ZAMAN KAÇAĞI Yorgun bir günün ardından akşam olmuş gün batarken neler düşünürsün Vakit erken rüzgar gülümsüyor mahalle kahvesine uğruyorsun limonata içiyorsun Yabancı değilsin iskambil kağıtlarına birinci cigarası yakıyorsun Kahvede çay içiyorsun yağmur yağıyor bir hüzün gelip konuyor masana Bir yüzünü açıyorsun diğer yüzün soruyor unutulmuş insanlar nerede Kimbilir hangi şehirlerde geziniyorsun hangi gökyüzünü kokluyorsun öpüyorsun Uzak yıldızları denizleri düşünüyorsun bir gemi oluyorsun binip açılıyorsun Bir sevgi sözcüğü bir şarkı oluyorsun bu akşam vakti yalnızlık kokan hanımelilerine Evde çay mı haber mi verandadan kokusu dağılan eski saatler mi Sokaklarında yürüyen yemenili kızları görüyorsun ellerinde su testileri Bir sofra kuruyorlar mahalleli için mavili kırmızılı morlu düşlerden İçinden hiç yazılmamış aşk şiirleri geçiyor türküler öyküler romanlar Hiç böylesi yazılmamıştır hiç böylesi görülmemiştir yüreğin çarpıyor Kahvede olmuşsun sokakta olmuşsun evde olmuşsun gözlerinde hep gurbet Senin için bu dünya yaşamı bir gurbettir sonsuza akan garip bir zamandır Duyguların seni terkediyor zaman seni terkediyor bırakıp kaçıyor başka sevgilere Karlı dağa bakıyorsun kerpiç duvarlardaki saksı çiçekleri arasından kopuk kopuk Gözlerinde kahverengi bir gözyaşı yüreğinde kımıldayan bir sızı anlaşılmayan Oysa şimdi içilecek bir akşam çayı var konuşulacak öyküler var Komşu kadının anlatacağı öyküler var bir demet gül var uzak yaşamlardan kalma Geceyi bırakıyorsun sessizce solgun bir gül gibi anılar denizinde yapayalnız Toprağı sürüyorsun mutluluk tohumları ekiyorsun yeni umutları buduyorsun Vadide geçmiş yıllardan kalma yorgun bir üzüm bağında filiz veriyorsun Konaklanacak bir liman arıyorsun sevgi sözcüğünü düşünüyorsun anneni özlüyorsun Gözlerin yollarda kalıyor gözlerin beşinci mevsimde kır çiçekleri gibi çırpınıyor Kentin unutulmuş günlerinden çıkıp gelen o yeşil gözlerin neler anlatıyor Evrenin öte yakasındaki bir kentin sarmaşıklı penceresinden bakan beyaz kurdeleli bir kıza neler anlatıyor o yeşil hüzünlü gözlerin Neler Ö.G.
Edited (7/17/2010) by yilgun-2010
|