A nice point of view by a columnist:
- Gezi Parkı için yapacağımız AVM’den vazgeçtik. - İstanbul’un son kalan yeşil alanını heba etmeyeceğiz… - Oradaki ağaçlara dokunmayacağız… - Orayı daha da şahane bir park haline getireceğiz… Başbakan Erdoğan çıksa… Ve böyle dese… Ne olur?
NE OLUR?
- Küçülür mü, yoksa büyür mü? - Karizması gider mi, yoksa artar mı? - Sözünden dönmüş olarak mı görülür, yoksa hatadan dönmüş olarak mı görülür? - Taraftarları isyan mı eder, yoksa alkışlar mı? - Sevmeyenleri aşağılar mı, yoksa takdir mi eder? - Ezbere mi teslim olur, yoksa ezberi bozmuş mu olur? - Türkiye daha mutsuz mu olur, yoksa daha mutlu mu olur? Söyleyin lütfen… Ne olur?
Translation:
- We have given up building a shooping center on Gezi Park
- We will not remove the last green zone in that area.
- We will not cut the trees there.
- We will turn that place into a better park.
If the PM shows up and say something like this, what would happen?
- Would it be an embarasment for him or condifence?
- Would he lose his charisma or get it bigger?
- Would it be concieved as giving up one´s decision or stepping back from a mistake?
- Would his supporters protest him or applause him?
- Would his opponents humiliate him or appreciate him?
- Would Turkia be happier or sorrier?
Please tell me! What would it be?
- AVM yapilacak diye bir sey yok diyor
- son yesil alan oldugunu tabi ki kabul etmez (yani gercekten kalan son yesil alani mi? olayi bu kadar mi carpitma geregi duyuyorlar?), bu yazarin fikirlerindekiler olayi bu sekilde dramatize ederlerse karsit dusuncede olanlar da baska turlu dramatize eder (ediyorlar da zaten)
-olayin agaclarla ilgili olmadigini herkes soyluyor, bunu kabul ediyor, hem eylemciler hem de hukumet
- zaten ne yapilacagi belli degil diyor, park da yapilir diyebilir (demeyebilir de) ama olayi park yapmak diye kucultulmesini isteyenler zaten bu olay agaclardan parklardan ibaret degil diyorlar.
boyle derse, ne olacak, bence su anda ne oluyorsa yine o olur. birazcik agizlar degismis olur, protesto edenler yaptiklari fikri savunmalari ve fikri saldirilari baska yerlerden cikarir. hic bir sey degismez. ne basbakan degisir ne de yukaridaki satirlari yazan yazarin dusunceleri.
sanki herkes buyuk bir tutarlilikla is mi yapiyor? polis ayri bir yanilgida, hukumet ayri bir yanilgida. agaclarimizi yikiyorlar diyerek olayi baslatip daha sonra ´artik bu olayin agaclarla, cevreyle alakasi yok´ diyenler de ayri bir tutarsizlikta. su goruntude bir tane tutarlilik gormuyorum. herkes inatci, herkes tutarsiz ve herkes kaybediyor. taraf olanlar da, ve sonunda taraf olmak istemeyenler de... hepsi kayipta.
yani kisaca, neden kotu olan iki taraftan birini secmek gerekiyor hep?
shortly; why do I have to choose one of the side which are both bad?
|