Nazım Hikmet didn´t have just one face but many. I have been thinking these days what it ment to be a star like him in Stalin´s Soviet Union. It must have been a dissonant situation for a person like him. The poem you added, gokuyum, is just like an answer to my thoughts.
I wouldn´t take it too seriously, though. At some certain time modernists tried machine romanticism in every country. It was a fashion and it reflected some kind of fascination over the triumphs of technology. I guess it was typical to socialist realism also.
Ideologies come and go but what is left from poet Nazım´s work is his attitude to life.
This is one of my favourites. It is about being in jail but I guess its teachings can be generalized into any difficult periods in human life which you just have to live through: take care of your health, don´t underestimate your suffering but always think big.
HAPİSTE YATACAK OLANA BAZI ÖĞÜTLER
Dünyadan memleketinden insandan umudun kesik değil diye ipe çekilmeyip de atılırsan içeriye yatarsan on yıl on beş yıl daha da yatacağından başka sallansaydım ipin ucunda bir bayrak gibi keşke demeyeceksin yaşamakta ayak direyeceksin. Belki bahtiyarlık değildir artık boynunun borcudur fakat düşmana inat bir gün fazla yaşamak. İçerde bir tarafınla yapyalnız kalabilirsin kuyunun dibindeki taş gibi fakat öbür tarafın öylesine karışmalı ki dünyanın kalabalığına sen ürpermelisin içerde dışarda kırk günlük yerde yaprak kıpırdasa. İçerde mektup beklemek yanık türküler söylemek bir de bir de gözünü tavana dikip sabahlamak tatlıdır ama tehlikelidir. Tıraştan tıraşa yüzüne bak unut yaşını koru kendini bitten bir de bahar akşamlarından. Bir de ekmeği son lokmasına dek yemeyi bir de ağız dolusu gülmeyi unutma hiçbir zaman. Bir de kim bilir sevdiğin kadın seni sevmez olur ufak iş deme yemyeşil bir dal kırılmış gibi gelir içerdeki adama. İçerde gülü bahçeyi düşünmek fena dağları deryaları düşünmek iyi durup dinlenmeden okumayı yazmayı bir de dokumacılığı tavsiye ederim sana bir de ayna dökmeyi. Yani içerde on yıl on beş yıl daha da fazlası hattâ geçirilmez değil geçirilir kararmasın yeter ki sol memenin altındaki cevahir.
There is a good translation here: http://www.sanatkedisi.com/forum/archive/index.php?t-2730.html
Edited (5/17/2012) by Abla
|