Rehi miss_ceyda,
I re-read other translations sent by you. There were many improper and wrong translated parts in them. I made the whole translation by scaning and correcting the whole translation sent by you miss_ceyda. I tried to correct up the wrong and defective sentences (there were MANY!) I tried to correct it as accurate as I can.
impulse's version of whole translation:
Okuldan ayrılmam için aylardır bana baskı yapan ve eninde sonunda okulu bana bıraktıracak olan kızları biliyorsun. Bizi ziyarete geldiler de.
Dün gece kanapede uzanıyordum, yeni uyanmıştım ve dışarıda bağırma, çığlık ve küfür sesleri duydum. Hemen ön kapya koştum ve kızlardan 3'ünü gördüm ve babam onların gitmesi için uğraşıyordu. Kızların hepsi sarhoştu ve babama beni dışarıya göndermesi için bağırıyorlardı, böylece bana "dünyanın kaç bucak olduğunu" gösterceklerdi. Hallerinden hiç bir yere gitmeyecekleri belliydi. Babamı onları uzaklaştırmak için fiziksel yola başvurmak zorunda bıraktılar. İçlerınde başı çeken ve daha önce anneme beni bir gün okuldan alırken sataşmış olan kız da vardı. Bu kız sadece 15 yaşında ve bu yaştakı bir kızın böyle olabilmesi inanılmaz. Biliyorum Turkiye'de buna benzer olaylar asla olmaz. O yüzden beni anlayabilmen için en kötü durumu düşÃ¼nmen lazım. Her neyse, babam kızları uzaklaştırdığı zaman kız babama "hadi devam et, vur bana vur bana" diye bağırmaya başladı ve babamın dediği tek şey "buna değmez" oldu..Kızın yüzünde içime işleyen ve asla unutamayacağım bir gülümseme vardı ve babam için çok korktum. Bu kızların bıçak taşıdıklarını biliyordum ve babam bıçaklanacak diye çok korktum.
Daha sonra kaltak babama saldırmaya başladı, babam en sonunda dayanamayıp kızı karşı komşunun çitlerine fırlattı. Fakat kız hemen ayağa kalktı. Gözlerime inanamadım! Eğer ben babam kadar öfkeli görünen birisinin arkamdan geldiğini görseydim hemen oradan kaçar giderdim. Kızın bu gücü nereden bulduğunu bilmiyorum ama aynı şey 3 kez tekrarlandı. Galiba kıza kavga etmek yetmiyor. Ben okuldayken onalardan biri bana saldırsaydı bende cevabını verirdim ve böylece caymalarını sağlayabilirdim diye düşÃ¼nüyordum. Bunu hayal edebiliyor musun? Gerçekten çok yanılmışım.
Kızın elinde yarısı içilşmiş bir vodka şişesi vardı ve o kadar sarhoştu ki, sanki sadece kendi alemindeydi. Benim dışarı çıkmam için hala bağırıp duruyordu. Fırsatını bulur bulmaz babamı geçip benim üstüme saldıracağını düşÃ¼ndüm. elindeki şişeyle vuracağını bile düşÃ¼ndüm. Neyse ki yapmadı.
O kadar gereksiz laf ve bir o kadar da küfürden sonra babam sonunda eve girmeyi başardı ve arkasından kapıyı sıkıca kapadı..Fakat 3 saniye geçti geçmedi bana bir adım mesafede olan kapıya bir tekme darbesi geldi ve içerisi hep cam kırıklarıyla oldu. Çok korkmuştum. Sonrasında ne olcağını bilmiyordum ve açık kapının arkasındaki merdivenlere oturmuş korkudan titreyerek bekliyordum. Babam arkaya koştu ve bu işi yapmış olabileceğini düşÃ¼ndüğü kızı yakaladı. Onu kollarında çok sıkı tutuyordu ve büyüzden kaçamadı. Babam polis geldiğinde onu tutklamalarını istiyordu. Bu sırada annem polisi aradı o esnada kız son olayı kendisinin yapmadığını haykırıyordu. Babam elebaşı kıza baktı ve O nun geçtiği her yerin koyu bir lekeyle kaplandığını farketti. Çok koyu bir lekeydi fakat kan olduğu belliydi. Babam diğer paçozun gitmesine izin verdi ve hemen erkek arkadaşlarını ver arkadaşlarını aramaya başladılar. Kısa bır zaman içinde etrafımıza kızın arkadaslarından 20 kişi toplanmıstı daha sonra polis ve ambulans geldi. Kızın tekmelediği cam çok kalındı ve kız ayağıyla cama vurduğunda tamamen kırılmadı ve ayağını dışarı doğru çekmek isteyince ayağında çok derin bir kesik oluştu. Ön kapının önü onun kanıyla ve cam kırıklarıyla kaplanmıştı. Kan izleri sokağa kadar ulaşıyordu. Bu kadar çok kan olduğuna inanamıyordum. Sanki bir cinayet işlenmiş gibi duruyordu. Tüm komşular camdaydı ve hıç birisi iyi olup olmadığımızı sormak için yanımıza bile gelmedi. Sonra adli tıptan geldiler, kendimi bir filimde gibi hissediyordum. O kadar büyük bir şoktaydım ki tüm bunların olduğuna bile inanamadım.
Ben ve babam tekrar gelebilirler diye sabaha kadar uyumadık. Polis burada durmayı kabul etmediğinden tekrardan kötü birşeyler yaşanabilirdi. Turkiye’ye gelmeyi cok istiyorum artık burada duramam. Keşke annen tüm bu sorunları yaratmasaydı, en fazla 5 gün sonra orada olurdum..!! Şimdi benim Turkiye'ye gelmek istememin nedenlerinde bir diğerini anlayabilyor musun? Annene cok teşekkür ederim, bu yaz burada bana kötü birşeyler olabilir!. Eğer bir gün boynum kırılır veya bıçaklanırsam sakın şaşırma!! Kendi evimde bir mahkum gibi hissediyorum! (This last sentence is the translation of "I feel like a prisoner in my own home")
|