From Beginner class 1, section 3, homework 4.

Why is the correct answer ´parkta´ and not ´parka´?

He wants to do to the park, why add ´t´?

(sorry this website doesn´t work that well)

Which album of Gülay´s is Sari Gelin from? Is it her song or a traditional song?

Merhaba.

While reading an article on wikipedia about Turkish type of a kettle, I found a headline saying "Çayın hazırlanması". I know it means "Preparing of tea" but literally "Tea´s being-prepared activity". But what is the difference if I put "çay" as the direct object of the infinitive "hazırlamak", like çay ( or çayı ) hazırlama - "preparing a (the) tea".

Does it make a big semantic difference?

Dear .......,

Sevgili......,

 I want you to know that I care for you deeply. You became  very important to me.

Seni çok önemsediğimi bilmeni isterim. Benim için çok önemli oldun.

I can say you have found a place in my heart. The argument we had has really upset me. I wish it never happened. I have tried so hard to resolve it but it seems you dont want us to talk. You are very depressed at the moment and its hard to see you like that.

Kalbimde bir yerin olduğunu söyleyebilirim. Yaşadığımız tartışma beni gerçekten üzdü. Keşke hiç yaşanmasaydı. Onu bir çözüme kavuşturmak için çok uğraştım ama konuşmamızı istemiyor görünüyorsun. Şu an çok depresifsin ve seni böyle görmek gerçekten çok zor.

Bulent I only want to help you. Please consider the jobs I have found for you. You could earn good money and perhaps you would be much happier.Please do not give up on yourself. I really dont want you to be angry with me, I cant change what happened. I was upset please understand that people dont act rationally when they are upset.

Bülent ben sadece sana yardım etmek istiyorum. Senin için bulduğum işleri lütfen göz önüne al. Çok para kazanabilir ve belki daha mutlu olabilirsin. Lütfen kendini bırakma. Bana kzıgın olmanı gerçekten hiç istemiyorum. Geçmişi değiştiremem. Üzgündüm. Lütfen anla. İnsanlar üzgünken mantıklı davranmazlar.

I will not contact you again because I feel like you dont want me to, but please know that you are in my mind and I am thinking of you. If you need me you know I will be there for you. I really wish things were different. It was lovely knowing you, take care of yourself and just remember your mum is waiting to see you, so take one of those jobs and earn the money so that you can go back home and make your mum happy. Dont do it for yourself do it for her.

Seninle tekrar iletişime geçmeyeceğim çünki bunu istemediğini hissediyorum ama aklımda olduğunu ve seni düşündüğümü bilmeni istiyorum. Eğer bana ihtiyacın olursa yanında olacağımı biliyorsun. Keşke herşey farklı olsaydı. Seni tanımak çok hoştu. Kendine iyi bak ve annenin seni görmek için beklediğini hatırla. Bir iş seç, para kazan böylece eve dönebilir ve anneni mutlu edebilirsin. Kendin için değil onun için yap.

I will go now tears are filling my eyes, because I dont want to say goodbye to you but I know if I continue to contact you , you will hate me for it. I´m praying for you. Take care of yourself lan.

Şimdi gidiyorum. Gözlerim yaşlarla doluyor çünkü sana elveda demek istemiyorum. Ama seninle iletişimde olmaya devam edersem benden nefret edeceğini biliyorum. Senin için dua ediyorum.Kendine iyi bak lan.

so uzgunum is i am sad and not i am sorry??

oh dear..so when i have said i am sorry , turkish people think i am sad!!!

Merhaba.

In a set of ebooks with Turkish learning materials I found this short story I dediced to translate, and actually I´m struggling with almost every sentence of the first paragraph already. But I hope with your help I´ll get through it

So, the first part is like:

<<Bindiğimiz otobüsün adı Belediye. Üstünde de "Belediye" yazılı çalımlı bir yazıyla. Millet, "Belediye´ye bindik. Belediye´den indik." diye konuşuyor. Biz de Belediye´ye bindik diyelim en iyisi. (...)>>

So if I were to translate it, the first sentence is clear: "The name of the bus we got on was Belediye". But further it gets tougher.. "With a çalımlı? writing on it that said Belediye?".. Why does the sentence end with "with"? What the "with" refers to? And what is "çalımlı"?

1)The busses were called "belediye(municipality)" because they belonged to municipilaties. At least until recently. Now I guess transportation firms have them. They transport people in cities. We used to shortly call them belediye instead of belediye otobüsü.

2) çalımlı means fancy.

3) Writer is using an artistic style in his text. He changes the normal order of the words. That way he is creating a literary text.

And moving forward: Folks (nation) were talking like "We got on Belediye. We got off Belediye". Let´s also say "we got on Belediye".. the best? Why is there "(its) the best" phrase at end? The best of what do they mean?

4)Best is at the end because of the reason I explained in the third item.

5)Then it is best to say that we get on belediye.

Thanks in advance!