1. Çağırmak (-i)
Beni mi çağırdın? (Did you call me?)
2. Giymek (-i)
Bu giysiyi giyeceğim. (I will wear that dress.)
3. İşitmek (-i)
Arabanın sesini işittin mi? (Did you hear the voice of car?)
4. Tartmak (-i)
Elmayı tarttım. (I weighed the apple.)
5. Tüketmek (-i)
Tüm paramı tükettim. (I spent my all money.)
6. Yitirmek (-i)
Anahtarımı yitirdim. (I lost my keys.)
7. Yormak (-i)
Anneni yorma. (Do not tire your mum.)
8. Eklemek (-i,-e)
Seni listeme ekleyeceğim. (I will add you to my list.)
9. Takmak (-i,-e)
Neden küpeni takmadın? (Why didnt you put your earrings in?)
10. Barındırmak (-i,-de)
Seni burada barındıramayız. ( We can not shelter you here.)
11. Uzaklaştırmak (-i,-den)
Polis göstericileri güç kullanarak uzaklaştırdı. ( Police removed protesters by force.)
12. Ödünç almak (-i,-den)
Parayı Ayşe'den ödünç aldım. (I borrowed money from Ayşe.)
13. Tehdit etmek (-i,-le)
Beni silahla tehdit edemezsin. (You cant threatened me with weapon .)
14. Karşılaştırmak (-i,-le)
Beni onunla karşılaştırma. (Dont compare me with him.)
15. Ad takmak (-e)
Bana ad takma. (Dont nickname me.)
16. Suç atmak (-e)
Bana suç atamazsın. (You cant charge me.)
17. Bahşiş vermek (-e)
Garsona bahşiş vermeyi unuttum. ( I forgot to tip to waiter.)
19. İtiraz etmek (-e)
Annene itiraz etmemelisin. (You should not object to your mum.)
20. Rastlamak (-e)
Bugün eski bir arkadaşıma rastladım. (Today i met my old friend by chance.)
21. Ulaşmak (-e)
Eve 5 saat sonra ulaştım. ( I reached the home after 5 hours.)
22. Erişmek (-e)
Sonunda zirveye eriştim. ( Finally i reached the summit.)
23. Sapmak (-e)
Sanırım yanlış yola saptık. (I think we entered the wrong road.)
24. Yetişmek (-e)
Yavaş yürü, sana yetişemiyorum. (Walk slowly, i cant catch you.)
25. Uğramak (-e)
Dedeme uğrayabilir miyiz? (May we visit my grandfather?)
26. Katılmak (-e)
Bize katılmak ister misin? (Do you want to join us?)
27. Sığmak (-e)
Mobilyalar eve sığmadı. (Furnitures didnt fit into the home.)
28. Yapışmak (-e)
Kağıt yüzeye yapışmadı. ( Paper didnt stick the surface.)
29. Aldırmak (-e)
Ona aldırma. (Dont care him.)
32. Israr etmek (-de)
Bu konuda ısrar ediyor. (He is insisting on this topic.)
33. Barınmak (-de)
Burada barınabilirsin. (You can take shelter in here.)
34. Tereddüt etmek (-de)
35. Utanmak (-den)
Senden utanıyorum. (I am ashamed of you.)
36. Usanmak (-den)
Gürültünden usandım. ( I am tired of your din.)
37. Tiksinmek (-den)
Sigaradan tiksiniyorum. ( I am abhoring the cigarette.)
38. İğrenmek (-den)
Senden iğreniyorum. ( I feel disgust at you.)
39. Çekinmek (-den)
Benden çekinmene gerek yok. (You dont need to abstain from me.)
40. Onur duymak (-den)
Sizinle olmaktan onur duyuyorum. (I am proud of being with you.)
41. ŞÃ¼phe etmek (-den) [[ŞÃ¼phelenmek is better]]
Polisler senden şÃ¼phe ediyor. (Police are suspecting you.)
42. Şikâyet etmek (-den)
Her şeyden şikayet ediyorsun. (You are complaining about everything.)
43. İntikam almak (-den)
Senden intikamımı alacağım. (I will take revenge on you.)
44. Kâr etmek (-den)
Satıştan kar etmedik. (We didnt bring profit from the sale.)
45. Randevu almak (-den)
Önce doktordan randevu almak zorundasın. (First you have to get appointment from doctor.)
46. Nişanlanmak (-le)
Seninle nişanlanmayacağım. (I wont get engaged with you.)
47. Bağlantı kurmak (-le)
Arkadaşımla bağlantı kuramıyorum. (I cant contact with my friend.)
48. Zorluk çekmek (-le)
Artık bu kartla zorluk çekmeyeceksin. (You wont have difficulty with that card anymore.)
49. Geçinmek (-le)
Bu kadar parayla nasıl geçiniyorsun? (How can you earn your life with that amount of money?)
50. Övünmek (-le)
Seninle övünüyorum. (I am proud of you.)
51. Sonuçlanmak (-le)
Denemeler başarıyla sonuçlandı.
---------------------------------------------------------
18. Arzu duymak (-e)
30. Şaşmak (-e)
31. Aldanmak (-de)
|