ne kadar? (how much?

o kadar (that much)

ise (if)

This construction consists of two sentences. The first part starts with "ne kadar", the second part starts with "o kadar". The first part includes a conditional clause, the second one is conjugated into an indicative mood.

çok (1many, 2much, 3too)

iyi (1good, 2well, 3fine)

çok+ise+- ------------------->çoksa (if it is much)

ne kadar çoksa (the more it is (direct: if how much it is))

benim için (for me)

benim için o kadar iyi (it is good for me that much)

Ne kadar çoksa benim için o kadar iyi. (The more it is, the better it is for me.)

Ne kadar çok olursa benim için o kadar iyi olur. (The more it is, the better it is for me (direct: The more it does be, the better it is for me.))

akşam (evening)

geç (late)

yemek (1to eat, 2meal)

sağlık (health)

kötü (bad)

akşam+lar+ı(possessive)------>akşamları (in evenings)

geç yer+ise+k---------------->geç yersek (if we eat late)

ne kadar geç yersek (the later we eat (direct: if how much late we eat))

sağlık+mız-------------------->sağlığımız (our health)

sağlığımız için (for our health)

o kadar kötü (the worse it is (direct: it is bad that much))

Akşamları ne kadar geç yersek sağlığımız için o kadar kötüdür. (The later we eat in evenings, the worse it is for our health.) (generalization)

=Akşamları ne kadar geç yersek sağlığımız için o kadar kötü olur.

okunaklı (legible, readable)

yazmak (to write)

kolay (easy)

okumak (to read)

yaz+r(pres.simple)+ise+n------>yazarsan (if you write)

okunaklı yazarsan (if you write legibly)

ne kadar okunaklı yazarsan (the more legibly you write (direct: if how much you write legibly))

oku+n(passive)+r------------->okunur (it is read)

kolay okunur (it is read easily)

o kadar kolay okunur (the easier it is read (direct: it is read that much))

Ne kadar okunaklı yazarsan o kadar kolay okunur. (The more legibly you write, the more easily it is read.)

çabuk (quick)

hazır (ready)

erken (early)

çıkmak (1to go out, 2to ascend, 3...7...8....)

hazır+la+mak------------------------->hazırlamak (to prepare)

hazır+la+n(reflexive)+mak------------->hazırlanmak (to get ready)

hazır+la+n(reflexive)+r+ise+niz-------->hazırlanırsanız (if you get ready)

çabuk hazırlanırsanız (if you get ready quickly)

çık+abil+r+iz-------------------------->çıkabiliriz (we can go out)

erken çıkabiliriz (we can go out early)

Ne kadar çabuk hazırlanırsanız o kadar erken çıkabiliriz. (The more quickly you get ready, the earlier we can go out.)

izlemek (to watch)

film (movie)

ilgi (interest)

çekmek (1to attract, 2extract, 3to withdraw, 4to suffer, to stand, ...)

az (1little, 2few)

konuşmak (1to talk, 2to speak)

izle+t(causative)+mek-------------->izletmek (to make smb. watch)

izle+t+l(passive)+ecek-------------->izletilecek (it will be make smb. watched)

izletilecek film (the movie to watch)

ilgisini çekmek (to attract one´s interest)

ilgi+leri+i--------------------------->ilgilerini (their interest (accusative))

çek+r+ise-------------------------->çekerse (if it attracts)

ilgilerini ne kadar çekerse (the more it attracts their interests)

konuş+r+lar------------------------>konuşurlar (they talk)

az konuşurlar (they talk little)

o kadar az konuşurlar (the less they talk (direct: they talk less that much)

İzletilecek film ilgilerini ne kadar çekerse onlar da o kadar az konuşurlar. (The more the movie to watch attracts their interest, the less they talk, too.)

Even if "çok" wasn´t used, it meant "çok" nevertheless. :)

the same ...ne kadar çok çekerse...

olay (event)

ayrıntılı (detailed)

açık (1open, 2clear)

iyi (well)

kavramak (to understand, to comprehend)

açık+la+mak-------------------->açıklamak (to explain (direct: to make sth. clear))

açık+la+r+lar+ise---------------->açıklarlarsa (if they explain)

ayrıntılı açıklarlarsa (if they explain in details)

ne kadar ayrıntılı açıklarlarsa (the more detailed they explain)

anla+r+ız----------------------->anlarız (we understand)

iyi kavrarız (we comprehend)

Olayı bize ne kadar ayrıntılı açıklarlarsa o kadar iyi kavrarız. (The more detailed they explain us the event, the better we comprehend it.)

şimdiye kadar (so far, until now)

çalışmak (1to work, 2to study)

başarı (success)

olmak (to be)

değişmek (to change (intransitive))

çalış+dı+ise+m---------------->çalıştıysam (if I have worked)

ne kadar çalıştıysam (the more I have worked)

başarı+lı----------------------->başarılı (successful)

o kadar başarılı oldum (I have been successful)

Şimdiye kadar, ne kadar çalıştıysam o kadar başarılı oldum ve bu değişmeyecek. (So far, the more I have worked, the better/more I have been successful and this won´t change.)