Please translate and explane the following sentences.
01. Ayşe Hanım bugün akşam yemeğini kızına pişirtti.
02. Yönetici geç gelen memuru odasına çağırttı.
03. Mine sofrayı eşine kaldırttı.
04. Anne çocuğuna tabaktaki tüm yemeği bitirtti.
05. Terzi pantolonun paçalarını kısalttırdı.
06. Yemekleri sen yapmadan değil mi, hepsini annene pişirttin.
08. Altın Portakal Filmfestivali her yıl binlerce sinemaseveri Antalya´da buluşturuyor.
09. Murat dün beni en yakın arkadaşıyla tanıştırdı.
10. Biraz bekleyin sizi on dakika sonra müdürümüzle görüştüreceğim.
11. Bence hayvanları dövüştürecek para kazanmak çok vahşi bir davranış.
12. Düğündeki pastayı davetlilere eşit şekilde bölüştürelim.
13. Ahmet Bey misafirlerini asistanına gezdirtti.
14. Ayla ailesiyle erkek arkadaşını geçen akşam tanıştırdı.
15. Tesadüfler onları sık sık karşılaştırıyormuş.
Thank you! 
Mrs. Bee, Some of the sentences below are Causatives (Ettirgen). To make somebody to do something, To have somebody to do something. To get somebody to do something.
01. Ayşe Hanım bugün akşam yemeğini kızına pişirtti
Mrs. Ayşe had (made,got) her daughter cook the meal today.
02. Yönetici geç gelen memuru odasına çağırttı.
The administrator had (got) the official (goverment official ) called to his room.
03. Mine sofrayı eşine kaldırttı.
Mine (female name ) had her husband clear the table. (Not :man are not likely to enjoy this job by the way.. )
05. Terzi pantolonun paçalarını kısalttırdı.
The tailor had his/her trouser"s lowest part (paça) shortened.
06. Yemekleri sen yapmadın değil mi, hepsini annene pişirttin.
You haven´t cooked the meals have you ? You had(got) your mother cooked them.
08. Altın Portakal Filmfestivali her yıl binlerce sinemaseveri Antalya´da buluşturuyor.
The Golden Orange Film Festival gets tousands of cinema-lover together in Antalya every year.
Not : buluşturmak = get people together.
09. Murat dün beni en yakın arkadaşıyla tanıştırdı.
Murat introduced me with his closest friend yesterday.
Not : Tanıştırmak = To introduce
10. Biraz bekleyin sizi on dakika sonra müdürümüzle görüştüreceğim
Wait a minute (One moment please, Hold on ) I will make you see our manager in 10 minutes.
11. Bence hayvanları dövüştürerek para kazanmak çok vahşi bir davranış
In my opinion, earning money by making animals fight is such a brutal action.
12. Düğündeki pastayı davetlilere eşit şekilde bölüştürelim.
Lets divide the wedding cake equally.
13. Ahmet Bey misafirlerini asistanına gezdirtti.
Mr.Ahmet had his assistant show the guests around.
Not : Gezdirmek = show around
14. Ayla ailesiyle erkek arkadaşını geçen akşam tanıştırdı.
Ayla introduced her boy friend with her family recent night.
15. Tesadüfler onları sık sık karşılaştırıyormuş.
I heard that coinsidences get them come across frequently.
Not : The suffix -muş,miş,müş,mış inform us that we heard that action,we havent witnessed it happening, but we heard it.
|