Sevgili caliptrix,
Burada bir anlatım bozukluğu var. Açıklamaya çalışacağım.
1. "Şarap, üzümden yapılan bir içkidir."
2. "Ankara, Türkiye'nin başkentidir."
3. "Kuşlar, iki kanatlıdır."
4. "Limon ekşidir."
5. "Kömür siyahtır."
6. "Ali, genç bir öğrencidir."
7. "Sarı, benim en sevdiğim renktir."
8. "Ev mavidir."
Bu cümleler arasında hatalı olan bir tek cümle var o da sonuncusu. -dir ekinin kullanımı ilk beş örnekte görüldüğü gibi evrensel bir doğruyu anlatmak için veya sonraki iki örnekte olduğu gibi hikayeleştirme amacıyla olabilir. Son örnekte -dir eki gereksiz yere kullanıldığı için anlatım bozukluğu oluşmuş. Onun yerine "Bu, mavi bir ev." veya "Bu ev mavi." denilmesi gerekirdi. Hatta "Ev mavi" bile kabul edilebilir ancak "Ev mavidir" tamamen hatalı olmuş.
"Kömür siyahtır" der gibi "Ev mavidir" diyemezsiniz çünkü evin böyle genel bir özelliği yok. Diyeceksiniz ki "Ben genel olarak evlerden konuşmuyorum. Belli bir ev hakkında konuşuyorum.". İşte zaten o zaman -dir ekini kullanmamak lazım.
Hikayeleştirme durumunda da -dir eki kullanılabilir.
İşte bir örnek:
"Büyücü, çocuklara, çok yakında mavi bir ev göreceklerini ve bu evin şekerden yapıldığını, isterlerse yiyebilecekleri söyler. Çocuklar bu saçma masala inanmazlar. Küfür ederek büyücünün yanından ayrılırlar. Toprak bir yolda yürümeye başlarlar. Karşılarına bir ev çıkar. Ev mavidir."
Bizim tartıştığımız örnekte ise, ne hikayeleştirme ne de evrensel doğruluk olmadığı için -dir eki kullanılmaması gerekirdi.
Yolda giderken arkadaşınıza dönüp, "Hava çok sıcaktır" yerine "Hava çok sıcak" demeniz gerekir.
Benzer şekilde, arkadaşınızla telefonda konuştuğunuzu varsayalım:
- Nasıl bir ev?
- İki odalı, biraz eski ama iyi bir ev.
- Ne renk?
- Mavi.
Bu diyalogda gizli özneleri yerine koyalım:
- (O ev) ne renk?
- (Bu ev) Mavi.
|