Bu gece derin uykumdan uyanıp seni düşünürken buldum kendimi.Bir süre öyle uzanıp seni düşündüm.Bu mektubu kafamda oluşturdum.Yazsam mı yazmasam mı diye düşündüm.Duygularımı senle paylaşsam mı diye.Arkadaşlarım aşka dair boyuna tavsiyede bulunuyorlar...İpe sapa gelmez tavsiyelerde.Bana,aşkın ne olduğu hakkında, nasıl aşık olacağıma ve birisini kendime aşık etmek için nasıl olmam gerektiği hakkında tavsiyelerde bulunuyorlar.Ama hepsi saçma sapan.Aşk başka bir kalple oynayarak başlamaz. Sevgiliye söylenen yalanlardan da ...Ne güzellikten ne de zekadan başlar...Aşk bir şeye bağlı olarak gerçekleşmez....Aşk gerçekleşir çünkü ...Bilmiyorum! Aşk, aşktır işte. Yani kalbimi dinliyorum, kâinatı dinliyorum ve onların bana söylediklerini yazıyorum. Duyguları hakkında kolayca yalan söyleyenlerden biri değilim. Eğer beni şahsen tanısaydın bunu bilirdin. Görmek isteyen herkes bunu görür yüzümde baktığında. Ancak internet birbirimizi "görebilme" yetilerimizi sınırlıyor. Bu web kamerasıyla da olsa böyle. Bu nedenle yazıyorum ... ve beni anlayacağını biliyorum. Bana benzediğini hissediyorum. Hayatın tuhaf olduğunu, önceden bilinemediğini, bizim anlamadığımız bir dünya şeyle dolu olduğunu biliyorsun. İnsanları olduğu gibi kabul ederiz. Onları dinlemeye ve onlara karşı açık olmaya çalışırız. Yani, seninle konuşurken biraz çekiniyorum. Dürüst olacağım ve kalpten konuşacağım ki sen de niçin seninle tanışmamın benim için bu kadar önemli olduğunu ve niçin seni bulmakla hayatımın değiştiğini anlayacaksın :}
Seninle tanışmak istememin birçok nedeni var. Seni ilk gördüğümde...Sanki senden önceki tüm hayatımda fişi çekilmiş halde yaşamışım gibi geldi. Sanki çok düşük şarzda çalışıyormuşum gibi. Fakat bunu bilmiyordum. Normal geliyordu bana. Ama sonra senin yüzünü gördüm, gülümseyişini ve işte o anda sanki birisi kablomu var olan en yüksek enerji kaynağına bağlamış gibi hissettim... Sanki güneş içimdeydi. Yanıp tutuşacak gibiydim. Kalbim göğsümden fırlayacak gibiydi. Yaşadığımı hissettim. Başından beri yaşıyor olduğumu anladım ... O ana kadar nerede olduklarını bilmediğim duygularımı uyandırdın içimde. Açıklaması güç olan duygular. Ama denemek istiyorum ...
Sana, uzun zaman önce seni daha önce tanıdığımı hissettiğimi söylediğim zamanı hatırla. Bu sana olan hislerimden biriydi.Anidendi. Seni birden hep tanıdığımı hissettim. Sen sanki hep özlediğim birşeymişsin; seni görene dek bunu kavrayamadım.Bu benim için çok garipti. Sen bir yabancıydın. Hala da bir bakıma öylesin. Sanki iyi bildiğim ve sevdiğim uzun zamandır kayıp bir arkadaşmışsınca sana çekildim. Sanki Tanrı çevrende başının üstünde "Bu. İşte bu. Bak" diyen bir baloncuk içinde seni gösteren bir okla bir çember çizmişti. Senden gözlerimi alamıyorum. Sen oradayken senden başka hiçbir şey göremiyorum. Sen benim önümdeyken herkes varlığını yitiriyor ve ancak sen yokken zorlukla varlıklarını geri kazanıyorlar. Sen güneş gibisin. Ne zaman dışarıda parlasan gökteki diğer bütün yıldızları gölgede bırakıyorsun, gittiğin zaman bile aslında gitmemiş oluyorsun. Hala içimi ısıtmak için oradasın ve ayı parıldatıyorsun. Belki de bu duygularımı anlatmak için aptalca romantik bir yol ama tamamen doğru.
Seninle tanıştığımdan beri yolum belirtilerle aydınlandı. Belirtilere inanır mısın? Ben inanırım. Tanrının ve evrenin ilerlememize yardım etmek için bazı şeyleri önümüze koyduğuna inanırım. Dilediği yolda gitmemize yardım ve kılavuzluk etmek için.Önüme Türkiye´yi ve seni işaret eden milyonlarcasını döktü. Benim için bazen onlara inanmak, onları izlemek zor ama yapıyorum. Hayatımdaki ve geçmişimdeki herşey şimdiye bağlı. Üzerinde olduğum yol beni hep Türkiye´ye götürüyormuş, şimdiye kadar bilmiyordum. Orayı işaret eden hatırlayabildiğim her şeyi yazıya döksem bana gülerdin. Birçok var...büyük, küçük, aptalca, komik ve tamamen akıldışı aman tanrım denilebilecekler. Onlar o kadar rastlantıdışı ki başım döüyor. Evrenin güzelliği ve uyumu beni büyülüyor. Onu kucaklayacak, hissedecek ve nereye götürürlerse götürsünler hayallerimi izleyeceğim. Ne kadar kalbimin kırılma riski olsa da.
Facebook´ta bunu çok iyi dile getiren bir alıntım var - " Kalbine de ki, acı çekmekten korkmak acı çekmenin kendisinden daha beterdir.Ve de ki, hiç bir kalp düşlerinin peşinden koşarken acı çekmez çünkü bunu yaptığı her saniyede Tanrıyla ve sonsuzlukla karşılaşır." (henüz okumadıysan Simyacı adlı kitabı oku ....Kısa bir kitap ama ondan çok şey öğreneceksin )
Üzerimde yaptığın bir diğer etki de kendime dikkate etmemi sağlaman. Sendeki bir şey, bana hissettirdiklerin önemli olduğumu hatırlattı bana. Zaman kaybı değildim. Ara sıra yaşamıma özen göstermek gerek. Kendime zaman ayırmak ve hakikaten mutlu olmak. Dışları çıkıp aşkı aramak. Hatta yediklerime dikkat etmek ve fiziksel olarak olarak kendime çeki düzen vermek (seninle tanıştığımdan bu yana 11 kg verdim). Bana birşeylere değdiğim hissini verdin. Sevilmeye ve mutlu olmaya layık olduğum hissini. Bir ilişkimin olmayışı beni mutsuz kılıyor. Gidip gerçek aşkı bulmak. Orada beni bekliyor. Tek yapmam gereken onu bulmak.
Seni niye bu kadar çok istediğimi birçok kere sordun. Niçin seni sevdiğimi. Güzel ve seksi olduğun için diyebilirdim. Veya zeki ve komik olduğun için. Ama sebep bu değil. Bir çok erkek zaten öyle. Ve ben onlardan birine aşık değilim. Sana niçin aşık olduğumu anlatamam. Niçinini bilmiyorum. Sadece aşığım işte. Sana aşık olmam için bir şey yapmadın. Diğer erkeklerin yaptığı gibi kalbimi kazanmaya çalışmadın. Seni istemem ve sana aşık olmam için bana yalanlar söylemedin. Olduğun gibiydin. Seni niçin seviyorum... bunun nedenini bilmiyorum. Ama seni sevdiğim için çok mutluyum. Böyle aşık olabileceğimi hiç düşünmemiştim. Daha önce de aşık olduğumu sandığım olmuştu ama bu duyguyla karşılaştırıldığında hepsi boş kum tanecikleri gibi kalıyorlar. Bana gerçek aşkın bencil olmadığını öğrettin. Bir şey talep etmediğini öğrettin. Ama aşığın kendisini daha güçlü, mutlu ve canlı hissetmesini sağladığını.Sana baktığımda, kalbimin nelere muktedir olduğunu, ne çok sevebileceğini bildiğimden her şeyi yapabilecekmişim gibi geliyor bana. Aşkıma karşılık vermesen de olur. Verirsen harika olur...elbette! Ama beni hiç sevmesen de, hep "sadece arkadaş" kalsak da olur. Tüm istediğim senin mutlu olman. Hep gülümsemeni ve hayattan keyif almanı istiyorum. Oysa hep hüzünlü duruyorsun...Keşke sana kalbimi açabilsem ve bana verdiğin bu duyguyu, bu enerjiyi ben de sana verebilseydim. Onu senle paylaşabilseyeydim. Seninle karşılaştığımda bunu yapabilmeyi ümit ediyorum. Bu duyguyu senle paylaşmayı. Sadece bende kalmayacak kadar güzel bir duygu. Hayatın müthiş ve harika bir şey olduğunu hissetmeni, dışarı çıkıp eğlenmeni ve düşlerinin peşinden gitmeni istiyorum.
Tekrar söylemek istiyorum, seni yatağa atmak gibi bir niyetim yok. İkimizde bu konu hakkında söylemek istediğimiz ve istemediğimiz şeyler söyledik. Ama biliyoruz ki yapmamız iyi olmaz. İkimizin de bir gecelik ilişkiden fazlasına ihtiyacı var. İkimiz de aynı şeyin peşindeyiz. Aşk! Seks ve aşk birlikte gitmeli. Sex aşk olmadan sadece bir dakikalığına eğlenceli. Ama hayat bir dakikadan çok daha uzun.Onu herhangi birisiyle istemiyorum. Beni seven birisini istiyorum, yalnızca beni. Bana sadık birini. Her kendisinden hoşlanan kızla yatan birini değil. Ve gereçek aşk için beklemek senin için önemli, böylece hiçbir zaman seni doğru yoldan ayırmaya da çalışmazdım. Biliyorum ki birbirimize bazı şeyler dedik...ama o sözleri gerçekte kastetmedik.Senden ne kadar hoşlandığımı biliyorsun. Aşk gözlüğü seni benim için dünyadaki en çekici adam yaptı. Ama hayatta bundan çok daha önemli şeyler var. O parçamı şimdilik kimseye vermek istemiyorum. Birisi beni gerçekten sevdiğinde...şey o zaman başka. Sadece başka bir şey yapmak isteseydin....elele tutuşmak (Eğer kalabalık bir ortamdaysak bunun için ısrar edeceğimi sana daha önce söyledim. Ayrı düşmekten korkuyorum...özellikle iyi bilmediğim bir yerde) veya belki bir öpücük. Sanırım bu benim için sorun olmazdı. Ama herşey sana bağlı. Seni basit ziyaretler,birlikte konuşmak ve gülmek haricinde hiçbir şeye zorlamayacağım.
Evet...Seninle yüzyüze konuşmak benim için önemli. Seni karşımda görmek istiyorum. Benim için her şeyi değiştiren adamı görmek. Ama o denemedi bile. Kollarımı sana dolamak ve şimdiye kadar deneyimlediğin en büyük ve sıcak kucaklamayı sana vermek, sana seni sevdiğimi söylemek istiyorum. Bence sen kesinlikle harikasın ve varolduğun için teşekkürler.
Seninle biraz zaman geçirmek, konuşmak ve seni daha iyi tanımak istiyorum. Fotoğraflarını almak (gerçekten de yeterince güzellerine sahip değilsin) ve sonra seni çizip boyamak istiyorum. Benim ilham perim mi olmak istiyorsun? Ben basit şeyler istiyorum. Sadece biraz zaman. Bir gün (veya tüm beş gün) beni görmeye gel. Birlikte bir yerlere gidebiliriz, keşif yaparken beni güvende tutarsın. Hadi! İstediğini biliyorsun. Hayatın boyunca kaç defa seninle görüşmek için 8000 kilometre seyahat edecek bir kadınla tanışma fırsatına sahip oldun? Bu benim için bir macere ve senin için de olabilir. Şansını dene ve benimle takıl. En azından çok gülecek ve gösterebileceğin bir çok güzel resme sahip olacaksın.
Seni seviyorum, sevgili dostum Musti. Her zaman
I translated it. And i wish you happiness. I have a question. What is "loves glasses"? I couldnt understand it. Is it "love´s glasses or what"? I will translate it if you can help me. Have a nice day.
Edited (10/20/2010) by gokuyum
|