Turkish Poetry and Literature |
|
|
|
NE DİYOR DU NAZIM ?
|
1. |
24 Dec 2012 Mon 11:57 am |
Ne diyordu Nazım:
Koyun gibisin kardeşim
gocuklu celep kaldırınca sopasını
sürüye katılıverirsin hemen
ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye...
Bu dizeleri Cumhuriyet’te Mustafa Sönmez anımsatıyor. Diyor ki: “Tam o hesap... Kendi ödediği vergilerle yapılmış köprüyü, otoyolu yatırmışlar masaya, satıyorlar. Onun ise derdi ‘bayramlarda yine bedava olacak mı?’. Bu kadar mı yabancılaşır insan kendi varlığına? Evet, yabancılaşır. Onun için bir bir elinin altından alır satarlar kamu mülkünü ve yeniden, ‘vergi , vergi’ diye gırtlağına sarılırlar... O da uzatır kurbanlık koyun gibi boynunu... Bugüne kadar satış geliri 50 milyar doları aşan diğer özelleştirmeler gibi, köprü- otoyol özelleştirmesi de bir ‘kaynak transferidir’. Diğerleri gibi, aslında bir sınıftan alıp bir diğer sınıfa aktarmanın öteki adıdır... Ne olacaktır o özelleştirme geliriyle? Daha önce ne olduysa... Yani bütçe açığı yamanacaktır...” Bütçe neden açıktır? Paralar iç ve dış yandaşlara har vurup harman savrulduğu için...
|
|
2. |
25 Dec 2012 Tue 12:28 am |
1-Amerika Birleşik devletlerindeki Özelleştirme Çalışmaları ve Sonuçları Özelleştireme, ABD’de en belirgin biçimiyle devlet ve yerel düzeyde revaç bulmuştur. Federal hükümet, bütçe fonlarının azalması, yeni bono çıkartılması konusunun onaylanarak reddedilmesi ve arttırılmış vergilere karşı gelişen hoşnutsuzlukla karşılaşan devlet ve yerel politikacıları, birçok durumlarda, kamu altyapı yatırımları ve hizmetlerinin özel kesimce gerçekleştirmesi için zorlamıştır. Federal düzeyde özelleştirme, Başkan Reagan’ın kurduğu Federal Mülkiyeti İnceleme Teşkilatı (Federal Property Review Board) ile 1982 Şubat’ında başlamış bulunmaktadır. (Hanke, 1990, s28) Şu anda A.B.D.’lerinde kamu hizmetlerinin önemli bir bölümü özelleştirilmiştir. Özellikle belediye hizmetleri, cankurtaran hizmetleri, hapishane hizmetleri, çöp toplama hizmetleri, itfaiye işleri, büyük oranda özel kesimce yürütülmektedir. Böylelikle, yerel yönetimlerde gerçekleşmiş olan büyük çaplı özelleştirmeler sayesinde, 40.000 nüfuslu beldelerde devlet memuru sayısı 55 civarına inmiştir. (Doğan, 1993, s.156) Merkezi yönetimde de benzeri bir özelleştirme hızı göze çarpmaktadır. Aslında, yapısal olarak da özel teşebbüse ağırlı veren A.B.D: ekonomisinde, büyük bir güze sahip bulunan haberleşme ve telekomünikasyon hizmetleri, öncü bir uygulama ile özelleştirmeye geçilmiş ve bu alanda rekabetçi bir piyasa yapısı oluşturulması yönünde ciddi adımlar atılarak yerel şebeke işlemcilerinin tamamı özelleştirilmiştir.(Aktan, 1993) Bunlardan ayrı olarak, havayolları, demiryolları, yük taşımacılığı ve otobüs hizmetleri yasal düzenleme ve müdahaleler dışında bırakılmış, yapılan değişikliklerle bu sektörlerde yasal-kurumsal serbestleşme süreci tamamlanmıştır. (Aktan, 1986) A.B.D.lerinde yapılan ve merkezi hükümet il yerel yönetimler nezdindeki kuruluş ve hizmetlerin özelleştirilmesini sağlayan girişimler oldukça yararlı sonuçlar vermişler: bu sektörlerdeki rekabeti ve verimliliği arttırmışlardır (Doğan, 1993, s.156)
Bu sadece bir örnek, yazinin devami icin : http://www.zekiturk.com/t15070/
Cumhuriyet kuruldugundan beri hedeflerimizden biri olan muasir medeniyetler seviyesine ulasmak icin sanirim bunun da yapilmasi gerekiyor (: Öyle degil mi ?
|
|
3. |
25 Dec 2012 Tue 08:54 am |
En kolayı - İstiklal Savaşından vaz geçip - taa başından ülkenin tamamını kat karşılığı müteahhit´ e versek olmazmıydı ? Şimdilerde herkesin birkaç dairesi olurdu. talipler de vardı !
Allah akıl fikir versin !
|
|
4. |
25 Dec 2012 Tue 11:26 am |
Amin. Akil ve fikre hepimizin ihtiyaci var (:
Ayni sey olmadigini siz de iyi biliyorsunuz. Hem bence bu gibi konularin tartisma yeri burasi degil. Buradaki insanlarin Türkiye´nin siyasi sorunlarindan daha önemli ögrenecekleri seyler var.
T.C.´nin kuruldugu günden itibaren hedeflerinden birisidir muasir medeniyetler seviyesine cikmak.Ulu Önder´in yaptigi inkilaplar da hep bu amacta idi. O kendi zamaninda muasir olabilmek icin diger devletlerin yaptigi seyleri yapinca mübahti simdi degil mi peki ?
Bence tek tarafli düsünmemek lazim.Ve de somut argümanlar sunulmali. Fakat basta dedigim gibi bence buradaki insanlarin bunlari ögrenmeye ihtiyaclari yok. Onlar icin gereksiz bilgiden fazlasi degil. Nasil ki siz ya da cogu insan ögrendigi dilin ülkesindeki ic meselelerle pek ilgilenmiyorsa, buradaki Türkce ögrenmeye calisan insanlar icin de bu bilgilerin pek önem arzettigini düsünmüyorum.
Söylemek istediklerinizi mesaj olarak atabilirsiniz. Tesekkür ederim.
Edited (12/25/2012) by MilesTraveller
|
|
5. |
25 Dec 2012 Tue 12:11 pm |
Amin. Akil ve fikre hepimizin ihtiyaci var (:
Ayni sey olmadigini siz de iyi biliyorsunuz. Hem bence bu gibi konularin tartisma yeri burasi degil. Buradaki insanlarin Türkiye´nin siyasi sorunlarindan daha önemli ögrenecekleri seyler var.
T.C.´nin kuruldugu günden itibaren hedeflerinden birisidir muasir medeniyetler seviyesine cikmak.Ulu Önder´in yaptigi inkilaplar da hep bu amacta idi. O kendi zamaninda muasir olabilmek icin diger devletlerin yaptigi seyleri yapinca mübahti simdi degil mi peki ?
Bence tek tarafli düsünmemek lazim.Ve de somut argümanlar sunulmali. Fakat basta dedigim gibi bence buradaki insanlarin bunlari ögrenmeye ihtiyaclari yok. Onlar icin gereksiz bilgiden fazlasi degil. Nasil ki siz ya da cogu insan ögrendigi dilin ülkesindeki ic meselelerle pek ilgilenmiyorsa, buradaki Türkce ögrenmeye calisan insanlar icin de bu bilgilerin pek önem arzettigini düsünmüyorum.
Söylemek istediklerinizi mesaj olarak atabilirsiniz. Tesekkür ederim.
Bizden önce gelenlerin kısıtlı imkanlar ile biriktirdiği milli serveti süpheli yabancılara satmak, Ata´nı öngördüğü "muasır medeniyete" ulaşmanın yolu değil.
Şimdiye kadar yaklşaşık 50 milyar dolar değerinde özelleştirme yapıldı. Bu para ne oldu dersin ? ya garip kaynaklara aktarıldı (ona buna kredi verildi; TV veya gemi satın alsınlar diye), ya da bütçe açıklarını kapatmaya harcandı.
Ben bir ülkenin dilini öğrenmeye kalkarsam, kültürünü ve iç meselelerini de öğrenmeye çalışırım.Senin ne düşündüğün umurumda sanıyorsan, yanılıyorsun. Ukalalığı bırakırsan belki bir şeyler öğrenebilirsin.
|
|
6. |
26 Dec 2012 Wed 02:51 am |
Bizden öncekiler ile askeri rejimi kastediyorsunuz sanirim. Söylediginiz seyin tutarliligi tartisilir.Bu gibi tartismalar somut argümanlar olmadan sürer gider. Yillardir yapidi,hala da yapilmaktadir.
Gercekten bir hakikati göstermek istiyorsaniz somut deliller sunmalisiniz. Öyle olmadikca kisir bir döngüden baska birseye sebep olmaz söylediklerimiz. Yapici olmak lazim, üretici olmak lazim. Hosunuza gitmeyen seyin karsininda bir alternatif olunmasi lazim. Konusmayi herkes yapar. Fakat is aksiyona gelince kisi sayisi epey azalir.Tarihte hep böyle olmustur bu. Ben calisan insani taktir ederim, savundugu sey benim düsünce ve inanclarima ters olsa da.
Ayrica hic tanimadiginiz birine "ukala" diyerek hakaret etmeniz de pek hos degil. Ayrica bana söylediginiz seyin aynisinin sizde de gecerli olmamasina bir sebep göremiyorum. Söyle ki , buradaki insanlarin Türkiye yönetimi ile ilgili düsüncelerinizi umursadiginizi saniyorsaniz, bence bir kez daha düsünün.
Ben ögrenmeye acigim, yeter ki ögretmenim bana anlattiklarini önce kendi hayatinda uygulasin. Diger türlü tesiri olmuyor.Sizden de seve seve ögrenmek isterim bana ögretmek istediginiz birsey varsa.
Son olarak,insanlarin ne düsündügünü umursamiyorsaniz bu paylasimlari neden yapma zahmetine katlaniyorsunuz ? Isminizin altindaki post sayisini artirmak icin ya da sitede kalabaliga yol acmak icin olmadigina eminim. Baskalarinin görüp okumasi, okunan sey hakkinda düsünmesi ve biraz daha isler yolunda giderse sizin düsüncelerinizi benimsemesi icin paylasim yaptiginiz kanaatindeyim.
Tesekkür ederim, siz bana ukala deseniz de ben sizin kiymetli birisi oldugunuz hissini tasiyorum. Kendinize iyi bakin
|
|
7. |
27 Dec 2012 Thu 02:37 pm |
Hocam başlıkta şu -du ekini soru eki gibi yazmışsın gözüme takılıp duruyor, Türkçe öğretmeni damarım kabarıyor, hırslanıyorum, ağlayasım, uluyasım geliyor. Lütfen onu düzeltir misin?
|
|
8. |
27 Dec 2012 Thu 02:45 pm |
Hocam başlıkta şu -du ekini soru eki gibi yazmışsın gözüme takılıp duruyor, Türkçe öğretmeni damarım kabarıyor, hırslanıyorum, ağlayasım, uluyasım geliyor. Lütfen onu düzeltir misin?
Düzeltemiyorum, ama haklısın !
|
|
|