or French "u" as in "tu" (gül = rose)

Zz="z" as in "zoo" (beyaz = white)

Turkish grammar is complex, but also quite regular. Its two most characteristic features are : (1) vowel harmony (vowels within a word follow certain harmonic patterns) and (2) agglutination (addition suffixes to words.) Through this process, astoundingly long word phrases can be encountered. For example, the following means, "Maybe you are one of those whom we were not able to Turkify."

Türkleştiremedigimizlerdensinizdir.